Yazmakla yazmamak arasında gidip geliyorum yine…Yine bir keşmekeş sarıyor etrafımı.Sebepsiz susuşlar yaşıyor yüreğim.Çığlık çığlığa dolaşıyorum aslında ama sessizliğin göbeğinde kayboluyor haykırışlarım.Kaybolmuş hissediyorum kendimi, kaybolmaktan kurtulmaya çalışırken daha beter yok oluyorum sanki.Bu kaçıncı kayboluşum diye sorarken kendime, aslında kendimi hiç bulamadığımı fark ediyorum.Korkuyorum sonra…Bir titreme alıyor içimi…Onun, o düşüncenin soğukluğu sarıyor her yanımı…Bu kaçıncı aklıma gelişi ve kaçıncı kaçışım ondan, her şeyden kaçtığım gibi…Nerede son bulacak peki bu susuşlar?Ne zaman son bulacak kaçışlarım?Ne zaman dur diyecek hayat da, bu yorgunluk ne zaman son bulacak…Kendi kendine söylenen sözler, söz verişler, gözyaşları ve acı…Artık dur…Son bul…
yorumlar
İşteş fillerle yazılan yazıları bir türlü sevemedim gitti.
İşteş fillerle yazılan yazıları bir türlü sevemedim gitti.
plakton,senin durduğunda sustuğunda bile güzel yazıların ortaya çıkıyor:)eline sağlık
Plakton, bir susalım bakalım, sessizlik ne diyor…
4 saat olmuş siz susalı .. ne demiş ki sessizlik bu kadar ?
Nerede mi son bulacak…?Miyadı dolduğu zaman @plakton miyadı dolduğu zaman…
kaybolmak lazım aslında arasıra.. sonra tekrar bulması güzel bir his.. kendini hatırlamak yine, tekrar sevmek kendini ..
kendini sevmek, evet shadowy herşey bununla başlıyor sanırım…
bir gün hatırlatacak biri çıkar merak etme shadowy.
severken aynadakini sevmezsin ki.. derin bir nefes alıp gözlerini kalbine çevirirsin. orada pırpır eden bir kuş var. hala. sana rağmen.. işte onu seversin.. o kuş senin özgürlük beklentindir aslında.. ve uçabileceğinin kanıtı..
aynı şeyleri sadece sen yaşamıyorsun, herkes yaşıyor, ben de senin gibiydim 1 ay öncesine kadar, herşey kötü gidiyor, kendimi dünyanın en şanssız insanı zannediyordum, hala da herşey yoluna girmiş değil, ama hiç beklenmedik bir zamanda, tamamen tesadüfle hayatıma biri girdi ve aşık oldum…Tam da “kaybolmaya” başladığım zamanlarda…
benim bir lafım vardır, “aşk yanılsamadır” diye. Yanılsamak istiyorum…Bütün gerçek, acı ve ciddi olaylardan sonra yanılsamak istiyorum.
hayat acımasız, ikiyüzlü bir yabancı gibi görünür bize.. hayata düşman kesiliriz.. hayat biziz aslında. kabullenemeyişimiz kendimizi. kendimize bir duvar öreriz etten.. et ayırır bizi gerçekten.. yırtıp atmak isteriz.. bu mudur ölmeyi özlemek..hayat kendiliğinden acımasız değil, onu ben yaptım.. içimde kıstırılmış duygularımla sulayarak, nefretimi kusarak.. ben ondan nefret ettikçe, o tokat attı.. ama ben güldüm çünkü biliyorum ki ben o’yum, o ben..
hayat benim, ben hayat.. ama.. Ben O’yum ama O ben değil..
:))
uykuyu bir kaçırdın mı uzun süre yakalayamazsın zaten.. ufff.. sabahta kalkamazsın.. hele birde rüya arasında alarmları kapayıp sonra rüyayı görmeye devam ediosan başın belada demektir.. bu arada afyon patladığında alarmı kapadığını hatırlarsın ama “yaww rüyada ben nereye-nie koşuodum” diye rüyayı hatırlamayışına hayıflanırsın … :))
dönem dönem uykusuzluk sorununu herkes yaşar.. bahanesi bol bir hayat bu.. ama kendine inancını yitirmek???
Hşşşt Lütfen sessizlik…. Daha herkes göremiyor….(Hepinize kucak dolusu teşekkürler)
tam kendimi buldum buldum derken mgerse kendimi tümden kaybemişim ben… plakton ellerine saglık arkadaşım
makaleci, shaika, minegece, esrikgemi, results, shadowy ve şu an nickini yazmadığım diğer dostlarım. Kaybolmak güzeldir. İnsanın kendini kaybetmesi, bulması, benim gibi sonra tekrar kaybetmesi.Bu kendinizi fark etmek olmuyor mu?Bu kendinizi sevmek olmuyor mu?Kendinin bile farkında olmayan insan; kendinin kaybolduğunu nasıl anlar ki?Bundan sonraki kayboluşum” Sıradan bir kayboluştan farklı” olacak demek ki….
makaleci, shaika, minegece, esrikgemi, results, shadowy ve şu an nickini yazmadığım diğer dostlarım. Kaybolmak güzeldir. İnsanın kendini kaybetmesi, bulması, benim gibi sonra tekrar kaybetmesi.Bu kendinizi fark etmek olmuyor mu?Bu kendinizi sevmek olmuyor mu?Kendinin bile farkında olmayan insan; kendinin kaybolduğunu nasıl anlar ki?Bundan sonraki kayboluşum” Sıradan bir kayboluştan farklı” olacak demek ki….
Kendini her yeniden buluşunda belki de farklı bir yönünü keşfediştir bu kayboluş, Plakton..
Kaybolmak için bulmak şart pillibebekkuyuda, yada bulunmak. Önemli olan da kayboluşların hayatımızı güzelleştire bilmesi…
Kaybolmak için bulmak şart pillibebekkuyuda, yada bulunmak. Önemli olan da kayboluşların hayatımızı güzelleştire bilmesi…
plakton;bazen çok daraldığımda, çok yorulduğumda, ruhum huzur arzusuyla yanarken isyanımı anlatmak için hep şöyle derim:PUFFF OLMAK İSTİYORUM ŞU ANDA!insanlar genelde anlamaz ifadelerle bakar suratıma o anlarda:)puff olmak işte! hani çizgi filmlerde olur ya bazen! “puff” diye yok olur karakter ve geride ufak bir toz bulutu kalır:) öyle işte…öyle puff diye yok olup bir süre huzura kavuşmak isterim…olmaz elbette..peki ne olur..birkaç saat ya da birkaç gün içine kapanır yüreğim ve beynim…dinleniriz…sonra tekrar canlanır yola devam ederiz.yazın her zamanki gibi, çok hoş:)
çilek sen hiç puff olma emi:)
tamam makaleci:)ama aslına bakarsan keşke arada olabilsek ya!bazen nasıl istiyorum anlatamam..şu aralar değil ama:)mutluluktan ayaklarım yerden bin feet yukarda geziyorum çünkü:)şapşal ötesi halim:)
Zaman her şeyin ilacıdır plakton