Güney Kıbrıs’tan lokum için alicengiz oyunu. Lokumu “Kıbrıs Lokumu” olarak tescil ettiren Güney Kıbrıs bundan böyle “lokum” adı altında kendilerinden izin alınmadan üretim yapılamayacağını iddia ediyor.Açıklamadan anlaşıldığı kadarıyla, itiraz süresinin dolmasına kadar bu girişimin gizli kalmasına özen gösterilmiş ve sürenin dolmasını mütakip (21 Ekim) bu açıklama yapılmış.İngilizcede bile “Turkish Delight” olarak yer alan lokumla ilgili böyle bir karar alınması komik ve manidardır. Acaba başvuru yapılırken İngilizce çeviri için ne yaptılar; “Cyprus Turkish Delight” mı yazdılar. Gerçekten çok komik ve saçma bir karar.Konu ile ilgili haber için tıklayınız.
yorumlar
phucken nihilists!
bi sahiplenmedikleri bu çıkmıştı bunu da sahiplendiler…
bence de phucken pilli pati 🙂
1974 barış harekatına kadar atina’da dahi yunan kafeteryalarında türk kahvesi diye sipariş ediyormuş elen insanları. bunu içeriden bir tanıdığım vasıtası ile öğrendim. kesin bilgidir. 1974’te türklerin tokadını tekrar yiyende, acar bir kahve markası, atina’nın reklam panolarını “biz bunan yunan kahvesi diyoruz” ifadesi ile donatınca, bunlar da milli gurur yapıp greek koffe demeye başlamışlar netekim. aslında biliyorsunuz grek zaten latince hırsız demektir. bu sonradan icat edilmiş adı pek benimsemişler. her yerde kullanmadan edemiyorlar. ayrıca ingilizler yunan milletine antik yunandan kalan tek mirasın da eşcinsellik olduğundan her fırsatta dem vururlar. ilk fırsat elime geçende, bulduğum ilk yunana cebren ve hile ile kahve yaptırdım. bir boka benzetemedi. üstelik de bu türk değil yunan kahvesi bahsi bile açmıştı. bunun üzerine bu işlerde kimsenin eline su dökemediği validemin kahvesini içirtince kahvenin hakiki türk olduğunu, hatta bıyığı falan olduğunu bir güzel idrak etti. bundan beyle aramızda kahvenin beynelmilelliğinden hiç dem vurmadı. sanırım lokuma yada baklavaya da benzeri bir uygulama ile milli kimliği hatırlatılabilir. tahmin ediyorum 10 milyon yunanlının her birine tek tek itina gösterilse her biri has türk olduğuna, orta asya bozkırlarında at sürdüğüne bile yemin billah edecektir. önemli olan bu çabayı göstermek. bu yunan milletinin insanlarını daha yakından tanımam konusunda yardımını esirgemeyen tüm kalın kaşlı, kemer burunlu, kıvırcık saçlı dilberlerine teşekkürü borç bilirim. epharisto poli file. bu minvalde grekler hırsızdır. bugün kahveyi, yarın kalbinizi çalmaya muktedirdir.
hadi ordan! onlar yunan bile değil. yunanlılar bu cipriot’ları AB giriş sürecinde başlarına açtıkları dertler yüzünden nasıl iteleyip öteleyeceklerini şaşırdılar. velhasıl, sorun çözmeyi sevmezler. ingiliz sermayesinin çeşmesi sayesinde üstü açık otomobillerinde bakkala giderken yolda kafalarına dan dun düşen portakalların tesirinden olsa gerektir, her daim sersem gezerler.
:)))))
zaten yunan dediğin en son bizim buralarda iki bin sen önce görülmüş pilli paticim. bu konunun senin rahatını kaçıracağından nasıl da emindim. seni hırslı spor müptelası seni. bu arada yunanlıya söyle: biz senin ülkene yunanistan diyoruz diye. hayatlarında duydukları en acaip şey oluyor. hiç bir yere koyamıyorlar. yüzlerine işte eyle sarsak bir ifade gelip yerleşiyor. ah necip türk milleti, bir başka milleti gıyabında bile harcasın. nelere kadirsin.
evet şükürler olsun ki, adanın Türk kesiminin elektriği kesik olsa dahi, sınırdaki dağlara rum’un göreceği biçimde yaptırılan Türk bayraklarının jeneratör sistemiyle ışıklandırılması sayesinde rum 70 kilometrelik yolda arabasını bayraklara doğru sürerken, her daim o ışıl ışıl aydınlatılmış bayrakları seyreyler. biraz da sersemliği buradan gelir.
olsun onlar yamuğunu göremiyorlardır. dikkatlerini öyle bir alıyordur ki! gerçi olan adanın canım kedilerine oluyor. rum kesiminde yollar ezik ve toplanmamış kedi leşi doludur. adamın parası cebine bir yerden giriyor tabi. neyineymiş kedisi, canım eşeği?ha unutmadan bu cheapriot’lar ayrana da el attılar. Türk lokumu gibi halis muhlis Türk ayranı yahu!tabii mis gibi ayran yazın 50 derece sıcakta ihtiyaçlarını görüyor diye. öğle üzeri siesta yapmak mecburiyetinde bünyelerini ayranla serinletiyorlar. ama “yayık” ne diye sorsan biri çıkıp da iki çift laf edemez.birilerinin
onlara demo yapması lazım!
hacıbekir lokumu, yuan lokumisine 1988964825923827415293654129482534 kere basar
Pati ye bak patiye, kediye atıvermiş lokumu,Kolaysa ”Rocco” ya yap yorumu, bir de bana der..
rocco’da masanın etrafına şövalyeler yerleşmiş. orada laf etmek bize düşmez.
rum sivriler yüzünden sidik yarışı başladı. bakalım kim daha uzağa işeyecek.
bir milletin yemek kulturu davranisi bu kadar mi birbirine benzer, pustlugumuz bile ayni bunlarla… bu rumlarin damak zevkiyle bizim damak zevkimiz ayni, en sevdigim yemek kurufasulye ve nohut diyen adamlar bunlar. Dolma da sararlar kazandibi ve baklava da yaparlar, kazandibi diyor adam birlesik turkce kelime kullaniyor bir de kazandibi yunan tatlisi diyor, gec uyandi bunlar Turkler coktan avrupanin her yerinde doner dukkanlarini tatli dukkanlarini lokumcularini acmis, millete tanitmis, sen tescil etmeyle ugras, safranboludan iki usta yollayalim da bari adam gibi yapsinlar lokumu…
AB oldukları için kokoreçi ve güneşte kurutulmuş ahtapotu tescil ettiremiyorlar, ettirecen bunnarı tescil, olacaklar g-ö-t, ama nerde bizde o kıvrak zeka…
ser-hussarmaya dolma demek sureti ile türk olmadığını ispat ettin. ne olmadığını bildiğimize göre ne olduğunu da tespit etme imkanı doğdu. hakiki orospusun. fikirgötünde de açıkta.
Ben japonum anasini satim, Turk degilim…senin yaran var galiba, ben orospuysam sende cocugumsun…sarmaya sizin koyde ne diyorlar bilmem ama dolma sarma ayni sekilde kullanilir bizde. Bana sarma tarifleri aciklatma burda; zeytin yagli yesil yaprakli budak sokturtma bi tarafina simdi… dolma sarilmaz dimi lan, kup yapilir oyle yenir.