bildirgec.org

Sımsıkı sarsa bir şeyler beni… Bir sevgilinin kollarından söz etmiyorum ille de. O da seçeneklerden biri olabilir tabii. Ama tek seçeneğe indirgenemeyecek kadar derin bir şey benim bahsettiğim… Öyle bir kucaklayışın içinde bulayım ki kendimi, dünya kapkalın bir çizgiyle ikiye ayrılsın. O kucaktaki ben ve dünyanın diğer yanı diye…

Küçük bir kızken annemin kucağında hiç mi oturmadım? Sayamayacağım kadar çok kez hem de… Şefkatse şefkatin en büyüğüydü gözlerindeki. Beni tutuşu tüm kötülüklere karşı koca bir duvar, enseme kondurduğu öpücük sevildiğimi ispatlayan en inandırıcı dokunuş…

Bilgisayarı Gözünüzle Kontrol Edin!

Henrik Eskilsson sadece bilgisayar mı kullanıyor?

Elinize ilk Joysticki aldığınız zamanı düşünün. Ya da daha genç okurlar için şöyle söyleyeyim. İlk kez wiimote ile oyun oynadığınız günü düşünün. Ne değişik bir duyguydu değil mi? Kontrol birimleri daha ne kadar ilerleyebilirdi?

Move, kinect gibi oyun kontrol birimeri daha nın sonu olmadığını bir kez daha ispatlarken yerinde sayan bir şey vardı. Bilgisayar kontrol birimleri. Daha önce tanıttığım bu cihazı ve dokunmatik ekranları saymazsak en yeni gelişme Mac den Magic Mouse u ile geldi. Her ne kadar çok kısa bir süre içinde size daha önce tanıtmış olduğum şu cihazla bu ara kapansa da asıl konu olan bilgisayar ile iletişimdeki gelişme açığı kapanmadı. Tabi bu ana kadar…

Az sonra kalkacaksın masadan. Seni bu eve bağlayan son prangadan da kurtulmuş olacaksın böylece.

Odana koşacaksın hemen. Üzerindekileri öfkeyle çıkarıp fırlatacak, onlara hiç benzemeyen bambaşka giysilerle kuşanacaksın.

Bu bir çeşit kabuk değişimi olacak. Evin kapısından çıktığın an başlayacak olan yeni yaşamına çok daha uygun bir deri oluşturacak bu giysiler.

Açık havaya çıkıp karanlığa karıştığında, bu kabuk değişimini daha da derinden hissedeceksin. Karanlık seni içine alacak… ta ki kendinden bir parça yapana kadar saklı tutacak orada.

Ardı ardına çıkardığı yeni modelleriyle sürekli gündemde kalmayı başaran akıllı telefon üreticisi BlackBerry, yeni modeli Style 9670’in satışına Ekim ayı sonunda başlayacak. Genelde bar tipi telefon üreten BlackBerry; Pearl Flip 8220 ile kapaklı, Torch 9800 ile kayar kapaklı, Stormile de dokunmatik ekranlı modelleri denedi. Şimdi ise kapaklı tasarıma geri dönerek yeni modeli Style 9670‘i kapaklı tarzda bir telefon olarak yarattı.

http://fesmekan.mynet.com/

İstanbul Özel Tiyatrolarına bir yenisi daha eklendi…Kısa adı G.İ.T. Olan Gavur İzmir Tiyatrocuları; Özge Arasve Hakan Bintepe‘nin yazdığı, Serhat Yiğit tarafından yönetilen, ” Selvi Boylum Mor Yazmalım” isimli oyunlarıyla sahne alıyorlar…

Web sitesi veya blogu olup da, bu sitelerini büyük küçük birçok firmanın sağladığı, oldukça kullanışlı sosyal araçlar ile sosyalleştirmeyen artık yok gibi.

Web sitenizi ve blogunuzu, ziyaretçileriniz için çok daha sosyal bir ortama dönüştürmenizi sağlayacak bir araç olan Meebo Bar, farklı hesap ve araçlar ile gerçekleştirdiğiniz sohbetlerinizi tek bir noktada yapmanıza imkan tanıyan Meebo * tarafından geliştirilmiş bir sosyal araç.

Meebo’da açacağınız bir hesap ile elde edebileceğiniz Meebo Bar, web sayfalarınızın alt bölümüne bir araç çubuğu olarak eklenmekte.

Siz nasıl sarhoş olursunuz bilmiyorum ama ben epey kötü bir içiciyim sanırım. Dün (Cumartesi) gece tek bir 50’lik bira ile yerlere düştüm resmen. Ama nasıl mutluyum, nasıl eğleniyoruz, saçma sapan espriler, bilirsiniz…

aboutalanya.com adresinden alınmıştır.

Ne bileyim bir şarap, viski falan içer değil mi insan haftada bir gece çıkmışız dışarıya, bira ile ne işin olur (kendime kızıyorum)..

sharp ht-sb500

sharp’ın geçtiğimiz günlerde duyurduğu soundbar ht-sb500, önümüzdeki günlerde 350$ fiyatla satışa sunulacak. çevresel ses isteyen ama ortalıkta kablo ve hoparlör karmaşasına katlanamayan kullanıcılar için lcd veya plazma panellerinin altına monte edilebilecek ht-sb500, 3.1 kanal özelliğine sahip, 5.1 kanal simülasyonu da yapabiliyor. 32w rms güce sahip sistem dts, dolby digital ve dolby pro logic II destekli.

…

Muzırlığın gelip üzerime yapıştığı ve gitmediği dönemlerden birinde size Başka Bir İstanbul Sabahı adı altında bir yol hikayesi anlatmıştım. O yazıda direksiyon başında İstanbul’u bir ucundan diğer ucuna katederken güya basıp Ankara’ya gitme hayalleri kurmuş ve yolda aklıma geldiği kadarıyla erkeklerin yakışıklılık(!) rasyolarını saçma sapan elementler üzerinden tanımlamaya çalışmıştım. Ne de olsa sabahın, uyku ihtiyacımın içine bir nevi sersemlik katması söz konusuydu. Zırvalamam muhakkaktır böyle vakitlerde. Neyse, o zamanlardan bu zamanlara çok sular aktı. Aramızdan kimileri bu yazı dizisinin -benim üçleme takıntımı bildikleri için- bir üçüncü İstanbul Sabahı’na bağlanacağına dair tahminler yürütmüşlerdi. Bu yazıyı farklı diyarlardan okuduklarında tam da şu anda gülümseyeceklerini biliyorum. Bunu da belirtmeden geçmeyeyim. Hazırsanız eğer; bambaşka bir İstanbul sabahı artık anlatılmayı bekliyor.