bildirgec.org

cesaret hakkında tüm yazılar

Cesaretsizsin

BAYEMRE | 24 August 2008 11:30

Gölgende gezemem senin
Kendi gölgem var benim
Çiğnemem senin gölgeni
Sen de benimkini çiğneme
Sana teslim olmamı bekleme
Sen de bana teslim olma
Hür olmalı yürek
Zoraki kalmamalı yanında
Korkak kedi ruhun
Zarar veriyor sana da bana da
Cesaretin yokken
Sakın çıkma yoluma
Hep aynı şarkıları dinleyemem ben
Farklı sesleri de arar kulağım
Senden fazla cesaretim var
Sinerek yaşamayı üzerimde
Emanet elbise sayarım.
Benim gibi olmanı beklemiyorum
Olamayacaksın bunu da biliyorum
Olduğun gibi kabul etmeliyim seni
Bunu da ben yapamıyorum.
Farklı yıldızların etkisinde ruhumuz
Yükselenimiz bile farklı
Ortada buluşmaya da mangal yürek lazım
Ateşin sözmüş senin kömürün bile kalmamış
Hiç uğraştırma güzelim
Başka bahara bir daha deneyelim.

Bildirgeç’te Yazar Olmak

reddark | 13 August 2008 13:39

Bildirgeç.org
Bildirgeç.org

Uzun zamandır takip ettiğim ender sitelerden bir tanesi bildirgeç. Şu anda nereden cesaret bulduysam bu yazıyı (ilk yazımı) yazıyorum. “Cesaret bulmak” gerçekten bildirgeçte yazar olmak büyük cesaret gerektiriyor.
İnternette herkes herşeyi kısa süreler içinde görüp paylaşıyor bu nedenle de yazarlarda konu sıkıntısı oluşuyor olabilir.
Diğer yandan bildirgeçteki yazarların tamamına yakını iyi iş çıkaran kendi makale yazan (araklamayan) kişiler, bu yüzden günlük kısmındaki yazıları okumak bana büyük haz veriyor.
Burada eğitici öğretici birşeyler verebilmek için değil, sadece siz değerli bildirgeç sakinleriyle tanışabilmek için yazdım…

Zerâfet İstanbul’du…

GRAFTONCUN | 05 August 2008 09:54

• Güzel bir o kadar alımlı, pozitif elektriği ile girdiği ortamda tüm nazarları üzerine çeken mağrur ve kırılgan, utangaç bakışları ile başka bakışlarla çarpışmamak için gözünü yerden nadiren kaldırıyor. Kariyeri ve âdab-ı muâşeret paralelindeki tavırları ile kendini çoktan ispatlamış..
• Uzun zaman olmuştu, kalabalık bir ortama girmeyeli. Yakın arkadaşının ısrarlarına duyarsız kalamadı. Birlikte dışarı çıkacak ve hava alacaklardı. Zûl geliyordu, kabuğunda sıyrılmak, insanlarla bir arada olmak. ”O” odasında yalnız ağlamayı seviyordu. Gözyaşları mahremiydi, el sürdürmezdi. Gururu icâzet vermedi. Ağlamak zayıflık diye öğretilmişti, hiç zayıflık yapmadı öğretileni iyi öğrenmiş ama bedellerini de ödemişti. Zayıf değilsen ya da kendini zayıf hissettiğin anlarını paylaşmazsan gözyaşlarını kuru bir mendille silmeye mahkûmsundur. İşte bu yüzden sırf bu yüzden “O”’nun gözyaşını silen hiç olmadı…
• Vakit gelmişti, zûl geldiğini hissettirmeden güzel bir gece yaşamak istiyordu. Ortama girdiklerinde nazarlar ona dokunmuştu, süzüyordu inceden inceye…

Cesareti olamayan, razı olmaya hazır olsun

ikuzgun | 09 December 2007 11:05

Cesaret, güç veya tehlikeli bir işe girişirken kişinin kendinde bulduğu güvendir. O işi yapabilme azmidir.

Cesaretin en hası, her şeyini kaybetmeyi göze alabilmektir. Her şeyini kaybetme riski olan bir durumda yapmak istediğin ya da yapmak zorunda olduğun şeyi, her şeye rağmen yapmaktır.

Tam tarif olarak cesaret; yapmak istemediğin, ya da olmasını istemediğin bir şeyin gerçekleşmesi ihtimali uğruna, yapmak istediğini yapma iradesinde; ısrar etmektir.

Kişiyi cesarete sevk eden çeşitli hisler vardır. Bunların en başında geleni sevgidir.

Sanrı

proksima[pilli_silinen_hesap] | 01 December 2007 16:35

Günboyu binmeye tereddüt ettikten sonra buradaydı işte. Kursak derdi ağır basıp, içine işlemiş deniz korkusunu yenmiş, feribotun Harem’den kalkan son seferlerinden birisine binmeye cesaret etmişti.
Trenlerin tempolu süratine alışmış yorgun ayakları, daha attığı ilk adımda devasa ataletiyle bu yekun metal gövdeyi yadırgayıverdi. Soğuk rüzgar denizin yüzünü buruşturup, küpeşteden birkaç aracın olduğu geminin kıç tarafında doğru esti. Hissettiği ürpertiye aldırmadan, hızlı adımlarla feribotun sol kenarından ilerleyip, dar ve paslı merdivenleri takip ederek yukarıya çıktı ve yolcuların olduğu bölüme doğru yürüdü. İçeridekiler, sadece oradaki kalorifer petekleri çalıştığı için yolcu salonunun sağ tarafında toplanmışlardı. Göz göze gelmemek için farklı yönlere dönmüş çay içen iki kişi, ayakta dikilen bir delikanlı, bir anneyle çocuğu, koltuğa gömülmüş yorgun bir kadın, hepsi topu iki elin parmakları adedinceydi tüm yolcular. Çocuğunu uyutan anne, gözlerini karşı koltukta yatan oğlundan kaldırıp, ona elindeki iğne setlerinin fiyatını sordu. Bir diğeri bir örnek aldı. İnceleyip geri verdi .

Cesaret veren sprey

makaleci | 24 October 2007 09:17

Avustralyalı bilim adamları, örümcek, toplum önünde konuşma, uçak, yükseklik gibi onlarca fobiyi anında yok eden bir sprey geliştirdi.Burundan alınan sprey, psikolojik tedaviyle paralel olarak kullanıldığında büyük etki gösteriyor.Haberin detayı burada türkçesi şurada