Son zamanlarda bir lise mezuniyet balosunda bulundunuz mu hiç? Gitseniz, gördüğünüz ağır makyajlı, cesur dekolteli, yüksek topuklu, cep telefonlu kızların 16 – 17 yaşında olduğuna inanabilir miydiniz acaba?
Levent’te bir estetik kliniğinde görevli bir uzmanla görüştüm. Dinlediklerime inanamadım: “14 – 15 yaşında kızlar, ana babalarından habersiz gelip kaşlarını kaldırmak, fazla yağlarını aldırmak, selülit tedavisi yaptırmak istiyor”muş.Geçenlerde bir kız elinde Angelina Jolie’nin fotoğrafıyla gelmiş ve “Bununki gibi dudak istiyorum” demiş.18’lik bir lolita da göğüslerini büyütmesi için yalvarmış. “En büyük istekleri” neymiş biliyor musunuz? Zara’nın ya da Diesel’in 34 bedenine sığmak… Bunun için yarışıyorlarmış:”Çünkü televizyonda gördükleri mankenler 34 beden giyiyor. Onu giyebilmek için 44 kilo kalmaları lazım. Bunun için resmen aç geziyorlar. Gün boyu yedikleri, bir kase yoğurt, iki tas salata, sigara, kahve ve kola… 500 kaloriyle yaşamaya çalışıyorlar. O yüzden vücutlarında demir, sodyum eksikliği var. Yanlış beslendikleri için vücutları hızla deforme oluyor, müdahale için de bize geliyorlar.”Uzman, bunun son 3 yılda gözlenen bir “patlama” olduğunu söylüyor: “Ben de anneyim, 18’lik ‘lipolu’ (yağ aldırmış) kızları görünce dehşete kapılıyorum. Biriktirdiği 300 – 500 milyonla gelip ‘Dudağımızı şişir’ diyenleri ‘Bırakın dudağınızı da gidin kafanızı şişirin’ diye geri yolluyorum.”Genelde üst gelir grubundan hastaları bulunan bir jinekoloğun gözlemleri daha da çarpıcı:”Genç nüfusta müthiş bir uyanma var” diyor. 17 – 18 yaşlarında lise öğrencilerinin kürtaj için başvurduğunu söylüyor ve bazı gözlemlerini aktarıyor: Batı’da ergenlik yaşı 16 -17’den 11 – 12’ye geriledi. Amerika’da 10 yaşa kadar düştü. Genç kızlar annelerinden çok daha erken adet görüyor artık…Bunun, iklimden beslenmeye kadar pek çok nedeni olabilir ama en önemli nedenlerinden biri “psiko – seksüel uyarımın artması”…Yani, okulda, çevrede ve özellikle de medyada cinsel teşhirin yaygınlaşması… Baştan çıkarıcı klipler, uyarıcı filmler, cinsellik yüklü diziler, çıplaklığa çağıran reklamlar, beyinde ergenliği erken uyandırıyor, cinselliğin keşfini hızlandırıyor.Özellikle varlıklı kesimden gençler, lise çağında, özentiyle büyük ve seksi görünme derdine düşüyor. Karşı cinsi de sadece bir seks nesnesi olarak görüyor.Anneleri mi? Onlar da kızlarının ponponlu çorapları ve lastik ayakkabılarıyla genç görünme çabasında…Küçükler büyük, büyükler küçük görünmek için yarışıyor adeta…Kimseyi suçlamayalım; bu tablo bizim eserimiz:İyi bir kalça sahibi olmanın, iyi bir kafa sahibi olmaktan daha fazla prim yaptığı bir ülkeden ne bekliyordunuz ki? Kafasını çalıştıranların kafasını koparırken, kalçasını çalıştıranları baş tacı eden bir toplumda nasıl çocuklara “Göğsünü değil, kütüphaneni büyüt” öğüdü verebiliriz ki?Yasak çare değil…Beyin faaliyetine itibar kazandırmaya ve öncelikler konusunda topyekün bir hesaplaşmaya ihtiyacımız var.
yorumlar
kendisi 18lik çıtır gibi görünmeye çalışan annenin çabuk büyümek için herşeyi yapan kızı. ironik ve gayet estetik. peki baba nerede bu arada? herşeyi anneye bırakıp tatile mi çıkmış? neden çocuğuna sahip çıkmıyor? yoksa o da popüler kültürün sarhoş eden derinliğine dalıp çıtır peşinde mi koşuyor? geniş aile yapısını mahvedip çekirdek aileyi de koruyamayan devletin kulakları çınlasın.
sorun sadece kızlarda değil bence. ergen erkeklerde de internet kafe müdavimliği, mevcut sorunlara banane deme, dersleri bir tarafına takma, kitap oku diye tavsiye edince, uzattığın kitabı bir kenara fırlatma veya insaflı davranırsa yarısına kadar gelip sıkıcı diye bırakma eğilimleri var. ben bizzat gördüm, duydum. büyüyünce ne olacaksın sorusuna internet kafe açarım ya da çok iyi basketbol oynuyorum bir kulübe yazılır, alt yapıdan adam olurum gibi geniş hülyalar. işin sportif kısmına birşey diyemem, belki uğraşsa birşeyler elde eder ama maymun iştahlı diye o bindiği dalı da kısa zamanda keser! eskiden gençlik nereye gidiyor diye sorarlardı, hayıflanırlardı. şimdi daha da kötü. Gençlik bir yere gitti, acaba ne zaman döner, nasıl döner sorusunu sormalıyız ama sormakla kalmayıp çözüm üretmeliyiz!
İnsan geçmişinde, yani bir kaç bin yıl öncesinde ortalama yaşama süresinin 35’in üzerinde olmadığı dönemlerde 13 14 yaşlarında anne baba olmak sanırım gayet “doğal”dı. Üstüne gelen dinler, tabular ve şu yasaklar ile kapanan, yalnızlaşan insan, bu süre içinde ortalama yaşam süresinin de uzamasıyla cinselliği tatmayı epey erteler oldu. Aydınlanma çağının üstüne bir de tekno çağı binince insan sanırım biraz “özüne” dönüyor. Tabii bu dönüşün ne kadar sağlıklı yollarla gerçeklendiği ayrı bir tartışma konusu.Ameliyatlar ya da makyajlar konusunda küçük insanlar ile büyük insanlar arasında bir fark görülmemelidir diye düşünüyorum. Bir mankenin yağ aldırması ne kadar doğalsa, bir “lolita”nın aldırması da o kadar doğaldır.
Yazı güzelmiş,kısa bir geniş özet tadında bir çok şeyi açıklıyor içimizi burksa da gözden kaçırdığımız gerçekleri sunmuş bizlere.Can Dündar’ı da takdir etmişimdir zaten.
sevgili arkadaşlar siz eleştiresiniz,takdir edesiniz diye yazılmadı bu yazı .İbret ve öğüt gereği olan bir gerçeği anlayabilmek için yazıldı
Yazdiklarinizda dogruluk payi olmakla birlikte, elestirmiyorum, takdir de etmiyorum madem oyle o zaman. Peki ya siz anlayabildiniz(?) mi bu ibret ve ogut geregi olan gercegi o zaman sayin webci? Bu durumda 11-12 yasindaki cocuklarin kuran kursu adi altinda beyinlerinin nasil yikandigi konusunda bir de alt baslik rica ediyoruz sizden tez zamanda.
Eh be webci, böyle bir yazının ardından böyle iki cümle kurarak bozma istersen yarattığın havayı. Ne yapacaktık ki? Yorumsuz geçilecek bir yer olarak tasarlanmamış ki burası… Kaldı ki yorum istemiyorsan yazmayacaksın. Kaldı ki zaten sen yazmamışsın ibret ve öğüt gereği kısmını…
Sayın hamilikart kuran ile insanların beyini yıkanmaz hidayet ve hakikat yolları açılır.Bu yolun da devamı öyle değerlidir.Bunun değerini ancak bilenler anlar.Din tacirleri ile İman sahiplerini anlamak İmam Ali ile Muaviyeyi, Mervanı anlamak kadar kolay bir yoldur.Selam ile
Kusura bakmayin sayin webci, estetik cerrahi ve kuran kurslari konulari 11-12 ya da 15-16 yasindaki cocuklarin penceresinden bakildiginda bana hic de farkli gelmedi. Cok isteyen 18 yasindan sonra ilahiyat ve din bilimleri bolumune girip kendisine hakikat ve hidayet yollarini acar/arar. Ama her ne hikmetse beyni yikanmamis genclerin cogu din alimi degil bilim adami/kadini olarak hakikatin yollarinda yol almak icin sirada bekliyor.
Sayın hamilikart,size şunu soruyum sizi bu kadar rahatsız neden nedir ki?Ben öğretmenlik görevi yapıyorum.Size şöyle izah edeyim İsmini belirtmeyeceğim liselerde esrar kullanımı polis tedbirine rağmen artıyorsa ve liseli diye internet sitelerinde ahlaksızca talebelrin resimleri gösteriliyorsa şapkasını önüne alıp düşünme zamanı gelmedi mi derim.Bakın şunu da net olarak söyleyim ki ben kızımı bu şartların hasıl olduğu yerlerde okutmam mümkün değildir.
konunun yine dine imana gelmesi ilginç.
@webciOgretmenlik gorevi yaptiginizi bilmiyordum. Gercekten cok yazik. Benim lisedeki tum ogretmenlerim eksiksiz, sade ve duzgun bir Turkce ile konusurlar, bilim yolundan ayrilmamamizi ve guvenli, ne istedigini bilen, kendi kararlarini verebilen bireyler olmamizi isterlerdi. Zaman cogu seyi degistiriyor demek.@hurikiInsanlarin dini ozgurlukleriyle fazlaca ilgili olan kimi yazarlarin diger ozgurluklerine goz kapamasi ve kulak tikamasi yuzunden desem yeterli bir yanit olur mu acaba?
Ne yazık ki sayın webci ben de kızlarımı sizin gibi öğrtmenlerin olduğu bir devlette okutmaktayım. Uyuşturucunun bir türü de siz ve sizin gibi sahte hidayetçiler. Kendi sevgili öğretmenlerimi özlemle anmaktayım. Okullar sizin gibilerle dolu, çarşafçı karı yüzsüzlüğü ile uyduruk yaşam felsefelerinizi, yapış yapış sahte imanlarınızı gaskallamaktasınız küçücük sabilere.
valla dinsiz heriflerin öğretmenlik yaptığı yerlerden yetişip kanalizasyon çukuru gibi konuşup yazanları gördükçe Allaha şükür diyorum, iyi ki şunların eline düşmemişiz. kuran kursunda beyin yıkandığını zannedenlere bakın? en az 15 sene devletin eğitim sisteminin altında preslenmiş, kalkıp beyin yıkanmasından bahsediyor. ne komik! bunlara kalsa herkesi aykut ışıkların diline düşürecekler. yetmezse altın vuruşa yönlendirecekler. neden? maksat çağdaşlık olsun canım. bilim insanını da promosyon olarak veriyorlar. nereden mi? anlı şanlı yök’ten tabii.
Bozacinin sahidi yine siraci olmus… Hem de beyefendilikten siyrilip maskesinin ardini gostermeye baslamis. Kacirmadan atlayin kucuk beyefendi. Siz olmazsaniz eksik kalir bu diyarlar. Sizin icin onemli olan tanrinin olup olmamasi ya da tanri inancinin kendisi bile degil kendi dininizin adi, hatta kendi mezhebiniz, hatta kendi tekkeniz/dergahiniz, hatta kendi seyhiniz. Yahudi de Hristiyan da, Yezidi de olsaydiniz sadece kendi dininizi savunmak icin ayni seyleri soyluyor, fikirlerle degil kliselerle konusuyor olacaktiniz. Konu aramizda bulunmayan mumtaz sahsiyet olunca sevgiden, kardeslikten, baristan, kucak acmaktan bahsederken birden durup bunlari demissiniz. Kafaniz karisik. Hadi Avrupali ve yeni dunyali humanistlere karsi allerjiniz var, bari Mevlana’dan Yunus’tan ve dahi Hayyam’dan biraz feyz alsaymissiniz. Yazik… Cok yazik.
Yezid’in yaptığı vardı.Mazlumları katletmek.Şeytanın yaptığı vardı kibir.Yukarıdaki yazılardaki seviyesizliğin cevabı yezidilik ve şeytanilik diyorum.Eğer bu şekilde edep dairesinin dışına çıkanlar varsa ve inatları devam edecekse onlarla her alanda karşılıklı lanetleşmeye hazırım.Buraya iki çocuğumla beraber gelirim.İnat ile bu işler yapılmaz
Yezid’in yaptığı işe lanet edilmiş.Fakat şimdi Yezid’e lanet edilmesi doğru değildir.Öldükten sonra Yezid’e lanet etmediler, fakat haddi aşan gevezeler müstesna.Ehli sünnet ulemasının görüşü budur.Hatırlatmak istedim.hamiş: Müslüman’ın şahsına lanet edilmez. Yanlız yaptığı işe lanet edilebilir.
Kardesim siz hasta misiniz, kafanizi peynir ekmekle mi yediniz, yoksa Turkce mi bilmiyorsunuz? Ben ne kimseye lanet okudum -ki hayatta kimseye lanet okumuslugum yoktur- ne kimseye Yezidi dedim (isterseniz bir kez daha okuyun yazdiklarimi), ne de edep dairesinin disina ciktim. Bilakis sizin terbiyeli beyefendinizin kanalizasyon cukuru gibi konusmak gibi seviyeli sozlerini de alenen kullanmisligim yoktur hayatta, fakat buna ragmen kalkip kendisine ayni seviyesizlikte ve terbiyesizlikte bir soz etmedim. Donup bir kendinize bakin lutfen, ettiginiz sozlere, insanlara nasil yaklastiginiza, sizi dinlemek istemeyen insanlara zorla yaptiginiz inanc/din taarruzuna. Onemli olan insan olmaktir. Cogumuzun, cogu zaman kaybettigi ve unuttugu nokta bu. Herkesin kendi inanci kendinedir. Muhim olan insandir. Turkiye’de misyonerlik faaliyeti icinde olduklarini dusundugunuz icin sucladiginiz Hristiyanlarin durumuna dusmeyin sizden ricam. Eger propaganda ile yaniniza cekmeye calistiginiz insanlar dogrusunun bu olduguna inansalardi zaten sizler gibi yasar sizler gibi dusunurlerdi. Hem dine ozgurluk demokrasinin geregidir deyip hem de insanlari sizden farkli dusunusunuyorlar diye tenkit ve tehdit etmeyin.
anlaşılan yeni bir müdahil avukatımız var. olsun, nasıl olsa vız gelir tırıs giderler. böyle garip garip atıflarla ironi filan yapıldığı zannediliyorsa peşin söyleyeyim sadece komik kaçıyor. hem filistinlilere yapılan zulüm bana yapılmış olsaydı emin olun o söylediğimi yapardım. zaten ilkokuldaki kitaplarımızda bile bu tür hikayeler epeyce vardı. ayrıca dimonada ne olduğunun bilindiğini bile zannetmiyorum ya, hadi neyse. enteresan olan şu, bütün itikadı bozuklar bu tarafa mı düşmüş ne yapmış? bunların hepsinin kafasının sadece din ve dindar düşmanı tarafı mı düşünüyor ne yapıyor, anlamadım gitti. bir de bu sitedeki bazı yazı ve yorumlarda ağız dolusu hakaretler edilmeseydi anlayacakları dilden konuşmaya emin olun gerek kalmazdı. yaw elin rusu bile sizden daha edepli be!
Selamlar beyefendicim. Öcelikle size dinsiz öğretmelerimin bi taraflarını ikram ederek satırlarıma başlamak istemekteyim. O dinsiz öğretmenler dershane yüzü görmemiş varoş çocuklarının eşitsiz durumlarını biraz olsun olumluya çevirmek adına çabalarlarken sizin güruhun itleri yaz tatillerinde arap alfabesi öğretmek için suratımızın ortasına patlatarak dinin(m)ize hizmet etmekteydiler. Burdan kendi cebinden bastırdığı teksirlerle senede 16 tane sınav yapan Sabit öğretmenime selam ederim. Kendisi bu satırları okuyamaz çünkü kördür. Muhtemelen hiç internete girmemiş webci nicki almamıştır, yezit lanet gibi sözcüklere aşina olmamıştır. İki silkeleyince eteğinden dökülecek sapkınlıkları yoktur. Kimbilir kaç yıl giyilmekten eprimiş gri takım elbisesinin üzerine giydiği bembeyaz öğretmen önlüğü kocaman gülümsemesiyle benim gibi bir sürü yoksul öğrencinin kendi ekmeklerini kazanacakları bir işleri olmasının yaratıcısı o ve onun gibilerdir. Devletin bağladığı iki kuruşluk maaşıyla hayatını sürdürmektedir. 2 hafta önce kendisini arayıp hatırını sorduğumda 20 yıldır görmediği talebesinin soyadını hatırlayacak kadar zekidir hala. 3 tane matematik sınıfının 150 kadar öğrencisinin de çok iyi bölümlere yerleşmesinde pay sahibidir. Sıradan bir devlet okulunun üniversite sınavında Türkiye 20.si olmasının ona gururdan başka hiç bir getirisi olmamıştır muhtemelen.Yine de öğretmenin hasıdır. o güzelim arnavut aksanıyla çok iyi integral türev öğretir sadece işini yaparak çocuklarını yetiştirirdi. Biraz klişe ama dünyanın hakikaten de en önemli mesleğinin, öğretmenliğin hakkını verirdi.Elindeki müfredatı bitirmekten aciz, işini yapmaktansa çocukların maneviyatını yükseltmeye kendilerini adamış yarı din bilgini yarı pedogog yukardaki herifin talebeleri de olsa olsa sizin gibi olabilir. Sıkıya gelince el kadar çocukları internet sayfasından hedef gösterecek kadar ahlaksızsınız. O kadar ödlek ve rezilsiniz ki tehdit ederken bile kıçınız yememekte. Satır aralarında üstü kapalı korkutmalarla sizden farklı düşünenleri tehdit etmek dışında başkaca yetenekler kazandırmışsa öğretmenleriniz buyrun bu yeteneklerinizi burada görmek isteriz.
yazıkki konu yine amacından çıkmış. burda suçu elbet size atmıyorum ama kendimi de suçlu hissetmiyorum. artık kelimeleri o kadar dikkatli seçer hale geldim ki, sadece konuya uygun düşünceleri aktarmak zorlaşıyor. bilmiyorum burası önceden nasıldı, yeni katıldım sonuçta aranıza ama belli üyelerin tartışılan konuyu tartışılmayı hakketmeyen eksene çekmesi şu günlerde çok gördüğüm birşey. başlık uygunken tartışmak yeridir oralarda görüşümü ve görüşümüzü dile getirebiliriz ona lafım yok. ama en ufak kıvılcımda fikirden çok şahıslara özel isim vermeden yapılan hakaretler heleki bu başlıkta sorunun çözümünden ve yorumundan dışına çıkarıyor. size nasıl tartışacağınız konusunda tavsiye vermek değil amacım ama görüşümü dile getirmek istedim. yoksa sonumuz içaçıcı olmayabilir. Eyvâh! Bu bâzîçede (oyunda) bizler yine yandık! /Zîrâ ki zîyan ortada, bilmem ne kazandık?
@beyefendiOldurulen insan ister Lubnanli, ister Filistinli, ister Amerikali, ister Ingiliz, isterse Israilli olsun, ister erkek, ister kadin, ister cocuk, isterse yasli olsun benim insanoglu insan kardesimdir. Onu veya digerini devletinin hatalari ve/veya mensubu bulundugu din uzerinden suclamam. Suclu olan devletlerdir. Esek olan, insanlari olduren kararlara imza atanlar, politikacilardir ve kandirdiklari kisilerin bundaki sorumlulugu da kendilerine aittir.Filistin’deki, Lubnan’daki ve Israil’deki duruma emin olun ben de sizin uzuldugunuz kadar uzuluyorum. Ama bir farkla, olen tum insanlara uzuluyorum. Din ayrimi yapmadan. Taraf tutmadan. Islami terorun hedef aldigi tum canlara da Yahudi terorurunun hedef aldigi tum canlara da uzuluyorum. Aglayan tek bir insanin fotografini gormek bile icimi eritir sayin beyefendi. Degil ki olen cocuklar olsun, degil ki babasini kaybeden bir kiz cocugu olsun. Yalniz bunu din referansim olmadan hissediyorum. Bir insan kardesimin durumuna uzulmek icin itikadi tam olmaya gerek oldugunu sanmam -ki insanlarin itikadina siz karar veremezsiniz.Bu bloga yazan kimsenin din ya da dindar dusmani oldugunu sanmiyorum. Ama emin olunuz bu konularda size karsit gorus bildirenlerin hepsi din tacirlerinin dusmanidir. Din taciri iseniz alininiz. Degilseniz pek coklari gibi benim de din propagandasi yapmak icin bu siteye geldiginiz yonundeki dusuncelerime sebep olan davranislariniza, yazilariniza devam etmeyiniz.dip not: Kusura bakmayin ama ettiginiz soz sahsima edilmis olsun olmasin hic yakisik almadi. Size edilen hakaretlere okudugum yazilarin hicbirinde rastladigimi hatirlamiyorum. Sitede olan biten her yazidan haberdar oldugumu da soyleyemem.
ben küçükken caminin birine kuran kursuna gönderiliyordum. zavallı annem babam benim kuran öğrenmemi istediler ama şaşı ismal hoca beni ve diğer birkaç kişiyi dersten sonra defalarca taciz etti.aylar boyu. tabi küçüktük anlamadık. kimseye bir şey söylemedik. tecavüzden kıl payı kurtulduk. yani neymiş hocayı iyi yapan dini görüşü değilmiş.hatta dinden uzak öğretmenler dindarlardan kat be kat iyiymiş( benim karşılaştığım).ama tabiki herkesin dinle ilgili görüşü kendinedir. sayın beyefendi bir zahmet kendinden başka herkesi kafir ilan etmesin ve bu çirkin propagandaları kessin.bıktık her konunun dine bağlanmasından, biraz da olayları kendi boyutunda değerlendirelim. şu yukarıda bahsedilen konunun tek boyutu din midir? konuşulacak başka bir tarafı yok mudur?
İMAM ALİ’NİN GÜZEL BİR SÖZÜ VARDIR:CAHİLLE SOHBET ESNASINDA SUSMAK HAYIRLIDIR.AMA HAKLININ ORTAYA ÇIKMASI İÇİN YUKARIDA BAHSETTİĞİM MESELEYİ TEKRAR EDİYORUM SELAM İLE…
@hamilikartYezid ve katliam lafı geçince bununla ilgili ehli sünnetin görüşünü beyan edeyim istedim.Siz neden üstünüze alındınız anlamıyorum.Sizin için yazmamıştım ki ben onu.En başta tartışılan konuyla alakalı olmadığı için, siz bunu kendinize söylenmiş bir cevap olarak düşünmüş olabilirsiniz. Türkçe biliyorum, o yüzden size değildi benim o yazım.Hangi piskolojiyle okudunuz bilemiyorum.Benimkisi size değildi ama sizinkisi bana galiba.
dedelerimiz ve ninelerimiz yine açmışlar ağızlarını, fakat bu sefer gözleriyle beraber beyinlerinide kapamışlar. olabilir, bence bir mahsuru yok. siz güzel güzel masal anlatın. okuyup okuyup eğlenirsiniz.türkiyedeki herhangi bir kişi aksini iddia etmediği sürece benim için müslümandır. amma birisi sadece kafa kağıdı müslümanı olduğu için dine veya dindara hakaret edebileceğini zannediyorsa çooooook yanılmakta olduğunu ergeç anlar. alır anlayacağı dilden cevabı oturur aşağıya.son olarak bütün yazıları ve yorumları okumadan ahkam kesmeyelim. kafa kağıdı müslümanı bile olsa insan konuşup yazarken edepli ve terbiyeli olmalı. ben burada gördüğüm yorumları sadece 70lerdeki terörist devrimcilerin ağızlarından çıktığını okudum. bir de onların dün ve bugünkü medyadaki uzantılarının.bir de sol neden iktidar olamaz deniyor? hemşerim, sen dine ve dindara böyle ağız dolusu girersen seçimlerde ancak havanı alırsın.
E tabi bu memlekette nasıl oy alınacağını bulmuş birileri, bir elinde Kuran olduktan sonra her türlü pisliği yapıp sonra da müslümanlara eziyet ediyorlar diye ağlıyacaksın.Yavaş yavaş niyetler ortaya çıkıyor, seçimlerde oy almak için halkın din duygularını dibine kadar sömüreceksin…
@redogreHocam emin ol bu yukaridaki agiz dalasi bir yerlere gitmiyor. Ustune de isyerinde uretkenligi dusuruyor. Tavsiyem once Firefox indirmeniz sonra da sevgili umg’nin bizlere sagladigi super imkandan faydalanarak kimi arkadaslari gozum gormesin yapmaniz. Biliyorum. Aslinda bu adamlarin aciklarini, cahilliklerini, ve geri kalmisliklarini ortaya sermek de kesinlikle kamu yarari gozeten bir davranis ama insanin sinirlerini bir hayli geriyor. Sizin su ustteki yorumunuzun uzerinde artik benim gordugum kadariyla:[webci] ucacaksin ucacaksin havalara ucacaksin[suphi] ucacaksin ucacaksin havalara ucacaksin[beyefendi] ucacaksin ucacaksin havalara ucacaksinyaziyor. En tepede de:eskiden buralar hep [webci] idi…Oh be! Hayat varmis. Acimadim “sayiyla mi verdiler sizi bana ulean!” nidalariyla tum murtecileri bir cirpida harcadim. Iki uc kisi daha var. Eminim dahasi da gelecektir. Super oldu! Siddetle tavsye ederim.
Efendim siz anlayamıyor musunuz? Yani bir şeyi sizin anlamanız için nasıl anlatmak gerek.Ben o yazıyı webci için ve yezid’e lanet okuyabilecek( okuyan demiyorum) diğerleri için yazmıştım.Siz önce ön yargılarınızdan kurtulun.Bu arada zihinsel mastürbasyonunuza devam edebilirsiniz.Cahillik, geri kalmışlık, mürtecilikte hepsi sizin yakanızdadır.Kendinizden ve sizin gibilerden başkasını görmediğiniz müddetçe, gözünüzün kimseyi görmemesi dileklerimle..
Talk to the hand, the face ain’t listenin’
Bu kadar pişkin olduğunuzu bilmiyordum.Ne diyeyim, devam edin.
beyaz türklerin kendilerini savunmak için kullanabilecekleri bir dil yoktur. çünkü zaten her şeyin en doğrusunu bilirler. bunu da eğitimsiziyle, gericisiyle, garibanıyla tartışamazlar. söz konusu ister haklı ister haksız bir itham olsun, fark etmez. bu tür kışkırtmaların hiçbiri onların “beyaz”lığını tanımlamaya yetmez.kendini laik, batılı ve üst sınıf olarak tanımlayan sıradan bir beyaz kadına, mesela, Atatürk’ün kılık kıyafet devriminden sonra tesettür meselesine dair nasıl yaklaştığını sorun. ilgilenmez. onun kafasında Atatürk’ün “başörtüsü”ne karşı olduğuna dair bir vehim vardır ve buna secde etmektedir.31 mart’ta, 28 şubat’ta ne olmuştur? Resmi tez olarak bilinçaltımıza enjekte edilmeye çalışılan cümlelerin bile hepsini sayamaz. kubilay’ı alkışlarken yanına yaklaşıp biraz kurcalayın. boşuna. ama mutlaka “şeriat”a karşıdır. eğer eskaza siz şeriatın İlahi Kelam’daki manasından koparıldığını ve siyasileştiğini filan bilgi niyetine söylemeye başlarsanız, damgasını vuracaktır size. onu sadece kendi etiketleri ilgilendirir.dostoyevskiden, kafkadan, samipaşazade sezainin romanından veya necatigilin, haşim’in şiirlerinden bahsedin. tanzimat öncesi osmanlı aile yapısından söz açın. on dakika kadar kerhen konuşur, sonra ilgisi dağılır, merakını gidermek için soru dahi sormayı yediremez. Ya da lafı kendi okuduğu bir kitaba getirir.evet, beyaz’larda en sık rastlanan özelliklerden biridir bu. bilmediğini kabullenmez: ya bildiğini zanneder veya neyi biliyorsa onu öne sürer. bunu da elbette bilmeden yapar. kendini bilmeden.bir beyaz, diğer beyazların aynı kendisi gibi düşündüğünden bir an şüpheye düşmez. son derece kaba genellemelerle kendi fikirlerini “evrensel doğru” gibi söylerken eğer itiraz işitirse çok şaşırır. Ve gerçekten de aynı renkte birisinin nasıl olup da farklı düşündüğünü hiç anlayamaz.”beyaz”ların yüzü en çok kendilerine dönüktür. öteki’yle arasında hiçbir köprü, hiçbir özdeşlik ve benzerlik kurmak istemez. dolayısıyla öteki ille uzakta durmalı ve mesafeyi bozmadan “ıslah edilmeli”dir.”öteki”leri “kara” bir yığın olarak değil de kendi biricikliklerinde tanıyabilmek, anlayabilmek için kendini öteki’nde eritmek, çaba sarf etmek filan da gereksizdir. kara’daki beyaz veya beyaz’daki kara da onların merakını cezbetmez. onun yerine: Her şeyin doğrusunu bilmenin getirdiği peşin hükümlerle, önyargılarla bakarlar öteki’ne.
ah be canım kardeşim,nasıl üzülüyorum şu hallerine bilemezsin.100 ün altındaki IQ’nla bize ayar verip,bahaneyle tiridi çıkmış şeyhin için bir kaç propaganda yazısı daha kakalamaya çalışıyorsun siteye.yapma canım kardeşim uğraşma.bak iktidar sizde,çoğunluk sizde tüm islam alemi arkanızda,geçiminizi de cemaatler sağlıyor.mis gibi hayat.senin ne işin olur bizim gibi münafıklarla.fani dünyada yakamadıklarınız da cehennem ateşinde yanacak zaten cayır cayır.boşver sen.yorma o boş kafanı bizimle.işine bak.abilerin harıl harıl çalışıyor.zaman gazeteleri dağıtılacak ev ev,sonra risaleler var sokaklarda dağıtılması gereken.amerikalı abilerinin ortadoğuda müslüman hıristiyan savaşı çıkarmasına az kaldı.asker lazım,ölecek sivil lazım.kuran kurslarında cemaat evlerinde yıkanması gereken beyinler var.sen bizimle ne vakit kaybediyorsun.hadi selametle,fetoş senden hizmet bekliyor.
Çok isterdim sol olmayan solda, sosyalist olduklarını ileri süren nasyonal sosyalistler arasında, Eskişehir belediye sınırları dışında kimsenin tanımadığı bir adam ’ortak aday’ niyetine başbakan olsun da, hem ağlayalım hem gülelim…Yurt dışına çıkışı sınırlasınlar, ithalatı kısıtlasınlar, döviz alımını satımını yasaklasınlar, kredi kartlarını yırtıp atsınlar da başka yerimizle gülelim hem de…Çok isterdim Deniz Baykal başbakan olsun da ne yapacağını görelim…Çok isterdim Rahşan Ecevit memleketin başına geçsin de keyifle seyredelim…Çok isterdim Bülent Ecevit komadan çıksın, yatağından kalksın da bu kez Rodos, Midilli falan gibi biryerleri fethetsin, sevinelim…Aslına bakarsanız, çok isterdim 1971 yılında ’çılgın Türkler’ başarsınlar da Cemal Madanoğlu devlet başkanı, Doğan Avcıoğlu devrim komuta konseyi başkanı, Mümtaz Soysal başbakan, İlhan Selçuk içişleri bakanı, Celil Gürkan savunma bakanı, Çetin Altan Pekin büyükelçisi… Hasan Cemal, basın-yayın genel müdürü herhalde… Eh, bu durumda Uluç da TRT’nin başına…Deniz Gezmiş devrim yapsın da Yusuf Aslan maliye halk komiseri, Hüseyin İnan dış ticaret halk komiseri… Mahir Çayan içişleri, Ulaş Bardakçı dışişleri, Sinan Cemgil milis kuvvetleri komutanı… Vasıf Öngören devlet tiyatroları genel müdürü… (Rahmetli Vasıf beni de bölge tiyatrolarından birinin başına düşünmüştü! Çok şükür tıfıl olduğum için ciddiye almadılar da o furyada beni de oymadılar.)Neyi nasıl batıracaklarını izlemek için.Engin Ardıçherhalde “değerli” kağıttan kaplanlarım voltranı oluşturamadılar. yazııııııkk! gene sümerli fahişelerle ilgilenen kendinden başka herkesi cahil zanneden, az buçuk aydın bir paganı göndermişler, o da kafasına göre güzel bir masal anlatmış. e anlatır tabii, yoldaşları buraya kamp kurmuşlar o da rating istiyor. ne demişler ” eğitim tortuları alır ama cehalet ve diğer sıfat baki kalır.”
Eski Amerikan karşıtı yeni amerikan kucakçısının oryantal müridi de anca eski solcudan medet umar zaten.Dönekler birbirini sever….
Eee o yurtlarda onlara surekli olarak ne yapmalari gerektigi, nasil yapmalari gerektigi, ne dusunmeleri gerektigi ve soz dinlemeleri gerektigi ogretiliyor.Oyle bir ortamda IQ larini nasil gelistirsinler? 🙂
hımmmmm, “değerli” kağıttan kaplanlarımız yazacak bir şey bulamamış, sadece kanalizasyona benzer ağızlarını ve klavyelerini açıp , göz ve beyinlerini kapatarak gene ortalığa çamur saçmaya çalışmışlar. her zaman ki halleri deyip, gülüp geçelim.
Kağıttan kaplan
“sevgili arkadaşlar siz eleştiresiniz,takdir edesiniz diye yazılmadı bu yazı .İbret ve öğüt gereği olan bir gerçeği anlayabilmek için yazıldı” hay allahım yaa bu nasıl sevgili bir denyoluktur yaa webci de olmasa napacaktık “ibret ve öğüt gereği olan bir gerçek” hay sevgili webci allah iyiliğini versin bence sen bu sitenin yetkilileri ile görüş de senin nickini ibret ve öğüt gereğinden kırmızıyla yazsınlar ibret olsun
içlerinde yılların kuruntusu olan, kendi yazdıklarına sempatizan bulamayıp, karşı görüşlü kişilere yazdıklarından dolayı kanalizasyon ağızlı ve klavyeli ya da müdahil avukat, dede, nine sıfatı veren rütbe amiri gibi davranan, örümcek ağ(ız)lı zihinlerle öğütülen beyniyle, kendisine öğretilen tarih sayfalarındaki ve güncel medyadaki anti-patik karakterlere, yazarlara kulak pisliğinden yarattığı sahnede takıntılı olduğu rollerle beden ve baktığı gözlükten kılıf uydurup, kendisine uygun ve ait olmayanları mesnetsiz yargılayarak ve karalayarak, kendi zihniyetini tatmin eden (burda başka birşey kullanacaktım ama neyse aramızdaki beyefendiler, hanımefendilerin önünde alınıyor) müstesna feto-starımız, başkalarının oluşturduğu sözde voltranlara karşı kendisinin tek başına(!) yıkılmadan(!!) mücadele ettiğini ve bu sırada voltran ittifakının yapmadığı gibi bir iki üyeyle başka yerlerde birbirini nasıl pohpohladığının farkında olmamaktadır. insanlar bir perspektifin içinde bulunabilirler. bu perspektif kendi kendini destekleyecek herşeye sahip olabilir ve müritlerini yuvadan uçmadan ve sahibinin gözünü oymadan şekilde beynini de yıkayabilir. ama bu saftirik kukla kuşlar kendi cemaat evleri dışında yem bulduğu yerlerde borusunu ve boşaltım organlarını öttürüp yuvasına geri de döner. bunlar kaale alınmamalıdır. az biraz kuş beyinleri de error veren zihniyete kul köle olmuşsa, onlara ötmeyi öğreten eğitmenleri gibi ağlamaklı durup -bana karşı herkes birleşti ühüüüüü, voltran oluşturdu- demagojisini yapıyorsa ama bu sırada başkalarına “abi yazdıklarını okudum okudum da güldüm” deyip kendi oluşturduğu koloniyi görmüyorsa, kuşumuz grip olmuş demektir.
klavyeni öpiim
Diskoveri çenılda seyretmiştim.(Hatta hafifte bununla ilgili blogta geçmişti sanki tam hatırlayamadım)Japon kızların boylarını yükseltmek için bıçak altına yatışlarını çekik gözlerini batılı ve amerikan kadını gibi yapmaya çalışmalarını anlatan bir belgeseldi. Blogu okuyunca aklıma bu geldi.
lütfen birbirimizi pohpohlamayalım sonra voltran moltran, transformers ithamıyla karşı karşıya kalabiliriz! 🙂
abi okumayı sevmiyom ben yaa:(
valla beyefendiye derdini aç, belki bu sitede yazılanları okumaktan sıkılanlara ya da okumayı sevmeyenlere de tavsiyeleri vardır!
doğrudur, isteyen herkese tavsiyelerim bulunur. neticede alarko gibi sadece klima üretmiyoruz. okulda yeni baskınlar filan olmadı mı? hani malum şahısların yaptığı iddia edilen cinsten? hem linç ve katliam operasyonuna ne oldu? tabii icraat olmaz “değerli” kağıttan kaplanlarım. beyin kısmına yaşlı dede ve nineleri oturtursanız beden zinde olsa da görüldüğü gibi icraat olmaz. onun yerine sağa sola çamur atılmaya çalışılır. daha önce yapıldığını söylediğiniz operasyonlarda nedense hayal mahsulü imiş gibi gelmeye başladı. neyse siz devam edin, ben az sonra geliyorum.
@beyefendi:yorumlarınızın tamamını okuduktan sonra, herhangi bir şekilde sizinle tartışmaya girenlere “örümcek beyinli” (kendi düşünceleri dışındaki düşünceleri tartmadan reddeden demek) ve “kanalizasyon çukuru gibi konuşan” (konuşanını görmedim, ne demek bilmiyorum) demek dışında pek kaale alınabilir bir cümle kurmadığınızdan dolayı; bir noktaya değinip, susacağım. Türkiye’de kendisi aksini iddia etmedikçe herkesin müslüman olduğunu varsayarsanız, bu ülkeyi yönetenlerin düştüğü yanılgıya düşüp, oyunu Müslümanlığın getirdiği kurallarla oynar; benim gibi deistleri ve diğer sizin dininize inanmayanları çileden çıkarırsınız. Bu, bir tür “zulüm” olur ve bu zulme de sizin filistinlilere gösterdiğiniz yol doğultusunda cevap verilseydi, neler olacağını, bırakın yazmayı, düşünmek dahi istemiyorum.
burada demek ki böyle bir uslüp var
burada demek ki böyle bir uslüp var
burada, bu yazdıklarımı yorum yapın diye yazmadım ibret olsun diye yazdım diye düşünebilecek birinden ahlak dersi alacak kimse yok! tutturmuşsunuz ahlak da ahlak.. ve her nedense bu ahlak öyle bir şey ki ancak müslüman olanlar ona sahip olabiliyor. ancak kuran okuyanlar din konusunda kafa yoranlar.. bu bir yere sığdıramadığınız ahlak başka hiçbir yolla edinilemez birşeymiş gibi.. ancak korka korka çarpılmamak cehennemlerde kavrulmamak için sarıldığınız bütün bunlar olsa olsa züğürt tesellisidir. çarpılmamak cehennemlerde yanmamak için müslüman olmayı üstün birşeymiş sanıp kendinizi ahlaklı şahsiyetler sanıyorsunuz. göt korkusundan imana sarılmış zavalılar!! cehennem olmasaydı haliniz nice olurdu kimbilir! islam; sadece kul ile allah arasındadır. bunu oradan çıkartıp diğer kullara jaka satıp onlardan daha çok bi bok bildiğinizi sanıyor olmanız hiçbir ahlaka sığmaz ama siz bunu düşüneceksiniz de göreceksiniz dee anlayacaksınız nerdeeee… düşünerek bir yerlere varmak bir şeyleri özümsemek sizi aşar.. ahlakmış sizden olsa olsa ahmak olur.
işte böyle edepsizler için ağızları ve klavyeleri kanalizasyon çukuruna benziyor diyorum. daha doğru düzgün konuşup yazmaktan aciz. düzgün kelimelerle fikrini ifade edebilse daha iyi olurdu ama beynini çoktan kiraya verdiği için edepten filan anlamasını beklemek hayal olur. biz yine efendiliğimizi muhafaza edelim, ağzından çıkan çamurlar sadece söyleyip yazanı kirletiyor diyelim.bir notta deist kardeşimize iletelim. daha önce yazdığım için kısaca geçiyorum. isteyenin istediği gibi yaşaması taraftarıyım ve öyle yapıyorum. ama halka açık bir yerde bir şeyler söyleyip yazarsan elbet bir karşılık veren çıkar. o zaman da korkuyorum filan deyip topu taca atmayacaksın. burada islama ve müslümanlara hakaret edilecek, sonra sizin yazdıklarınız beni korkutuyor, yazmayın denilecek. karnım tok bu laflara. siz hele bir hakaret etmeden yazıp çizmeyi öğrenin bakalım.akıllının biri de oturmuş paint in başına, işkembesinden çizip çizip ortalığa atıyor. o işlerle bebekler ilgilenir zannediyorduk, meğerse beyninin sadece din ve dindar düşmanı tarafı çalışan birisi resim çizme işini tekeline almış. durmadan çalışıp ortalığı kirletip kokutuyor.son olarak “ahmak” sıfatını gönüllü olarak kafasına geçirenleri korku ve paranoyalarıyla başbaşa bırakıyor, hepinize iyi günler ve geceler diliyorum.
bkz.
Böyle rezil yazılar yazana ne denir?….
Webci nin buraya aktardığı yazıda İslam dini ile ilgili hiçbir kelime dahi kullanılmamışken ; Hamilikart isminde bir insan aşığı çıkıyor ve İslam a ve kur an kurslarına suclamaları ile konuyu saptırıyor. Ondan sonra haydaa topkeyün bir saldırı harekati ve ona cevap yazan bildiğimiz arkadaşlar. Her iki taraf da ki arkadaşları üç aşağı beş yukarı hepimizi biliyoruz.Bir şey sormak istiyorum Webci nin yazdığı yazıda bir çoklarınızın saygı ve sevgi ile anlattığı ve hemen hemipimizin sahip olduğu o dünya güzeli öğretmenlerimize bir hakaret mi var ki araya bu tarz ithamları sokuşturuyorsunuz.Ve bay insanlık aşığı eğer insan isen ve insan olmaya bu kadar değer veriyorsan toplumsal bir sorunun uzlaşma ile tartışılmaya başladığı bir noktada konuyu saptırarak uzlaşma noktasından uzaklaşılmasına sebep olmak ile en büyük insanlık suçlarından birini işlemiyormusun!…Eğer Kur an kursları ile ya da İslam dini ile ilgili bir sorunun varsa cesaret eder ve bir başlık açarsın ve hep birlikte orda tartışıtırız ve zaten bu sayfalarda tartışılmamış konularda değil bunlar.Ne yazık ki gençliğimizi kaybediyoruz ve buna dur demenin ortak payda da yollarını aramak yerine hala aynı kısır döngülerde bir birimizi yiyoruz.Tabii eğer ortaokul-lise çağında ki genç kızlarımızın barlarda sabahlamalarını her gecen gün biraz daha dejenere olan yaşam koşullarını , aynı çağda ki erkek çocuklarımızın cafelerde beyni uyuşmuş vaziyette bilgisayar oyunlarına saplanmış olarak kalmalarını normal birer yaşam tarzı olarak görüyorsanız o zaman başka…Bu gençlere vakitlerini değerlendirebilecekleri ve hayata hazırlanmalarını kolaylaştırıcı sosyal etkinlikler hazırlayarak en azından aile bazında onlarla daha çok ilgilenerek gençliğimizi geri kazanmalıyız.Bütün sorumluluğu öğretmenlere atamayız.
Ne yazık ki tam anlatılan gibi bir nesil geliyor,hatta geldi bile.Yasaklar zaten buna kenarından köşesinden bile çözüm olabilecek bişey değil.Daha ergenlik döneminde olan ya da ergenliklerini henüz atlatmış(!) kızlar televizyonlarda gördükleri sahnelerin müptelası oluyorlar.DAha gecen kral tv de bir vj’in “malum 34 bedene düşmek bu aralar moda oldu,biz de uyduk,ha ha ha” dediğine şahit oldum ve bi anlam veremedim..NE modası ya,akıl yerine ne taşıyor bu insanlar biri bana anlatsın..
oysa bu genç kızlarımızı kapatacaksın genç yaşta, sana karşı bütün dirençlerini kırıp istediğin gibi kullanacaksın.Hele o kıvama gelsinler kullanım alanları geniş. Her Allahın günü okuyoruz rejimin eğitim sisteminde preslenmemiş kadın kısmının başına neler geldiğini.Ayaan Hırsi Ali’ye boşu boşuna hak vermiyorum ben. Kadın kısmı bu tuzağa düştükten sonra olur da kurtarırsa kendini, .e.b.’sini bellemeye yemin eder adamın.
beyfendi başından beri aynı şeyleri evirip çevirip tekrarlıyorsun. tutturmuşsun kağıttan kaplanlar lağım çukurları vb.. tekrardan ibaretsin. o yazılanlar sana müslümanlara hakaret olarak geliyorsa sana şimdi ben ne yazayım, ne yazsam ne fayda edecek o yüzden uğraşmayacağım.bunu söyulemek zorunda bıraktığınız için söylüyorum ben din karşıtı değilim ben isteyerek seve seve müslümanım.evet konu başlığı ile gelinen nokta arasında koskoca bir uçurum var. ben konuya girmeden de bu mevcuttu. zaten beni illet eden de bu. bir yerlerden evirip çevirip laf islam propagandasına getiriliyor ben ona uyuzum. evet sivri yazıyor olabilirim ama kimseye direk hakaret sayılabilecek bir durum yaratmasam da -öğretmenim be saçımı çekiyooo!! öğretenim be tekme atıyoooo!! kıvamında viykviykleyenler eksik olmuyor. biri çıkar özelden beni sitenin yöneticilerine şikayet etmekten bahseder öteki müslümanlığa hakaret etmekle yargılar. nasıl bir ezikliktir bu yaa ben bunu bilip bunu söylerim karşımdakinin bir fikri varsa bunu sahte edep kurallarına uyarak sahtekar saygılarla eveleyip geveleyeceğine ne düşünüyorsa nasıl dile getirmek istiyorsa çıkartsın koysun ortaya. yıllardır arada sırada da olsa buralarda yazarım, okurum hiç aklıma gelmedi ki birine vıkvık seni sitenin yöneticilerine şikayet ettim görünce kulaklarını çekecekler kıvamında birşeyler söylemek. noluyo yani biraz sert bir yazı okuyunca incileriniz mi dökülüyor? yok adres bilgilerimi alacakmış da zartmış zurtmuş.. alacaksın da nolacak gelip kulaklarımı mı çekeceksin? nasıl bir zihniyet bu. aslında bu sığ zihniyetin durumu zaten çoktan ortaya çıkmış salaklık bende. bu yazılanlar yorum yapasınız diye yazılmadı diyen biri beni sitenin yöneticilerine şikayet ediyor daha nelerle karşılacağız kimbilir!!zamanında belli çatışan fikirler doğrultusunda birbirimize girmişliğimiz olan ve şimdi bir şekilde oturup güzel güzel muhabbet ettiğim çok insan var. belli fikirler doğrultusunda yazılarda kanlı bıçaklı olsak da yine de insan olmaktan kaynaklanan ortak paydalarda buluşabildiğimiz bir çok insan var hala da yeri gelir yine aynı çatışan fikirler yine ortaya çıkar yine kapışırız ama kimsenin adres bilgilerine ulaşmaya çalışmak gibi çaresiz sığ bir harekete gereksinim duymamışızdır. -hmm eyvah webci benim adres bilgilerime ulaşmaya çalışıyor bir ulaşırsa yandık valla o yüzden webciye bundan sonra daha terbiyeli şeyler yazayım diye mi düşünmem gerekiyor?? geç bunları anam babam geç bunları bi kalemde!!
Şimdi İnternet üzerinde arama yapın Sadece liseli öğrenci Eğitim kurumları için rezalet yuvası gibi göstermeye çalışanlarla sürekli savaş içindeyim. Yani arkadaşlar sanki eğitim yuvalrı içinde olamadık rezillik ihya ediliyor gibi bir hal var. Sizde bu savaşta bulunun gerek ihbar edin gerek uygunsuz sitelerikapatma girişiminde bulunun. Artık içim kan ağlıyor bu aacı durum karşısında.