bildirgec.org

Sayfaları koparttım, bakkal defteri gibi bükülmüş, üstü çizilmiş, silinmiş sonra tekrar yazılmış, hatalarla dolu sayfalar.. Şimdi önümde yepyeni bir sayfa var, defter aynı defter ama.. Bu nedenle yeni sayfamın üzerinde bir önceki sayfaların, yazıların izleri var, derin izler bunlar, kolay olmayacak buraya yeni birşeyler yazmak.. Olsun defteri tamamen atmayı seçmedim, sadece defterin o kısmından kurtulup, yeniden birşeyler yazmaya karar verdim…

Bu kararı alabilmem çok uzun sürdü, sürekli oyaladım kendimi.. Şimdi karşımda duran beyaz sayfaya bakarken o izler beni derinden sarsıyor, umursamaz tavrımdan taviz vermiyorum yine de…

burada bildirgec yazarı arkdaşımın yazdığı ve şurda bildirgec yazarı olmayan başka bir blogcu arkdaşın yazdığı internet olmadan yapabilceğimiz 101 şey, %85 ini türkçe’ye çevirdim (ufak tefek yanlışlarım olmuştur mazur görün ) 🙂

işte liste

1. kart hilelerini(sihirbazlığını) öğren

çeşit çeşit web sitesi tasarımlarından sonra şimdide tasarıma kağıtlarla nasıl zenginlik kazandırılacağının örneklerini sıralayalım.defter sayfaları, ataçlarla tuturulan notlar, eski kağıtlar, post it ler vs… hepimizin görmüş olabileceği, aklında yeni tasarım yapmak isteyenleri kamçılayacak 25 kağıt kullanılan web sitesi tasarımını beğeninize sunuyorum.

My Note II

Aiptek firmasının yakın zamanda piyasaya sürdüğü My Note II adlı dijital not defteri sağladığı kolaylıklar sayesinde dikkat çekiyor. Sadece 5mm kalınlığındaki tablet A4 boyutunda. Üzerine yazılan yazıları ya da çizilen manzaraları dijital olarak kaydeden bir mekanizması var. SD kart girişiyle hafızasını genişletebilir ve daha fazla notu bir arada dijital olarak bulundurabilirsiniz. Böylelikle okula yüzlerce yaprağı olan defterleri götürmeyecek, sadece bu tabletle tüm derslerin notunu tutabileceksiniz. İçerisinde bulunan 32 Mb’lık hafıza kartıyla 135 yaprağa yakın not saklayabilirsiniz.
1,000-dpi çözünürlüklü dokunmatik ekrana sahip olan dijital not defteri tam şarj ile 20 saat kullanım olanağı sunarken, USB arabirimini kullanıyor. Ürünün yurtdışı fiyatı ise 144$ olarak belirlenmiş.
[Kaynak]

Kelime anlamı “kirpi derisi” olan moleskine, aşinası olanlar için bir defterden çok daha fazlasını ifade ediyor. Uğruna methiyeler düzülen,bir moda ikonundan çok, arzu nesnesi haline gelmiş bu büyülü defteri kullananlar arasında kimler yok ki? Vincent Van Gogh, Pablo Picasso, Ernest Hemingway,… Kim bilir bu kadar popüler olmasının nedeni belki ünlü kullanıcılarının etkisi belki de hayal gücünü kamçılamasıdır. Belki de tüm bu söylenenler lovemark’dan (marka tutkunluğu) ibaret!

Bildiriyi hazırlayana kadar hakkında en ufak bir bilgiye sahip olmadığım moleskine’nin resmi sitesi, aşıklarına ve onların sanatlarına adanmış oldukça güzel bir site, wikipedia sayfası, flickr grubunun sayfası,düşünenler için akıl defteri, sosyomat’ta moleskine seviyorum diyenler ve son olarak ekşisözlük’te moleskine.

kağıda yaz ekrandan oku!

elektronik aksamı olmasa basit bir not defterinden farklı olmayacak bu cihaz, eski usülü yeni teknoloji ile birleştiren bir tasarım harikası.

siz kağıda yazıyorsunuz o ekrana yansıtıyor. kağıt bildiğimiz kağıt. kalem bildiğimiz kalem.

kağıda yazılanı eş zamanlı olarak cihazın lcd ekranında görebildiğiniz gibi, cihaz bilgisayara bağlanmış ise yazıp çizdiklerinizi monitörden de takip edebilirsiniz. dahası, dahili ocr özelliği sayesinde metinlerinizi düzenlenebilir hale de geetirebiliyorsunuz.

http://selmanaslan.blogspot.com/2007/11/ben-retmenim-ey-yarenler-avucumda-bir.html

moleskineproject.com

moleskine ya da bilinen adıyla moleskin, moleskine srl adlı şirketin ürettiği dışı muşamba kaplı ve kapattığınızda alt kapapında sabit lastiğini dışından geçirerek açılmasını önleyebildiğiniz not defterlerinin dünya’da en çok kullanılanlarından birinin adı.
moleskine project ise moleskinler üzerinde veya moleskinlerle yapılan çalışmaları, eskizleri yayımlayabileceğiniz bir site.

Defter…

Yaşam defteri.. yaşamın kerteriz defteri… anı defteri… hatıra defteri…

Yeni doğana verildi defter önce… eline aldı ağırlığa zar zor baktı bebek. Çok ağır geldi ona. Daha okumayı bilmiyordu, nasıl yazacaktı o defteri… ağlamaya başladı…

İnsanoğlunun ilk öğrendiği şey ağlamak. Umudumuz gülmek ise ancak 1-2 ay sonraya kalmış. İnsan mahkum ağlamaya diyesim geliyor.

Deftere yazmaya ağlamakla başladı. Sonra ağlamalarını çeşitlendirdi bebek. Acıkınca ayrı ağlıyor, sevgiye ihtiyacı olduğunda ayrı.
Sonra gülücükler kondurmaya başladı deftere. Bahtına iyi bir aile çıkmış ise cesaretlendirildi gülmesi. Defterdeki gülücükler ağlamalarla başa çıkmaya başladı.

Yine uyku tutmayan bir gecenin sabaha karşı saatlerinde dolabımı açıp eskilere gitmek istedim. Anılarımın arasından en sevdiğim olan hatıra defterime bakmak istedim. Kah güldüm , kah hüzünlendim. İnanın ilkokulda arkadaşlarım ve ailemin yazdıklarının bukadar anlam yüklü olduğunu düşünemezdim. O defter bütün sınıfı gezerdi elden ele. Herkes de bir hatıra yazma telaşıdır giderdi. Kimisi nefretini bile yazardı.
İlk başta defteri şöyle bir taradım. Acaba dedim bu insanlar şimdi neler yapıyorlardır bu haytta. Maalesef görüşebildiğim tek bir kişi bile yok:(
Sonrasında başladım tek tek okumaya. En başta öğretmenim:) Ne güzel dileklerde bulunmuş:) Babaannem sarı papatyam diye başlamış:) Dedem hep çalış kızım bu hayatta demiş.(dediğide boşa olmadı hani kendimi bildiğimden beri çalışıyorum) Sanırım mutlu oluyordur görebiliyorsa beni. Annem ve babam sağlık,mutluluk ve başarı dilemişler:) En iyi onlar düşünmüş yine:) O yaşta sınıftaki bütün kızlar yakışıklı bir eş dilemiş:) Erkekler ise iki satır yazıp , bırakmışlar. En çok da kardeşimin yazdıklarına güldüm. Yaşı küçük diye yazdırmak istemediğim halde defteri çalıp yazmıştı. Yazdıklarını aynen aktarıyorum.