![](https://arsiv.pilli.com/imaj/please/ht-004.jpg)
Böcekler içinde sosyal yaşam açıdan en gelişmişlerden biri olan karıncalar, son derece iyi örgütlenmiş bir düzen içinde, “koloni” denen topluluklar halinde yaşarlar. Topluluk halinde yaşadıkları için, koloninin belirli bir düzen dahilinde hareket etmesi, karışıklık çıkmaması açısından çok önemlidir.Karıncalar yaprakların kendisini yiyemezler, çünkü vücutlarında bitkilerde bulunan selülozu sindirebilecek enzimler yoktur. İşçi karıncalar bu yaprak parçalarını çiğneyerek bir yığın haline getirirler ve yuvanın yeraltındaki odalarında saklarlar ve yaprakların üzerinde mantar yetiştirirler. Bu yolla, büyüyen mantarların tomurcuklarından kendileri için gerekli proteini elde ederler.Karınca türlerinin içinde en ilginç olanlardan biri, yaprak kesici karıncalar olarak da bilinen Attalardır. Attaların belirgin özellikleri koparttıkları yaprak parçalarını başlarının üstünde yuvalarına taşıma alışkanlıklarıdır. Karıncalar, sağlamca kenetlenmiş çenelerinde taşıdıkları, kendilerine oranla oldukça büyük yaprak parçalarının altına gizlenirlerKarıncalar, Termitler ile birlikte tarımı ilk kullanan canlılardır. Yuvalarından belirli alanlarda fungus (mantar) yetiştirirler.Karıncaların baharda ortaya çıkan ve kanada sahip olan türleri üremek ve yeni yuva kurmak için dışarı çıkarBanyo ve mutfak gibi rutubetli alanlara yakın noktalarda yuva kurarlar. Odadan odaya duvar içlerindeki su ve elektrik hatları kanallarından geçerler.Aralarında inanaılmaz bir iletişim söz konusudur.Ve çok çalışkan olduklarını bilmeyende yoktur:))….Herzaman birbirlerine sahip çıkarlar manevi güç kadar fiziki güçleriide tamdır.
yorumlar
karıncalar süperdir
Ya bende çok seviyorum karıncaları…
önce ben söyledim
beni unuttunuz:))
ıyyy ben fena oluyorum. karıncaları sevmem.
hadi buyrun, nesi var gariban hayvanceğzin, ufacık kime ne zararı var
görünce fena oluyorum, midem bulanıyor. dün öğle bir yazı gönderdim, meydanda yok. durumu öğrenmek için kime sormalıyım:P
karıncadan miden bulanıyosa, aman deyem
karıncaları çok severim. sana katılıyorum kopanisti. ama birşeye çok üzülüyorum görünmeden öldürüldükleri için. yolda yürüken bile ezebiliyosunuz. çok zararsız hayvanlar. yiyecek görmesinler hemen hücum pozisyonunu alırlar. hiç unutmam teyzem masanın üzerine ıhlamur sermişti kurusun diye. sabah bir baktık. mutfak ile duvarı bölen salonda bir delik vardı. oradan gidiş dönüş yol yapmışlar. ama o kadar muntazam yürüyolarki. hizaları bile şaşmıyor. o gün çok akkıllı ve dayanışma içinde olduklarını birkere daha anlamıştım.suskunluk sana katılmıyorum. ve diyorumki dünyadaki en zararsız canlılar hayvanlar. en zararlı canlılar insanlar.
peripetty +10
🙂
Bir Hamam Böceğinin Günlüğü
Kara İsmail (Kara Fatma’nın eşi)
– ne alaka??..- içimden geldi..
süperdi ya. çok güldüm. çok hoşuma gitti ama böcekler karıncalardan daha farklı bence.
karıncaları ben de severim. ama küçükken onlara yaşattıgım zulüm aklıma geldiginde, üzülür derin bir iç çekerim.küçük arrogante (-küçük derken? -işte, 5-6 yaşları -hmm..) anneannesinin bulundugu apartmanın bahcesinde oynamaktadır. derken bir karınca yuvası bulur. uzun bir süre onları izler. ama bu karıncalar büyük siyah ve kırmızı karıncalardır ve parmagını uzattıgında cok saglam ısırırlar. neyse efenim, gider arrogante bakkaldan torpil alır. (-torpil ne bee? -hani var ya, kızkaçıran torpil, füze falan işte -hee, devam et.) gider karınca yuvasının agzını bir guzel genisletir ve torpil ile o yuvayı patlatır. (-yuuuhhaaa, seni gidi cani -dur daha bitmedi – daha ne olsun -sus da dinle) buyuk cogunlugu olmustur tabi karıncaların ama hala hayatta olanların varlıgını farkeden canavar durur mu? durmaz. kalanları da atese verilmis kagıt vasıtası ile imha eder. (- yani sen harbiden, yaa diyecek söz bulamıyorum -haklısın, ama kucuktum -bu affettirir mi yaptıklarını hım? -tabi ki hayır..)
Nevdalissstttttttt duy sesimi yetişşşşş
sevmiyorummmmmmmmmm:P
Karincalar kopeklerden sonra hayvanlarin sahi-dir…Hele yemek yerken destursuz misafirlige gelmeleri yokmu,, gelirler masanin her yerine cirit atarlar sanarsin evin sahibi onlar… sonra ufak bir parca goz hakki verirsin, boyuna posuna aldirmadan yaka paca verdigini surukluye surukluye bilinmeze dogru goturur nimet parcasini.. dersin sonra icinden ; aferin lan sana kucucuk boyunla nelerde yaparsin…
Toplu iğne başı kadar kafada bu kadar akıl ınanılacak gibi değil
ona bakarsan isviçre de küçük ama en çok para orda
biraz geç oldu kopanisti, ama geldim.küçücük hayvanın nesinden miden bulanıyor? onlarda bizim için” dev gibi, ne çirkinler” diyorlardır.
he valla demi ama nevdalist
tabi, karıncayı sevenler derneği kuracağım.yalnız benimkiler evin pisliğine dayanamayıp, tüydüler.
Geçen gün 1 küp şeker düşmüş yere. Bir baktım o beyaz küp şeker siyaha dönüşmüş. Bir süre dokunmadım. Ama yanlışlıkla üzerine basmaktan da korktuğum için, alıp pencerenin kenarına koydum koca bir ordu karıncayla birlikte. Doğal beslenme dengelerini bozmuş olduğumu da düşünmeden edemiyorum. 🙂
Ben de karıncayiyenlere bayılırım..
karıncaları sevmiyorum, aynen sivrisinek gibi insanı ısırıyorlar, bebeğime yanlış yaptılar bu yaz….:((
sevgili @mak, siz hanımağa mısınız veya babanız veya eşiniz mafya mı? Konuşma şekliniz beni bitirdi de…:) 🙂 🙂
karınca besleyenler var evlerinde 🙂
klavyemin içinde karınca yaşıyor..ve onları gördüğüm çoğu zamn karıncayiyen olmayı istiyorum..
acustic,her zaman sürprizlerle dolusun:) yok öyle bir organik veya manevi bağlantımız yok….:)ama benim böyle konuştuğum doğru:)
kucukken koyde farkli yuvalardan aldigimiz karincalari bir kavanozun icine koyardik ve kavanozu biraz sallayip beklerdik, karincalar kendine geldiginde cok pis kavga ederlerdi. Cocukluk akli iste.Karincalari ben de cok severim, nerede gorsem okurum onlarin hakkinda, dunyada bilmem kac bin mi milyon mu karinca cesidi oldugu soylenmektedir, bunlardan biriside savacsi karincalardir bu karincalarin hayatini okursaniz agziniz acik kalir, bu karincalar yemek su gibi iviz zivir tasimazlar, savasmak icin yaratilmislardir, kollari bacaklari diger karincalara oranlar birer kilic gibi keskindir, hazirladiklari ordulari sabah ezaniyla birlikte hedef alinan yuvalara dogru yola cikar, uykuda yakaladiklari butun karincalari bir guzel kilictan gecirirler, yuvada kimseyi sag komazlar ve yuvadaki butun yumurtalari toplarlar, topladiklari bu yumurtalari kendi yuvalarina gotururler, dogan bu diger kendilerinden kucuk olan zavalli karincalari kolelestirirler ve butun islerini onlara yaptirirlar yani vel hasil sanildigi gibi kolelestirme isi ilk olarak biz insanoglunun buldugu ve yaptigi bir islem degildir, bu karincalar Allah bilir bizden kac bin, milon sene once bu islemi yaparak bu gunlere gelmislerdir. aklima ata demirerin kullandigi terim geldi birden, ‘bu karinca hayvani’ 🙂 mukemmel bi seydir yani
Piknikte dilimi ısırdı da feleğimi şaşırdım..
karıncayı yemeye mi çalışıyordun pbk :))
ayrica bizim orda biraz yaslica insanlari hep anlattigi bi sey vardir belki sizlerde biliyorsunuzdur, karinca yumurtasinin tuyleri bir daha cikmamak uzure (en azindan cok uzun bi sure) doktugudur. Bir keresinde yumurtalarinin avina cikmistim bulup kose olmak icin 🙂 ama ne fayda, yuvalari bazen bir stadyum buyuklugunde olabiliyor yer altinda ve yuzlerce binlerce tunel
Yok, Zeyynepcim, ekmeğin üzerindeymiş görememişim..
selam pilli bebek,nasıl yani??????
tamam cevap geldi, çok kötü ya:(( geçmiş olsun
Öyle büyük bir acıydı ki, zor çıkardım, kancasını dilimden… Hani ortaları biraz şişkin olan karıncalardan makaleci..Karınca deyip geçmeyin..
bence de, dikkat etmek lazım , sana da rastlamış ya:((
ısıranlar hariç diğerleri çok güzel :))
ıyyy, ıyyyismini duydukça bayılasım geliyoooooooo:Psiz sevin, ben sevemeyeceğim.
aa oldumu şimdi kap bi karınca:)
Karıncaezmez Şevki – Mehmet Şevki Günay
Bana karıncayı bu kadar yakından tanıttığın için teşekkürler please, aslında hep karınca misalı olmak lazım. Ne güzel şeyler yazılmış karıncalar için…