Tatar Ramazan Türk sinema tarihinin benim gözümde en iyi filmlerinden biridir. Film temelde günümüzdeki takım elbise, silah, süslü cep telefonları ve arabalar, bol miktarda genç kirli sakallı adam, birkaç derin devlet hikayesi ile sunulan delikanlılığı anlatır. Ancak bu filmde konuyu cilalayacak unsurlar, bir adet Kadir İnanır, birkaç ağa ve figürandan oluşmaktadır.Tatar Ağa’nın akrabalarından biri öldürür ve 4 yıl hapis yatar. Hapisten çıkınca ona rahat vermezler; bir cinayet ve ardından gelen sürgün. İşte bu noktada Tatar Ramazan Sürgünde çekilir. Bu filmde bir garip kızcık rolünde Esin Moralıoğlu yer alır. Şimdi filmin konusunu detay vererek anlatmaya çalışırsak kritik noktaları deşifre edeceğiz ki filmi izlemeyenler olduğunu düşünerek bu kısmı geçiyoruz.

Tatar Ramazan saf, cesur, haksızlığa asla katlanamayan bir yiğit delikanlıdır. Can damarına basıldığı an delirir, gözü hiç bir şey görmez olur. Garibanın hakkını yedirmez. Dostum dediğine yapılan hakaret Tatar’a yapılmıştır aslında.Filmde öncelikle ele alınması gereken herhalde muhteşem oyunculuklar. Kadir İnanır bu filmle gerçekten Türk sinemasında edindiği delikanlı imajının boşuna olmadığını ispatlamıştır. Kadirizm söylemleriyle tiksinti yaratılmış olsa da Kadir İnanır bu filmde kısa ve net olarak şöyle söyler: Türk sinemasında benden daha iyi kabadayı, delikanlı oynayacak adam yoktur.Kadın oyuncu filmde ufacık bir rol almış olduğundan aslında temel olarak bu film baştan sonra Kadir İnanır tarafından götürülmüştür denilebilir.

Yalnız garip bir şekilde bu filmde figüranlar inanılmaz bir dekor oluşturuyor. Çavuş’un Satı Dayı’yı tokatladığı sahnenin ardından Çavuş’un önünden geçtiği mahkumların el pençe divan duruşu, Satı Dayı’nın garip garip ağlaması, Tatar’ın Gardiyan Zihni’yi hırpaladığı sahnede Zihni’nin korku dolu ama arkasındaki bir güce sığınmış bakışları, idamlık Hüseyin’in insanın içine işleyen ağlamaklı bakışları, Tatar müdüre çıkışırken kapıdan merakla bakan gardiyanlar, serinin ikinci filminde müdürün arkasında duran ve sürekli kafasını sallayıp onay veren müdür yardımcısı, Tatar’ın Ahmet Kaya’nın ağzından ‘şu dağlarda kar olsaydım‘ı söylediği sahnede arkada efkarlı efkarlı sigara içen mahkumlar… Kısacası bu film bir kere izlenmelik bir film değildir. Çünkü ilk izlemede sadece Kadir İnanır’ın performansına takılıyor insan.Sadece Tatar ve figüranlar dersek de Hayati Hamzaoğlu (Abdurrahman Çavuş), Yaman Okay (Koca Mustafa), Kazım Kartal (Akseli Ali), Yıldırım Gencer (Kirmastılı Dayı) gibi filmin içinde film kıvamında oynayan bu isimleri tamamen gözardı etmiş oluruz. Hayati Hamzaoğlu iğrenç denilecek, nefret edilecek kötü bir karakter oluşturmuştur. Yıldırım Gencer’in sessiz ve adil tiplemesi de hayranlık uyandıracak niteliktedir.

Filmin her bir repliği ayrı güzeldir. Bunlardan en esaslıları yazalım. Replikler için kaynak kullanmaya gerek yok, zira hepsi beyninize kazınacak türdendir. Aklıma ilk gelenler:-Taş kesil ulennnnnn! (Tatar)-Ramazan kardeş biz çaydanlığımıza kan koyar kaynatır bıçağımızla karıştırırız. (Koca Mustafa)-Ben köpeği bile aşağılamam. Allah yaratmış. Ama insanların köpekleşmesi beni çıldırtıyor. (Tatar)-Gel dedin geldim Abdurrahman Çavuş. (Tatar)-Senden esaslı bir bıçak istiyorum. Hasmıma sallayınca dönmeyen cinsten olmalı. Çünkü ben adama bıçağı iki kere sallamam! (Tatar)-Koridorları sevdim. Ceza istediği kadar uzun olsun yeter ki koridorlar kısa olmasın. İnsan bir kere yürümeye durdu muydu her şeyi unutur, nedendir bu? Çünkü volta cezanın törpüsüdür. (Tatar)-Siz beni resimlerdeki mahkumlarla karıştırıyorsunuz müdür bey, benim adım Tatar Ramazan, ben bu oyunu bozarım! (Tatar)-Burada vurulacak bir adam vardı, onu da ben vurdum. (Tatar)Tatar Ramazan’ın kadrosu
Kadir İnanır – Tatar RamazanYaman Okay – Koca MustafaEsin Moralıoğlu – ZeynepSalih Kırmızı – HüseyinMehmet Ezici – Gardiyan ZihniTatar Ramazan Sürgünde’nin kadrosu
Kadir İnanır – Tatar RamazanHayati Hamzaoğlu – Abdurrahman ÇavuşEsin Moralıoğlu – ZeynepYıldırım Gencer – Kirmastılı DayıKazım Kartal – Akseli Ali