. Sinyal koluna takılan yağ değiştirme kartlarına. “Tamam, okey” lafına. Çalışma masama yığılan evrak ve kırtasiye ekipmanına. Bitmiş şekerlik kabına. Soğuk veya bayat çaya. Sönmeyen sigaranın filtre yanığı kokusuna. Burger King’de “Bir tane 4 numara menü LÜTFEEEENNN” viyaklamasına. Windows mavi ekrana ve ekrandaki anlamsız hata koduna. Altı boş kaldırım taşının yağmurlu havada bubi tuzağına dönüşmesine. Allahın sokağını parselleyip park ücreti için “gel, gel” yapan lavuklara. Korna çalıp selektör yaparak trafiği açabileceğini sanan hayvanlara. Önce ben verdiğim halde başka masanın aynı siparişinin daha önce gelmesine. Cakır cakır sakız çiğneyenlere. Telefonda konuşurken birşeyler yiyenlere. Telefonda konuşurken ahizeye nefes alanlara. Telefonda konuşurken başkasıyla konuşanlara. Telefonda konuşanlara. Telefona. Tele. Fona. Sadece ukalalık yapanlara. Söylediğim birşeyi kendi söylemiş gibi davrananlara. Islık çalmaya başlayınca karşımdakinin de ıslık çalmasına. Kadınların muayyen günlerini uluorta ilan edip, bunun utanılacak birşey olmadığını ve kendini bununla medeni hissettiğini hissettirmelerine. Numlock tuşu kapalı, Capslock tuşu açık çalışan operatörlere. Fişini kontrol etmeden “bilgisayarım, ekranım, networküm çalışmıyor” diye telefon edenlere. “Bende Ork çalmak istiyom çabuk öğrenebilirmiyim bu mereti, biraz bağlama çalmışlığım var” diyenlere. “Senin ork kaç para” diyenlere. “Abi bir gün bizde sizin bara gelsek, adını verip damsız girebilir miyiz? Eheuheiheuhe” diyen taksicilere. Sinyal vermeden önüme kıranlara. “Pardon birşey sorabilirmiyim?” diye yolumu kesip para isteyen, yeni jenerasyon dilencilere. İlgisiz tezgahtarlara. Çok ilgili tezgahtarlara. Tester ürünü olmayan elektronik veya müzik mağazalarına. “Sandviçime ketçap koymayın” dediğim halde ketçapı basan robotlaşmış tiplere. Sabah aynaya baktığımda kendime. Duş almadan evvel suyun ısınmasını beklerken çıplak bekleyip kıçımın donmasına. Traş olmaya. Kulağımın ıslak kalmasına. Kulağımın ıslatılmasına (yalanarak mesela ıyyy!!!). Gözlüğümün ıslanmasına. Gözlüğümün ıslatılmasına (…). Kapı gıcırtısına. Uluorta osuranlara. Patlak kolonlarda müzik dinleyenlere. Modem sesine. Sinemadan çekilmiş kopya vcd’lere. Tansu Çiller, Mesut Yılmaz, Bülent Ecevit, Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan,… yok böyle uzun olacak tüm millet vekillerine ve genel başkanlara. Deminden beri kopup duran dialup bağlantıma. Daha akılma geldikçe buraya yazacağım bilimum bok ve püsüreSİNİR OLURUMÜÇLEME