Bulut : Gözlerin dolu hala?Turuncu : Sana öyle geliyor.Bulut : Yanakların ıslak?Turuncu : Sana öyle geliyor.Bulut : Ağlamışsın, hiç durmadan?Turuncu : Sanan öyle geliyor.Bulut : Özür dilerim, ama öldüm ben?Turuncu : Sana öyle geliyor.İçim üşüyor. Sen kendini kaybettiğinden beri, insanlar öldüğünü ilan ettiğinden beri üşüyorum. Beni bu kadar üşümeye terk edeceğin aklıma gelmezdi.Çok özledim. Çok zaman geçti ve ben çok sıkıldım bundan. Oyun bile değil bu. Eğlenceli değil, akıllıca değil, zevkli değil.Bu değil istediğim. Başka türlü bir şey ama bu değil. Böyle; yeşil, sıcak, canlı…ama bu değil. Ölüm değil. Senin ölümün, benim ölümüm değil.Buldum galiba. hayata tutunmaya ne dersin? Hayat canlıdır, sıcaktır, zaman zaman yeşildir. Hani hep söylersin ya; bana yakışandır.Tut elimden. Ne olur. Tut elimden ki yaşayalım usulca, güzelce. Tut elimden ki ölmeyelim. Ölme. Tut elimden ki uzun bir yolumuz olsun sonunda, ikimize ait bir ölüm olan. Bırakma, yalnız gitme. Korkabilirsin. Korkabilirim ve hatta korkuyorum.Bu saçma odada, bu iğrenç sesli aletlerin ortasında yatman hem çok salakça hem de korkunç. İzlemekten hoşlanmadığım korku filmleri gibi.Bip, bip, bip,bip,bip,bip,bip,bip,bip,bip.Kalbinin ritmiymiş bunlar ve oldukça yavaşmış. Yaşaman için yeterli değilmiş. Onlar öyle söylüyor. Benim için hiç bir anlamı yok bu sesin. Çünkü ben biliyorum. Senin kalbinin sahip olduğu ses bu değil. Bu aptal bipler değil.Dünyadaki en güzel şarkı senin kalbine ait. Adımı söylediğinde duyduğum o güzel ses. Kafamı göğsüne koyduğumda duyduğum şarkı.Bulut : Hala bu şarkıyı dinliyorsun?Turuncu : Bak, duyuyorsun işte.Bulut : Hala fotoğraflara bakıyorsun?Turuncu : Bak, görüyorsun işte.Bulut : Hala bekliyorsun?Turuncu : Bak, anlıyorsun işte.İçimdeki bütün cümleler bitti. Aklım gitti. Gözlerim kurudu. Ama sen hala devam ediyorsun. Komik değil, korkunç ve sen bilirsin ; ben korkağın tekiyim. Sensiz nasıl yaşanır bilmem, öğrenmekte istemem.Şimdi, sırf sen ve onlar ısrar ettiği için bekliyorum bu saçmalığın bitmesini ve yazıyorum bunları satır satır. Sırf bir gün -o güzel günlerden bir gün, bu saçmalığın peyda olmadığı günlerden bir gün- “bir gün sana ölüyor numarası yaparsam bundan bir hikaye uydur” dedin diye. İstedin diye. Belki yazarsam ve okursa birileri sen bundan vazgeçersin diye…