bildirgec.org

deprem hakkında tüm yazılar

Japonya Depreminin ve Tsunamisinin Bize Hatırlattıkları

admin | 12 March 2011 14:35

Tsunami felaketi
Tsunami felaketi

Bugün itibariyle Japonya’nın kuzeyinde meydana gelen yaklaşık 9 şiddetindeki deprem ve ardından gelen tsunami neticesinde 400’den fazla kişinin öldüğü belirtildi. Birçok yerleşim yeri sular altında kalırken, bunun yanında sanayi bölgeleri, ekili tarlalar, limanlar, havaalanları vs. felaketin boyutunu gözler önüne seriyordu. Sular içinde yüzen arabalar, evler, devrilmiş gemiler tam bir küçük kıyameti andırıyordu.

Aynı felaket acaba Türkiye’de olsaydı, deprem bölgemiz Marmara bölgesinde meydana gelseydi acaba durum ne olurdu? Ölü sayısı 3 haneli değil belki 5 belki 6’lı hanelerle ifade edilecekti. O Japonlar tarihlerinin en büyük felaketlerinden birini yaşadılar. Bu kadar büyüğünü beklemiyorlardı doğrusu, onların tabiriyle onlar bile korkmuştu. Ama hepimizin tanıdığı meşhur Türkiye’deki Japon sunucu ve oyuncu Ayumi Takano şunları söyledi bir TV kanalında: “Bizler küçüklükten beri depreme duyarlı ve bilinçli yetiştirildik. Her yıl 1 Nisan’da okullarda deprem için eğitim yapılır, deprem çantaları hazırlanır, eksikler tamamlanır. Mühim olan deprem anında soğukkanlılığı korumaktır. Deprem sonrasında yönetimin direktiflerini uygulamak gerekir. Herkes kendi kafasına göre hareket edip karışıklığa neden olmaz.” bağlamında sözler sarf etti. Bu sözler bizim için çok büyük anlam ifade ediyor. Hele ki deprem sırasında yerlerinden kıpırdamayan, bulundukları bina ve yapıların sağlamlığına 0 güvenen bu insanların yerinde bizim vatandaşımız söz konusu olduğunda tepki tam tersi oluyor.

DEPREM SABAHINDA UYANMAK…

nihansage | 09 December 2010 13:07

Çok güçlü bir şey beni uykumdan korkuyla uyandırmıştı. “La ilahe illallah” tevhidini söylerken, tam karşimda duran duvar üzerime doğru geliyor ve aynı hızla da geri çekiliyordu.
Uyku sersemi ne olduğunu anlamamıştım.Ama iyi birşeyler olmadığı kesindi.
Yanımda uyuyan kardeşim Elif’e seslendim.”Elif kalk.” dedim.İkimiz de yataktan zorlukla indik.Dönüp duran odanın içinde ayakta durmaya çalışıyorduk. “Hemen dışarı çık.” diye kardeşime söyledim.Ben ise odanın içinde eteğimi ve tülbentimi bulmaya çalışıyordum.
Ne olduğunu anlamadığım bir kumaşın içinden bacaklarımı geçırerek belime çektim.Ve yine elime gelen ince kumaşi da başıma örttüm.
Erkek kardeşimin telaşlı sesini duydum.”Dışarıya…” diye korkuyla bagırıyordu.
Biz kapının önüne gelene kadar sallantı durmuştu.”Üstünüze bir şey alın.” diye kardeşim uyardı.Kapının yanında duran askılıkta, asılmış olan pardösemi giydim. Apartmanda oturan diğer komşularımızla birlikte merdivenlerden aşağıya indik.
Dışarı çıktığımızda herkes korkuyla birbirlerine bakıyordu.
Ne olmuştu? Sorunun cevabı çok açıktı.DEPREM.
Etrafımızı saran sis hepimizin dikkatini çekmişti.Her yer sis altındaydı.Şaşkın gözlerle bakınırken, sislerin içinde, beyaz geceliğiyle koşarak gelen bir kadın gördük.Kadın panik içindeydi.Yardım istiyordu.İçinde oturduğu bina tıkılmıştı.Kendisi de enkazın altından çıkmıştı.Bizim sis diye sandıgımız şey aslında yıkılan binaların tozlarıymış.Bunu dehşetle farketmiştik.Hepimiz şok olmuştuk.
Komşumuzun evi tek katlıydı.Onun bahçesınde oturuyorduk.Eşime ne olduğunu öğrenmek zorundaydım.Arkadaşıma telefonunu kullanmak istediğimi söyledim.Birlikte eve girdik.Ev telefonunun ahizesini elime aldım.Kendi evimin telefon numarasını çevirdim.Gerçi karşıdan “alo” sesi duymayı beklemiyordum,ama duyduğum uzun zil sesi beni umutlandırmıştı.”Karşı tarafta telefon çalıyordu.Telefon çalıyorsa evim yıkılmamıştır.”diye düşünmüştüm.O zaman ki bilgimle mantığım bana öyle söylemişti.Sonradan öğrendim ki, telefon bozuk olsa dahi karşı taraf uzun zil sesini duyuyormuş.
Babamın bisikleti vardı.”Ben bir abimlere bakayım.” diye yanımızdan ayrıldı.
Biz bahçede oturmuş günün agarmasını bekliyorduk.Bir süre sonra abim, koşarak yanımıza geldi.Belden üstü çıplaktı.Bize gölcüğün yıkılmış olduğunu söyledi.Kendilerinin iyi olduğunu ve bizi merak ettiği için yanımıza geldigini anlattı.
Abimden sonra eşim de bizim olduğumuz yere geldi.O da benim akibetimden korkmuştu.Hepimizi sağ salim görünce rahatlamıştı. “Ben bir de ablama bakayım.” diyerek yanımızdan ayrıldı.
Çok geçmeden babam yanımıza gelmişti.Onun da getirdigi haberler içler acısıydı.Akrabalarımızdan bazıları enkaz altında kalmıştı ve onlara şu anda ulaşılamıyordu.
gün doğmak üzereydi.Annem, babam ve kardeşlerimle birlikte, evimin olduğu yere doğru yürümeye başladık.Manzara korkunçtu.Ancak enkazların üstünden geçebiliyorduk.Binaların çoğu yola doğru yıkılmıştı.
Evimin olduğu mahalleye geldiğimizde, etrafı tanıyamadım.Bütün yeni binalar yıkılmıştı.Ancak eskiden yapılmış, iki veya üç katlı evler ayakta kalabilmişti.Benim evim de ayakta kalanlardandı.
Kaynım, hasta olan kayınpederimi, arabasına oturtmuştu. Kayın validem, eltim ve çocukları, diğer akrabalar ve komşular…Hepsi yolun ortasına, binalardan uzak olan bölgeye kaçmışlar ve orada yere oturmuşlardı.Herkesin yüzü bir tuhaftı.Öylece etraflarına bakıyorlardı.Ben de çevreme bakındım.Her yer ama her yer yıkılmıştı.Molozların ortasında duruyorduk.”Acaba bu binalar nasıldı? Altlarında hangi dükkanlar vardı?” Uzun zaman bunları ve bazı şeyleri hatırlıyamadım.
Çok şükür o günler geçti.Güzel Allah’ım inşallah birdaha kimseye öyle günler yaşatmaz.

Her eve Sismograf!

Beacool | 21 November 2010 14:28

Her eve Sismograf!

Gragraph deprem!
Deprem!

Biraz paranoyakça yaşamanın insan hayatına katkıda bulunduğuna inanıyorum. Zaten paranoyanın birazı da tedbir oluyor. Eğer sizde tedbirliyseniz ve doğal afetlerin (bana göre en insan psikolojisini bozanı) depremden korkanlardansanız (ya da birazdan fazla paranoyanız varsa) tanıtacağım bu ürün tam size göre. Evinizde sizin için sürekli sarsıntıları kontrol eden ve olası bir tehlikede sizi uyaran bir ürünle karşı karşıyayız.

Gragraph
Gragraph

Gragraph ismiyle piyasaya sürülen ürünü evinizde düz bir zemine yerleştirilerek çalıştırıldığında sizin hissedemediğiniz sarsıntıları hissederek takvimine sürekli kaydediyor. Bu şekilde bir gözlem ve tahmin yapabileceğiniz gibi olası bir tehlike anında cihaz uyarı vermek üzere tasarlanmış. 3 ve 10 arası tüm sarsıntıları hissedebilen yapısı sarsıntının şiddetine göre görsel ikaz sesle uyarı ve alarm veriyor. Bu sayede uyku anında depreme yakalanma (veya benim gibi hissetmeme) riskinizi azaltmış oluyorsunuz. Tabi bu en kötü senaryo…

İstanbul depreme ne kadar hazır?

tuncelik81 | 06 September 2010 15:36

deprem
deprem

Yaratıcımızın biz insanlara vermiş olduğu en iyi nimetlerden birisi de yaşanan acıları ve üzüntüleri bir müddet sonra unuturup hayatın normal akışına dönmesidir. Eğerki yaşanan acılar ilk günki gibi tazeliğini korusaydı ve unutma özelliğine sahip olmasaydık hayat gerçekten çok sıkıntılı geçerdi biz insanlar için. Fakat şu da bir gerçek ki biz unuturken sadece acıları değil, almamız gereken tedbirleri ve bilmemiz gereken bilgileri de unutuyoruz.

Bir Musibet yada Bin Nasihat ve Gölcük Depremi…

firatocal | 21 August 2010 17:01

Bir Musibet yada Bin Nasihat ve Gölcük Depremi…
Yaşanan bir musibetin söylenen bin nasihatten iyi olduğu söylenir… Belki dünyanın bir çok yerinde bu kural geçerlidir ve sıklıkla doğruluğunu ispat ediyor olabilir… Ama konu canım Türkiyem oldu mu , orada şöyle bir durup düşünmek gerekiyor…

17 Ağustos 1999 da yaşadığımız Gölcük depremi kolay kolay unutulmayacak etkileriyle ülkem insanı üzerinde derin izler bırakarak tarihin tozlu sayfaları arasında yerini aldı… Keşke yaşanan her şey gibi olmasa , yaşanan acılar unutulmasa yada kasıtlı olarak unutturulmaya çalışılmasa da bu tozlu sayfalara ve raflara kaldırıvermek zorunda kalmasaydık…

ağustosa doğru haberler

nazokiraze | 18 July 2010 13:18

24.Uluslararası Kültür ve Sarımsak Festivali 5-8 Ağustos arasında Kastamonu Taşköprü’de yapılacak.Haberlere göre Tarkan’da festivalde yer alacakmış.

8. Bodrum Uluslararası Bale Festivali başlangıçtarihi 14 Ağustos , festival Eylül başına kadar sürecek.

İlgi gören savunma sanatı Capoeira ile ilgili yapılan etkinlik Capoeira Festivaliülkemizde 31 Temmuz tarihinde başlayacak, organizasyon 7 Ağustosa kadar sürecek.

17 Ağustos 1999 saat:03:02 ve sonrasında kaybettiklerimiz..

suleceizler | 15 July 2010 11:54

Oya ve Cumhur’un anısına….İnanılmaz bir Ağustos sıcağı…Mudanya’nın Güzelyalı ilçesindeyim.Her gün rüzgarından duramadığımız sahil kenarında bile yaprak kıpırdamıyor.Yoğun sıcağın altında muhabbet etmeye çalışıyoruz arkadaşlarla.Nemin yoğunluğu o kadar hissedilir ki boğulmak üzeredeyim.Gece 00:30 a kadar sahilde sıcakla boğuşarak takıldıktan sonra eve geldim.Duş alıp rahatlarım diye düşünmüştüm ama ne gezer.Duştan çıkar çıkmaz gene aynısın. Evdekiler çoktan uyumuş ,ama içimde bir huzursuzluk kesinlikle uyuyamıyorum. Odamın tavanları sanki beni boğuyor. Balkonda oturayım biraz dedim ve yarım kalan kitabımı okumaya başladım. Saat 02:00 ye doğru biraz uykum geldi ve odama gidip yattım.Yattım yatmasına ama genede tam uyuyamıyorum, içimdeki sıkıntı beni boğuyor adeta.Tam uykuya daldığım sırada tak diye bi ses duydum.Umursamadım.Daha sonra yavaş yavaş yatağım sallanmaya başladı.Gene yarı uykuluyum anlayamadım.Ama daha sonra öyle bir ses ,öyle korkunç bir uğultu başladı ki inanılmazdı. Yattığım yatak beşik gibi sallanıyor,aynı zamanda duvarlar çatır çatırdıyordu.Gardolabım bana doğru gidip geliyordu.Hele o uğultu o kadar korkunçtu ki açıkçası ben kıyamet kopuyor sandım.İçimden de daha çok gencim ölmek istemiyorum diyordum. O anki korkumu hangi kelimeye döksem anlatamam. Annemin sesini duydum resmen salavat getiriyordu ,ben adeta donup kalmıştım.Annem hemen giyinmemizi ve evden çıkmamızı söyledi.Üstümüze ne bulduysak giyindik ve çıktık.

Google’dan Şili depremi için kişi bulucu

KAYAgibi | 01 March 2010 15:42

Bilindiği üzere son zamanların en büyük depremi bugün (8.8M) Şili de meydana geldi. Bu konu hakkında yazdığım ayrıntılı bilgi.

Google ın daha önce Haiti depremi için açtığı kriz sayfası şimdi de Şili için açılmış durumda http://www.google.com/relief/chileearthquake/ . Sayfada Google Checkout ile Unicef ve Direct Relief’e bağıs yapılabilmesinin yanı sıra deprem hakkında gerçek zamanlı arama sonuçlarının linki de mevcut.

Google Şili’deki Deprem İçin Kolları Sıvadı!

algoz | 01 March 2010 09:38

Artık insan yaşamının bir parçası haline gelen Web, bu gelişim sonucunda, vakit geçirilebilecek eğlenceli bir ortam olmanın yanında, insan yaşamındaki acıların ve felaketlerin üstesinden gelinebilmesi için kullanılabilen bir ortam/araç olarak ta kullanılmakta.

Bunun en son örneği ise; Google’ın 27 şubat cumartesi günü, 8.8 şiddeti ile Şili’yi sarsan deprem felaketi sonrası hazırlamış olduğu, buradaki yardım ve bilgi sayfası oldu.

Google’ın, Google.com’da, arama kutusunun hemen altına yerleştirdiği link ile kullanıcılarını buluşturduğu bu sayfada;

  • Deprem ile ilgili haberler için Google News linki,
  • Deprem bögesinden video gönderilebilmesi için bir Youtube eklentisi ile, bu videoların bulunup izlenebilmesi için buradaki Youtube linki,

Depremin hava tahmini gibi yapılabilmesi

allnite | 22 February 2010 20:48

Bizler hep hava tahmini yoluyla güne başlarız yada bir çoğumuz en azından bunu yapar.Bence artık hayatımıza başka bir şey daha girdi.En azından ben artık evden çıkmadan önce hava raporunun yanı sıra bu siteyi takip etmekteyim.Kısacası www.dkos.org da bilimsel metodlarla hava tahmini gibi deprem tahmini yapılmakadır.Hatta kaç saat içinde ve nerede olacağı ayrı pencereler halinde kamuoyuna sunulmaktadır.İstanbul tahmini, Türkiye tahmini ve Dünya tahmini olarak ilgilenenlere alternatifler bile oluşturulmuş.Bunu proje sahibi Kadir Sütçü bu tahminleri e-dalga yöntemi, canlıları gözlemleyerek, su dalgası takibiyle ve gezegenlerin takibiyle yapmaktadır.Bunun yanında bu çevrelerin yakınında oturan insanlardan da hava tahmini, su sıcaklığını gözlemlemesini isteyerek yardımlarını da beklemektedir.

Bu site ne işe yarayacak derseniz; belki burdaki doğru tahminlerden dolayı yaşanacak büyük bir depremde daha az can ve mal kaybı olacaktır.İnsanlar ona göre besin stoklayacak, devlet de buna göre önlem alarak zararları en aza indirecektir.