Bundan yıllar önce babamın ”gemi anıları” olarak bana anlattığı ve beni eğlendirmeye çalıştığı birsürü hikayesi vardı. Ya dünyanın başka noktalarında yaşandığı için bana enteresan gelirdi, ya da enteresan olduğu için bana öyle gelirdi.Gemiyle yanaştıkları bir A.B.D eyaletinde birkaç gün konaklama şansı elde etmişler. Bunu değerlendirmek istemişler tabi. Gemide kaç tane adamlar, hepsi de abazan tabiki…Gemiden indiklerinde fahişe diye tabir edilen hanım ablalardan birtanesiyle karşılaşmışlar ve ödenecek mebla üzerinde tartışmaya başlamışlar. Bizimkiler kadının nereli olduklarını sormasıyla ”türküz” demişler.
Ve kadın inanılmaz bir hızla kaçmaya başlamış yanlarından.Şimdi olayı biraz daha yakın bir tarihe getirelim.Öğrenci olarak yurt dışında bir ülkede bulunuyorum iki yıldır. Bu son iki yıldır bu ülkeye oldukça fazla Türk öğrenci geliyor. Ailelerden uzaklaşma, yeni bir ülkeye yerleşmenin verdiği heyecan, insanı şekilden şekle sokuyor(!) tabi ki…Birgün gece bir bara eğlenmeye gittik arkadaşlarla. Uzun bir süredir de çıkmıyorduk dışarı. İçkinin verdiği rahatlık ve atiklik, afrodizyak etkisi yapmaya başlayınca yakınlardaki güzel kızları süzmeye başladık.
ve atak…ve sonuç:Kızın ”where are you from?” sorusuna ” i’m from turkey” diye cevap verdiğim anda, kendimi bir plajda ayı bir dayının kurduğu çadırın içindeki alete benzettim; ve o alete ilginç gözlerle bakan onlarca gözü hissettim üzerimde.yani nedir çıkarılacak sonuç? söyledik mi türk olduğumuzu, kalırız bir başımıza ortada… kaç kaç kaç türk bu derler öyle..ama olsun, biz mutluyuz böyle de…