ama bu kadar röportaj olur mu. 5 soru mu sordular adama. nerden buraya gelindi. kimbilir adam ne anlatırken nereye getirdiler konuyu. bir yazının bölümlerini almak ne demek.
islami medya(?) sert dille eleştirmiş zaten kendilerini bir de kadınlar çok kırılmış özellikle duygu asena hanımefendi, ayrıyetten bir de inek dediği ortaya çıkıyor linkteki yazılardan okuduğum kadarıyla
dingile. Psikopat herif! (diyene bak:))Ne bekliyordun ki? Ama doğru, sana evet diyecek kadının zekası oldukça alt seviyelerde ve karakteri ancak bir kölenin karakteri olabilir. Başka türlüsünü de bulamazsın, sen de haklısın.
Bu adam ya bahsettiği sevgiliden çok çekmiş, veyahut da charisma yaparak prim yapmaya çalışıyor. Yöntemleri eleştirmemek gerek hani, amaç önemli ne de olsa…
koy kasaba olurmu kendisinden bilmem ama turkiye’nin cikardigi en iyi sairlerden biridir kendisi..once erbaini sonra da digerlerini bi okumak gerekir derim, bi de burada mevzu bahis yorumu ya da siyasi gorusu bi yana sair/yazarligi tartisilmaz bile..
İsmet bey’in her şeyi söylemeye hakkı vardır. Yaşayan en büyük türk şairidir ve büyüklerin sonuncusudur. Bırakın köleliği, ‘ben akşamları kadınıma tasma takıp, onu dolaştırmaya çıkarırım’ bile diyebilir. Bunun karşılığında ‘evet abi, sen nasıl diyorsan öyledir’ denmelidir.Uzun süredir hakiki sanatçı-edebiyatçı yetişmeyen bu kavruk ülkemiz, ismet bey’in bi dörtlüğü için bile hiçbir fedakarlıktan kaçınmamalıdır. Tabii esas fedakarlığı kadınlardan bekliyoruz.Yukardaki bazı sersemlerin ‘kölelik’ diyince havaya zıplaması da gayet bildik bi durum. Jacques Brel ünlü ‘nö mö kit pa’ şarkısında ‘bırak köpeğinin gölgesi olayım’ derken ağlarlar, ismet konuşunca bozulurlar.
bütün kadınlar adına Duygu Asena inek sıfatını hakeden birisi.Zaten kaşıntısı ile Can Baba’ya sataşan bu inek, Can Yücel’e “sizin için kartpostal şairi diyorlar” dediğinde ” kart sensin postal da sana girsin ” cevabını alarak bütün kaşınmalarından kurtulmuştur.İsmet Özel’i eleştirecek zât Duygu Asena değildir.
“En iyi şairlerden birisi” olabilir, yazdığımı okuyunca Hürriyet’in galeyanına fazla geldiğimi farkettim ancak her iyi şiir yazan, duygularını ifade etme yetisi senden benden ve ondan iyi olanın biraz daha “ölçülü” röportajlarda bulunması gerektiğinde ısrarlıyım.Şairliğine ve mesleki geleceğine ilişkin söylediklerim böyle kantarın topuzunu kaçırmış bir kişiye duyulan bir öfkenin sonucuydu. “ne köy olur ne kasaba” çocukça olmuş. Fakat benim de kendime göre belirlediğim kıstaslar vardır ve bunlar İsmet Özel’in bazı kelimelerine hayatım boyunca paralellik gösterecek olmasına rağmen hiç bir zaman kesişmeyeceğini de gösteriyor.İyi bir şair, ben iyiyim demeyendir.İyi şair, gözden ırak, gönüle yakın olandır.İyi insan; bir islamcı, bir sosyalist, bir maço, bir duygusal, bir gaddarı aynı tiyatro oyununda bir perdede sergileme cüretini göstermeyendir.Bu röportajda kendisi kalplere değil, Televole’lere seslenmiştir.Pisliği de gazeteye, muhabire atmanın lüzumu yoktur.
Yine gidip bir kutup noktasına yerleştirmişin kelimelerini, benim olduğumun tam zıt kutbuna…Ama ben dahi bu kadar zıt bir kutupta değilim.İsmet Bey’in herşeyi söylemeye hakkı varmış.Yok ya !Herşeyi söylemeye hakkı olan bir insanın bile böyle sözleri söylemeye hakkı yok Baby700.Dostoyevski söylememiş, söylemiş ama açık kapılar bırakmış, odalar bırakmış insanlar orada otursun düşünsün diye, İsmet Özel’e mi düştü tasma kullanmak, iki bacaklılara, iki bacak daha eklemek.İyi bir şair olabilir kendisi ancak “adam” değildir.Jacques Brel’in ne me quitte pas ‘ından da sadece bir dizeyi alarak kendine kalkan hazırlaman da kolaycılığa kaçmak daha sağlam yargılarla çıkmanı beklerdim.Jacques Brel sanki İsmet Özel’le aynı kulvarda ya da onun rakibi ?
İsmet Özel iyi bir şairdir ve şairler zaman zaman söyledikleriyle gündeme gelirler bu 1…Söz konusu röportajı yapan sevgili (?!) Duygu Asena hanım efendinin 5 soruyla yaptığı bu destansı röportajı kırpıp kırpmadığı ne malum bu 2… (ki eminim ki yapmıshtır)Eğer şiir yazmak kafiye uydurmaksa her insan yazabilir, duygulara hitap etmekse bu sadece yetenekli insanların harcıdır (ki İsmet Özel de bu yeteneğe sahip bir insandır). Bu da 3…
1. İyilik göreceli, görecelilik tartışma yaratır, biz de tartışıyoruz.2. Röportajı Duygu Asena yapmadı. Hürriyet, magazin yapmak için haberi biz okuyucalara yem olarak kullanıyor ve istediği balığı avlamamızı istiyor.3. Yetenek ve İsmet Özel … Kaybetme yeteneği olabilir, Oğuz Atay’ın kırmızıya boyadığı kaybedenlerine tezât, kötü bir kaybedici, kötü bir oyuncu.
bir kadın tarafından reddedilen bir şair “asil bir aşık şair” diye nitelendirilebilinir(aşkına karşılık bulamayan ve hayatı boyunca sadece bir kadını sevebilmiş şair) ama bir çok kadın tarafından reddedilen bir şair kendisi için aşık tabiri kullanamayacağımız abaza ve kötü bir şairdir, eğer aşık olduğu kadınlar tarafından reddedilmeseydi başarılı ve tüm kadınlara aşık bir şair mertebesine ulaşırdı(Nazım Hikmet örneği).Jacques Abimizi; antropo no:4’te (küratör geldi hanım) ve karaköy vapur iskelesinde güzel hanımlarla dans etmekteyken niye rahatsız ettiğinizi ise anlamadım.
Salaklık hep ‘s’yle başlar, göreceli diildir ve o yüzden tartışılmaz evlatlarım.3. salak da gelmiş, şair olmayı kadınların ilgisine mazhar olmaya indirgemiş. Saykosalak ilk 3’e giremedi bu sefer, hayret.
bu ahkamda benden bahsedildiği malum oldu.efendim konu kadın ve kadınları etkileyemeyen şair olunca; sizin en büyük fedakarlığı kadınlarımızdan bekliyoruz beyanınızdan sonra nacizane fikir beyanımı dut yemiş bülbüle dönerek kabul etmenizi beklerdim…bonus soru şu; elde etmeye çalıştığı kadınlar var ama elde edemiyor, yani bir tarafı yeterli değil ama kendisi yeterli olduğunu iddia ediyor… eksiklik nedir/kimdedir?lafı fazla uzatmadan sizin şiir ve şair beğeninize güvenmesem de etrafta kendisinin iyi bir şair olduğu lakırdılarına kulak verip bir sefere mahsus bu kişiye uzanamadığı ciğere mundar diyen şairimizdir payesini layık göreyim… ve uzansa ne yapacaktı ki acaba diye merak edeyim.
Merak edicek bişiy yok sarkacım, onları köle yapıcak. Açık açık söylemiş adam. Röportajın o bölümünün devamında 60 yaşındayım diyor, kendisiyle dalga geçiyor, gülüyor. Sense hala ‘a inek demiş kadınlara’, ‘ulaşamadığı ciğere mundar’ şeklindeki kave frakansında kalmışın.Efendim, kadınları etkilemek benim gibi, senin gibi artistik kabiliyeti bulunmayan faniler için mühim bi branş olabilir. Ama ismet abi gibi özel şahsiyetlerin ancak geçerken s..ine takılan bi vaziyettir. Senin hesabına göre, mesela Ahmet Altan’ın çok büyük bi romancı olması gerekir. Tabi ‘evet öyle’ diyosan, susucam ve seni bu tutarlılığınla başbaşa bırakıcam.
“özel şahsiyet” ne demek? özelliğiniz kime göre? salaklık gibi özellikte tartışılmaz mı? yapmayın lütfen sayın baby; özelliğiniz sizi özel diye niteleyenlerde. derler ya bende bu sevda olmasa diye… ikili ilişkilerde takdir ettiğim tavır: “sevdin mi, sevilebiliyor musun?”(Bob Marley) ve “benim olmayan güzel yine de güzeldir” tavrıdır.Ahmet Altan ile ilgili düşüncelerimi hafif’e ilk geldiğimde bir yerlerde yazmış idim… hala değişmiş değil.kadınlarla ilgili olarak; kadınların erkeklerde ne bulduklarını(ben de ne bulduklarını) anlamamışımdır, lakin arthur miller bile onca yaşında bile kadınları ciddiye alırken, kendine erkek diyen şairlerimizin kadınlarımızı ciddiye almamasını, el üstünde tutmamasını esefle kınarım. kadın seçiminde seçiciliği anlarım, elde edemeyişleri de ama aşağılama girişimlerini asla.şunu dahi eklemek gerekir; bir adet mevzubahis kişinin yerini bin farklı kişi tutmaz.
ne kadar cömert ve hoşgörülü olabiliyoruz. İsmet Özel “Ben Baby700’ü kölem yapmak, geceleri anırtmak, gündüzleri de etek giydirip kolumda gezdirmek istiyorum,” dese, “Tabii abi ne demek? Bir dörtlüğünüz için bu naçiz bedenim feda olsun. Buyur dükkân senin” mi diyecektin?İsmet Özel’in kadın erkek ilişkileri konusundaki fikri onu bağlar. Nasıl başkalarının eleştirme hakkı varsa, onun da kendi görüşlerini belirleme ve belirtme hakkı vardır. Ancak herhangi bir fikri “O şairdir, ne dese güzeldir” tarzı bir putperestlikle değerlendirmek feodal güruhçuluktan kentli bireyselliğine geçiş aşamasında bocalayan zihniyetlerin göstergesidir.
sorular şahsınıza iletilmiş ve sizi kesinlikle bir tencere yerine koymuş, kapak olarakta yakışmış, susarak olgun olduğunuzu zannetmek biraz fazla “laconic” oluyor ama üstünüzde iyi duruyor.
‘Kentli bireyselliği’ne geçişi büyük bi başarıyla gerçekleştirmiş yeni bi varoş oğlanı daha teşrif etmiş yukarıya. Bana mizantroptan ziyade filantrop gözüktü. Sitenin phx oranında bi artış var; iyi iyi, eski salaklardan sıkıntı gelmişti.Gerçi bu da, ‘baby700’e çakayım, biraz rating alayım’ hevesinde ama, alıştık artık, o da sebeplensin.’Feodal güruhçuluk’ demiş bi de. Ulan hangi bi tarafını düzelteyim be! Beğenmedikleri şeylere faşist, beğendiklerine süper diyerek idare eden bi nesil. Evladım, feodalizm sandığın gibi ‘kaka’ bişiy diildir. Put ve putperestlik hadiseleri, senin demokrasi diye taptığın hallerden bin kat daha uzun sürmüş, insanlık tarihini biçimlemiştir. Bugünün s..tirici değer yargılarıyla bunları anlayamayacağın gibi, ismet özel’in neden özel olduğunu da kavrayamazsın. Senin frekansından yayın yapan diğer kardeşlerin gibi; köleci toplum, kölelik falan denilince, insanların ezilip büzdürüldüğü; feodalite denilince insanların yakılıp kızartıldığı ilüstrasyonlar gelir aklına. Modernliğin postuna üstelik yarım yamalak sarılmış bi türk bireyi olarak, senin önce cilalı taş dolaylarında bi süre kalman ve el becerilerini geliştirmen gerekiyor. Daha henüz düşünmeye, hele hele konuşup yazmaya kalkışma.
senin bana salak demen çok güzel yaaa :)) sağol :)Sana göre salak olduğum için mutluyum, bir de Oğuz Atay gibi isimlerin senin ağzında sakız olması, çiğnemesini bilmediğinden hiçte hoş olmayan bir görüntü ortaya çıkmasına sebep oluyor.Senin ağzına giren her sakız çirkinleşiyor.Onları da kendini bir bok zannetmene alet ediyorsun ya ona yanarım.Kendi reklamını neden yapıyorsun ki ? “Sana çakıp” (iğrenç bir deyim bu arada) rating alanlar var demek bu sitede…:))Herkes senin gibi olmak istiyor Baby700.Hepimiz sana imreniyoruz.Kendi kendini kral ilan edecek kadar zavallısın, gülünüp umursanmayacak sınırını aşacak kadar küçük bir pisliksin, üstüne basmamak için uzaklaştırmak istiyoruz, dokundukça kokun çıkıyor.
Dostoyevski söylememiş, söylemiş ama açık kapılar bırakmış, odalar bırakmış insanlar orada otursun düşünsün diye, İsmet Özel’e mi düştü tasma kullanmak, iki bacaklılara, iki bacak daha eklemek.Sanırım sizin epey daha bi düşünmeniz hatta mümkünse sadece düşünmeniz gerek
eğer aşık olduğu kadınlar tarafından reddedilmeseydi başarılı ve tüm kadınlara aşık bir şair mertebesine ulaşırdı(Nazım Hikmet örneği). bu manalı cümleyi de ancak tüm kadınlara aşık bir şair kurabilir, bravo
phx’in derhal ve tercihen hürriyet gazetesinde edebiyat eleştirmenliğine başlamasını talep ediyorumtanıdığım çok iyi şairler var kendisiyle temas kurmalarında büyük faydalar olduğunu anladım. Bir sürü de iyi insan tanıyorum birlikte bir oyun sahneye koysunlar. Kalplere seslenen bir oyun…
Röportajın o bölümünün devamında 60 yaşındayım diyor, kendisiyle dalga geçiyor, gülüyor.baby 700’e bişiy olmuş iyilik gelmiş noluya yaa? Başka ne diyo o röportajda?
Kısa bir tiraddan sonra üçüncü tekil şahıstan birinciye geçmeye tenezzül etmişsin. Ratinglerin insanı, önemli şahsiyet, internet forumlarının okan bayülgeni olarak önce görünmez hayran kitlene hitap etmeni anlayışla karşılıyor, insanlara karşı genelde sergilediğin kibirli ve saldırgan tutuma yormuyorum. Ne yazık ki diğer patolojik yönlerin konusunda aynı iyimserliği sergilemem mümkün değil. Mesela: Başkaları tarafından eleştirilmenin tek sebebi dikkat çekme kaygısı olmayabilir. Belki yazdıkların onlara saçma geliyordur. Bu ihtimali düşündün mü hiç? Ayrıca önyargıların bir tartışmada avantaj sağladığı kanısına nereden vardın bilemiyorum. Varoş oğlanı, yeni nesil insanı, demokrat vs. Hakkımda hemen hiçbir şey bilmediğini göz önüne alınca, bütün bunlar saptamadan çok temenni gibi geliyor. “Keşke öyle olsa da zorlanmasam,” veya “Tanıdık değil, sırtından vuramam, öyleyse rastgele salvo yapayım bakarsın biri tutar”. Tartışmalar muhataplara hakaret ederekkazanılmaz. En iyi olasılıkla hasmını sindirirsin, fakat bunu da kendi zihnine saygı duyan bir tartışmacı yapmaz. (Bu arada mizantropluğum megalomanlara karşı tutuyor, fakat diğer zamanlarda filantrop olmasam da insanlara iyimser yaklaşırım. En azından bunu az çok doğru tahmin etmişsin.)Feodalizmin nimetlerine gelince, derebeyi olsam bunlara ikna olmam kolaylaşır. Aksi takdirde, sandığın kadar düşkün olmadığım demokrasiyi yeğlerim. Putperestliğin insanlık tarihinde önemli bir rol oynaması, putlara ve onlara tapanlara özel bir saygı beslememi gerektirmez. Savaşlar da insanlık tarihini biçimlendirmiştir.Modernliğin postuna ne tamamen sarınabiliriz, ne de tamamen çıkarıp atabiliriz. Türk olmanın bedeli ve güzelliğidir bu.Bugünün değer yargılarından yakınman, yaşlılık belirtisine benziyor. “Ah bizim zamanımızdaki bayramlar neydi öyle,” diyen ihtiyarlar gibisin. İsmet Özel’in sana neden özel geldiğini kavrayamam, fakat bu sahiden gerekli mi? O senin biricik İsmet Özel’in olarak kalsa olmaz mı?Son olarak, ağıdını yaktığın değer yargıları neler ve köleci toplumun hangi yönleri sana olumlu geliyor? (bir kölenin bakış açısından lütfen).
Fena diil, az hatalı bi türkçen var. Varoş oğlanı lafını geri aldım. Ama pöti burjuva rasyonelliğini beğenmedim. Biraz nature/nurture ve natural/ritual karşıtlıkları üzerine okuman lazım. Ben anlatamam sana. Ondan sonra ‘köle olmanın avantajları’, ‘obje olmanın belirleyiciliği ve hakimiyeti’ üzerine düşünmeye başlayabilir; özgürlük ve kölelikle ilgili türksel’in kızı ve tom amcanın kulübesi hattından çıkabilirsin. Ondan sonra ismet özel’in özelliğini anlamak belki mümkün olabilir.Ahkamında putperestlik veya putperestliğe saygıyla savaş arasında, olmayan bi karşıtlık kurmaya çalışmışın. E olmamış tabi. Buradan henüz kafanın karışık olduğunu anlıyoruz. ‘Nerde o eski bayramlar’ hadisesi de bayat bile diil, küflenmiş müsaadenle.Bi de belli belirsiz bi iyi niyet sezdim yazdıklarında; beni rahatsız etti. Düzgün insan rolü yapanlara hiç acımam ona göre.
ee ? tamam t ile … ben “d” ile yazdım.sorun o harf değil mi sadece? tıpkı ” ne me quitte pas” da ki gibi :)çocuk bahçesinde olduğunu kabul ediyorsun ama t ile mi 🙂 ?
Nasıl kızarsınız İsmet Özel’e? En fazla üzülebilirsiniz …Onca güzel dizenin yazarı, belli ki birkez olsun tatmamış şöylesi bir teslimiyetin hazzını:“Abdülhamid’in Ruhşah’ına kul kurban olsun. Bir kusur ile beni unutma. Benim vücudum türab olunca ben senden geçer isem Allah lâyıkımı versün. Efendim, gideyüm diyorum, belki götür buyurursun deyu götürmüyor. Sen benim, ben senin, inşaallah teâlâ ömrüm oldukça cem’ oluruz. Cânım efendim. Çarık ayağına yüzüm sürerek reca ederim”.Huysuzluğunun sırrını istiyor Nuriye Akman İsmet Özel’den. Budur işte.Zaten İsmet Özel de itiraf ediyor: Bilakis, ben bu manada birtakım tatmin fırsatları elde etmiş biri olsaydım belki çok daha cüretkar ve saldırgan olurdum, diyor.Tatmin fırsatlarını bulamamış biri olarak zaten bu mülakatta da ne cüretkar, ne de saldırgan. Kışkırtıcı ama. Şöyle ki, mülakatı yapan ve sonra onu okuyup hınçlananlar da dahil pençe-i kahrında lerzan olan herkesle kafa buluyor bir yandan, bir yandan da onu zebun edecek bir gözleri ahuyu kışkırtmayı umuyor.Gönüllü kölelik cesaret işidir, tıpkı şairin buyurduğu gibi, cesaret de esaretten geçer:))
Canım ciğerim Can baba için denmemişti be o laf Nazım Hikmet için söylemişti Duygu Asena. Can Babada Cem Özerin programında canlı yayında yapıştırmıştı cevabı bilgin olsun
Adam ne kadar unlu biri olursa olsun. Bir ask acisi yuzunden kadinlari ayni kefeye koyamaz. Sadece ask acisi ceken omu? Hepimiz ask acisi cekebiliriz.Ama kendi adima konusayim cikipta boyle ukalaliklar yapmam.Dogru olanda bu. Bu sadece reklam……. Heralde kitaplari az satmaya basladi….:))))))
Madem kapasite mevcuttu ne diye aynı başlıklar, kısa ve boş cümleler ile başımızı ağrıttın ki ?İsmet Özel’e kızarız tabii ki …Belki üzüldüğümüz için kızıyoruz.Belki bizi üzmemesi gereken birisi olabilecekken akım derken bokum dediği için kızıyoruz.Belki de tıpkı kendi hayatında yaşadığı dengesizlikler gibi konuşmasını da röportajını da dengesiz yaptığı için kızıyoruz.Teslimiyetin hazzını tadamamasının suçu neden hep kadınlarda aranıyor ?Neden “gönül ile köle aynı cümlede yanyana kullanıldığında güzeldir” diye sırf Özel’in görüşünü savunmak adına diretiyorsun ki ?”Mülâkat”ı yapan ile “kafa bulmak” zekâ göstergesi midir ? Neden marifetmiş gibi bunu anladığınızı gümüş tepside önümüze sunuyorsun ?İsmet Özel, gözyaşlarından korktuğu için, dışarıya karşı açılamıyor, üstüne fanila, gömlek, boğazlı kazak, kaban, atkı ne varsa giyiyor, çok üşüyor aslında. Ama herşeye rağmen “üstümde hiç birşey olmasa da ben çok sıcağım” palavrası sıkıyor gözümüzün içine baka baka.Kral çıplak diye kızanlara da, pipisini bütün ahaliye göstermek isteyen hinoğluhin olduğu halde sanki aptalmış edasına bürünüyormuş gibi davrandığını gösteriyor.Gönüllü kölelik, kendini dünyaya kapatmış, kadınlara küsmüş, yaşlanmış bir adamın, daha fazla kırılmamak, üzülmemek ve incinmemek için giydiği bir palyaço maskesidir.Bu cümlelerle de kendini bir zırhın içindeymişçesine güvenli zannetmektedir, bazı gözler bunu bir cesaret göstergesi sanmaktadır, İsmet Özel hem kendini hem de bakıp görmesini bilmeyen gözleri kandırmaktadır.Kışkırtıcı olduğu doğru saptama! Peki sana ev ödevi, bir kalp, bir beyin ya da her ikisi neden kışkırtıcı olmak ister ?Bu arada bir yazının bütününde de bir kelimenin arapça-türkçe eşanlamlılarını kullanmak ustalık değil, anlatım bozukluğudur.
“Bu arada bir yazının bütününde de bir kelimenin arapça-türkçe eşanlamlılarını kullanmak ustalık değil, anlatım bozukluğudur.”her arapça sözcük gördüğünüzde anlatım bozukluğu teşhisi koyuyorsanız sizin herhangi bir metini okuyup anladığınızdan şüphe etmemek imkan haricidir.
Peaşiks’e ev ödevi.Aşağıdaki cümlelerdeki anlatım, imla ve sentaks hatalarını bul bakiym.’Belki bizi üzmemesi gereken birisi olabilecekken…”Neden marifetmiş gibi bunu anladığınızı gümüş tepside önümüze sunuyorsun?”İsmet Özel, gözyaşlarından korktuğu için, dışarıya karşı açılamıyor.”Kral çıplak diye kızanlara da, pipisini bütün ahaliye göstermek isteyen hinoğluhin olduğu halde sanki aptalmış edasına bürünüyormuş gibi davrandığını gösteriyor.’
ilkinde zaman hatası var.ikincisinde kişi hatası var.üçünsünde ikinci virgül olmamalı, karşı kelimesi silinmeli.dördüncüsünde de …’Kral çıplak diye kızanlara da, -pipisini bütün ahaliye göstermek isteyen hinoğluhin olduğu halde- aptalmış edasına bürünüyormuş gibi davranıyor. ‘olacak.Amacın ne ?Senin hataların denizde kum ama imlâ hatalarına gelene kadar üstünde durma ihtiyacı hissettiğim o kadar sorun barındıyorsun ki sıra gelmiyor.Ben, “ev ödevi” kelimesini insanları aşağılamak için değil, gıdıklayarak düşündürmek için kullanıyorum, bana kendi kelimelerimle saldırarak köşeye mi sıkıştıracaksın ?Aynı cümlede esaret ve köle cümlesinin kullanılmasına gözüm takıldı, söyledim. “Ev ödevi” olarak sorduğum soru ile anlatım bozukluğu farklı konuları işaret ediyor, bunları birleştirerek kendine ne de yetersiz bir “yetersizlik” icât etmişsin.Peki ya sen ?O kadar korkaksın ki, tek bir cümleme yanıt veremiyorsun, uzaktan taş atıp kaçıyorsun.İmlâ ile uğraşmak yerine cesaretin varsa, başla en baştan ve bütün yargılarıma yanıt ver !Yok taş atmaya devam edeceksen, boşuna yorma kendini beni sindiremezsin çakıltaşlarınla.Bu ahkâmda da büyük harfle başlamadım bazı cümlelere, şimdi hata bulamazsan verecek bir ödevin olsun diye.
sentaks!!!diye bir kelime kullanıyorsun ve utanmadan hatadan bahsediyorsun.syntax diye bilirdim ben onu.Bir de “söz dizimi” diye bir kelime var Türkçemizde.Bilmem hatırlar mısın ?
bu hakketen özel bırısı bence.insan bence bır bayandan ayrıldı yada serserılıklerı yuzunden bır araya gelemedıler dıye dıslanamaz yada sacma yazılarla butun bır bayan toplulugu rencıde edılemez.yaaa bişi soracam ismet özel kım tanıyan varmı???))onunda amacı bu soruyu sordurarak yenı kıtabını satma cabası bence.vallaha ben alıcam ama ıyı reklam olmus.zaten tuvalet kagıdımda bıtmıştı kullanırım işte hueehuehuehu
Bu soruyu neden bana cevap olarak giriyorsun ki ?Kişiselleştiren Baby700.Konuya dönmeyi arzulayan benim.Egosunu derebeyliği ile tatmin eden birisi, gösterisini sadece bir kişi izlerse tatmin olabilir mi ?
Evet, hatta syndicat, synthese, sex, symbolique falan da var. Ama sende systematique synchronisation problemi olduğu için bunları hatırlayamamışın. Pardon anımsayamamışın.Üzme kendini.
gelsin yazılalım. peheysiks sen önce gelmi$sin sen al beğendiğini geri kalanına biz dalarız.ayrıca nicklerin sonuna f m koyalımda yanlı$ anla$ma olmasın yaptığın yorumları okuyunca ben seni kız zannettim uzun süre. saygılarımla.
:)) nicklerin sonuna “f-m” koyalım tabi güzel kardeşim hatta a/s/l diye bir bölüm yapalım istersen …başka ne istersin, hazır gelmişken seni böyle boş göndermeyelim !
diğerleri gibi yaşayamaz, ismet özel idrak edilmesi güç bir şairdir ve sırf bu yüzden yeryüzündeki herkes gibi yaşamak istemesi ve bunu dillendirmesi ikiyüzlülük olurdu… tüm bunların yanında ismet özel’in herhangi bir kadını ona köle olmaya dayattığı filan yok, kendisi bunun “arzulayarak, gönüllüce” olması şartını koymuştur.
sayko ve phx gibi anlamak istemiyorsunuz… yeter yahu hasta ettiniz adamlari.once inanmak lazim camii imamlari gibi sadece inancsizlarin ici bayiliyor o canim vaazlari dinlerken.oysa inaninca aciliyor alginin kapilari.. phx’e bebekken lcd vermis babasi Aldous Huxley’in etkisinde kalarak. o yuzden kapilar sonuna kadar acik onda.. yarisamazsiniz. vazgecin.
maalesef yukarıda şairin şiirinin idrak edilmiş olduğuna dair herhangi bir kanıt bulunmamakta, eğer size göre bunun kanıtı “ismet özel süper bir şair, şiirine laf yok…” demektir ise idrak kelimesinin soyutluğu hususunda bir süre düşünmenizi rica ediyorum. bir şeyi gerçekten tüm benliğinizle anladığınızı cümlelerle ifade edemezsiniz; bunu gösterir, hissettirirsiniz. “ben idrak ettim, şahaneymiş!” diyerek olmuyor yani iş… bunu boşverin de, benim ifade etmeye çalıştığım “siz ismet özel’i anlayamamışsınız” değil idi, özetle: “şiir yazan bir insan diğerleri gibi yaşamaz” idi. her şey bir yana şöyle bir günlük yazmış şahsınıza böyle bir tavrı yakıştıramadığımı belirtmek isterim. ve, evet, şair sizin bizim gibi yaşamaz, yazarın biri röportajında, “ben, yazdığım kitabım. saçma sapan işler de yapabilirim. bu özgürlüğüm var. ayrıca yazar olmak genellikle insanlara bu özgürlüğü verir. gerekiyorsa başka şeyler de yaparım. biraz daha eleştirirlerse daha acayip şeyler yaparım.” demişti; benim duygularımı da özetler niteliktedir.
Abicim adamin ic acici bir siiri bile yokki… Belli acliktan nefesi kokuyor..ve herkesin yaptigi kadinlara saldiriyo..Bi aralar yine kanalin birinde buna benzer biri cikmisti ismini hatirlamiyorum.Kadinlar hakkinda kotu seyler soylemisti.Daha sonra sarkici oldu..Belli adamin parasi bitmis. Burda onu savunacaginiza gidip adamin kitaplarini alin beser onarda adama yardim edin…Ayrica tek uyanik sair omu? Nice sairler var turkiyede ask acisi cekmis.Ama hicbiri cikipta boyle seyler soylemiyo..,Yaniliyosam soyleyin…….
Tıp sözlüklerine mi daldın babycim? :)Ne laflar onlar öyle. Yani bilgili görünmek, cinsel hayatını hızlandırmak için bu kadar zahmete gerek yok 🙂 İstanbulda adın çıktı şapşal yazar diye :)Hemen cevap yaz bekliyorum.
Bu muhabbeti uzatmanin bir mantigi varmi. Sen daha benim soylediklerimi bile anlayamasken onu savunuyosun…Oda guzel. Ama savunma artik gitte kitaplarindan al bikac tane….
Şimdi sorun nedir? İsmet Özel’in şairliği mi yoksa ne?Ne yapmaya çalışıyor anlamadım bu adam.Uzun süredir takip ediyorum yazdıklarını ama hiç bir şey anlamadım nereye gidiyor diye?Amacı sanırım yazarak bir yere gelemedi konuşarak gelmeye çalışıyor, popülerleşmeye çalışıyor sanırım.
Bilincli insansin ne diyeyim…Burda herkes onu savunuyo.Biz reklam dedigimizde simsekleri uzerimize cekiyoruz.Sadece reklam oldugu gorusundeyim ben…Tum lavuklarin yaptigi gibi kadinlara saldiriyo.
Seni Reha Muhtar paklar …Güzel tuzak, gelişme kaydediyorsun, taktiksel yaklaşımlarda bulunabiliyorsun, şimdi de bir dil-imlâ tartışmasına yelken açmışın…”Sevgilim seninle sex yapmak istiyorum” da diyorsundur sen zaten sevgiline, “sevişmek” gibi bir kelime varken…Bir şiiri gözlerinle dokunarak okuyup, ellerinle duyabilecek içgüdüye sahip olsaydın, balık tutmak yerine bir balık gibi suyu herşeyinle hissetmek isteyebilirdin.Denizin derinliklerine inmeye çalışan bir çaparin var, iğneleri birçoğuna batıyor bazıları da karnını senin yemlerinle doyuruyor.Kimisi de balıkçıyı, tuzağa düşen balıkları, tuzaktaki yemi yiyen balığı uzaktan seyrediyor, tadını çıkartıyor.
Ünlü şair İsmet Özel, yeniden saf değiştirdiğini açıklayınca Yavuz Baydar’ın CNN’deki programına konuk oldu. Bilindiği gibi Özel, yıllar önce “Halkın Dostları” dergisinde şiirlerini yayımlıyordu ve bir Marksistti. Sonraları İslamcı grubun içinde yer aldı. Şimdiyse Cumhuriyet’in değerlerine övgüyle sarılan İsmet Özel, programdan sonra ünlü bir köşe yazarıyla tartışmaya girmiş. Ayrılırlarken ünlü yazar Özel’e “Sen paranoyaksın” deyince, ünlü şair dönüp sakin bir ifadeyle yanıtlamış onu: “dünya paranoyak”.(*)
“Ben sizin yerinizde olsam hep bu progrzamı izlerdim. Zaten ben hep bu programı izliyorum.” Hatırlıyorum ben o bölümü. Çok komikti 🙂 Ama şimdi düşününce bayağı bayağı geliyor.OH MY GOD , THEY KILLED KENNY!
Rastgele son ahkamlara bakarken denk geldim bu ahkama. Bravo. Hani çoğu insan -kendini bir şey zannedip diğerlerinden üstün olduğunu sanan kişileri- sevmez ya; tanıma bütün olarak uyuyorsunuz. Sıradan bir yazar olmaktan öte bir başarınız olduğunu zannetmiyorum ki sanal komünde gerçekte tanımadığınız insanlarla küçük düşürme egzersizleri yapıyorsunuz. Tabi ki burada söylediğiniz ya da yaptınığınız hiçbir şey size gerçekte nefret gütmeme neden olamaz, herkes internette çok farklı maskeler takabilir, ama biraz ileri gitmiyor musunuz? quitte sonuna s alırmış. Bilmeniz gerekem ahlak kurallarını unutmuş taklidi yapıp 20 yaşında çocuklarla hafif.org da sidik yarıştırıyorsunuz. Gerçekteki gibi tatlı olsanız şurda da hafif daha eğlenceli bir yer olsa kötü mü olur? Cevap olarak yine hakaret gelmeyeceğini umuyorum. Hoşçanın sonuna kal gelir.
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
ama bu kadar röportaj olur mu. 5 soru mu sordular adama. nerden buraya gelindi. kimbilir adam ne anlatırken nereye getirdiler konuyu. bir yazının bölümlerini almak ne demek.
İsmet Özel’e tavsiye edilir.Kendisinden ne köy olur ne de kasaba.Belirli bir kesmin sopası olan bir zavallı bir kadını ancak rüyasında kölesi eder.
islami medya(?) sert dille eleştirmiş zaten kendilerini bir de kadınlar çok kırılmış özellikle duygu asena hanımefendi, ayrıyetten bir de inek dediği ortaya çıkıyor linkteki yazılardan okuduğum kadarıyla
dingile. Psikopat herif! (diyene bak:))Ne bekliyordun ki? Ama doğru, sana evet diyecek kadının zekası oldukça alt seviyelerde ve karakteri ancak bir kölenin karakteri olabilir. Başka türlüsünü de bulamazsın, sen de haklısın.
Bu adam ya bahsettiği sevgiliden çok çekmiş, veyahut da charisma yaparak prim yapmaya çalışıyor. Yöntemleri eleştirmemek gerek hani, amaç önemli ne de olsa…
koy kasaba olurmu kendisinden bilmem ama turkiye’nin cikardigi en iyi sairlerden biridir kendisi..once erbaini sonra da digerlerini bi okumak gerekir derim, bi de burada mevzu bahis yorumu ya da siyasi gorusu bi yana sair/yazarligi tartisilmaz bile..
İsmet bey’in her şeyi söylemeye hakkı vardır. Yaşayan en büyük türk şairidir ve büyüklerin sonuncusudur. Bırakın köleliği, ‘ben akşamları kadınıma tasma takıp, onu dolaştırmaya çıkarırım’ bile diyebilir. Bunun karşılığında ‘evet abi, sen nasıl diyorsan öyledir’ denmelidir.Uzun süredir hakiki sanatçı-edebiyatçı yetişmeyen bu kavruk ülkemiz, ismet bey’in bi dörtlüğü için bile hiçbir fedakarlıktan kaçınmamalıdır. Tabii esas fedakarlığı kadınlardan bekliyoruz.Yukardaki bazı sersemlerin ‘kölelik’ diyince havaya zıplaması da gayet bildik bi durum. Jacques Brel ünlü ‘nö mö kit pa’ şarkısında ‘bırak köpeğinin gölgesi olayım’ derken ağlarlar, ismet konuşunca bozulurlar.
bütün kadınlar adına Duygu Asena inek sıfatını hakeden birisi.Zaten kaşıntısı ile Can Baba’ya sataşan bu inek, Can Yücel’e “sizin için kartpostal şairi diyorlar” dediğinde ” kart sensin postal da sana girsin ” cevabını alarak bütün kaşınmalarından kurtulmuştur.İsmet Özel’i eleştirecek zât Duygu Asena değildir.
“En iyi şairlerden birisi” olabilir, yazdığımı okuyunca Hürriyet’in galeyanına fazla geldiğimi farkettim ancak her iyi şiir yazan, duygularını ifade etme yetisi senden benden ve ondan iyi olanın biraz daha “ölçülü” röportajlarda bulunması gerektiğinde ısrarlıyım.Şairliğine ve mesleki geleceğine ilişkin söylediklerim böyle kantarın topuzunu kaçırmış bir kişiye duyulan bir öfkenin sonucuydu. “ne köy olur ne kasaba” çocukça olmuş. Fakat benim de kendime göre belirlediğim kıstaslar vardır ve bunlar İsmet Özel’in bazı kelimelerine hayatım boyunca paralellik gösterecek olmasına rağmen hiç bir zaman kesişmeyeceğini de gösteriyor.İyi bir şair, ben iyiyim demeyendir.İyi şair, gözden ırak, gönüle yakın olandır.İyi insan; bir islamcı, bir sosyalist, bir maço, bir duygusal, bir gaddarı aynı tiyatro oyununda bir perdede sergileme cüretini göstermeyendir.Bu röportajda kendisi kalplere değil, Televole’lere seslenmiştir.Pisliği de gazeteye, muhabire atmanın lüzumu yoktur.
Yine gidip bir kutup noktasına yerleştirmişin kelimelerini, benim olduğumun tam zıt kutbuna…Ama ben dahi bu kadar zıt bir kutupta değilim.İsmet Bey’in herşeyi söylemeye hakkı varmış.Yok ya !Herşeyi söylemeye hakkı olan bir insanın bile böyle sözleri söylemeye hakkı yok Baby700.Dostoyevski söylememiş, söylemiş ama açık kapılar bırakmış, odalar bırakmış insanlar orada otursun düşünsün diye, İsmet Özel’e mi düştü tasma kullanmak, iki bacaklılara, iki bacak daha eklemek.İyi bir şair olabilir kendisi ancak “adam” değildir.Jacques Brel’in ne me quitte pas ‘ından da sadece bir dizeyi alarak kendine kalkan hazırlaman da kolaycılığa kaçmak daha sağlam yargılarla çıkmanı beklerdim.Jacques Brel sanki İsmet Özel’le aynı kulvarda ya da onun rakibi ?
1. salak: şu küçük beyninle ürettiğin bi şiirini okuycaksın galiba bizlere…2. salak: ‘quitte’ sonuna ‘s’ alır evladım.
iktir gitbu da ‘s’ alır mı sen bilirsin ?
İsmet Özel iyi bir şairdir ve şairler zaman zaman söyledikleriyle gündeme gelirler bu 1…Söz konusu röportajı yapan sevgili (?!) Duygu Asena hanım efendinin 5 soruyla yaptığı bu destansı röportajı kırpıp kırpmadığı ne malum bu 2… (ki eminim ki yapmıshtır)Eğer şiir yazmak kafiye uydurmaksa her insan yazabilir, duygulara hitap etmekse bu sadece yetenekli insanların harcıdır (ki İsmet Özel de bu yeteneğe sahip bir insandır). Bu da 3…
@
1. İyilik göreceli, görecelilik tartışma yaratır, biz de tartışıyoruz.2. Röportajı Duygu Asena yapmadı. Hürriyet, magazin yapmak için haberi biz okuyucalara yem olarak kullanıyor ve istediği balığı avlamamızı istiyor.3. Yetenek ve İsmet Özel … Kaybetme yeteneği olabilir, Oğuz Atay’ın kırmızıya boyadığı kaybedenlerine tezât, kötü bir kaybedici, kötü bir oyuncu.
bir kadın tarafından reddedilen bir şair “asil bir aşık şair” diye nitelendirilebilinir(aşkına karşılık bulamayan ve hayatı boyunca sadece bir kadını sevebilmiş şair) ama bir çok kadın tarafından reddedilen bir şair kendisi için aşık tabiri kullanamayacağımız abaza ve kötü bir şairdir, eğer aşık olduğu kadınlar tarafından reddedilmeseydi başarılı ve tüm kadınlara aşık bir şair mertebesine ulaşırdı(Nazım Hikmet örneği).Jacques Abimizi; antropo no:4’te (küratör geldi hanım) ve karaköy vapur iskelesinde güzel hanımlarla dans etmekteyken niye rahatsız ettiğinizi ise anlamadım.
öğrenmek için yaşamak lazım
Salaklık hep ‘s’yle başlar, göreceli diildir ve o yüzden tartışılmaz evlatlarım.3. salak da gelmiş, şair olmayı kadınların ilgisine mazhar olmaya indirgemiş. Saykosalak ilk 3’e giremedi bu sefer, hayret.
bu ahkamda benden bahsedildiği malum oldu.efendim konu kadın ve kadınları etkileyemeyen şair olunca; sizin en büyük fedakarlığı kadınlarımızdan bekliyoruz beyanınızdan sonra nacizane fikir beyanımı dut yemiş bülbüle dönerek kabul etmenizi beklerdim…bonus soru şu; elde etmeye çalıştığı kadınlar var ama elde edemiyor, yani bir tarafı yeterli değil ama kendisi yeterli olduğunu iddia ediyor… eksiklik nedir/kimdedir?lafı fazla uzatmadan sizin şiir ve şair beğeninize güvenmesem de etrafta kendisinin iyi bir şair olduğu lakırdılarına kulak verip bir sefere mahsus bu kişiye uzanamadığı ciğere mundar diyen şairimizdir payesini layık göreyim… ve uzansa ne yapacaktı ki acaba diye merak edeyim.
yazarlarla röportaj yapmak da neymiş..
Merak edicek bişiy yok sarkacım, onları köle yapıcak. Açık açık söylemiş adam. Röportajın o bölümünün devamında 60 yaşındayım diyor, kendisiyle dalga geçiyor, gülüyor. Sense hala ‘a inek demiş kadınlara’, ‘ulaşamadığı ciğere mundar’ şeklindeki kave frakansında kalmışın.Efendim, kadınları etkilemek benim gibi, senin gibi artistik kabiliyeti bulunmayan faniler için mühim bi branş olabilir. Ama ismet abi gibi özel şahsiyetlerin ancak geçerken s..ine takılan bi vaziyettir. Senin hesabına göre, mesela Ahmet Altan’ın çok büyük bi romancı olması gerekir. Tabi ‘evet öyle’ diyosan, susucam ve seni bu tutarlılığınla başbaşa bırakıcam.
“özel şahsiyet” ne demek? özelliğiniz kime göre? salaklık gibi özellikte tartışılmaz mı? yapmayın lütfen sayın baby; özelliğiniz sizi özel diye niteleyenlerde. derler ya bende bu sevda olmasa diye… ikili ilişkilerde takdir ettiğim tavır: “sevdin mi, sevilebiliyor musun?”(Bob Marley) ve “benim olmayan güzel yine de güzeldir” tavrıdır.Ahmet Altan ile ilgili düşüncelerimi hafif’e ilk geldiğimde bir yerlerde yazmış idim… hala değişmiş değil.kadınlarla ilgili olarak; kadınların erkeklerde ne bulduklarını(ben de ne bulduklarını) anlamamışımdır, lakin arthur miller bile onca yaşında bile kadınları ciddiye alırken, kendine erkek diyen şairlerimizin kadınlarımızı ciddiye almamasını, el üstünde tutmamasını esefle kınarım. kadın seçiminde seçiciliği anlarım, elde edemeyişleri de ama aşağılama girişimlerini asla.şunu dahi eklemek gerekir; bir adet mevzubahis kişinin yerini bin farklı kişi tutmaz.
ne kadar cömert ve hoşgörülü olabiliyoruz. İsmet Özel “Ben Baby700’ü kölem yapmak, geceleri anırtmak, gündüzleri de etek giydirip kolumda gezdirmek istiyorum,” dese, “Tabii abi ne demek? Bir dörtlüğünüz için bu naçiz bedenim feda olsun. Buyur dükkân senin” mi diyecektin?İsmet Özel’in kadın erkek ilişkileri konusundaki fikri onu bağlar. Nasıl başkalarının eleştirme hakkı varsa, onun da kendi görüşlerini belirleme ve belirtme hakkı vardır. Ancak herhangi bir fikri “O şairdir, ne dese güzeldir” tarzı bir putperestlikle değerlendirmek feodal güruhçuluktan kentli bireyselliğine geçiş aşamasında bocalayan zihniyetlerin göstergesidir.
bir put demiş ki kendine tapana:bilir misin niçin taparsın bana?sen kendi güzelliğine vurgunsun:ben ayna tutar gibiyim sana.hayyam
sorular şahsınıza iletilmiş ve sizi kesinlikle bir tencere yerine koymuş, kapak olarakta yakışmış, susarak olgun olduğunuzu zannetmek biraz fazla “laconic” oluyor ama üstünüzde iyi duruyor.
‘Kentli bireyselliği’ne geçişi büyük bi başarıyla gerçekleştirmiş yeni bi varoş oğlanı daha teşrif etmiş yukarıya. Bana mizantroptan ziyade filantrop gözüktü. Sitenin phx oranında bi artış var; iyi iyi, eski salaklardan sıkıntı gelmişti.Gerçi bu da, ‘baby700’e çakayım, biraz rating alayım’ hevesinde ama, alıştık artık, o da sebeplensin.’Feodal güruhçuluk’ demiş bi de. Ulan hangi bi tarafını düzelteyim be! Beğenmedikleri şeylere faşist, beğendiklerine süper diyerek idare eden bi nesil. Evladım, feodalizm sandığın gibi ‘kaka’ bişiy diildir. Put ve putperestlik hadiseleri, senin demokrasi diye taptığın hallerden bin kat daha uzun sürmüş, insanlık tarihini biçimlemiştir. Bugünün s..tirici değer yargılarıyla bunları anlayamayacağın gibi, ismet özel’in neden özel olduğunu da kavrayamazsın. Senin frekansından yayın yapan diğer kardeşlerin gibi; köleci toplum, kölelik falan denilince, insanların ezilip büzdürüldüğü; feodalite denilince insanların yakılıp kızartıldığı ilüstrasyonlar gelir aklına. Modernliğin postuna üstelik yarım yamalak sarılmış bi türk bireyi olarak, senin önce cilalı taş dolaylarında bi süre kalman ve el becerilerini geliştirmen gerekiyor. Daha henüz düşünmeye, hele hele konuşup yazmaya kalkışma.
senin bana salak demen çok güzel yaaa :)) sağol :)Sana göre salak olduğum için mutluyum, bir de Oğuz Atay gibi isimlerin senin ağzında sakız olması, çiğnemesini bilmediğinden hiçte hoş olmayan bir görüntü ortaya çıkmasına sebep oluyor.Senin ağzına giren her sakız çirkinleşiyor.Onları da kendini bir bok zannetmene alet ediyorsun ya ona yanarım.Kendi reklamını neden yapıyorsun ki ? “Sana çakıp” (iğrenç bir deyim bu arada) rating alanlar var demek bu sitede…:))Herkes senin gibi olmak istiyor Baby700.Hepimiz sana imreniyoruz.Kendi kendini kral ilan edecek kadar zavallısın, gülünüp umursanmayacak sınırını aşacak kadar küçük bir pisliksin, üstüne basmamak için uzaklaştırmak istiyoruz, dokundukça kokun çıkıyor.
Dostoyevski söylememiş, söylemiş ama açık kapılar bırakmış, odalar bırakmış insanlar orada otursun düşünsün diye, İsmet Özel’e mi düştü tasma kullanmak, iki bacaklılara, iki bacak daha eklemek.Sanırım sizin epey daha bi düşünmeniz hatta mümkünse sadece düşünmeniz gerek
eğer aşık olduğu kadınlar tarafından reddedilmeseydi başarılı ve tüm kadınlara aşık bir şair mertebesine ulaşırdı(Nazım Hikmet örneği). bu manalı cümleyi de ancak tüm kadınlara aşık bir şair kurabilir, bravo
‘bırak köpeğinin gölgesi olayım’ demek ayri, “köpeğim ol!” demek ayri…
phx’in derhal ve tercihen hürriyet gazetesinde edebiyat eleştirmenliğine başlamasını talep ediyorumtanıdığım çok iyi şairler var kendisiyle temas kurmalarında büyük faydalar olduğunu anladım. Bir sürü de iyi insan tanıyorum birlikte bir oyun sahneye koysunlar. Kalplere seslenen bir oyun…
neden ? ne biçim bir argüman sunumu bu ya ?
Röportajın o bölümünün devamında 60 yaşındayım diyor, kendisiyle dalga geçiyor, gülüyor.baby 700’e bişiy olmuş iyilik gelmiş noluya yaa? Başka ne diyo o röportajda?
ne haddime …başlıkların sinir bozucu, ti’ye almayı beceremiyorsun, bir eleştiri öne sürdüğün vakit de önce ortaya bir kaç elle tutabilir görüşünü koy.
ne haddime efendim ben möööcüklerinizi davet zannedip böğürmüştüm buyrun siz devam edin
Kısa bir tiraddan sonra üçüncü tekil şahıstan birinciye geçmeye tenezzül etmişsin. Ratinglerin insanı, önemli şahsiyet, internet forumlarının okan bayülgeni olarak önce görünmez hayran kitlene hitap etmeni anlayışla karşılıyor, insanlara karşı genelde sergilediğin kibirli ve saldırgan tutuma yormuyorum. Ne yazık ki diğer patolojik yönlerin konusunda aynı iyimserliği sergilemem mümkün değil. Mesela: Başkaları tarafından eleştirilmenin tek sebebi dikkat çekme kaygısı olmayabilir. Belki yazdıkların onlara saçma geliyordur. Bu ihtimali düşündün mü hiç? Ayrıca önyargıların bir tartışmada avantaj sağladığı kanısına nereden vardın bilemiyorum. Varoş oğlanı, yeni nesil insanı, demokrat vs. Hakkımda hemen hiçbir şey bilmediğini göz önüne alınca, bütün bunlar saptamadan çok temenni gibi geliyor. “Keşke öyle olsa da zorlanmasam,” veya “Tanıdık değil, sırtından vuramam, öyleyse rastgele salvo yapayım bakarsın biri tutar”. Tartışmalar muhataplara hakaret ederekkazanılmaz. En iyi olasılıkla hasmını sindirirsin, fakat bunu da kendi zihnine saygı duyan bir tartışmacı yapmaz. (Bu arada mizantropluğum megalomanlara karşı tutuyor, fakat diğer zamanlarda filantrop olmasam da insanlara iyimser yaklaşırım. En azından bunu az çok doğru tahmin etmişsin.)Feodalizmin nimetlerine gelince, derebeyi olsam bunlara ikna olmam kolaylaşır. Aksi takdirde, sandığın kadar düşkün olmadığım demokrasiyi yeğlerim. Putperestliğin insanlık tarihinde önemli bir rol oynaması, putlara ve onlara tapanlara özel bir saygı beslememi gerektirmez. Savaşlar da insanlık tarihini biçimlendirmiştir.Modernliğin postuna ne tamamen sarınabiliriz, ne de tamamen çıkarıp atabiliriz. Türk olmanın bedeli ve güzelliğidir bu.Bugünün değer yargılarından yakınman, yaşlılık belirtisine benziyor. “Ah bizim zamanımızdaki bayramlar neydi öyle,” diyen ihtiyarlar gibisin. İsmet Özel’in sana neden özel geldiğini kavrayamam, fakat bu sahiden gerekli mi? O senin biricik İsmet Özel’in olarak kalsa olmaz mı?Son olarak, ağıdını yaktığın değer yargıları neler ve köleci toplumun hangi yönleri sana olumlu geliyor? (bir kölenin bakış açısından lütfen).
Fena diil, az hatalı bi türkçen var. Varoş oğlanı lafını geri aldım. Ama pöti burjuva rasyonelliğini beğenmedim. Biraz nature/nurture ve natural/ritual karşıtlıkları üzerine okuman lazım. Ben anlatamam sana. Ondan sonra ‘köle olmanın avantajları’, ‘obje olmanın belirleyiciliği ve hakimiyeti’ üzerine düşünmeye başlayabilir; özgürlük ve kölelikle ilgili türksel’in kızı ve tom amcanın kulübesi hattından çıkabilirsin. Ondan sonra ismet özel’in özelliğini anlamak belki mümkün olabilir.Ahkamında putperestlik veya putperestliğe saygıyla savaş arasında, olmayan bi karşıtlık kurmaya çalışmışın. E olmamış tabi. Buradan henüz kafanın karışık olduğunu anlıyoruz. ‘Nerde o eski bayramlar’ hadisesi de bayat bile diil, küflenmiş müsaadenle.Bi de belli belirsiz bi iyi niyet sezdim yazdıklarında; beni rahatsız etti. Düzgün insan rolü yapanlara hiç acımam ona göre.
bu ahkamızla bazı şiirlerimin ingilizceye sizin tarafınızdan çevrilebileceği umudu içime doğdu. varol bakayım.
Her ne kadar ismet’in dediklerini tam olarak idrak edemese de, arkadaşı takdir ettim.
… ” sensin o “
-t-
ee ? tamam t ile … ben “d” ile yazdım.sorun o harf değil mi sadece? tıpkı ” ne me quitte pas” da ki gibi :)çocuk bahçesinde olduğunu kabul ediyorsun ama t ile mi 🙂 ?
Nasıl kızarsınız İsmet Özel’e? En fazla üzülebilirsiniz …Onca güzel dizenin yazarı, belli ki birkez olsun tatmamış şöylesi bir teslimiyetin hazzını:“Abdülhamid’in Ruhşah’ına kul kurban olsun. Bir kusur ile beni unutma. Benim vücudum türab olunca ben senden geçer isem Allah lâyıkımı versün. Efendim, gideyüm diyorum, belki götür buyurursun deyu götürmüyor. Sen benim, ben senin, inşaallah teâlâ ömrüm oldukça cem’ oluruz. Cânım efendim. Çarık ayağına yüzüm sürerek reca ederim”.Huysuzluğunun sırrını istiyor Nuriye Akman İsmet Özel’den. Budur işte.Zaten İsmet Özel de itiraf ediyor: Bilakis, ben bu manada birtakım tatmin fırsatları elde etmiş biri olsaydım belki çok daha cüretkar ve saldırgan olurdum, diyor.Tatmin fırsatlarını bulamamış biri olarak zaten bu mülakatta da ne cüretkar, ne de saldırgan. Kışkırtıcı ama. Şöyle ki, mülakatı yapan ve sonra onu okuyup hınçlananlar da dahil pençe-i kahrında lerzan olan herkesle kafa buluyor bir yandan, bir yandan da onu zebun edecek bir gözleri ahuyu kışkırtmayı umuyor.Gönüllü kölelik cesaret işidir, tıpkı şairin buyurduğu gibi, cesaret de esaretten geçer:))
‘Vay’ diyorum ve diycek bişiy bulamıyorum. Müthiş bi kontra valla.
Canım ciğerim Can baba için denmemişti be o laf Nazım Hikmet için söylemişti Duygu Asena. Can Babada Cem Özerin programında canlı yayında yapıştırmıştı cevabı bilgin olsun
bir adam bir kadını kölesi olarak almak isteyemez mi? bakınız kadın zaten kabul etmemiş.. işte demokrasi!
Adam ne kadar unlu biri olursa olsun. Bir ask acisi yuzunden kadinlari ayni kefeye koyamaz. Sadece ask acisi ceken omu? Hepimiz ask acisi cekebiliriz.Ama kendi adima konusayim cikipta boyle ukalaliklar yapmam.Dogru olanda bu. Bu sadece reklam……. Heralde kitaplari az satmaya basladi….:))))))
GS’ın FB’ye attığı ikinci gol gibi, Hakan’ın suratına çarpıp gol oluyor, birileri de takımı gol attı diye “müthiş gol” diye alkış tutuyor.
Madem kapasite mevcuttu ne diye aynı başlıklar, kısa ve boş cümleler ile başımızı ağrıttın ki ?İsmet Özel’e kızarız tabii ki …Belki üzüldüğümüz için kızıyoruz.Belki bizi üzmemesi gereken birisi olabilecekken akım derken bokum dediği için kızıyoruz.Belki de tıpkı kendi hayatında yaşadığı dengesizlikler gibi konuşmasını da röportajını da dengesiz yaptığı için kızıyoruz.Teslimiyetin hazzını tadamamasının suçu neden hep kadınlarda aranıyor ?Neden “gönül ile köle aynı cümlede yanyana kullanıldığında güzeldir” diye sırf Özel’in görüşünü savunmak adına diretiyorsun ki ?”Mülâkat”ı yapan ile “kafa bulmak” zekâ göstergesi midir ? Neden marifetmiş gibi bunu anladığınızı gümüş tepside önümüze sunuyorsun ?İsmet Özel, gözyaşlarından korktuğu için, dışarıya karşı açılamıyor, üstüne fanila, gömlek, boğazlı kazak, kaban, atkı ne varsa giyiyor, çok üşüyor aslında. Ama herşeye rağmen “üstümde hiç birşey olmasa da ben çok sıcağım” palavrası sıkıyor gözümüzün içine baka baka.Kral çıplak diye kızanlara da, pipisini bütün ahaliye göstermek isteyen hinoğluhin olduğu halde sanki aptalmış edasına bürünüyormuş gibi davrandığını gösteriyor.Gönüllü kölelik, kendini dünyaya kapatmış, kadınlara küsmüş, yaşlanmış bir adamın, daha fazla kırılmamak, üzülmemek ve incinmemek için giydiği bir palyaço maskesidir.Bu cümlelerle de kendini bir zırhın içindeymişçesine güvenli zannetmektedir, bazı gözler bunu bir cesaret göstergesi sanmaktadır, İsmet Özel hem kendini hem de bakıp görmesini bilmeyen gözleri kandırmaktadır.Kışkırtıcı olduğu doğru saptama! Peki sana ev ödevi, bir kalp, bir beyin ya da her ikisi neden kışkırtıcı olmak ister ?Bu arada bir yazının bütününde de bir kelimenin arapça-türkçe eşanlamlılarını kullanmak ustalık değil, anlatım bozukluğudur.
“Bu arada bir yazının bütününde de bir kelimenin arapça-türkçe eşanlamlılarını kullanmak ustalık değil, anlatım bozukluğudur.”her arapça sözcük gördüğünüzde anlatım bozukluğu teşhisi koyuyorsanız sizin herhangi bir metini okuyup anladığınızdan şüphe etmemek imkan haricidir.
Yine okuduğunu anlamadan balıklama yapılan bir atlama.Hem arapçasını hem türkçesini aynı yazı içerisinde aynı anlamda kullanmaktan bahsediyordum.
Peaşiks’e ev ödevi.Aşağıdaki cümlelerdeki anlatım, imla ve sentaks hatalarını bul bakiym.’Belki bizi üzmemesi gereken birisi olabilecekken…”Neden marifetmiş gibi bunu anladığınızı gümüş tepside önümüze sunuyorsun?”İsmet Özel, gözyaşlarından korktuğu için, dışarıya karşı açılamıyor.”Kral çıplak diye kızanlara da, pipisini bütün ahaliye göstermek isteyen hinoğluhin olduğu halde sanki aptalmış edasına bürünüyormuş gibi davrandığını gösteriyor.’
ilkinde zaman hatası var.ikincisinde kişi hatası var.üçünsünde ikinci virgül olmamalı, karşı kelimesi silinmeli.dördüncüsünde de …’Kral çıplak diye kızanlara da, -pipisini bütün ahaliye göstermek isteyen hinoğluhin olduğu halde- aptalmış edasına bürünüyormuş gibi davranıyor. ‘olacak.Amacın ne ?Senin hataların denizde kum ama imlâ hatalarına gelene kadar üstünde durma ihtiyacı hissettiğim o kadar sorun barındıyorsun ki sıra gelmiyor.Ben, “ev ödevi” kelimesini insanları aşağılamak için değil, gıdıklayarak düşündürmek için kullanıyorum, bana kendi kelimelerimle saldırarak köşeye mi sıkıştıracaksın ?Aynı cümlede esaret ve köle cümlesinin kullanılmasına gözüm takıldı, söyledim. “Ev ödevi” olarak sorduğum soru ile anlatım bozukluğu farklı konuları işaret ediyor, bunları birleştirerek kendine ne de yetersiz bir “yetersizlik” icât etmişsin.Peki ya sen ?O kadar korkaksın ki, tek bir cümleme yanıt veremiyorsun, uzaktan taş atıp kaçıyorsun.İmlâ ile uğraşmak yerine cesaretin varsa, başla en baştan ve bütün yargılarıma yanıt ver !Yok taş atmaya devam edeceksen, boşuna yorma kendini beni sindiremezsin çakıltaşlarınla.Bu ahkâmda da büyük harfle başlamadım bazı cümlelere, şimdi hata bulamazsan verecek bir ödevin olsun diye.
sentaks!!!diye bir kelime kullanıyorsun ve utanmadan hatadan bahsediyorsun.syntax diye bilirdim ben onu.Bir de “söz dizimi” diye bir kelime var Türkçemizde.Bilmem hatırlar mısın ?
neden ozel mesaj gondermiyorsunuz ? bu ahkam karsilikli cene yaristiran iki kisiden baskasini ilgilendirmiyor sanki. baby700’un oyununa gelmissiniz gibi hissettim. bir de yazilan mesaj sayisi arttikca, ister istemez mesajlarin kalitesi dusuyor. surumden kazanmak da mumkun degil sanirim 🙂
bu hakketen özel bırısı bence.insan bence bır bayandan ayrıldı yada serserılıklerı yuzunden bır araya gelemedıler dıye dıslanamaz yada sacma yazılarla butun bır bayan toplulugu rencıde edılemez.yaaa bişi soracam ismet özel kım tanıyan varmı???))onunda amacı bu soruyu sordurarak yenı kıtabını satma cabası bence.vallaha ben alıcam ama ıyı reklam olmus.zaten tuvalet kagıdımda bıtmıştı kullanırım işte hueehuehuehu
Bu soruyu neden bana cevap olarak giriyorsun ki ?Kişiselleştiren Baby700.Konuya dönmeyi arzulayan benim.Egosunu derebeyliği ile tatmin eden birisi, gösterisini sadece bir kişi izlerse tatmin olabilir mi ?
neden olmasın he he….
Mim’e kesilen ahkâmların çoğu erkekler tarafından kesilmiş … Neden acaba ?
Evet, hatta syndicat, synthese, sex, symbolique falan da var. Ama sende systematique synchronisation problemi olduğu için bunları hatırlayamamışın. Pardon anımsayamamışın.Üzme kendini.
gelsin yazılalım. peheysiks sen önce gelmi$sin sen al beğendiğini geri kalanına biz dalarız.ayrıca nicklerin sonuna f m koyalımda yanlı$ anla$ma olmasın yaptığın yorumları okuyunca ben seni kız zannettim uzun süre. saygılarımla.
:)) nicklerin sonuna “f-m” koyalım tabi güzel kardeşim hatta a/s/l diye bir bölüm yapalım istersen …başka ne istersin, hazır gelmişken seni böyle boş göndermeyelim !
diğerleri gibi yaşayamaz, ismet özel idrak edilmesi güç bir şairdir ve sırf bu yüzden yeryüzündeki herkes gibi yaşamak istemesi ve bunu dillendirmesi ikiyüzlülük olurdu… tüm bunların yanında ismet özel’in herhangi bir kadını ona köle olmaya dayattığı filan yok, kendisi bunun “arzulayarak, gönüllüce” olması şartını koymuştur.
İdrak edildi yukarıda, okursan görürsün, hiçte güç değil.Düşünmeden konuşuyorsun, klavyeye dokunuyorsun.
sayko ve phx gibi anlamak istemiyorsunuz… yeter yahu hasta ettiniz adamlari.once inanmak lazim camii imamlari gibi sadece inancsizlarin ici bayiliyor o canim vaazlari dinlerken.oysa inaninca aciliyor alginin kapilari.. phx’e bebekken lcd vermis babasi Aldous Huxley’in etkisinde kalarak. o yuzden kapilar sonuna kadar acik onda.. yarisamazsiniz. vazgecin.
bir elsidim bir de misketlerim zaten, deniz mavisiydi içleri :p
maalesef yukarıda şairin şiirinin idrak edilmiş olduğuna dair herhangi bir kanıt bulunmamakta, eğer size göre bunun kanıtı “ismet özel süper bir şair, şiirine laf yok…” demektir ise idrak kelimesinin soyutluğu hususunda bir süre düşünmenizi rica ediyorum. bir şeyi gerçekten tüm benliğinizle anladığınızı cümlelerle ifade edemezsiniz; bunu gösterir, hissettirirsiniz. “ben idrak ettim, şahaneymiş!” diyerek olmuyor yani iş… bunu boşverin de, benim ifade etmeye çalıştığım “siz ismet özel’i anlayamamışsınız” değil idi, özetle: “şiir yazan bir insan diğerleri gibi yaşamaz” idi. her şey bir yana şöyle bir günlük yazmış şahsınıza böyle bir tavrı yakıştıramadığımı belirtmek isterim. ve, evet, şair sizin bizim gibi yaşamaz, yazarın biri röportajında, “ben, yazdığım kitabım. saçma sapan işler de yapabilirim. bu özgürlüğüm var. ayrıca yazar olmak genellikle insanlara bu özgürlüğü verir. gerekiyorsa başka şeyler de yaparım. biraz daha eleştirirlerse daha acayip şeyler yaparım.” demişti; benim duygularımı da özetler niteliktedir.
Abicim adamin ic acici bir siiri bile yokki… Belli acliktan nefesi kokuyor..ve herkesin yaptigi kadinlara saldiriyo..Bi aralar yine kanalin birinde buna benzer biri cikmisti ismini hatirlamiyorum.Kadinlar hakkinda kotu seyler soylemisti.Daha sonra sarkici oldu..Belli adamin parasi bitmis. Burda onu savunacaginiza gidip adamin kitaplarini alin beser onarda adama yardim edin…Ayrica tek uyanik sair omu? Nice sairler var turkiyede ask acisi cekmis.Ama hicbiri cikipta boyle seyler soylemiyo..,Yaniliyosam soyleyin…….
takip etmek mumkun deıl.. bı yerden gırıp baska yerden cıkıosunuz. macları bıle bu mım de konusuosunuz.
Tıp sözlüklerine mi daldın babycim? :)Ne laflar onlar öyle. Yani bilgili görünmek, cinsel hayatını hızlandırmak için bu kadar zahmete gerek yok 🙂 İstanbulda adın çıktı şapşal yazar diye :)Hemen cevap yaz bekliyorum.
Yanildigim konuyu soyle bende bileyim…
Bu muhabbeti uzatmanin bir mantigi varmi. Sen daha benim soylediklerimi bile anlayamasken onu savunuyosun…Oda guzel. Ama savunma artik gitte kitaplarindan al bikac tane….
Şimdi sorun nedir? İsmet Özel’in şairliği mi yoksa ne?Ne yapmaya çalışıyor anlamadım bu adam.Uzun süredir takip ediyorum yazdıklarını ama hiç bir şey anlamadım nereye gidiyor diye?Amacı sanırım yazarak bir yere gelemedi konuşarak gelmeye çalışıyor, popülerleşmeye çalışıyor sanırım.
Bilincli insansin ne diyeyim…Burda herkes onu savunuyo.Biz reklam dedigimizde simsekleri uzerimize cekiyoruz.Sadece reklam oldugu gorusundeyim ben…Tum lavuklarin yaptigi gibi kadinlara saldiriyo.
Sana cevabim imzamda gizli eger cozersen ne mutlu sana…:))
Seni Reha Muhtar paklar …Güzel tuzak, gelişme kaydediyorsun, taktiksel yaklaşımlarda bulunabiliyorsun, şimdi de bir dil-imlâ tartışmasına yelken açmışın…”Sevgilim seninle sex yapmak istiyorum” da diyorsundur sen zaten sevgiline, “sevişmek” gibi bir kelime varken…Bir şiiri gözlerinle dokunarak okuyup, ellerinle duyabilecek içgüdüye sahip olsaydın, balık tutmak yerine bir balık gibi suyu herşeyinle hissetmek isteyebilirdin.Denizin derinliklerine inmeye çalışan bir çaparin var, iğneleri birçoğuna batıyor bazıları da karnını senin yemlerinle doyuruyor.Kimisi de balıkçıyı, tuzağa düşen balıkları, tuzaktaki yemi yiyen balığı uzaktan seyrediyor, tadını çıkartıyor.
dediği şairin budur işte
Ünlü şair İsmet Özel, yeniden saf değiştirdiğini açıklayınca Yavuz Baydar’ın CNN’deki programına konuk oldu. Bilindiği gibi Özel, yıllar önce “Halkın Dostları” dergisinde şiirlerini yayımlıyordu ve bir Marksistti. Sonraları İslamcı grubun içinde yer aldı. Şimdiyse Cumhuriyet’in değerlerine övgüyle sarılan İsmet Özel, programdan sonra ünlü bir köşe yazarıyla tartışmaya girmiş. Ayrılırlarken ünlü yazar Özel’e “Sen paranoyaksın” deyince, ünlü şair dönüp sakin bir ifadeyle yanıtlamış onu: “dünya paranoyak”.(*)
“Ben sizin yerinizde olsam hep bu progrzamı izlerdim. Zaten ben hep bu programı izliyorum.” Hatırlıyorum ben o bölümü. Çok komikti 🙂 Ama şimdi düşününce bayağı bayağı geliyor.OH MY GOD , THEY KILLED KENNY!
Rastgele son ahkamlara bakarken denk geldim bu ahkama. Bravo. Hani çoğu insan -kendini bir şey zannedip diğerlerinden üstün olduğunu sanan kişileri- sevmez ya; tanıma bütün olarak uyuyorsunuz. Sıradan bir yazar olmaktan öte bir başarınız olduğunu zannetmiyorum ki sanal komünde gerçekte tanımadığınız insanlarla küçük düşürme egzersizleri yapıyorsunuz. Tabi ki burada söylediğiniz ya da yaptınığınız hiçbir şey size gerçekte nefret gütmeme neden olamaz, herkes internette çok farklı maskeler takabilir, ama biraz ileri gitmiyor musunuz? quitte sonuna s alırmış. Bilmeniz gerekem ahlak kurallarını unutmuş taklidi yapıp 20 yaşında çocuklarla hafif.org da sidik yarıştırıyorsunuz. Gerçekteki gibi tatlı olsanız şurda da hafif daha eğlenceli bir yer olsa kötü mü olur? Cevap olarak yine hakaret gelmeyeceğini umuyorum. Hoşçanın sonuna kal gelir.