Yaş henüz onyedi. O yaştaki her genç kız gibi ergenliğin kendini en çok dışa vurduğu dönemler yani. Sivilceler azalmış,göğüsler iyice belirginleşmiş,vücud hatları oturmaya başlamıştır.Ufak çaplı flörtler de son hız devam etmektedir. Duygusal fırtınalar, gençlik bunalımları da pek tabii ki.Bir kadın bunalıma girince ne yapar? Ya alışverişe çıkar, ya da saçlarıyla oynar! Yani kestirir, boyatır, gölge attırır, eğer biraz cesursa kazıtır bile! İşte yine ergenlik bunalımlarımdan birini yaşarken birden aklıma çok dahiyane (!) bir fikir düştü;”e kuaföre gideyim, saçımın rengini değiştireyim, kızıl olsun, sarı çok yapay duruyor, siyahı da değiştirmek çok zor, hem kızıl değişik daha”. O zamanlar kendime neden sormadığımı anlayamadığım bir soru var; “e sarı yapay da, senin istediğin kızıl çok mu doğal???” diye sormuş olsa idim, şimdi belki de az sonra yazacaklarım başıma gelmeyecekti!Neyse efendim. Kafaya konmuş bir kere, kuaföre gidildi ve tüm aile eşrafının karşı koyuşlarına rağmen saçlar kızıla boyatıldı. Tabii ki beğenilmedi! Çünkü kadın arkadaşlar bilir, “kızılı tutturabilmek” diye bir kavram vardır ki, henüz uygulanmışına rastlanmamıştır. Ya çok koyu olur, ya çok kırmızı, ya kırmızısı azdır, ya bakıra çok kaçmıştır. Spotların altında kahverengi sanılan saç renginiz güneş ışığında başınızdan aşağı bir kutu kırmızı filli boya geçmiş gibi durur. Bu sefer de “ay çok mu dikkat çekiyorum” diye içiniz içinizi yer. Saçlar kızıl olduğu için (ateş rengi ya) genellikle bakımlı gezmek mecburiyetiniz doğar! Saç kızıldır,herkes size bakar ve tabii bu anlarda eşorfmanla geziyor oluşunuz insanları hayal kırklığına uğratır.Konumuza geri dönelim. Tabii ki kızılın tonu beğenilmedi. Yani benim tarafımdan. Kuaförlerin hiç “ay bu rengi ben boyadım ama hiç beğenmedim” dediğini duydunuz mu? Neyse, bir süre sonra gözünüz kızılınıza alışır. Hatta bir kaç boyadan sonra kızılın tonu oturmaya bile başlar. Kuaförden yüzünüzde kocaman bir gülümsemeyle çıktığınız günler gelir. Ama o günler maalesef çok çabuk gider! Çünkü kızıl rengi veren saç boyaları kalitesiz midir nedir bilinmez ama, her banyodan sonra akar! Akar…Akar… Akar…Nihayet 2hafta sonunda o güzelim kırmızı tonlu kızılınız gitmiş, mat bir dışkı rengi meydana çıkmıştır. Kızılın ömrü en fazla 2 haftadır yani. 2 hafta boyunca ton değiştire değiştire, her gün yeni bir renkle gezersiniz ve sonunda o iğrenç renkle başbaşa kalırsınız! Tabii ki boya akarken evdeki havlu,bornoz,küvet,lavobo ve taraklarınızı da boyar! Boyadan sonraki ilk banyonuzda küvette cinayet işlendiği sanılacak kadar boya çıkar.Tüm olumsuzluklarına ve zorluklarına rağmen güzel bir şeydir kızıl olmak. Gerçekten dikkat çeker çünkü. Gerçi son yıllarda da güzel memleketimde herkes kızıl!Esmerden,sarışından çok kızıl var!Her neyse, süslenmenize çok gerek yoktur, hatta açık ten renginiz avantaj haline dönüşür, şöyle bir saçınızı savurdunuz mu yollarda olay çıkabilir. Bir tüp boyanın yaptığına bakın hele! Tabii kaçınılmaz olarak tacize uğrama ihtimaliniz de yükselir. “Bir kadın, ya da genç kız, kızıl saçlı ise ve gece dışardaysa, bilin ki o kesin aranıyordur, her şeye açıktır, öyle olmasa bile bu tarafınıza açılacak taciz davalarında hafifletici sebeptir” şeklinde yetiştirilmiş yurdum erkekleri için çok büyük fırsattır. Kızılsanız kesin tacize uğrarsınız. Ve tacize uğramayı kendiniz istemişsinizdir, çünkü kuaföre para verip boyayı yaptıran sizsinizdir!Kızıl olmakla ilgili yazacak çok şey var aslında, ama şu örnek bence söylenecek her şeyden daha açıklayıcı olacaktır; 20’li yaşlarımın başında yalvar yakar sahip olduğum babamın spor ve üstü açık arabasıyla güzel bir yaz günü köprü yolunda ilerliyorum. Biraz da hızlıyım. Eh, kızıl saçlarım da ahenkle dans ediyor ve güneşin altında cart kırmızı bir renge bürünüyor. Tamam baksınlar bana, sevsinler beni, hoşlansınlar, iltifat etsinler, ama, ama kaza da yaptırmasınlar, değil mi? Yanımdan geçerken korna çalanlar, koca koca cipleriyle şerit kaçırtanlar vs vs. En sonunda atılan bir lafa küfürle cevap vermiştim. Tabii aynen iadesini aldım. Yetmedi, adam geldi önümde zınk diye durdu ve benim tampon olduğu gibi içeri göçtü. Tabii anında babaya telefon “alooo baba gel adamın biri bana asıldı, ben de cevap verdim, soora bana küfür etti, ve tamponumu göçertti, ühüüü babaaa”. Ve el-cevap “eh sen o kızıl saçlarla daha gez bakalım, adam haklı kızım bütün o.’lar kızıl!”
yorumlar
mavi güzel oluyor.
koyu bir mavi.
ben kızıldan daha çok severim maviyi. laf atmam ama benlik bir davranış değil. arabamda yok.
mavi derim ben daha rahat
…öyle düşünmemek lazım… Mesela ben de bir ara saçlarımı kızıl yaptırmayı düşünmüştüm.. Gerçekten, bunu istedim.. Merak ettim bende nasıl durur diye.. Sonra vazgeçtim.. Ben bir bayan değilim gerçi, tuhaf kaçmaz sanırım.. Bilmiyorum.. Ama saçları kızıl diye fahişe gözüyle bakıldığını ilk kez bu yazıda okudum… Ya da ben farkında değildim…
eskiden beri tutkuluyumdur. Neredeyse fetişist derecesinde.. 2 hafta önce zun ve yorucu bir uğraştan sonra kızıl yaptım saçları. 1 defada istediğim renge kavuştum. boya bir daha akmadı. 2 hafta geçti ama hala rengini atmadı. parlaklığı devam ediyor ve memnunum. şimdi daha kırmızısını istiyorum. hafif turuncuya kaçacak.
bir de mavi-siyah dedikleri türü seviyorum. siyah gibi duracak ama rüzgarda uçuştuğunda falan alttan mavimtrak renk farkedilecek..
belki bir sonraki rengim de o olur..
Ama önce kırmızı-turuncu.
KÜÜTT!!
Kim guydu len bu aliminumları yolun gıyısına!!
Tabi kızıl saç deyince anmadan geçmem tek geçerim alemde.
Psychedelic biradere katılıyorum. kızılların şeyidir o, ne bileyim, lideridir, falan.
Ben de sakalimi turuncu yapmayi dusunuyorum. Acaba nasil olur??
benim de herhalde bir 8 sene olmuştur kirmizi kafayla gezinmeye baslayali, dertli bir iştir, ozguven ister, binbir gayret oradan buradan topladigin ozguvenin arkasinda durmayi ister. (eger ilgilenirse yazar arkadaşa bir takım boya ve şampuan tavsiyelerim olabilir. )
Yaş henüz 17 olduğu vakit ergenliğin dışa vurumu genelde ufak çaplı flörtlerle olmaz. Kendinden büyük olduğu oranda erkek bulup, kendine güven kazanabilme uğraşına girilir. Yaşıtlarda derinlik arama arzusuna olan güven çoktan kaybolmuş, karşı cinsin yaşı ne kadar büyükse mesut olabilme olasılığı o kadar büyük olmuştur. Aslında sivilceler de azalmamıştır, fondotenlerin kapattığı geçici ve pastorize doğallıklar vardır, göğüslerin belirginleşmesi ise günümüz wonderbra tâkkelerinin modernliğe ayak uydurmasının ‘she’ nesline bir hediyesidir.
Duygusal fırtına olarak adlandırılan yıllarda her ay kırmızı bir şekilde uyanmanın anlamını kavrayamamış, ağırlığını yadsıyamamış olmanın yükü, mümkün oldukça çok normal duygusal yapıya sahip karşı cins ağzı tuvalet olarak kullanılarak taşınılır. Tabii ki yaş tahtaya basılan zamanlarda vardır. Böyle durumlarda da saç falan boyatılır mümkün mertebe kazıtılır, tabii ki bu kazıtma olayı biraz yürek ister, hatta sıkar biraz desek hiçte ağır bir tabir olmaz.
yaklaşık 20 gün öncesine kadar 10 senedir neredeyse saçlarımı hep kızıla boyatırdım. Evet gerçekten derdi çok. Havlular felan filan. Ama tenim beyaz olduğu için herkes bana çok yakıştırırdı kızılı. Sadece 1 kere sarışın oldum 1 ay o da. Şimdi ise mavi-siyah saçlarım. Arkadaşların bazıları çok beğendi bazıları hemen kızıla dön diye talimat verdiler. Benim için herkesten önce kendimin ne istediği 2. sırada eşimin isteği önemli olduğundan. Kızıla tekrar dönüş yolu gözüktü bana. Zor olacak biraz ama napalım rica büyük yerden.
mavi/siyah kalınız 🙂
How you doing?
neden? Sarkaç – (Joey)mi desek sana acıba?:)
Bir neden yok.
Yakışanı var, yakışmayanı var. Ama yakıştı mı tadından yenmez, o ayrı.
Şeye benzedi, kızıl bu, vezir de eder, rezil de.
kardes, sen sacini degil kizila, mora boyasan da adam olamazsin. Sen simdi gidiyosun, spor, ustu acik ama dangalakligin yuzunden tamponu one gocmus arabanla , ve de gunesin altinda ahenk ilen danseden saclarinla, koprude bu sefer bariyerleri asacak kadar hiz yapip, asagi dogru ucusa geciyosun. Merak etme gidecegin yerde de seni begenirler, iltifat ederler, ziterler filan…. Bu ne ya ? Ben ictim millet sarhos oldu…
deyince aklıma ilk gelen komünizmle ilgili komik bir yazı olduğu idi. Ama görünüşe göre fazla ideolojik düşünüyorum.
Neyse benim diyeceğim güzel olmalı, güzel olmak için çaba gösterilmeli ama kılla tüyle bu kadar uğraşılmamalı…
Önemli bulduğum bir meselede fikrimi açıklayacağım,.. sonra da tartışırız beraber,.. denmiş köşe yazısı için .
Kızıl saç vahim bir meseledir tabii ama daha vahimi şu anda bu yazının skorunun 11 olması ve daha da vahimi zaten sokakta her 10 kadının 8 inin saçının kızıl olması ama hepsinden vahimi bir erkek sakalı için bu abukluğu yazmış olsa çoktan çöpe gitmişti …
Müsadenizle o ha demek istiyorum !
niye böyle hiddetlendiğinizi anlamadım hiç, burada kıçlarına kına yakanlardan konuşulmuyor ki sayın infus ve runaway.
sayın moonshine on you crazy diamond; bu konuyu akşam yemeğinde konuşsak şöyle nostaljik bir tren yolculuğunda mesela.
lise’deyken mavi/siyah boya almıştım, en süzmesinden bi arkadaşım da ben biliyorum diyip boyamıştı saçlarımı. babam gördüğünde bi “zibidi” diyişi vardı hiç unutmuyorum. ha bide güneş’te filan patlıcan mor’u oluyodu saçlar. çok zor geçti o lise dönemi.
ben yaklasik 3 senedir mavi siyah saclarla dolasiyorum. herkes yakistigini da soyluyor ama bir sure sonra biraz renklenmek istediginde sacim acilirken yanar mi acaba dusuncelerine basliyorsun.
genede kizildan saglikli.. nedir o 2 haftada boyatmak. ben gelemem oyle seye. hemde turuncu olayina asla.
Kirmizi balyaj daha guzel kizil olmaktansa.
yeni fikrim mavi siyah uzerine mavi balyaj yaptirmak. 3 seneden sonra degisiklik istiyor insan..
yanıyo
rita hayworth kibin
5. Element filmindeki Milla Jovovich’dir, kardeşiniz o gün bu gün aşık kendisine, gördüğü her kızda onu arıyor..
milla jovovich +1
mor da iyidir bence…
Gerek yok bu kadarına. Bir kısım vatandaş “bütün o.’lar kızıl” derken, aynı kısım vatandaş “bütün o.’lar göbeği açık giyer” de diyebilir.
Şimdi ben bir gün göbeği açık bir şey giymiştim… Sıkıcı bence.
boyamıştım saçlarımı.. kendim diil tabi kızlar yapmıştı 5-6 ay gezdim kırmızı kafayla.. sene 99 felan .. şimdi ki kelliğimi dip boyalara borçluyum 🙂
Aslında enteresan bir konuya parmak basılmak istenmiş gibi yazıda; -hernekadar yıllardır ağzımıza sakız ola gelen, “orospuya tecavüz edenin suçu hafiflemeli mi, hafiflememeli midir?” konusu, enteresanlıktan uzaklaşıp, banalliğe yaklaşmış olsa da.- akıcı da anlatılmış, insanı yer yer gülümsetiyor. Gel gör ki o son paragraf, ilk paragraflarda duyulan sempatiyi, “puff” diye içinizden söküp alıyor. İşte o noktadan sonra başlıyorsunuz yazıda kusur aramaya…
Evet, kızıl olmak zordur; en az sarışın olmak yada dikkat çekici bir tarza sahip olmak kadar. -hele bir de beyaz tenli iseniz!- Sebepleri açıktır, bakılası görünüyorsunuzdur. Saçlarını kızıla boyatmış, alımlı ve beyaz tenli bir bayana, bu ilgiden hayıflanmak yakışmaz. Eğer ki parmak basmak istediğiniz şey trafik canavarlarının tacizi ise; tam konuya başlamışsınız, ben de heveslenmiş okumaktayım “bakalım nasıl tasvirler çıkacak” diye, iç sesiniz başlamız yazınızda haykırmaya: “Ben hem zengin hem güzelim… Ben hem…” Biz sizin güzel olduğunuzu yazınızın başlarında anlamıştık aslında, ama nasıl olduğunu anlayamadan kendinize güveninizi yitirişinize şahit olduk. Babanız, üstü açık spor arabanız ve infus hanımın dediği gibi “gunesin altinda ahenk ilen danseden saclarin(iz)la” beni şaşırttınız, tokat yemiş gibi oldum işin aslı. Son paragrafı hiç beğenmedim, şimdiki yaşınızı da merak etmekteyim. Günlüğünüzü okudum bugün, iflah olmaz birisi gibi görünmemektesiniz.
Kızıllık konusuna dönersek: alev rengi saçlar, yakışanı alımlı yapar efendim, her saçı kızıla bakılmaz, her göbeğini açana da. Ya benim yaşadığım kentte insanların gözü çıplaklığa doymuş, yada kızıllık yukarıdaki blogda anlatıldığı kadar da elim birşey değilmiş.
DAMNED’in söylediklerine katılıyorum.Benimde 4 yıldır saçlarım kızıl, çok memnunum. Senin gibi yok akıyor..vsvs gibi şikayetlerim olmadı.Kızılımın akmış rengi bile muhteşem görünüyor;ÇÜNKÜ ” TAŞIYABİLİYORUM”. Kİ yolda durdurup o kızılımın akmış rengini bile soran oluyor.Bu kızıl saçlıların “o..” söylentisine gelince, o çok eski çağlardaydı güzelim.Yaşını merak ettim açıkçası hangi yıldaydın bu tepkilerle karşılaştığında(altında spor araban varmış ama.. ilginç). Gelelim laf atmalara günümüzde öyle insanlar varki onlar için önemli olan kız olmuş olmak yeterlidir.Bizimle bir ilgisi yok yani o tip insanların içinde var.Bence de bu kadar abartılacak bir durum değil.
Kızıl saçı taşımak zordur , aksa da doğal durur ve farkını hissettirir. Bende hiç şikayetçi değilim. Ama yazıdaki babanın tepkisi de pek tuhaf. Damned nickli arkadaş has konuşmuş gerçekten altını çiziyorum. Bizim toplumumuzda bu tip gerçeküstü ilkelliklere maruz kalmak için sarı, kızıl, esmer, açık, kapalı, giyinik, soyunuk, uzun, kısa, genç, yaşlı olman ayırt edici bir özellik değil geçeceksiniz bunları. Bir insan hanzoysa ve içinde gram şeref ve haysiyet yoksa istersen kel ol yine her lafı duyarsın eğitimsizliğin ve görgüsüzlüğün nasıl insanlar yarattığının dehşetine kapılarak. Bunu görüntüyle bağdaştırmak ve sanki bazı fiziki değişimler tişört gibi insanın üzerine geçirilip kimliğinide değiştiriyormuş gibi tepkiler vermek kadar ilkel birşey olamaz..
Bravo Dej., demek o yüzden ülkemize gelen yabancıları ordu halinde taksim meydanında sıkıştırıyorlar, hepsi kötü kadın değil mi?O yüzden yollarda araba kullannan kadınların hayatları tehlikeye atılabiliyor, saç renginden sicilini okuyup karar verip anında infaz ediyorlar değilmi?Sen kimsin bre hayvan, başka dünya yok ki göndersek..
ben de boyamıştım saçımı 1 ara kızıla. aktı, aktı, aktı, nihayetinde turuncu 1 kafa sahibi oldum. o rengi kızıldan daha çok sevdim açıkçası.kötü kadın=kızıl saçlı kadın benzetmesini de ilk kez duyuyorum. oysaki insanlarla pek fazla haşır neşir, sosyal 1 insanımdır.bence insan kendine bir şeyi yakıştırıyorsa, ona sahip olmaktan memnun ve mutluysa diğerlerinin ne dediğine çok aldırmamalı.bu arada kaza için üzgünüm. geçmiş olsun.
herkesin saçının kendi rengi bence en güzelidir boyatıyorsun ne oluyor akıyor… sapıtıyor… çehrenizde herhangi bir noktaya kuaför eli değdiyse mutlak bir daha değecektir bu dediğim mutlaktır… saç boyası boyattın aktı hadi birdaha … kestirdin uzadı birdaha yada güzel olmadı şekil versin diye başka kuaföre… manikür pedikür yaptırdığın an tekrar tekrar tekrar ömür boyu yaptırmak zorundaısn yoksa iğrenç durur tırnakların… kaşlarını mı aldırdın ömür boyu aldırmak zorundasın çünkü daha gür çıkar aldırdıktan sonra… böyle uzar gider liste bence kuaförlerde suç para kazanmak için yapıyorlar… Yada biz de suç kendimize pek ala bakabileceğimiz halde kuaföre gitmek kolayımıza geliyor=) kızıla gelince o kadar da kötü değil arkadaşım =) kızılın ayrı bir çekiciliği olduğu doğrudur ama saçlarını kızıla boyatan her kimse o derece çekici olmaz =) kötü kadın da olmaz güzel olan her kadın saçları kızıl olsun yada olmasın tacize maruz kalır… saçla alakası yoktur
Kızıl saçlılar hakkında o.. dendiğini ilk kez duyuyorum. Diyen varsa da muhtemelen bunu gördüğü her kadına söylemeye hazır ve öyle görmeyi arzulayan tiptir. O tip bir insan gördüm mü de ciddiye almayın ama ondan uzak durun.Fakat kızıl saç konusunda tek prablım ten rengine uyum. Kızıl renk ten renginize ve fizyolojik özelliklerinize uyuyorsa bence tercih edilesi bir renktir. Ama uymuyorsa lütfen size gitmeyen saç renklerini tercih etmeyin.
dünyaca ünlü “saçolog” anthro konuştu 🙂
Sayın SaçologEsmerle, sarışın arasıyım, hangi rengi seçmeliyim.:))
sana o bile çare bulamaz kunduzcuk.nasıl 1 ten rengidir o yahu? esmerle sarışın arası.ımmmm.aklım karıştı, hemen boya sitelerine girip nasıl 1 renkmiş bakmam gerek.
Kumral demek yani, 2 nizin de kafası karıştı değil mi..
Ne kadar kötü bir durum, kızcağızın canı sıkkın moral i bozuk, saçlarının rengini değiştirmiş, kendini farklı görmek istemiş aynada..Sonra yola çıkmış , haddini bilmez bir kişi gelmiş tamponuna çarpıvermiş..Aynı durumu bizzat ben de yaşadım TEM yolunda, insanlar direksiyon başında canavarlaşıyor adeta..Çok sıkıldım, toplumun kendini bilmeyen, azgın insanlarından..
trafikte kadınlara en arıza sorunlar çıkaran diğer kadınlardır bence. ben şimdiye kadar trafikte hep kadınlardan çektim çekeceğimi. nasıl oluyor da onu geçermişim, nasıl ona yer vermezmişim, nasıl ondan daha iyi araba sürermişim?
Bence siz saç renginizi değiştirmeyin. Şimdiki hali daha çok yakışıyor.
sağol saçologçuğum. bizi büyük 1 masraf ve dertten kurtardın.
Sol şeritten çıkmam pek, prıblımler azalıyor, sağa sola takılmıyorsun böylece..Ama kendine güven meselesi, herkese hız yapmayı tavsiye etmem..
demek o sol şeridi kimseyle paylaşmayan sürücü sendin ha. ben de kim diyorum bu sol şeritten 1 santim ayrılmayan kendini bilmez. aynadan ne zaman dikizlesem rujunu tazelerdin, hep de o açık pembe tondaki ruj.1 dahaki sefere hiç acımıcam kunduzcuk.
Kolacım, bazı püf noktaları var tabi, gece geç saatte döneceksin diyelim bütün saçları topla şapka tak, memleketin bin bir türlü hali var, 2 kez taksici takıldı peşime, ikisinde de en yakın karakola çektim arabayı..boşuna kovalamaca yapmanın anlamı yok..Sol şerit hız şerididir benden daha hızzlı biri geldiğinde arkama tabii ki yol veririm o ben değildim anlayacağın..:) Zaten sağlayıp geçerler gözünü seveyim bu ülkenin..
ruj rengi mi tutmadı diyorsun :Dehe ehe
Ruj rengi sürekli değişir..Nasıl tutsun asitsizçim :))
sen de haklısın. güzel olmak zor zanaat.
çok şöfer nebahat gördüm sizi pbk hanımcım
öyle de denilebilir..:)Bir kadın, erkekten daha iyi araba kullanabilir de..
kadınlar herşeyi erkekten daha iyi yaparlar, erkek dediin nedir ki,
Öyle demedim..Kullanabilir de dedim..Yani kullananlar vardır dedim..
ben öyle diyorum, kadın erkekten üstündür, herşeyi daha iyi yapabilir, alçak gönüllü olma gücünün farkında ol,
Teşekkürler kopcum, güvenin için..
rica ederim pbkum,