Senelerdir içimde varolan paylaşma isteğini daha fazla bastıramadım ve bir yazı yazmak istedim hafif’e.
Çocuklar mı? Bir kreşte staj yapmaya başlamadan önce çocukları ne kadar sevip sevmediğim konusunu hiç düşünmemiştim açıkcası. Sevimli çocukları severdim elbet. Hele manevi kız kardeşim olarak ilan ettiğim 5 yaşındaki bir cimcime vardı ki, ona bayılırdım. Ama sadece bayılırdım. Sadece severdim. Acaba bir çocukla nasıl daha iyi ilgilenilir ki? Nasıl düzgün bir şekilde konuşması, nasıl hareket etmesi, nasıl davranması konusunda ne yapılabilir ki? İşte bunlar hakkında hiç birşey bilmiyordum bir senelik stajıma başlamak için kreşe giderken.İlk gün çok stresliydi. İlk defa başkalarının yanında çalışacaktım. Nasıl bir duygudur ki acaba? İlk günler nerede güzel geçer ki zaten? Hep sıkıcıdır kimseyi tanımadığımız için okulda ilk gün, işte ilk gün… Orada çalışanlar iyiydi. Ama çok soğuk ve sıkıcıydılar. İlk gün böyle bir izlenim edinmiştim. Kimse kimseyle konuşmuyordu. İlk gün “Burada nasıl bir sene geçer ya? ” dedim içimden. Korktum…Bir kız vardı. Diğerlerine göre fazlaca ufaktı. Nasıl çelimsiz, nasıl kara kura birşeydi… O yavruyu kreşe bırakmak bir anne için zor olsa gerekti. Türk olduğumu anlayınca (ben onun türkçe konuşabildiğini bilmiyordum. Bilseydim de pek umursamazdım orada her kültürden çocuk var çünkü) yanıma yanaştı hemen. Bir baktım küçücük parmaklarıyla elimi tutmuş. Konuşmaya başladı türkçe. Küçük olduğu için dediklerinden pek birşey anlamıyordum. İki üç aydır bu kreşe geliyormuş ve pek almanca anlamıyor dolayısiyle. Ben bunu bilmediğim için hem de orada türkçe konuşmam uygun olmayacağı için almanca konuşuyordum. Birazcık anlıyordu ama cevap türkçe geliyordu. Sonradan öğrendim ki, başka bir dil konusunda kısıtlama yokmuş. Çocuklar anlamadığında, eğer türkçe biliyorlarsa türkçe anlatabiliyordum. Bunu söylemişlerdi. Hatta bir kelime defteri gösterdiler. Eğer ihtiyaç duyarsam ondan yardım alacak ve almanca birşeyler öğretmeye çalışacaktım. Çok ufaktı, kıyamıyor insan. Arkadaşlarıyla oynayamıyordu çünkü dediklerini anlamıyordu. Onlar 1-2 senedir aynı kreştelermiş o yüzden almancaları çok iyi olmamakla beraber istedikleri herşeyi söyleyebiliyorlardı. Beraber oyunlar oynandığı zaman hemen gelip benim kolumun altına başını yaslıyordu. Sevmiştim bu ufak kızı. Bu senenin sonunda almanca öğrenir, arkadaşlarının arasına karışır, diye düşündüm. Küçükler çok çabuk kapıyorlar her denileni.İlk gün sadece bu vena adındaki kız yanaşmıştı yanıma. Sadece onunla ilgilenmiştim. Biraz da ortamı tanımaya çalışıyordum. Sonraki iki gün gayet güzeldi. Zenci bir çocuk vardı. Aşık oldum çocuğa. Nasıl bir güzellikti o öyle. Hemen hemen hepsiyle kaynaşmıştım üç gün içinde. İlk gün “Acaba yanlış seçim miydi çocuklar, çocuk psikolojisi konusu? Acaba ilgi alanım değil miydi aslında?” gibi sorularla beynimi yemiştim. Yanılmışım çok sevdim ben bu işi. Onların almancalarına dikkat etmek, birbirleriyle kavga edince karşına alıp konuşmak, sorular sorarak yeni şeyler öğrenmelerini sağlamak çok çok zevkliydi.Üçüncü gün burada çok fazla şey öğrenebileceğimi, bu fırsatı iyi değerlendirmem gerektiğini anladım. Yeni öğrendiklerimle tekrar yeni yazılarla gelmeyi umuyorum. Sevgiler benden
yorumlar
sen yaz şeker:)ne kadar güzel bir dugu yaşamışsın, ne hoş değil mi bir çocuğun sana menfaatsizce gelip yardım ister bir şekilde yardım istercesine elini tutması:))çok güzel bir alan seçmişsin ve dediğin gibi daha çok şey öğreneceğin bir pencere açmışsın kendi dünyana,küsüp gitme bir daha…:)
evet makaleci cok güzel bir duygu. her gecen gün birsey ögreniyorum gibi hissediyorum orada. ilk basta tereddütlüydüm ama simdi gecti, iyi secim yapmisim diyorum ben de. bunun ikincisini de yazdim ama daha bitmedi. yollarim yakinda.
sen 1 ay git gel ondan sonra görürüm seni, ilk günler iyidir tabi, insanı zıvanadan çıkarır bu çocuklar.
yandı güzelim çocuklar, büyüyünce hepsine psikolojik terapi seansları gerekecek
öyle degiller resu. cok disiplinli bir yer. biraz kati. kolay kolay kimseye öyle birsey yapamiyorlar. sadece cok kücükler ve o yüzden kendilerini terkedilmis hissediyorlar krese geldiklerinde. anneleri almaya geldiginde öyle bir seviniyorlar ki.anneleri olmayinca da birinin sicakligini hissetmek istiyorlar.simariklik yapmiyorlar cünkü kati kurallar var…
offf kop;yine üzeceksiniz şekeri,:)))
valla bilemiyorum, makalecim daha iyi bilir 🙂
evet results:)sen haklısın bir açıdan şöyle; kendi annesi olduğun 1 çocuk bile insanın tölerans eşiğini aşağı çekebiliyor:)))kreşde çalışanlara o gözle bakarım hep;hem sayı fazla,hem de akraban bile değil:)ama şeker haklı;çocuklar evde uymadıkları kurallara orada çoğunluk olduğu için uyuyorlar ve gayet disipline olabiliyorlar, annelerin yapamadığı orada gerçekleşebiliyor;yani aynı saatte uyumak, yemek, faaliyet…ayak uydurmak zorunda kalıyor…hiperaktive olan ve bu grubun dışında hareket edenlere birşey diyemem, onların özel değerlendirilmesi lazım:)
simdi söyle… kres diyince benim de aklima ilk gelen yemek yediricez falan filan yani bir nevi hizmet gelirdi eskiden. ama görmeniz lazim öyle disipline alismislar ki. dagittiklarini aninda topluyorlar. zaten hicbir seyi toplamamak zorundayiz biz alismalari icin. sonra yemek yeniyor mesela. bardaklarini ve tabaklarini mutfaga götürmek zorundalar. herkes kendi bardagini tabagini catalini cöpünü kendi topluyor. bizim yaptigimiz sadece gözetmenlik. alismislar cocuklar cok fena disipline.mesela basima geldi. o asik oldugum zenci cocuk en agresif tip oradaki:)bir keresinde oyuncaklarini toplamasini söyledim. hayir cevabi aldim. sonra tekrar söyledim kimse senin dagittiklarini toplamak zorunda degil dedim. o da yine hayir dedi. aglamaya basladi. sonra sandra diye bi kadin var geldi cocuga söz dinlemedigi icin koridorda oturup yaptiklarini düsünme cezasi verdi . üzüldüm:(:(
bence en iyisini yapmış, fazla duygusal olmak iyi değil eğitimde. takdir ettim sandra yı.
hmmmmresu hanim sizi bugün ters, acimasiz tarafinizdan kalkmis gördüm.
vay başına gelenler suuguurccancazım bencede resultsca daha sebepli sebepsiz yere ağlıcak onlar!sesi yeter onların koşturacan bide sen peşlerinden!-o şunu aldı vermiyo-o benle oynamıyone yapıcan elinden aldını diyerine gerimiyercen?o da ağlicak üstüne bide intikam makinesi olcak!oynatmadıkları cocuğu zorlamı oynatıcan?oyun altta kalanın canıcıksın oldu bil bakalım alta kim var?tutma diyecen tutacak!yapma diyecen yapacak!sen öyle dedikce inadına yapcak!keçiden inatcı olcak!elini pirize sokacak,tuvaleti kağıtla dolduracak,ateşle oynayacak,arkadaşının kafasına sert cisimle vuracak vbcocuk dediğini sıkıcan sıkıstırıcan yuğrucan biraz kızsa naz yapcak biraz izin vercen sonra gıdıklıyacan biraz o kadar fazlası zarar!!!!!!
@resultscum cicim ayları oldunu düşünüyorum suuguurcancazım için anlicak elbet benim çeşit bir tane varsa hele orda vay haline ben çok alamazdım canım pek sıkılmazdı ondan ama milletin çok canını sıkardım walla!çok hikayem var milette cok anı bırakmışım
hmmmmmmmmmmmmmicim acildi vallahi.
nicho lütfen aci yaaa yazdiklarini okuyana kadar pestilim cikiyorum. ekrana yapisicam kaziyarak cikaramicaklar sonra. lütfenn lütfennn (ellerini birlestirip cenesine koyup yalvaran smiley)
sugur yazıyı yeni okudum, onlarla birlikte olmak dünyanın en güzel duygusuben 3 yıldır anasınıflarında drama ve satranç dersi veriyorum, tabii yorucu oluyor olmasına ama, oradaki bir çocuğun sana hiç çıkar duygusu gözetmeden yaklaşması kadar güzel bir duygu var mı( sen de bunu demiştin sanırım)hele derslerden önce kendi elleri ile yaptıkları resimleri sana getirmezler mi :)))haa bu konuda bir iddiam var her zaman, derim ki “dilini bilmesem bile en fazla yarım saat sonra beni sevmeyecek çocuk yok bu dünyada”, biraz iddialı bir laf gibi gelebilir ama eğer yeterli sabrınız varsa ve onları gerçekten seviyorsanız, onlar da sizi severler,onlarda arniyet henüz oluşmamıştır çünkü, karşılıksız severler
aggali ben de daha yeni gördüm yorumlarini… tesekkür ederim yorumun icin.evet cok güzel bir duyguymus kücük bir cocugun cikarsiz sana sevgi beslemesi.resimler mi:):) bana da sürekli yapiyorlar. minicik elleriyle anlasilmasa da hayalindeki seni ciziyor iste kagida yapabildigi kadar:) sakliyorum ben resimlerimi:) gecen gün abim görmüs bu ne ya diyo. resim dedim. ne ki bu diyo. dedim 4 yasindaki cocuktan ancak bu beklenir. kücük picasso olmasini beklemiyordum ki dedim:)