bildirgec.org

çaresizlik hakkında tüm yazılar

BAŞKA TÜRLÜ BİR ŞEY

oyuncuhandan | 18 April 2011 17:12

Bulut : Gözlerin dolu hala?
Turuncu : Sana öyle geliyor.
Bulut : Yanakların ıslak?
Turuncu : Sana öyle geliyor.
Bulut : Ağlamışsın, hiç durmadan?
Turuncu : Sanan öyle geliyor.
Bulut : Özür dilerim, ama öldüm ben?
Turuncu : Sana öyle geliyor.

İçim üşüyor. Sen kendini kaybettiğinden beri, insanlar öldüğünü ilan ettiğinden beri üşüyorum. Beni bu kadar üşümeye terk edeceğin aklıma gelmezdi.

Çok özledim. Çok zaman geçti ve ben çok sıkıldım bundan. Oyun bile değil bu. Eğlenceli değil, akıllıca değil, zevkli değil.

İHANET

Chat Noir 1 | 22 February 2011 11:29

Hala seviyor muyum seni?
Yeter artık ne hallere soktun beni.
Bir rüya mahvedemez her şeyi.
Unutmadım bana çektirdiklerini,
Göz ardı edemem hissettiklerimi.
Zamanında sen de yalnız bırakmıştın beni.
Düşünmemiştin seni ne kadar sevdiğimi.
Her gün başka bir sevgili.
Unutmadım bana çektirdiklerini,
Göz ardı edemem hissettiklerimi.
Beni üzmek için söylediklerini,
Kalbimdeki sessizliği,
Gözyaşlarımdaki çaresizliği.

Fuzuli

Chat Noir 1 | 14 February 2011 13:20

Bazı yanılgıların bedeli ağır oluyor.
Düşüncelere tutsak olmak insanı deli ediyor.
Çıkış yolunu bulmak gittikçe güçleşiyor.
Uzak durun benden gülümsemek isteyenler,
Karanlığım kor ateşlere sürüklemesin sizi.
Bazen düşündüklerimi söylemek zor oluyor.
Her şeye rağmen susmak, insanı çileden çıkarıyor.
Çaresizlik almış başını gidiyor.
Uzak durun benden gülümsemek isteyenler,
Karanlığım kor ateşlere sürüklemesin sizi.

Güliz Ardilli / İstanbul / 15 Aralık 1997 Pazartesi 1:00

Labirent

Chat Noir 1 | 13 February 2011 15:18

Dört duvar arasında sıkışıp kalmak,
Hiç işlemediğin bir suç için yargılanmak,
İnsanlarla yaşamak,
Güneşi görebilmek, çok zor.
Geceler boyu düşünmek,
Çaresizliği anlamak,
Yalnızlığı seçmek,
Gerçeklerle yüz yüze gelmek,
Acı veriyor insana.
Mutlu olmayı istemek,
Biraz sevgi dilenmek,
İnsanları anlayabilmek,
Çok mu fazla bana?

Güliz Ardilli / İstanbul / 8 Kasım 1997 16:00

Beni Bana Hatırlatan

mavilikler | 09 February 2011 09:45

Bir kadın bir çocuğu tartaklıyor. Sadece birkaç adım ötemde… Başına vuruyor, en az o darbeler kadar vuran, örseleyen kelimeler eşliğinde. Zaten gidiş yönümde oldukları için birkaç adımda varıyorum yanlarına.

Kadına bu hoyrat dokunuşlarla örselediği ruhun bir çocuğa ait olduğunu hatırlatıyor, herkes gibi onun da bir yeri olan içimdeki dünyadan onunkine bir köprü atmaya çalışıyorum böylece.

Kadın parasızlıktan söz ediyor. Çocuğun istediği oyuncaktan… Onu alamadığından… Çaresizlikten… Acıdan… Duyulmayan çığlıklardan…

Hayat ve İnsan Olmak Adına…

firatocal | 05 September 2010 17:28

Siz hiç elektrik kesintisi sonucu dapdar ve kapkaranlık bir asansör boşluğunda saatlerce sıkışıp kaldınız mı… O çaresizlik psikolojisi içerisinde , havasızlıktan ölme tehlikesiyle karşı karşıya bulundunuz mu hiç…

Cevabınız ne olursa olsun , daha bu kadarıyla bitmediğini , kaldığınız saatlerin günlerle , haftalarla hatta aylarla çarpıldığını, üstüne üstlük size rahatça ulaşamadıkları için geçip giden çaresizlik içindeki aylar boyunca tek iletişim imkanınız olan daracık bir delikten yaşama bağlandığınızı canlandırmaya çalışın zihninizde…

Yolun Açık Olsun Birtanem…

firatocal | 02 September 2010 14:20

Bana çektirdiğin tüm acılar için şükranlarımı sunuyorum sana ey sevgili… Bende açtığın her yara , hayat bataklığı içinde çırpınan çaresizliğimi bana daha iyi anlattı… Kendime olan körlüğümü , yalancılığımı ve yabancılığımı bir kere daha fark etmemi sağladı…

Sonsuz kere teşekkürler sana , bütün dünyamı yıktığın , kalbimi per perişan bir viraneye dönüştürdüğün için… Gözyaşlarıma hiçbir zaman acımaman ne kadar doğru kararlarmış her defasında… Tüm erkekler hiçbir zaman büyüyemeyecek çocuklardı senin için… Issız terk edilmiş oyun parklarındaki hayat boyu yapayalnız kalmayı hak eden sahipsiz ruhlardı onlar… Ne de haklıydın bıçak kadar keskin ve soğuk sözlerinde bir tanem…

Canın ne zaman yansa, o güne kadar yaşadığımız bütün güzel şeyleri tutuşturuverirdin tafralı basit bir tartışmanın cılız ateşiyle… Ve geçip karşısına zevkle seyrederdin üzerlerine tir tir titrediğim anılarımın yavaş yavaş çığlıklar içinde yanışlarını… Kendimi yeniden ve daha açık anlamamı sağladığın için , yaşadıklarımdan çok daha öğretici olan ortak günahlarımız için müteşekkirim sana…

Sana kızamıyorum… Senden nefret edemiyorum… Çünkü ruhumu ve bedenimi paramparça eden sözlerin ve hareketlerin , karanlığa gömülü ve hiçbir zaman girmeye cesaret edemediğim derinliklerimi keşfetmeme yaradı…

Yaşam Sirkinin Hayal Avcıları

firatocal | 31 August 2010 12:44

İnsan ya hayalleriyle yaşıyor ve sessiz sessiz avutuyor doğuştan şansız , zavallı varlığını ; yada hayalleri için yaşıayıp savaşarak kırıyor kabuğunu… Kaybedenlere endekslenmiş zaman nehrinin azgın sularına savrulmuş bi çare sahipsiz kaderine isyan edip , avazı çıktığı kadar yükseltiyor sesini..

Hayalleriyle yaşayıp kırıntılarla avunanlar hiçbirzaman ulaşamaya caklarını bildikleri bir hayat biçimiyle düşlerini dekore etmiş keder mağlubu gönül zengini insanlar oluyor hep… Gözlerini kapattıklarında imrendikleri bu elit hayatın müsvetteleriyle kendilerini avutmaya razı oluyorlar her defasında…

Ruhlarının açlıklarını sadece düşleriyle doyuran kitleler için hayat sorunsalı değiştirilemeyecek çaresiz bir kaderi gösteriyor… … Onların çocuklarının büyük bir kısmı da ölü toprağı ile örtülmüş yaşam enerjisi kaynaklarını kemiriyorlar köşelerinden… Babalarından aldıkları kaybetmeye mahkum yaşam mirasını yeniden ayağa kaldırmanın telaşesiyle geçiriyorlar ellerinde kalmış yoksun ve bitkin düşmüş , savunmasız hayatlarını…

Onlar ne kendileri ne de içinde bulundukları toplum için en küçük bir fayda bile üretemiyor , koca bir ömrün sonunda doğum ve ölüm tarihleri arasına sıkışıp , yerin altındaki karanlık mabetlerinde başka bir bahara ertelenmiş mutluluk hayallerinin başını beklemeye başlıyorlar…

SEVGİLİ HAYAT

oyuncuhandan | 20 August 2010 20:17

Sevgili Hayat;
Bazen içimin çürüdüğünü hissediyorum. Eskimişim, küflenmişimde kimse tenezzül edipte çöpe atmamış gibi geliyor. O kadar değersizim. Sanki içimden çıkacak korkunç bir yaratık herşeyi parçalayacakmış gibi geliyor.

Duruyorum. Öylece bekliyorum. Kalbimi dinliyorum, burdayım. Elimi, kolumu, bacağımı hissetmeye başlıyorum. Kaybettiğim herşeyi geri kazanıyorum o an. Onurumu, gururumu, sevgimi.

Sevdiğim çiçeği düşünüyorum. O güzel gözlerini bu çiçeğin tam ortasına yerleştiriyorum. İçi dışı hainlik olan biri bu kadar güzel olabilr mi? Oluyor. Düşündükçe, olduğundan daha güzel oluyor. Yeşil gözleri çakmak çakmak çiçeği alevlendiriyor. Bir renk cümbüşü ki sorma gitsin. Hayatımın en büyük boşluğuna sebep olan adam en dolu yanım oluyor. Yapılacak hiçbir şey yok, kalbim hala seviyor. Benim değilmiş gibi, benden değilmiş gibi, çarpışma halinde, taaruzda; seviyor.

Aşk mı?

alfixdeniz | 17 August 2010 14:41

Adam sırılsıklm aşıktı, her yanından şehvet fışkırıyordu.
Bakışları ile, hareketleriyle yatağa davet ediyordu .
Olmaz dedi kadın;
-Ben o yolun yolcusu değilim….

Oysa tanıştıkları zaman atılmıştı adamın kollarına.

Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu demek geldi içinden .

demedi…

Ya sabır diyerek, saygı duyarak bekledi günlerce.

Kadın;

– Sadece arkadş arıyorum, bana yoldaş olacak sırdaş olacak birini bekliyorum diye ekledi.