Sütün faydalarını hepimiz çok iyi biliriz. Peki, sütün insan sağlığına zararlarını biliyor muyuz? Bu yazımızda sütün zararlarından bahsedeceğiz. Pek çoğumuzun kullandığı kutu süt olarak bildiğimiz (uht)sütler yani uzun ömürlü sütler nasıl oluyor da bu kadar uzun dayanabiliyor? Acaba içerisine sütün ömrünü uzatabilmek için özel katkı maddeleri mi katılıyor? Bu sorunun yanıtı kesinlikle hayır. Peki sütün ömrü nasıl uzatılıyor? Sütler gün ışığı görmeden, ısının birden 150-180 santigratlara çıkarılıp 2-3 saniye sonra tekrar 5-10 derece sıcaklığa düşürülüp içerisindeki bakterilerin ölmesini sağlanarak, direkt gün ışığı görmeden kutulara konduğunda hiç hava almadığı için bozulmuyor. Buraya kadar her şey doğru. Yalnız gözlerden kaçan bir şey var. Proteinlerin molekül yapıları ani ısı değişikliklerine karşı duyarlıdır. Yani bu ani ısı değişikleri karşısında proteinlerin molekül yapıları bozulur şekil değişikliğine uğrar ve kullanılamaz hale gelir. 0 ila 3 yaş arası çocukların midelerinde pepsil adında bir enzim bulunur. Sağlıklı proteinler pepsil tarafından emilir ve aminoasitlerine ayrıldıktan sonra gerekli yerlere (bugün özellikle antikorlardan bahsedeceğiz) gönderilir. Bunların bazılarından antikor oluşur. Tıp’da bunlara immünglobilin a,b,c,d v.s gibi isimler veriliyor. Vücuda giren enfeksiyona bağlı yetiştirilmiş, eğitimini almış askerler gibi düşünelim. Düşmanın gücüne göre silahına göre farklı antikorlar savaşır. Fakat uzun ömürlü süt(uht) içen çocuklarda molekül yapıları bozulmuş proteinlerin % 97 si mide tarafından emilmeden dışarı atılır. Peki, kalan % 3 ne ne olur? Onlar da molekül yapıları bozulmuş proteinleri olduğu gibi kabul eder ve aminoasitlerine ayıramadan ya da ayırsa bile istedikleri gibi antikor oluşturamadıkları için bunlar sağlıklı birer asker (antikor) olmazlar. Tabiri caizse eğitim almamış birer asker olarak birliklerine (bagışıklık sistemi) katılır ve göreve başlarlar. Asıl sıkıntı bundan sonra başlar hatalı üretilen antikorlar kimin dost kimin düşman olduğunu bilmediği için % 98 ihtimalle vücudun kendine saldırıp otoimmün hastalıkları ortaya çıkarır. Bunlar: Alzheimer, itp, alopesi, romatizma, erken yaşta diş çürümesi, aplastik anemi, sistemik lupus eritematoz, romatoid, addson, kutanöz mastositoz v.s gibi birçok otoimmün hastalıklara yol açar. Bu nedenle sağlık bakanlığı devamlı anne sütü kampanyaları yaparak insanları anne sütüne yönlendirmeye çalışır ama bu arada bu tür sütlerin otoimmün hastalıklara sebep olduğunu söylemez belki de söyleyemez. Bu konudaki yorumu size bırakıyorum. Eğer yazım yayınlanırsa daha çarpıcı açıklamalarla tekrar burada olacağım. Hepinize sağlıklı günler dilerim…
yorumlar
Güzel bilgilendirici bir yazı. Teşekkürler.
oğlum çok süt içiyor diye kaygılanıyordum faydalı bir yazı sağol
çarpıcı açıklamaları da okumayı bekliyoruz. teşekkürler,
mecburen bu güzel paylaşım için teşekkürler. yazılarının devamını bekliyoruz.
Bilmediğimiz ne çok şeyler varmış:( devamını bekliyorum. Çünkü süt ben yaştakiler için önemli olduğunu düşünüyorum.
benim bildiğim bişey var. bu kadar uzun ömür varsa kesn işin içinde bir iş var. eski toprak söylemişti bunu. haklı da eski toprağım…
yazıyı tekrar okudum. bir soru: bu şimdi bütün içtiğimiz bütün sütlerde olan ve yan etkisi olan birşey mi yoksa bu yazıyla kutu sütlere mi dikkatimizi vermemiz gerekiyor? eğer ikinci şıksa o zaman başlığın uygun şekilde değiştirilmesini önereceğim. kamuoyu yanılmasın diye.
İneği sağıp, ısıtıp doya doya içeseksin diyor yazar..Ama inek nerde, dağa kaçtı..
sütü sulandırmayın uleyynn. anlatacak yazar bekliyoruz.
Pastörize sütü ısıtın uleynnnn, ısıtsanız ne olacak süt sütlükten çıkmış zaten..
İneği eve alacaksın o zaman, oda verip iyi davranacaksın..
farmville’de herkes bu yüzden çiftlik alıştırmaları yapıyormuş. şimdi anladım.farmville’i yasaklayan zihniyetin kutu sütle alzheimer riski yaratandan ne farkı var uleynn! ayrıca yasağı kaldıracaksan ne diye yasaklarsın uleynn!
Hiç Süt sağdınız mı Pilli Pati, ineğin patisi kediye benzemez..
sağdım efenim sağdım. o konuda te(j)rübeliyim çok şükür.
bu yazıda pastörize edilen sütlerin zararı anlatılıyor sanırım. benim bildiğim bütün kutu sütlerde bu yöntemle uzun ömürlü hale geliyor.
Onlar uzun ömürlü oldukça, bizim ömür gidiyor uleyyyn..
arkadaşlar bu yazımda sadece kutu sütlerin zararnı anlattım diger sütlere gelecem…
Biliyoruz, hehe.Geçen hafta okuduğum bir gazete, sütün kanseri tetikleyici olabileceğini okumuştum. Bu başlıktı, çok üzülmüştüm. Nedenini okumadım, okumak da istemiyorum.Ayrıca pastörize 1 litrelik sütlerde 1,30 TL’nin altında süt almayınız. İyi olmuyormuş. Ülkemizde süt sıkıntısı olduğunu da belirtelim. Buna mükabil süt fiyatlarının da artması beklenebilir.Bu güzel yazı için teşekkürler, yalnız paragraflar arası bir satır atlarsanız, çok spekteküler olur.
O ne demek ki?
İmza, kaşe. Bi(de) yanar dönerli meyve tabağı yanına.
sevgili mecburen, bu yararlı yazı için teşekkürler.
belesprıt ve belesh size de katılıyorum:))
yazın kayınvalidemin köyüne birkaç günlüğüne giderken bile kutularca süt alıp oradan sağılmış taze süt içirmedim korkudan meğer korkmam gereken şey başkaymış
4 yaşında bir sürü çürügü var
nazo, çocuktan taze sağılmış sütü esirgedin hemiii.. onu bulamayanlar var.. diş çürüklerinin nedeni senin yapmış olduğun tatlılardan kaynaklanmış olabilir
arkadaşlar aranızda konuyu tii ye alanlar var ama durum hiç öyle diğil 4 yıldır yaptıgım araştırmalarımı ve birikimi sizinle paylaşıyorum.
Ben taze keçi,koyun ve inek sütü tüketiyorum.Sütsüz bir yaşam düşünemem.
harlemsaray ben sütsüz bir yaşam önermiyorum zaten sen en güzelini yapıyosun.