Az önce kendisiyle iletişim kurduk…Acıkmış da paşam, yemek istiyor…Verdik tabi, ne yapalım? Kızıyor zaten gecikirse.Kim mi?Bizim Sakso. Adı Sakso. Kendisi şu aralar balkonumu yemek salonu zanneden bir saksağan aslında. Beni de esir etti kör olmayasıca. Her sabah – keşke sadece sabah olsa! her iki saatte bir – beni taciz ediyor. Yemek ver, diye.Efendim, sakso’yla ilk iletişimimiz benim evde bayatlamış olan ekmekleri, garibim kuşlar yesin, diye balkona koymamla başladı. Bu edepsiz Sakso yüzünden kumrular ve serçeler pek nasiplenemiyor ama o kadarına da müdahale edemem. hayır bişey değil, beni bile yer bu edepsiz!İki üç gün normal seyretti herşey…Ben ekmekleri koyuyorum, sonra birkaç saat sonra bakıyorum bitmiş, yenilerini koyuyorum…Ben zannettim ki bu iş böyle sürer gider…Ne münasebet? Adam (Sakso) üçüncü gün ekmek koymayı unutmuşum diye başladı camımı gagalamaya!!! Önce anlamadık ses nereden geliyor…Baktık, bizimki geçmiş balkon camının önüne, bir yandan kafayı eğip eğip perdenin arasından bakıyor, içerde miyim diye, bir yandan da tak tak cama vuruyor!E ne yaparsın? Kalktım paşa paşa, getirdim ekmeği, koydum balkona. Hayır bir de kırk saat ufalıyorsun ekmeği, öyle lönk diye koymak yok. Yorulur maazallah!Ben bu işlemi yaparken karşıdaki kuru ağaçta takılıyor Sakso. Ben içeri girince geliyor.Arada Sakso gezmeye gidince serçelerim ve kumrularım da nasipleniyor ama Allah vere de Sakso o arada gelirse, cıngar çıkarıyor edepsiz!Şu anda, ben bunu yazarken, Sakso zor durumda:)))) İnanılmaz komik!Kendi ebatında bir güvercin gelmiş balkona. Bizimkinin tripleri görmeniz gerek! :)))ne yapacağını bilemedi bak şu anda!yaaa Sakso, gördün mü? Demek ki neymiş çocuğum: her kuşun eti yenmezmiş! (bunu sana söylemek pek doğru olmaz ama valla cuk oturdu)