bir. herkes onaylanmak istiyor. iyisi, kötüsü, çalışkanı, tembeli. velhasıl herkes. kimseyi hele ki yöneticilerinizi sakın eleştirmeyin. bilakis “a bugün ne güzel görünüyorsunuz, bu saçlar size çok yakıştı,…”
iki. az dedikodu yapmaya çalışın, ben de mesela herkesin arkasından çok konuşan biriyim ama çok samimiyim, herkes her lafı amirlerine yetiştiriyor.
üç. mütemadiyen çok işiniz varmış gibi davranın, ağırdan alın, her işe atlamayın “ben biliyorum” havalarına girip, çünkü sonra o işler hep size kalır.
dört. temel meselelere dair renk vermeyin.
beş. yöneticilerinizle konuşurken lafı bildiğiniz konulara çekin, zayıf olduğunuz mevzulardan uzak durun. ya da kıvırın. dürüst olmak nerede işe yarıyor ki.
altı. ne olursa olsun eve iş götürmeyin. bir kere götürürseniz hep götürürsünüz. malum, tavizin sonu yok.
yedi. iş arkadaşlarınızla aranızı hiç olmazsa nötr seviyede tutun. “benim bununla ne işim olur ki” dediğiniz adama çok muhtaç olacağınız günler de geliyor. maalesef.
sekiz. sevmediğiniz işte çalışmayın tamam kriz, iş yok vs ama sevmediği işte çalışan insanın sağlığı gidiyor hafiften, belli etmeden.
dokuz. samimi bir şekilde konuşarak yağ yapın.