Tatilini kıyı şeridinde denizkenarında geçirenler, daha ziyade uzun süreli burada oturanlar, her nedense daima birbirleriyle çekişirler, birbirlerini şikayet ederler. Kimi bahçesine havuz yapan komşusunu şikayet eder, kimi sitenin bir yöresinde kendisini ilgilendirmeyen bir yerinde komşusunun yaptırdığı garajı şikayet eder. Bir başkası yan sitede gümbür gümbür bağıran diskonun müziğini şikayet eder. Kimileri de evinin önündeki ağaç manzarasını kapattığı için komşusunun veya komşularının bahçesindeki ağaçların kesilmesi için, Belediyeye şikayet eder.Velhasıl şikayetler bitmez. Gelelim benim şikayetime, öyle az buz değil önemli bir şikayet. Hem dei nsan hakları mahkemesine veya Birleşmiş Milletlere o da olmazsa Avrupa Birliğine… Nereden destek bulursam oraya şikayet..

Yaz ayları uzun bir süre Kuşadası’nda yaşıyorum. Hergün denize girmesem de, uzaktan seyretmek mükemmel oluyor. Denize uzaklığı 500 metre, güneşin batışı ise mükemmel.Hemen karşımda Sisam Adası (Samos) burnumuzun dibinde bir Yunan Adası. Ada 1453 yılından 1832 yılına kadar Osmanlı devletinin malı olmuş. Üç adet limanı var. Kuşadası Dilek Yarımadasında uzaklığı 1.5 km den biraz fazla ve 480 kilometre karelik yüzölçümüyle Ege Denizinin sekizinci büyük adası ve 35.000 nüfusu olan bir ada bu SAMOS/SİSAM adası.Evet buraya kadar herşey normal.. Anormal olan ne?..Anormal olan Güneşin Batışı, özellikle Eylül sonundan itibaren Güneşin biraz daha adanın arka yüzüne doğru kayması nedeniyle, batışını görememiş olmam. EEE demiştim ya herkes birilerini bir şeyler için şikayet ediyor. Ben de Ada batan güneşimin önünü kapatıyor, güzel manzarama yazık oluyor diye, bu SAMOS adasının Kuşadası önünden kaldırılmasını talep edeceğim bu yukarıda arzettiğim kuruluşlardan?.Ne dersiniz? Tutar mı Acaba!???!!….