Yazın gelmesi ile birlikte arka arkaya gelecek olan sınav, mevlit, karne, diploma o, şu,bu gibi telaşelerden bir taraflarımı kaşımaya bile vakit bulamayacağımı varsayarak yazdığım fakat , yeni çıkaracağım kitaptan alıntı zannedilerek edebi eleştirilere maruz kalan yazımda yer alan maceralarımdan devam sevgili okuyucu.Yukarda yer alan kurduktan sonra benim bile pek anlayamadığım acayip cümlede belirtmiş olduğum gibi bu yaz oldukça hareketli başlamıştı ve ben bunu daha önce anlatmıştım. Sınavımız fena geçmedi önce onu belirteyim. Sonrasında kayınvalidemle birlikte organize ederken evdekilerin burnundan getirdiğimiz mevlit ise gerçekten oldukça sıradışıydı. Bir kere etli pilavdan isteyen eşim ve eniştesine bir çimdik bile koklatmamamızın sebebi onlara olan kastımız değildi, hele aynı sitede yer alan ablamızın evine yollamaya üşenmek hiç değildi (erkekleri hapis ettiğimiz yer orası) sadece misafirlere yetmez korkusuyla eşimin sevgili annesinin aldığı bir önlemdi ama yirmi kişiye sekiz kilo pirinçten yapılan pilavın mevlit sonrası hala eşe dosta dağıtıldığı halde bitmeyecek kadar çok olacağını bilse göndermez miydi sevgili oğlu ve damadına. Neyse pilav muhabbeti ile olayı yemeğe bağlamayayım mevlitte başımıza gelen hadiseler bunlar değil çünkü, bir gece evvel hastalanan oğlum kendi sünneti için yapılan etkinlikten haz alamadı, her mevlit, nişan, gün gibi ortamlarda birleşip azan veletler grubuna ev sahibi ve hatta sünnet çocuğu olarak bile iştirak edemedi, koca gün 39 derece ateşle baygın gibi yattı durdu ne pilavını yedi ne oyun oynadı zavallı.

Akşam herkes dağıldıktan sonra bize bir tas pilavı çok gördünüz diye dır dır ederek eve dönen babası tarafından kırk dereceye dayanmış ateşle bulunan oğlum başına ateşten daha beterinin gelebileceğini bilebilir miydi. Şurup ve fitil ile azalan ancak düşmeyen ateş için ılık duş fikrini ortaya attık önce, duşu aldıracak kişi olarak seçilen kişi ise baba, çünkü oğluşum yıkanmaktan nefret eder , onu yıkayacak babayiğit adayı yoktur evde. Çocuk nasılsa halsiz çok çırpınıp kaçmaya çalışmaz diye onları banyoda başbaşa bırakmış evde gelen ganimetlere göz atıyordum bir bağırtı koştum banyoya. Sanki yıkanmayı sevmeyen çocuğa ateşlendi diye ılık su tutacak olan baba değil de hamamda çalışan tellak misali şampuanla resmen yıkamaya kalkan eşim kaçmaya çalışan çocuğun düşmesiyle daha da kızmış, yavrumu kıstırmış bağırta bağırta yıkıyor. Ay ne yapsam diye dönenirken bağırdım burak zaten ateşli çıkar artık dedim, baba farkında değil ama bir baktık çocuk düşünce gözüne gelmiş neredeyse çıkıyormuş, bir haftayı aşkındır çocuğun gözü mosmor .Karneye gelelim ,kızım sekizinci sınıftan sadece üç kişiye verilen başarı belgesini almaya hak kazandı, ben karnemi aldım diye eve fırlatıp, arkadaşlarıyla dolanmaya giden heyecansız evladın o gün bahçede kürsüye çağırılarak okulu derece ile bitirdiği için alkışlandığını , ilk üçe girdiği için başarı belgesi aldığını komşulardan duydum. Yahu biz ortaokuldayken karnede kırık olmadığı zaman bile davul zurna çalardık, şimdiki nesil ne vurdumduymaz. Bu hafta diplomamızı alacağız ve oğluşum ana sınıfına kayıt olacak.Bu sabah haberlerde gördüğünüz Halkalı’daki bombalama olayından dolayı bizim buralar oldukça karışık, bahsedilen hastane bize çok yakın olduğu için heryerde bir kalabalık vardır diye siteden dışarı çıkamıyorum bari yazı yazayım dedim, yazayım da eleştirelecek hatalarım olsun, kavga çıksın, birbirimizi yiyelim, bu evde yaşanmışlık yazısını siyasete dönüştürelim, kalplerimizi kıralım, eleştiriyle andavallık yapmayı karıştıralım, yazalım güzelleşelim.Geçmiş Babalar Günü kutlu olsun.Herkese sınavlarda başarılar dilerim.Yaz tatiline çıkanlara hayırlı yolculuklar.True Blood dizisi 3. sezon başladı hayırlı olsun.Yemekteyiz, Evcilik Oyunu programları bitsin.Saçı çabuk uzatan tarifler bilen varsa kızım için bana mesaj atsın.Pkk kahrolsun gebersinEn derin hürmetlerimle efendim.