Bitkin, yorgun, hasta, sessiz, çıldırmak üzere cuma gecesi.. Kayıp, mutsuz, bulanık, sakallı ve akli yerindelik Cuma gecesi… Sonsuz duvarlar ve üstüne çizilen yol… yürümeden koşmadan uçmadan eriyen mesafe.. sorunlu, sorumsuz, anlayışsız, alkollü ve teorisyen.. umudunu yitirmiş son kuşunu öldürmüş, kanatlarını koparmış, mandallanmış elektrik direğinde yüreğicuma gecesi.. Sonsuzlukta, başlangıçta ve sonuçta, doğanın o vurdumduymaz yatağında, metafizik evreninde ve tüm o diğer saçmalıklarda… Yalnız, kaygılı, havasız, sabırsız geceye hakim karanlıkta…Unutmuş ve yenilmiş ve sona ermiş ve çukurda merdivensiz, ipsiz, sapsız.. o denli boktan…. Cuma gecesi… umutsuz , hayalleri hücrede, düşleri karla kaplanmış yolsuz ve yolculuksuz , beklentisiz ve sona ermiş , parasız ,yeteneksiz, tipsiz , isteriksiz ve asla, yapraklar düşmeden, elindeki teri terletmeden ve sonra ne olacağını bilmeden ama asla ve asla, asla, asla, aslasensiz değil……