Kolun, bacağın, gözün, kulağın olmadan yaşarsın – hatta kalbinin ritim duygusu olmasa, dursa nakil bile yaparlar- ya akıl ?Aklın olmadan yaşayabilir misin ? Aklını kaydedersen onu eksikliğini, yokluğunu bile anlamazsın , var olanı zannedersen , zannettiğin sürece var edersin kendini ..Peki akıl nasıl sağlıklı olur, nasıl iyi bakabilirsin sağlığına ? Beslenme, spor.. sanmıyorum.. akli dengeni yitirmek?…. demek bir dengesi var aklın , denge bozulunca sağlıksız oluyor- yürürken dengeni kaybedersen tökezlersin, belki düşersin , akıl nasıl tökezler peki ? – depresyon belki ?? belirtilerine bakalım: canın hiçbir şey yapmak istemez, çok uyursun , iştahın kaçar, vs.. ya hu bunların aklınla ne ilgisi var , bal gibi de hepsi fiziksel hatta vücutsal..belki istememe kısmı ruhani olabilir , ama o da tartışılır, ki ruhani-akli ne kadar birbirini tamamlar ?? Denge diyorduk, yoksa bu akli dengedeki denge, akıl ile beden arasındaki denge midir ? Belki de şöyle bir formül geliştirebiliriz : bedeninle yaptıklarından aklınla zevk alman gerekir.. Çok karışık değil mi bu? Ya da adama ölme eşşeğim ölme dedirten bir durum ..ee sonuç olarak ne yapmak lazımmış -akıl akıldan üstündür, aklın yolu birdir, demek ki bilirmiş o işini..