Adana’da yaşayanlar, yaşamış olanlar çok iyi bilirler, İncirlik Hava Üssünde görevli Amerikalılar görev süreleri bittiğinde yük olacak herşeyi satıp giderler. İkinci el her türlü Yeni Dünya malzemesinin satıldığı bir pazar vardır Adana’da; “Amerikan Pazarı”. Kitaplarını bile satarlar evlerine dönerken. Bize kitap okumak zihinsel yüktür, Amerikalıya taşımak…

Üniversitenin ilk yılında bir kitapla karşılaştım Amerikan Pazarında, sudan ucuzdu aldım. İşte konunun özü de bu; bilemiyorum para biriktirip oradan Nike alan arkadaşlarım o Nike’ı hala kullanıyorlar mıdır ama ben o zamanlar bir öğlen yemeği parasına aldığım o kitabı hala kullanıyorum…

Gary Larson bir karikatürist. The Farside diye bir dünya kurmuş kendisine. Farside linkinde de görmüş olduğunuz gibi ticari durumlara dökmüş işi ama kendisi üretmiyor artık, çizmeyi bırakmış. İnternette karikatürlerini yayınlayanlara kıl oluyor ayrıca.

Gary aklıma kıvıllaşan Leman konusu yüzünden tekrar düştü biraz. Leman’ın bunca eleştiriye rağmen Gırgır’dan sonra Türkiye mizahına itici güç olup, doğru ve muhalif mizah üreten güzel adamlar, kadınlar da yetiştirdiğine inanıyorum açıkçası. Türkiye komiğini derinden yakalamış, dünyada eşi olmayan mizah adamları vardır Leman’da. İş sanat olunca para kazanmamak gerektiğini sanan arkadaşlar hala var aramızda… Ama maalesef gitar teli, tarama ucu, yağlı boya hala parayla satılıyor!

Gelelim Gary Larson’a:

– Fena halde hayvanlara takılmıştır, abartır, sinir bozar

– İlkel insan esprilerine bayılır, takıntılıdır, hisseder, araştırır

Feodal dünyayı bir Amerikalı için fazlasıyla iyi kavramıştır.

– Daha 1984’te biz tek kanalken Medya‘nın zaafiyetine uyanmıştır.

– Öğreticidir: 1, 2, 3, 4

– Feci soğuk espirileri vardır, üşütür, hatta dondurur

Bir de Leman’da elbette artık farketmiş olabileceğiniz 2 ardılı vardır…

Biraz da seçme koyalım, konuyu toparlayalım

Kuşatma saatleri, göçmen kuşlar, bilimi yanıltanlar, avlanma tekniği, Kuşbakışı, elektrik arıza, cehennem, ???, eve servis,…

Gary bir deryadır yazmakla bitmez…