An(ı)larım gözümün önünden yitip gidiyor işte,büyüyorum benden habersiz.Gelsin diye yollarını gözlediğim yaşanmışlıklarım, geçmişte ve şu anda anlam bulamazlarken yarını bekliyorlar…Yarın, başka gözlediğim anları yaşayacakken ben… Ne zalimsin hayat,içine attığın farklılıkları öğütüp aynılıklar yaratan girdap, ne zalim… Şu anımı bildirtmeyecekseniz bana,niye varsınız bugünler, sizler,yarın dün olacak günler… Sinemdeki taşa sabır adını takıp , tüm yarınların adını tahammül yapıp, bugünü gerçek yapmak da neyin nesi? Bugünü bildirtmiyorken üstelik.. Neden, yarın bilinecek diye… Yarın sabretmemi söylemeycek misin, bugün,kendi doğurdukları arasında kaybolurken ,yarın önüme bambaşka dünler sermeyecek misin …? Yanlışın var zaman, sen yarınlara uzanmazsın, gebeliğin bugünler için… Yarın olsun diye kandıramazsın beni artık,saltanatın bugüne hükmetmek için…Yalandan beni bekleyen yarınlar…Efsunluğunuzu çaldım,artık bugünlerimin farkındayım.Geç oldu biraz,bunca zaman,kalbime değmeden,önümden sırayla geçip dalga geçer gibi el sallayan dünlerime başımı eğmek zorunda kalmış olsam bile erdemlice, bundan sonra izin vermem kalbime uğramadan bugünlerimi benim yerime yaşayan dünlerimin terkedişlerine…