Sezen abla, seninle büyümüşüm ben! Bu gece bir kere daha anladım bunu…

Henüz 13 yaşındayken, ergenlik döneminin çok çok başındayken, “kaybolan yıllar”şarkını söylerdim arkadaşlarıma! Kaç yıl yaşamışım da “kaybolmuş o yıllar” acaba:) Henüz yaş 13, neyi buldun da ne kadarını kaybettin be çocuk:)
Yaş 15…İlk aşk sanıyoruz tabi aşklarımızı o dönemlerde.

“Biliyorsun”diye bir şarkını keşfetmişiz o aralar: “sen de benim kadar gerçekleri görüyorsun / beraber olamayız benim gibi biliyorsun”.

Teypte kaset dönüyor, biz içli içli eşlik ediyoruz. Beraber olamayız, çünkü ayrı sınıflardayız sevdiğimiz çocuklarla:) aman ne imkansız aşk, ah ah!Yaş oldu 19…Kocaman adam çekti gitti. Koy teybe Sezen ablayı, ama bu sefer yanına bir dublede rakı çak! Çalıyor ince ince:

yok öyle el gibi durma, gül biraz, sana gülmeler yaraşır”

Yaş 21…Ee artık yeter aşk acısı. Geçti kocaman adamın sızısı. Karşı apartmana 3 üniversiteli genç taşınmış! Biz de 3 üniversiteli genciz bu evde! Tesadüfün böylesi:) Aman tanrım, üstelik çocuklardan birinin saçları uzun!!! Kızlara derhal tavrımı koyuyorum: “Uzun saçlısı benim, baştan söyleyeyim arkadaşlar! Sonra öyleydi böyleydi olmasın!”:) Ee, şimdi bu çocuklar apartmana taşınmış, Sezen abla boş durur mu??? Tam da o sırada çatlaklığının zirve yaptığı bir dönemi ablamızın. Yeni çıkardığı kaset teypte yine! Biz balkondayız, ses sonuna kadar açık:“sen bizim mahalleye geldin geleli canımbizde ne akıl kaldı ne de fikir, bittik!o endam eda nedir öyle hey yavrum?kaç yıllık arkadaşlar birbirimizi sattık!ye, ye, ye çıtır çıtırye ye yeeeeee, kıtır kıtır!hey seni yerler yerler,seni ham yapar bu zillileryaylanmadan yürüyoksa günah bizden gider!!!!!!!!!!bu kadar cilvelisi olur mu be erkeğin?delikanlı mısın kız mısın?anlayalım artık hop ustasen başımıza bela mısın???”

Sonuçta Sezen abla, hep senin yüzünden, “hoşgeldiniz” geyiğine tuttuk karpuz götürdük adamlara:))))Uzun saçlı hayallerimi yıktı ama! salak çıktı:(Yaş geldi 25’e…Mezun olduk, iş güç sahibi insanlarız artık. Gecenin bir vakti bir rüya, hatta kabusla uyanıyorum. Yine kocaman adam, 6 yıl sonra! arıyorum: Evlenmiş!!! Napacaksın? Sezen abla pusuda bekliyor her zamanki gibi. O dönemde patlatmış bir şarkı ki, akıllara zarar, ve o günkü duruma yarar:

“uzak diyarlarda evli barklımutluluk en çok onun hakkıbu yorgun kırık dökük hikayenin deadı bende saklı…”

Ah Sezen abla ah! İçine mi doğuyor be kadın?yaş 31…15 yaşımda şapşal şapşal söylediğim şarkı bu sefer öyle bir oturuyor ki içime, boğuyor, acıtıyor, alt üst ediyor bünyemi! “beraber olamayız, benim gibi, biliyorsun…” Yaaa…Öyle zamansız çalıp söylediğin günler gibi değil di mi çilek? şimdi imkansız bir aşkın ortasında duruyorsun da söylüyorsun bu şarkıyı. şimdi anlıyorsun asıl ne anlatıyormuş Sezen abla…

“hayat bazen öyle insafsız ki / küçük bir boşluğundan yakalar / hissettirmez en zayıf anında / seni taa yüreğinden yaralar…..”

oturup içiyorsun yine çilek. “Bu da geçecek değil mi Sezen abla?” diye diye…Geçiyor elbette.Yaş 32…Bahar gelmiş, içimiz kıpır kıpır. Yürek yine bir uzun saçlıya yeşilleniyor:) Yaşayalım, içimizde kalmasın diyoruz.Uzun saçlı adamla beraber söyleniyor bu sefer Sezen şarkıları…Omzunda demlenirken söyleniyor:

“ah kavaklar, ah kavaklarbedenim üşür yüreğim sızlar”…

Seninle büyümüşüm ben Sezen abla….