Bugünlerde bir habere rastladım.Finlandiya’da bir öğrenci okulunu basıyor ve 9 kişiyi öldürüyor.Bu pekte yabancı olduğumuz bir haber değil aslında.Hatırlarsanız geçen seneler ve daha önceki senelerde biz bu olayları çok kez yaşadık.Peki öğrencinin bunu yapma sebebi nedir ? Cinnet mi ? Yoksa Zevkine mi ? Biz yinede duymak istediğimiz olan cinnet şıkkını seçelim.Bizler genelde hep olay olduktan sonra kurtarmayı planlarız.Bir öğrenci neden cinnet geçirir hemen söyleyeyim ; Ailevi sorunlar, Dayakçı Öğretmen baskısı,Karşılıksız Aşk ve bunun gibi birçok neden sıralayabilirim size.Ama benim üzerinde durmak istediğim bu üç temel unsur.Tek tek her sorunu bir inceleyelimAilevi Sorunlar :Velilerin çoğu kız ya da erkek çocuğunun cebine harçlık yollayarak görevlerini yerine getirdiklerini düşünürler.Sizce bu yeterli mi ? Çocuğumun bir sıkıntısı var mı diye bir gün sorarlar mı ? Oğlum/Kızım bugünün nasıl geçti diye sorarlar mı ? Yine çocuğu korkutmadan zayıf getirdiğinde ona olumlu yaklaşabilirler mi ? Bunların dışında Çocuklarını karşısına alıp Anne Baba bir olup sohbet edip konuşabilirler mi ?İşte bunları yaparsa Ailevi nedenle bu çocuk hiç bir suç işlemez !Eğer görevinizi yerine getirmeyip çocuğunuz böyle bir suç işliyorsa siz ”Katil Veli” örneğisiniz.
Dayakçı Öğretmen : Bunları yazdığımda öğretmen olan bir çok kişi bana tepki gösterecektir.Ama aslen umrumda bile değil çünkü ben bunu yaşamış birisiyim.Kendi olayımdan örnek vereyim 8 senem Çağlayan İlköğretim Okulunda geçti ve inanın çok güzel senelerdi.Şimdi tüm varlığımı verip bu aklımla o senelere dönmek isterim.Ama bazı olaylar beni tereddütde bırakıyor.Türkçe Öğretmenimin attığı o meşhur dayak.Dayak diyip geçmeyin çok dayak yedim ama bu kadar adice değil.Bir öğrenci derste yazı yazmadığı veya ödev için neden dövülür ?Bunu yapıp yapmama hakkı onun değil mi?Uzatmadan anlatayım Türkçe dersinde not tutmadım.Bir sonraki Türkçe dersinde Öğretmen(bayan) bana baktı,yavaşça geriye doğru çekildim.Beni kaldırdı okumam için.Haliyle not yok !Arkadaşımın defterini aldım belli bir yerini okudum ama arkadaşımın yazısı çivi yazısı olduğundan haliyle yarım kaldı.Sen misin yazmayan ?Üç tokat yedim.Yalnız sonuncu tokat ı yüzük olan elinin tersi ile vurdu tam gözümün üstüne doğru.Şimdi soruyorum gözün balon olmuş bir şekilde 40-45 mevcutlu bir sınıfta dolaşmayı bırak bulunmak ne demek bilen var mı ?İşte bu hala sönmeyen bir nefretin ve Kinin nedeni.İşte size Dayakçı bir Öğretmen örneği.Bunu Müdür yardımcısından bile sakladım.Taa ki Müzik öğretmeni olan Serap hocam görene kadar.Gördükten sonra söylediği şu söz : ”Bunu nasıl yapar ? Bu ne adica ne şerefsizce bir hareklet !Bu insanlığa sığar mı ?”.Ve sonra bunu yanına gidip ağzına geleni söyledi.İnanın o kadının suratı bi sonrak ders mosmordu…İşte size Gerçek bir öğretmen(Müzik Hocam).Şu aklım olsa inanın o dayakçı öğretmeni öldürebilirdim..Allah korumuş..Dayak ile hiç birşey anlatılmaz.Öğrenciye dayakla onun sadece kin ve nefretini kazanırsınız saygısını değil !Bu tür dayak olayları olup Öğrenci bir suç işliyorsa siz ”Katil Öğretmen” örneğisiniz.
Karşılıksız Aşk: Bu sorun yukarıda söylediğim gibi velilere düşüyor.Bir kızı yasaklamak.Onunlar ilgilenmemek ve meşhur sözümüz ”Çocuk” deyip geçmek.
Yukarıda saydığım unsurlar benim kendi öz fikrim.Bunun için başlığı aslında değiştirmem gerekli.Çünkü öğrenci katil değildir.Katil olan sizlersiniz.Benim Kung Fu hocamın da dediği gibi ”Benim gözümde öğrenci değil her zaman öğreten suçludur” işte böyle bir öğretmen ve veli olmak gerekir.Katil Öğrenci yoktur !
yorumlar
spree killer deniyo bu arkadaşlara. böyle bir aşkla yola fırlayıp öldürebildiğini öldürüp sonunda çok büyük yüzdeyle intihar ediyorlar. türkçeye zincirleme katil olarak da geçmiş.
dayakçı öğretmen olayına bir de benden katkı;halil şimşek adamın adı. ingilizce öğretmeniydi bu insan. bizim sınıf öğretmeni değildi ama çok ünlüydü. bir gün sırada kendi sınıfından bir öğrenciye zorla süs biberi yedirdi bu insanımsı. aynı kişi kulakları böyle öne doğru çekip arkadaki bölgeyi silgiyle silerdi. sürtünmenin verdiği iğrenç acıyı tahayyül bile edememiştim o zaman. parmakları büktürüp eklem yerlerine cetvelin kenarları eklemle dik açı yapacak şekilde vururdu. manyağın kralıydı.
beklentisi klamayan insan vardır.
ben nerde yaşıyorum diye kendime ara ara sorup duruyorum !
bencede katil öğrenci yoktur, insan öldüren insan vardır. mesleği insanın karakterini belirlemez netekim.bence evropa ve amrikanyadakilerin alayı katilde içlerinde bulunan cins cins, çeşit öldürme kabiliyet ve yetenekleri işlenemediği içün güdük kalıyor. çok az bi mutlu azgın azınlık, yani amerikan ve diğer evropa ülkeleri ordusu denilen katiller sürüsü ile polisiye ve halivud atraksiyonlarına konu olabilenleri hariç büyük çoğunluğu içindeki katili harekete geçirmeden ölüp gidiyor.işte bu garibanları düşünen pek muhterem israil ve amrikanyalı gönüllüler yeni haçlı seferleri içün tanıtım yapmaya başlamışlar. hayallerinde 1. ve devamı haçlı seferleri vakalarındaki gibi kan banyosu yapıp insan eti yemek, hedeflerinde zengin devletler ve milletler var. becerip beceremeyeceklerini zaman, bide ilk seferlerde olduğu gibi türk milleti gösterecek.biraz mevzudan açılmış gibi oldum lakin iyi yüzücüyümdür, bugüne bugün 2 okyanusta, 4 denizde yüzdümde hala sağım. bi katil insandan ne olcak!
ben hala eski edebiyat hocasını sniper ile vurmak istiyorum. Bu gayet doğal bence.
sayın kaplana canlı yayında girişen o arkadaşı izleyelim bir ara sörsi bebeğim.