...

‘düş kurmak, akıllı-uslu insanların intihar etme şeklidir’ felsefesi ile çıktım yola..Israrla kapı çalmakta. Karen Blixen..tayfaların uydurması anonim gemici masalından başka masal bilmeyip te ölümsüz masalları yazan arkadaşım.bir kahve içimi uğrayası tutmuş.ben akşamdan kalma, kafa üç dünya..dün ne oldu acaba? ben nasıl geldim eve? amaann çok ta mühim değil. ne olur (?) ölüm olsa ucunda, sabahtan akşama kadar düş kuruyorum boyuna. öyle ise oh lala…Biri sade biri bol şekerli yoğunluğu ağızda uzun süre kalan kahvelerimizin savrulan köpüklerini yudumlamaya başlamıştık bile. kendi çapımda ufak iyilikleri alışkanlık edindiğimden Karen-ciğimin bildiği hikaye sayısını ikileyim istedim, merhametimden……Deniz, insan kalbi; kimi insanlar, deniz kalbi taşırmış. denizin de insanları, insanların da denizleri varmış.. ‘kabaca işlenmiş birkaç ağaç kütüğüne hayatını emanet etmiş ve dalgalara meydan okuyan bir yiğit,’ diyerek gemiciyi tanımlarken Homeros masalımız cüceler ülkesindeki dev Domper’in denizci olmaya karar vermesi ile başlamış.Domper, masmavi bir fecirde, cüceler ülkesini dev adımları ile titreterek cüce ve bilge Moçi’ye gördüğü düşü anlatmış.Korunaklı ülkesindeki muhteşem kadının elveda derken gözlerinden iki damla yaş aktığını ve o yaşların uçsuz bucaksız deniz oluverişini dev gözlerindeki akmayan dev damlaları içerisinde anlatmış.Moçi bir ara akacak ve cüceler ülkesinin felaketi olacak. kendi dahil tüm cüceler eşek cennetini boylayacak diye çok korkmuş. Kendine gelir gelmez de bir daha böyle bir tehlike ile karşı karşıya kalmamak için Domper’e mümkün olduğunca çabuk çağrıya kulak vermesi gerektiğini ve denizlere, uçsuz bucaksız denizlere gitmesini söylemiş.Domper kocaman bedeninin dahası kocaman yüreğinin sığabileceği koskocaman bir gemi yapmış birkaç ağaç kütüğü üzerine.Dostlarını, sığamadığı minik kulubesini, resimlerden birkaç kareyi, söyleyemediklerini, yitikliğini, sevgilerini…cüceler ülkesindeki cüceleri bir başlarına bırakıp- rüzgarı ardına alıp -Sarhoşluk ağacının yapraklarından koparıp- martılara haber salarak -dalgalara selam durarak açılmış korkusuzca derin maviliklere..…Karen bastı kahkahayı hem dev hem kaçık. Boğasım geldi bıdığını yuttuğu köpüklerle beraber ama haklıydı. masalın kaçıklığı bununla kalsa iyiydi. Devam et diye söylenerek falını kapatıverdi.…Yön dümenle,dümen pupadla eğleşirken dönüşmüşler çark kanadına..yıllar geçmiş Domper maviliklerin sunduğu somutsal güzelliği ile birlikte.halinden memnun, umudu var içinde.O da ne! yavru balina Fırperi bata çıka- düz takla- yakında atacak ters takla-güle ağlaya,-kanayarak kandırmada-girdapları atlaya atlaya giderkene Domper’in gemisine kuyruğu değmesin mi! Düştü dev(,) maviye. Fırperi alıverdi Domper’i sırtına indi diplere vardı eşsiz inciye.Domper şaşkın, Fırperi dedi aşkın(!)…Karen gene bastı kahkahayı. Masala bak. Yahu balina hiç deve aşık olur mu? Olsa kaç yazar? Nasıl suda ateş yanar? Yakar…!düşündüm bir bardak suyla Karen boğulur mu? Adın gibi biliyorsun mutlu değil zaten masalın sonu. Dinle de öğren azıcık, sonra sor soru..…Domper ‘in nefesi tükenmiş, dilinde yosun bitmiş, bülbül kesilmiş.. Fırperi tamam demiş dalgaların üstüne Domperi çıkarıvermiş.Fırperi deniz dibinde, Domper dalgalar üzerinde… masal sürerkene tek gözü bağlı savaş gemisi Fırperiyi görmüş. Hepsi mızraklarına zehiri sürmüş. Sinsice Fırperi’ye mızraklarını fırlatmışlar.Beyninden-düşlerinden- yüzgecinden-dileklerinden yaralanmış zavallı balina.Domper öfkesinden çıldırmış. birden Deniz Ana kutsamış bizim devi,hain gemiyi etmiş bir dokunuşta alabora. Atmış mavi zindanlara.Fırperi kapayınca gözlerini su olmuş anında. denizden gelip denize karışmış.Domper’i ise bir daha gören olmamış.Barışçıl gemilerin, tüm savaş gemilerini alabora eden bir devin olduğu hikayelerini saymazsak.Bir tek bilge cüce Moçi hikayenin gerçek olduğunu düşünüyormuş.…Karen, peh, benim artık gitmem gerek, bu saçma sapan hikaye ile oyalandım kaldım demesin mi fal da yarım kaldı, masal da..güle güle,, lütfen bir daha gelme dedim Karen-ciğime.Lakin saçma bulmakta haklıydı. Öylesine sakladığım bölümler var dı ki!..olsun.bu da bizim sıırımız olsun Kendim.tamam mı?onca yıl başardıysak, gene ederiz yalnızlığı alabora. sen üzülme anlaştık mı Kendim?bilmem kim ne anladı. her sözcüğün vardır bir yaşanmışlığı…

...