Üniversitede aynı evi paylaştığım arkadaşlarım alevilerdi.Okula gitmeden önce o kadar yanlış bilgilerle donatılmıştım ki aleviler hakkında onları tanıdıkça muhteşem kişilikte insanlar olduklarını öğrendim.Oysa kulaktan dolma o kadar fazla laf vardı ki ortada dönen.İnsan ayrımı yapan o kadar çok insan vardı ki…Bilmeden konuşan, anlamadan yargılayan..Suçmuydu başka bir mezhepten olmak.Hepimiz aynı çatının altında yaşamıyormuyduk.Hepimizin inancı bir değilmiydi.Ya da onların suçu neydi de böyle canice yargılanıyorlardı ,hesapsız kitapsız dışlanıyorlardı?Bu nasıl bir ayrımdı ki merhaba dediğin insanlar adını bile sormadan” mezhebini”soruyorlardı.Arkadaşlarım uzun yıllar mücadele verdi ayrım yapanlara karşı.Arkadaşlarım sevdikleri insanlar yerine hayatları boyunca,yüzünü bile görmediği insanlarla evlenmek zorunda kaldı alevi-sünni çatışması yüzünden.Arkadaşlarım hep ezildiler.Oysa bilmediğimiz çok şey olmalı.Bilmediğimiz şeyleri bize anlatabilecek birileri olmalı.Mesela mum söndü…”nedir bu mum söndü?”diye sorduğumda;Evlilik çağına gelmiş insanlar bir odaya toplanıp ışıklar kapatılıyormuş.Ve karanlıkta kim kimin elini tutarsa onun nasibi o oluyormuş.Ama şimdi böyle bir uygulama yok, çok çok eskilerde oluyormuş bunlar”dedi.Mum söndü…oysa her kafadan o kadar farklı ses çıkıyor ki, bir başkası bu anlatılanlara defalarca gülüyor.”mum söndü karanlık bir ortamda tamamen aile bireyleri arasında oluyor” diyor kimisi.Kitaplara bakıyorum, dergileri karıştırıyorum SEBATAYCILAR’ a ait olduğu yazıyor bu muhabbetin.Sanırım işin gerçek boyutunu kimse bilmiyor ya da bilenler de anlatmak istemiyor.İnandığım tek şey eski ev arkadaşlarımın anlattığı bilgiler.Çünkü onun üzerinde başka bir gerçek çıkmadı karşıma.Yıllardır aklımın bir köşesindeki soru işaretinin cevabını hala bulamadım.Nedir bu mum söndü?