bildirgec.org

allnite

11 yıl önce üye olmuş, 11 yazı yazmış. 0 yorum yazmış.

İnsanlar Neden İntihar Eder?

allnite | 10 March 2010 15:33

İntihar etmek herkesin başına gelebilecek bir şeydir.Psikolojik yönden çok sağlıklı insan da bu duruma gelebilir.Peki ekonomik durumumuz yükseldikçe intihar oranı düşer mi?Tabi ki hayır.Bu durum çünkü toplumsal gelişmişlik ve kişiselleşmeden öte bir olgudur.Bunun altında daha geniş bir neden vardır.İntiharlar sosyal bir olaydır.Sanayileşmiş ülkelerde daha yaygındır ve bunlar istatistiklerle de ortaya konulmuştur.Bu durum sosyal bir hastalıktır.Ekonomik bunalımlar, işçilerin işlerine uyamaması, bireyin topluma yönelttiği isteklerdeki şiddet gibi bir takım olgular intihara sebebiyet verebilir.İnsan intihar ettiği zaman bunun bireysel bir davranış olduğu sanılır fakat kurbanın bilincinde bu hareketi yöneten toplumdur.

Durkheim‘a göre intiharlar büyük siyasal olaylar sırasında azalma eğilimi gösterirken, toplumsal çalkantı evrelerinde artar.Bunun yanında Durkheim’ın üzerinde durduğu şey ise intiharların sıklığı olan Batı dünyasında, toplumsal varoluşun gelenekle düzenlenmeyişi, bu yüzden bireylerin birbiriyle sürekli yarış içinde oluşudur.Özlemleri ve doyum arasında oransızlık insana acı verir.Bu hava ise intihar dürtüsüne neden olur.

intihar resmi eklemek olmaz, çiçek koymayı yeğlerim.
intihar resmi eklemek olmaz, çiçek koymayı yeğlerim.

İntihar oranlarını düşürmek içinse birey; aile grubu, dinsel grubu ve siyaset grubuna yakın ve güven verecek bir toplumsal çerçevede yaşatılmalıdır ve bu olanaklar devletçe sunulmalıdır.

Wireless USB Keypad with Trackball

allnite | 09 March 2010 14:18

Laptoplarda hepimizin bildiği gibi klavyenin sağ tarafındaki keypadlar yoktur. İşte bu alet tam da bunun için. Bu keypadı kendimiz USB’si yardımıyla kullanabiliyoruz. Bunun yanında fare işlevi gören sağ ve sol tuşları da aletin üzerinde mevcut. 10 metreye kadar USb’si radyo frekanslarını algılayabiliyor. 19 standart tuşu, 13 tane de extra tuşu bulunan alet, wireless’ı için de 2.4 GHz radyo frekansı kullanıyor.

boyutu:114 x 134 x 25mm
ağırlığı:143 gr
Fakat bu alet windows 7 kullanıcıları için hayal kırıklığı yaratacak cinsten. Çünkü kullanılamıyor. Sadece windows 2000/Xp/Vista kullanıcıları bu aletten yararlanabilir.

Extra tuşlar içinde bulunan fonksiyonlar ise şöyle:
Farenin sağ ve sol tuşu işlevini gören tuşlar,
Num lock,
Büyüteç,
İnternet, E-mail, Media, Power Point, Word, Excel tuşları
ve Media Oynatıcımız için işlevli tuşlar.
Bu cihaz laptopumuz için son derece portatif.

İnsanlar Müziğe Doğuştan Yatkın

allnite | 07 March 2010 18:19

Yakın zamana kadar yeni doğan bebeklerin algısal yetenekleri üzerine çok az şey biliniyordu. Yetişkinlerin üzerinde bu tür deneyler çok fazla yapıldıysa da yeni doğan bebeklerin dünyayı nasıl algıladığı sır olarak kalmıştı.
Sciencedaily.com’un haberine göre bu sır AB destekli bir proje olan EmCap sayesinde kısmen de olsa çözüldü.Deney sırasında bebekler beyin etkinliğini ölçmeye yarayan encephalograph (EEG) ya bağlanıyorlar.Daha sonra bebeklere değişik tonlarda müzikler dinletilerek ne tür müziklere duyarlı oldukları ölçülmeye çalışılıyor ve hangisilerine tepki verdikleri EEG’ye bakılarak ölçülüyor.

Deneyin sonucunda ise yeni doğanların ses perdelerini doğuştan algılayabildiklerini gösterdi.Önceden düşünüldüğü gibi bunun deneyim yoluyla öğrenilen bir şey olmadığını gösterdi.Yani bizim beyinlerimiz alışılmadık bir durum karşısında hemen harekete geçici ve hemen bunu bize bildiren bir aygıt işlevinde.Bu durum tabiki çok eleştirilere maruz kalacak gibi.

Bu bulgular işitsel bozuklukların erken teshisine yönelik tekniklerin gelişmesine imkan tanıyabilir.Bebek,seslere yanlış ya da tutarsız tepkiler verdiğinde bu etki gelecekte, onu rahatsız etmesine imkan vermeden zaman geçmeden beyni biçimlendirilebilir.

Konuşan reklam panoları

allnite | 03 March 2010 16:01

Azınlık Raporu adlı 2002 yapımı bilim-kurgu sinema filmini izlemişsinizdir. Orada kahraman, metrodaki reklam panolarının önünden geçerken reklam panoları ona sesleniyor ve ona uygun ürünleri sıralıyordu.

İşte bu teknoloji bugünlerde gerçek olma yolunda ilerliyor. macworld.com‘un haberine göre Japon bilim adamlarının geliştirdiği bir teknoloji bu filmdekini aratmayacak cinsten.NTT communications’ın ürettiği bu ürün bir reklam panosu, kamera ve ekrandan oluşuyor. Ekrana bakan kişileri de kamera saptıyor. Böylece reklama bakan kişilerin sayısı gerçekten bilinebiliyor. Fakat bu sistem şu anda yüzleri tanıma ve arayıp bulma işlevini yerine getiremiyor. NTT şirketi bu durumun olumsuz etkilerinden kaçınıyor. Bunun yanında reklamın önünden reklama baksın ya da bakmasın kaç kişinin geçtiği, reklama bakıp geçen Japonların yüz profili tarama sistemi sayesinde de bilinebiliyor. Böylece reklamların insanları ne kadar çok etkileyebildiği bilinebilir bir özellik kazanıyor. Kim bilir artık gelecekte insanlar telefon kulübelerine, banklara saldırmak yerine bu çok konuşan ve gözleyebilen reklam panolarına saldırabilirler.

Upload yoluyla para kazanmak

allnite | 03 March 2010 10:37

İnternette çok upload yapıyorsanız ve bunu paraya çevirmek istiyorsanız bu site tam sizlik.
Bu yolla çok ciddi rakamlar elde edebilirsiz.Uploaded.to bizim bu yolda kullanacağımız en ideal site.Örneğin Rusya Ve Almanya’dan yapılacak her 10.000 download için 100 Euro kazanabilirsiniz.Eğer başka ülkerden download yapalırsa 10 Euro kazanabilirsiniz.Sizin referansınızla üye olanlardan dolayı da Euro kazanabilirsiniz.Bu rakamlar çok görünse de aslında forum sitelerinde bunu başarmak gerçekten çok kolay bu işi yapan biri olarak.

HTC HD2

allnite | 28 February 2010 11:24

HTC HD2 bir telefondan daha ötesini bekleyenler için tasarlanmış bir alet kutusu görünümünde. Ülkemizde de tüm dünyayla birlikte bu yılın Ocak ayında pisayasaya çıkan telefonun özellikleri boyundan aşkın. Sinematik ekranı insanı büyülüyor. 4.3 sıkıştırılmış pixelli ekranı var. En önemli özelliklerinden biri ise telefonun sahibine göre sezgisel olarak çalışabilmesi; örneğin kişi telefonun sesini duyar duymaz ses yavaş yavaş kısılabiliyor.

Saat ayarları, hava durumu gibi özellikler de gidilen yere göre otomatik olarak devreye giriyor.

Ölmeden Önce Okunması Gereken 1001 kitap

allnite | 26 February 2010 18:32

Ölene kadar kaç kitap okuyabiliriz bu bir meçhul ama bunun kitabı 2007’de çıktı bile.960 sayfalık bu eserin Peter Boxall editörlüğünü yaparak insanlara yardımcı olmayı amaçlamıştır.Tabi ki bir çok şey de katmıştır O’na roman türü hakkında.

Buradaki esas amaç zorla da bu kitapları okumanız değil, bunların okuyuculara bir rehber olmasıdır.Bu gibi tartışmalara girmek zaten gereksizdir, önemli olan burada çok çeşitli ulusların romanlarını insanların tanıyıp tartışabilmesidir.Yani burada sayı özellikle 1001 seçilmemiştir bu 1000 de olabilirdi.
Bu 1001 kitap içinde Jean Jacques Rousseau, Victor Hugo,Tolstoy,Miguel de Cervantes,Charles Dickens ve daha bir çok yabancı yazarın eserini bulabileceğimiz gibi Türk yazarların da eserleri görebiliriz.
Bunlar:
Orhan Pamuk-Beyaz Kale
Emine Özdamar- Hayat Bir Kervansaray
Latife Tekin-Berci Kristin Çöp Masalları
Yaşar Kemal-İnce Memed

Kapitalizmin başlangıcı ve bitişi

allnite | 24 February 2010 16:43

Marx‘ın Engels‘le yazdığı Das Kapital adlı eserini duymayanımız yoktur.Bu 3 cilt halinde yayınlanan eseri burada tümden açıklamaya yeterli süre bulunamaz.
Ben daha önceki yazıma ek olarak bu konuda Karl Marx’ın görüşlerini sunacağım.Kapitalizmin öncelikle nedir?Her hangi bir ülkenin parası nasıl oluyor da bu etkiyi doğurabiliyor?
Öncelikle para bir sermaye aracına dönüşür. Bu sermayeden bir artı değer üretilir yine bu artı değer ise kapitalist üretim sistemini meydana getiriyor.
Tabi ki kapitalist üretim bir mal sahibinin elinde önceden emek,sermaye ve üretim araçlarına sahip olmasını gerektirir.
Kısacası kapitalizm demek bu demektir.Bunu Marx, Adem babanın elmayı ısırıp insanoğlunu günaha bulanmasına benzetir.
Kapitalist üretimin ilkel biçimlerini 16.yy da görüyoruz.Peki ne oluyor da kapitalizm denen olguya neden oluyor?
Bu ilk önce üretim şeklinin ve araçlarının değişimiyle
devrimsel bir nitelikte olmuştur.Orta Çağ’ın klasik üretim biçimi tarımcılıktı.Kralların büyük topraklarında yaşayan özgür olmayan serfler bir anda kendilerini “sokakta” bularak bir emek pazarına proleterya sınıfı gelmiştir. Özgürlüklerini satın alarak beylerin hakimiyetinden kopan serfler yetiştirdikleri ürünleri pazarlarda satarak bir para ekonomisi oluşturmayı başarabilmişlerdir. Gittikçe zenginleşen serfler Orta Çağ’ın 1000 yıllık süren geleneğini devrimci çizgide değiştirmeyi bilmişlerdir.
Tabi bunun tek nedeni olamaz.Ben sadece en önemli nedeni saydım, büyük toprak sahiplerini yani krallıkları bitiren esas olayı.Eskinin köylüleri şimdi kendi işlerinde uğraşarak, örgütlenerek hatta loncalar kurarak- yeni teknolojiler geliştirmişlerdir.Krallar ticaretle uğraşmamışlardır çünkü bu onlara göre aşağı bir iş sayılıyordu.Fakat hiçbiri bu durumun sonlarını getireceğini tahmin edememişti.
Buradan da günümüze kadar gelişerek bu döneminde bitmesi gereken zaman beklenmeye başlanmıştır.

Depremin hava tahmini gibi yapılabilmesi

allnite | 22 February 2010 20:48

Bizler hep hava tahmini yoluyla güne başlarız yada bir çoğumuz en azından bunu yapar.Bence artık hayatımıza başka bir şey daha girdi.En azından ben artık evden çıkmadan önce hava raporunun yanı sıra bu siteyi takip etmekteyim.Kısacası www.dkos.org da bilimsel metodlarla hava tahmini gibi deprem tahmini yapılmakadır.Hatta kaç saat içinde ve nerede olacağı ayrı pencereler halinde kamuoyuna sunulmaktadır.İstanbul tahmini, Türkiye tahmini ve Dünya tahmini olarak ilgilenenlere alternatifler bile oluşturulmuş.Bunu proje sahibi Kadir Sütçü bu tahminleri e-dalga yöntemi, canlıları gözlemleyerek, su dalgası takibiyle ve gezegenlerin takibiyle yapmaktadır.Bunun yanında bu çevrelerin yakınında oturan insanlardan da hava tahmini, su sıcaklığını gözlemlemesini isteyerek yardımlarını da beklemektedir.

Bu site ne işe yarayacak derseniz; belki burdaki doğru tahminlerden dolayı yaşanacak büyük bir depremde daha az can ve mal kaybı olacaktır.İnsanlar ona göre besin stoklayacak, devlet de buna göre önlem alarak zararları en aza indirecektir.

Bir Protestanın Günlüğü

allnite | 21 February 2010 11:32

Kapitalizmin, özellikle modern anlamdaki kapitalizmin nasıl geliştiğini herkes olmasa da bazılarımız bilmek isteriz.İşte ünlü sosyolog Max Weber bu konuyu araştırmaya karar verdiğinde bu biricik durumu, ateşliyici durumu bilmek istemiştir.Aslında kapitalist sistemler varlığını tarihin çeşitli dönemlerinde göstermiştir fakat bizim modern kapitalizm dediğimiz şey akılcı bir muhasebe, ileriyi görerek yatırım yapma ve bu yatırımı biriktirmeme! yeni yatırımlara bu parayı yığma işini Batı Avrupa’da görüyoruz.

<
Weber’e göre Protestanlar arasında özellikle Kalvenizm’e mensup insanlar bu akımı başlatmıştır.Bu insanlar para kazandıktan sonra karlarını biriktirmemişler, sürekli yeni yatırımlara, yeni çalışmalara başlamışlardır.Normalde Katolizm inancına göre-ki bu yine hristiyanlığın bir koludur- muminlerin dünya malıyla çok haşır neşir olmaması gerekir bu günahtır, tek amaç İsa’ya ulaşmaktır.Bir nevi çile hayatıdır.Martin Luther King’in başlattığı bir mezhep olan Protestanlık ise bu Katolikliğin bu durumuna eleştirel bir gözle bakan bir mezheptir.Onlara göre Tanrı insanı doğarken serbest bırakmıştır.İnsanın günahkar olup olmaması zaten karar verilmiş bir şeydi önemli olan seçilmişlerden birisi olmaktı bunu Tanrı seçilmiş insanlara şöyle ya da böyle göstermekteydi ve bu yüzden insan kaderine teslim olup bu dünya için çalışmalı, üzüntülerini, iç acılarını bu yolla gidermelidir.Çünkü çok çalışırsa ve kazanırsa insan seçilmişlerden biri olduğunu görecekti.Bu kuralların hepsi Martin Luther King’in 95 maddelik tezinin birer özetidir.Protestan mezhebi tarafından oldukça özgür bırakılan insanın en büyük amacı ise sürekli çalışmak olmuştu.Fakat Ptotestanlık mezhebinin kolları olan sofuluk, metodizm, lutherdizmde kapitalizmi oluşturacak öğeler oldukça sınırlı olmuştur.Zaten Weber’de bunun farkındaydı.O’na göre modern kapitalizm Kalvenist olan insanlar tarafından uygulanmıştı.Bu tamamiyle bir kadercilikti.Kalvenistler tarafından bu çok iyi bir şekilde kullanıldı ve Weber Almanya’daki gelişmiş ve zengin semtlerin bu inanca-Kalvenizm- sahip kişilerden oluştuğunu istatistiksel sonuçlarla da gördükten sonra bu kitabı yani Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu tezini ortaya atmıştır.

Bundan çıkaracağımız sonuç şu olmamalıdır.Kapitalist olmak isteyen ülkeler ya da toplumlar illa Protestan olmak zorunda değildir.Weber bunu söylemez.Çünkü O’na göre kapitalizmn ortaya çıkışındaki temel etmen sıkı bir çalışma, iyi br muhasebe , karı yığma değil sürekli yatırımla kazanmak, geleceği görerek yatırımlara yön vermektir.Protestanlar için ateşleyici kaynak Martin Luther’in 95 tezi olmuştur.Tabi ki protestanlar bunun farkında değillerdi bu tesadüfi olay şimdi, günümüz modern kapitalist rejimini doğurmuştur.