bana hastalık belirtileri taşıyorsun demişler. evet. sizin bu saçma sapan hal ve hareketleriniz beni hasta ediyor.son günlerde bir domuz gribidir gidiyor efendim. otobüse biniyoruz… o nedir? maskeli tipler. otobüsten iniyoruz… o nedir? arkadaşlarımız bizimle tokalaşmaktan eriniyorlar. bu bendenizin bünyesinde hastalıktan daha vahim vehimlere sebebiyet vermekteyken toplumu yeni bir tartışma sarmış olduğunu okuyorum sabah aldığım gazeteden… aşı olmak ya da olmamak! işte bütün mesele bu. öpüşmekten sevişmekten zaten uzağız.yahu biz ne garip toplumuz arkadaş.en ufak bir zımbırtıda kamplaşmayı ne iyi biliyoruz yahu. fb – gs / alevi – sünni / laik – müslüman / türk – kürt / abidin – firdevs falan filan kesmedi şimdi de aşı olanlar ve olmayanlar kamplaşması başladı.neyzen tevfik abim ne güzel demiş ya türk milleti gariptir her lafı kaldırmaz. ibne dersin kızar da sikersin aldırmaz =) bayramlık ağzımızı açmadan teraneleri bir bir ortaya dökmeye devam edelim ahali.gdo muhabbeti var bir de şu sıralar trendy… tavuk bacaklı lahana kabağı falan gibi manyak komplolar deren gazeteciler ile biz de endişeleniyoruz tabii ki. malum kapital düzen. bize afedersiniz ama bokumuzu bile yedirir de haberimiz olmaz.bunun da çaresi var. öyle fast yaşamayacaksın.yaşamayı ciddiye alacaksın hani. hazır çorba yapmayacaksın. bildiğin tahıldan, undan, mercimekten, patatesten havucunu yapacaksın. gdo tehditi felan kalmadı hayatında di mi canım benim. sadece relax :)domuzcuğuma bakın ve mutlu olun. onun konumuzla pek ilgisi yok. sadece size mutluluk satmak için ilgi çekmeye geldi.
yorumlar
Benzer bir şeyi bugün gazetede Yılmaz Özdil de yazmış. Severim takip ettiğim bir yazardır ama bu relax takılma önerisine maalesef katılamayacağım. Her gün 7’der kalk, 2 saat yol git, işe git, akşam 7’ye – 8’e kadar çalış, yine iki saat yol git… ee, ne zaman yapacağız biz o ananelerimizin çorbalarını, keklerini? var böyle bir imkan da biz mi burun kıvırıyoruz?
schwein gehabt!
aıds ten korkmayan gripten mi korkar
dana, kuş, domuz… bundan sonra tahminim eşşek olur.
super heroduyduğuma göre günde minimum 2 saat trafik çekenler büyük bir cinsel isteksizlik çekiyormuş bundan dolayı da psikolojik şaft kayması yaşıyorlarmış. bir araştırmak lazım =)
oluur, bana uyar. araştıralım 🙂
iş yerine şöyle bir cihaz aldık, fotoselli ve pille çalışıyo..elinizi altına koyduğunuz anda içine koyduğunuz antibakteriyel jeli sıkarak her türlü mikroptan arınmanızı sağlıyor… parası hafif org vasıtası ile gelenlere sudan ucuz, yalnızca 130 tl…
cihazı nereden kaça aldınız? çok pahalı değil mi böyle bir iş için?
linkte verdim adresi. böyle bi işin ucu ciddi sıkıntılara ulaşabiliyo, üçe beşe bakmamak lazım…
domuz gribi bir “virus” o yüzden bu tür şeyler etkin madde olmadan bir işe yaramıyor.özellikle son günlerde antibakteriyel jel satıcıları bayram etti. hatta ben bile bir merdiven altı bulup imalata geçeyim diyorum üstünede bir domuz logosu tam aldatıcı olur! (umarım fikrim çalınmaz)
işyerine domuz gribini önlemek için yazmadım zaten. Bu olay vesile oldu sadece…
çaldım bile arkadaşım. şişe maliyeti toplam maliyeti geçer mi sorusuna cevap arıyorum şimdi.mercanı dolaşırız sabahtan akşama artık.
@kelebeklerözgürdür ben yanlış anlamışım o zaman ama böyle genel bir kanı var. yada ben öyle sanıyorum.@aerc ıslak mendil alıp üstüne kendi logonu basıp hem ambalaj hem üretim derdinden kurtulabilirsin. (shit! bunu da kaçırdım ağzımdan)
en azından antibakteriyel jel ayağına bizi zehirleyen tüccarlardan daha insani buradaki fikirler 😀 abi süper fikirler çıkıyor burdan =) ben mi? ben yüzeysel fikirleri temsil ediyorum.