işkence müzesi
işkence müzesi

Uçsuz bucaksız lale tarlaları, insanı masallar diyarına sürükleyen yel değirmenleri, eşcinsel nikah kıyan özgür kiliseleri, belirli bir miktarda uyuşturucu kullanma ve taşıma serbestliği ile anılan Hollanda‘nın bambaşka bir özelliği ile karşı karşıyayız; Amsterdam‘da bulunan işkence müzesi yani torture museum.Müzenin tanıtımı gerçeğine birebir benzeyen ama işlevsiz işkence aletleri takan insanlar tarafından yapılıyor. Sokaklarda geziniyor prangalı, kelepçeli, boynundan asılmış insanlar.Müzenin daha giriş kapısında çeşitli işkence aletleri ve resimleri bulunuyor. Müzenin kapısına kadar gelip, fikrini değiştirerek müzeye girmekten vazgeçen insanlara sıklıkla rastlanıyor burada.Müzede işkencenin tarihçesi, su işkencesi, yakma işkencesi, koparma işkencesi, döndürme işkencesi, asma işkencesi, asma işkencesi, sallandırma işkencesi, ağırlık işkencesi gibi gelmiş geçmiş tüm işkence yöntemleri, işkence odaları, kol ve bacak gerdirme aleti, çivili yatak, asma kafes, tırnak sökme aletleri, parmak kesme aletleri, cinsel organ sökme aleti gibi işkence aletleriyle ilgili birçok resim, yazı ve aleti sadece 5 Euro’ya görmek mümkün.Son olarak ne kadar gerekli olduğu tartışmaya açık olan bu müzenin insanı ciddi anlamda psikolojik işkenceye uğratacağı kesin.