SİMİT:
İstanbul sokaklarında adım başı simitçi. Çok sert oluşu nedeniyle ben yemem ama seveni bol. Yeni açılan simitevleri ya da pastane simitleri bile yerini dolduramadı. Yanındapeynir ya da bilimum meşrubat olmaksızın susamları döke döke açlık bastırmaya pek elverişli mübarek. Garibanın yolluğu, öğrencinin kadim dostu.
MİDYE DOLMA:
Eminönü, Beyoğlu, Kadıköy’de çokça denk gelinen ikinci sokak yiyeceği. Üç beş taneyle yetinmez yurdum insanı, peşi sıra bol limonlu götürür midesinin aldığı kadar. Merdiven altı imalathanelerde Uğur Abi sayesinde/yüzünden tanık olduğum görüntülerden sonra iyi ki ağzıma koymamışım diyorum.
SÜTLÜ/KÖZLENMİŞ MISIR:
Üüü,ağzım sulandı..Yaz geldi ya, çıktılar piyasaya..Ucuz, lezzetli, erişimi kolay. Daha ne denir. Pek severim.
KESTANE:
Kışın bir numarası. Kazıkılıyolar gerçi ama kokusu iştah açıcı..Lezzeti şahane..
PATLAMIŞ MISIR:
Kışın çıkar. Kokusu iştah açıcı bi sokak yiyeceği daha..Patlamamış alıp evde kendim yapmayı seviyorum, sokaktan hiç almadım bugüne dek.
HIYAR:
Bunu birtek Aksarayda gördüm. Tezgahın bi tarafında hıyarlar, diğer tarafında soyulmuş kabuklar ve tuzluk. Abi soyuyor 4 parçaya ayırıyor tuzluyor veriyor eline..katur kutur yiyosun.
MUZ:
Bunu da bir tek Aksaray’da gördüm. Aynı şekilde tezgahın bi kısmı muz diğer kısmı kabuklar. Abi tanesini 500 kuruştan veriyor.
KOKOREÇ:
Hayatımda bir kere yedim, hiç sevmedim ama kokusu muhteşem. Heryerde var, eskiden bizim evin orda yapardı usta, gözünün önünde hazırlardı malzemeyi.
BALIK EKMEK:
En mühimi..3 liraya sıcacık aldığın balığın lezzeti. Deniz kokusu, balığın kokusu, soğan kokusu karışıyor…Şahane bir öğle yemeği. Yanında da turşu suyu içtin mi senden mesudu yok…Eski Türk filmlerinde sepetin içinde lahmacun satanlar meşhurdu. Sabah kahvaltılık malzemeleri döşenip yol başlarında satanlar, poğaçacılar, pamuk şekerciler, incirciler…Konu bu değil ama eskiden yoğurtçular ve sütçüler de vardı. Taze yoğurt taze süt alırdık. Zilini sallaya sallaya haber verirdi gelişini…
yorumlar
Oldu mu şimdiiii. Kokoreç,balık ekmek,mideye tava falan…Hele o sirkecide ki balıkçılardan nasıl bir koku gelir, asla evde yaptığında aynı kokuyu ve lezzeti bulamazsın.. Zaten aç olan karnımın guruldamasına ve ağzımdan salyalar akmasına sebep olduğundan teşekkür ederim. Tuttum…
:)) bira üzeri midye dolma plssssss…..
hemen akıyorum… nereye mi? ah hahhah, tabii ki sokağa…
hah işte sokok dedinmi böyle olacak
balik ekmek yemek istiyorummmmmmmmmmmm :-(((sokak kedileri nerde ?ve sokak köpekleri özgür hayvanlarimiz ???
bir de zabıta
midye dolmaaa:)))))))hayatımın yiyeceğiiiiiive bir de kokoreç:)))
tam tekmil çift pideli söğüşşşşş
Offf bol limon üzerine , öyle 1-2 tane kesmez, direk tepsiyi kapatmak lazım:) Sevmeyenler de var ya neyse… Şimdi aklıma geldi Fransız bir arkadaşımın yanında midye dolma yedim diye eve gelince bana 15 dk. dişlerimi fırçalattırmıştı 🙂
hastirsin ordan, afedersin
AVRUPA BIRLIGI ;ya kokorecten vazgecinya Guney Kibrisi taniyin
baş yesin avrupa birliği
Bende öyle dedim zaten …
demeseydin şaşardım
kokerec yesinlertam ekmek, bol baharatli;ayranlar da benden
üfff yaaa.. birgün önce “yok efendim domates, patlıcan, patates ve biber aynı familyadan geliyorlarmışşş.. hepsinde solanin varmışşş.. zehirliymişşş.. yememek lazımmışşş” diye söylenen ben, sayenizde kokoreççççççç, midye dolmaaaaaa diye bağırır oldum.. eyw. yaneeee
sizi vergi kaçakçıları yakaladım hepinizi seyyar satış haaavatan millet elden gidiyor kdv ödeyin yol,su,elektirik olarak geri dönecek.hep sizin yüzünüz den susuz elektiriksiz kalcaz.yada bazı politikaçıların evi
seyyar turşucular vardır.. bardak bardak turşu suyu satarlardı eskiden..pilavcılar, tavuklusu nohutlusu özellikle akşam saatlerinde çıkarlar sahneye.. hiç yemedim onlardan gerçi.. fakat enfes olduğu söylenir..dondurmacıları unutmamak gerek.. pek sıhhi değildir ama algidasız büyümüş bir nesil olarak bolca yemişizdir onlardan boyalı boyalı zamanında.. okulların önüne gelirlerdi.. akıbetini bilmiyorum.. herhalde yenik düşmüşlerdir algidaya pandaya..bir de eskiden leblebi tozu satarlardı, yine okulların önünde.. sadece leblebi tozu olurdu paket paket seyyar arabada.. hala varmı bilemiyorum..
Şaşırtırmıyım ben seni hiç kopican :)..aaaaaa … Bu arada eve giderken farz oldu midye tepsilerine uğramak..
sokak midyecileri krallarin krali2. sokak muzculari
Su muhallebisi vardııııııııııı..renkli renkli .. O leblebi tozlarından kaç kere boğulma tehlikesi atlattım ben biliyormusunuz 🙂
en küçük boylardan ye, mikropsuzdur
baş değil kelle kopican yanakları güzel olur
gözleri ve dili de pek lezizdir
fırında ayva satıcınız var mıydı sokakınızda
bir de bizim okulun önünde el arabasında salatalığı soyupta tuzlayıpta satan biri vardı!
turşucuların turşu suyunu içmeyi hala çok severim
kizilayi bilen varsa gobekteki tursucuyuda bilir kessindersaneden kacip once ekmek arasi nevaleleri yedikten sonra soda niyetine acili salgam yada tursu suyunu kucuk midemize indirirdikcok pahali satiyordu koftehor
Hah bir de sokak tatlısı vardı. Küçükken nasıl yerdim. Arabayı görünce yerden yere atardım kendimi. Büyüdükten sonra adının başka bir şey olduğunu öğrenince bıraktım o anda yemeyi :))))))))
neydi ki adı
Kerhane tatlısı..:) Herkes bilirmişte bizimkiler bana sokak tatlısı diye yutturmuşlardı..
e güzelmiş adı, ben de başka şey sandım dı,
demirhindi derlerdi ona
sut misircilari unutmayinalinir, kuserler
illerin hanı ankaradaki o turşucuyu anımsadım:))))şalgam, turşu suyu deli gibi:)))ben evde de her hafta bitiriyorum 1 şalgam
kopinsani ve yazlik yerde yasayanlar bilir buzlu bademciler ve macuncular vardir bizim egemizde..izmirimizde …off yaaa
evett, buzlu badem süperdir, erdekte yiceksin onu bir de offf.
recep usta idi herhalde tursucunun adi makaleciallah var adam pahali olsada isinde usta, tadina doyum yokenvai cesit her tursu satiyor mubarek
Kestaneler çok güzel görünüyor.
feci iştah açıcı bir yazı olmuş!hem bir de nostaljik!bir de baştan çıkarıcı!bir de bir de bir de……..off ya, canım kokoreç istedi!istiklalde nevizadede çıkmışsın meyhaneden, bol rakı içmişsin, karnın acıkmış…yarım ekmek kokoreç, bol acılı…off off…tok karnına bile yerim!kestane de pek can alıcı bişey! ama çok pahalı ya! adamda iştah bırakmıyor.gece gece fena oldu bu yazı.
Balık ekmek üzerine; küçükken Eminönüne gidip de yemediğimiz gün olmamıştır. Sonrasında kirlenen çevre neticesinde denizlerimizin bilimum mikrop, virüs ve kimya logaritmasında karşılaştığımız madde ve metal isimlerinin bolca bulunduğu yerler olduğuna şahit olduk. Uzun bir süre sektöre sekte vuran bilinçli insanın kendini koruma sistemi son birkaç yıldır balıkların Marmara Denizinden gelmediği propogandası ile yıkıldı. Ancak kaçınız balıkların gözüne yemeden önce baktınız acaba?Kesinlikle beni yemeyi hakkatten de düşünüyor musun bakışı var balıklarda. Düşünün bir de dalga geçeriz balık hafızalı diye 🙂