Bir çocuk ağlıyor içimde. Sanki elinden şekeri alınmış gibi kırgın. Gücü de yetmiyor şekerini geri almaya ama ağladığını hiç belli etmiyor.Uzun zaman önce içimdeki çocuğu bağladım. Kimse onu kırıp, incitemesin diye. Yağmurlarda ıslanmasın diye. Esen rüzgârlar onu yerden yere vurmasın diye…Koruduğumu sandım ama aldandığımı er geç anladım. Korumak isterken, gelişmesine engel olmuşum. Hırpalanmasın derken, hayata hazırlayamamışım.

Hoyrat bir elle tanıştım. İlk işi içimdeki çocuğu öldürmeye çalışmak oldu. Bir süre direndim ama vazgeçmeye niyeti yoktu. Ya içimdeki çocuk ölecek ya da “O” gidecekti. Öldürmesine izin veremezdim, vermedim de…Aldım eşyalarımı düştüm yoluma, içimdeki çocuk ağlasa da ona sus demedim. Ağladıkça açılır diye ağlamasına izin verdim ama kimseye belli etmedim.Kuraktı yüreğim bir o kadar da mağrur. Ya ben sevmesini bilemedim ya da hep yanlış eli seçtim. Suçluyu aramıyorum şimdi tek derdim bundan ötesi için.Hazırım sil baştan yapmaya ama ya içimde ki çocuk hazır mı ki buna?