Yakın arkadaşı Nihal in, yazlık evlerinde yapılacak nişana gitmek için makyajının son rötuşlarını yapıyordu..Omuzlarını açıkta bırakan kalın askılı, uçuk pembe elbisesini giymiş küçüklüğünden kalan alışkanlığıyla çevresinde dönüyordu..Döndü döndü ve havuzun üzerinde yüzen bir mum eşliğinde bahçeye girdi..
Nihal in anne ve babasıyla muhabbet etti biraz, sonra içkisini aldı..Sütyeninin askısı gevşemişti sanki, aksilikler onu bulmasa şaşardı zaten..Gülümseyerek yavaş adımlarla içeri girdi, sonra yukarıdaki odalardan birine çıktı..Kapıyı kitledi, oda oldukça karanlıktı, ışığı açmak imkansızdı..Rahatlama ihtiyacı duydu, önce ayakkabılarını çıkardı, sonra elbisesini, sütyenini..Biraz dinlense fena olmazdı, önceden varlığını bildiği yatağa sessizce uzandı..-Hoşgeldiniz..Kadın öylece kalmış, adeta dili tutulmuş, yüzünü bile görmediği adamın yanına uzanmıştı..Beyaz gömleğinin seçiciliğiyle, gevşemiş yakadan atılmış bir kravat kadar hissizdi şu an..”Kikikikimsiniz, ne arıyorsunuz burada” diyebilmek isterdi tabii, aynı soru ”neden çıplaksınız” la ilaveli olarak geri dönebilirdi..Bu filmin öncesi ve sonrası yoktu, o an yollar kesişmiş, iki farklı insan, değişik şekilde, aynı ortamdaydı..- Ben Şans..Damadın yakın arkadaşıyım..- Ben de Nihal in..- Sizi görmemiştim daha önce,- Şu an görebiliyor musunuz..- Hayır, hissediyorum..Dışarıdan biraz müzik, biraz da ayışığı sızıyordu,Adam;-Gölge oyunu oynayalım mı, dedi..Ellerini şekilden şekle sokuyor duvarda inanılmaz gölgeler yapıyordu, önce tavşan oldu, sonra geyik, sonra at, ördek, kuğu..Kadın gülmekten kendini alamıyor, adama uyum sağlamak adına tek bildiği kanguru gölgesini yapıyordu, o gece daha bir çok gölge yapmayı öğrendi..Aşağıda insanlar eğlenirken, o eğlencenin farklı bir boyutunu yaşıyor bundan da büyük mutluluk duyuyordu..Sonra kalktı, hızla elbiselerini el yordamıyla buldu..-Ben, gitmek zorundayım..dedi kadın..-Biraz daha kalsaydınız.-Ama neden ?-Yalancı yüzlerden sıkılmıştım,-Benim gerçek olduğumu nereden biliyorsunuz.-Hissediyorum..-Yalancısınız..-Gölgelerin gücü adına, kalın.. dedi, adamAma gölgeler güçsüzdü.İki kişi birbirlerini bir daha hiç görmedi..
yorumlar
çıplak bir kadın görünce gölge oyunu oynamak isteyen bir erkek ile tanışmak istiyorum acilen.
armut piş, ağzıma düş durumu..
güzelmiş valla ben sevdim.sadece-Gölgelerin gücü adına, kalın.. dedi, adamcümlesinden rahatsız oldum, öykünün inandırıcılığı azalıyor gibi geldi bana. aklıma he-man geldi.
Ne saçma uyduruk bir yazu bu …kadun çuplak !! önceden varlığını bildiği yatağa sessizce uzandı! pehhh pehhAdam;Gölge oyunu oynayalım mı, dedi???O`haraaaa kadun çok çirkin o zaman.Yada adam gey.Hikaye boktan.
Çocukluğumun oyunlarından. Gaz lambasının duvara vuran ışığında, ellerimizle sürekli yeni bir şekil bulma arayışında olurduk. Pbk, o günleri yeniden yâd ettim
nereye gidiyorsun be kadın, kal işte. Gidilecek zaman değil. gidersen bir daha göremezssin işte. ilginç bir anlatım.Bir de adam neden orada?
mlazemeler iyi ama ahçı vasat
ilk paragraf ile yazının devamı uyumsuz, kurgulama hatası yada kafadaki senaryoyu yazıya dökememe arızası var.kadın hazırlanıyor makyaj yapıyor ve bahçeye çıkıyor. Tamam.burası neresi?nihalin nişan olduğu ev mi?o an nişan mı var?nişana gitmek için makyajının son rötuşlerını yapıyordu..rötuşler olmaz,nişana gidecekse burası nihalin nişan olduğu ev olamaz ama hemen ardından bu geliyor.Döndü döndü ve havuzun üzerinde yüzen bir mum eşliğinde bahçeye girdi..havuzun üzerinde yüzen mum eşliğinde bahçeye girilmez, girilirse nasıl girilir?cümlede kurgulama hatası var, kafadaki resim yazıya aktarılamamışve hemen ardından bu cümle geliyor.Nihal in anne ve babasıyla muhabbet etti biraz, sonra içkisini aldı..Sütyeninin askısı gevşemişti biraz, aksilikler onu bulmasa şaşardı zaten..gevşemişti biraz olmaz, gevşeme zaten biraz anlamını taşır.buradan nişan mallinde olduğunu anlıyoruz.karmakarışık bir giriş ama yazının devamındaki senaryo değişik olmuş.
Kadun yorgun sütyeni çukmadan rahatlayamuyor hem.Ana fikir; Rahatlamak istiyorsan sütyenle olmuyo.mutlak çukacak.
döndü döndü… kendi etrafında dönüp istediği yere giden tatlı cadının adı neydi? bağlantı güzel aslında:)
he bu arada samantha nın damadın eski sevgilisi olma ihtimali yüksektir 🙂 hatta gelinin sağdıcı değilse ne olayım ehehhee bu filmi seyretmiştim..yazar tv8 de ki film kuşağını heç kaçırmıyor sanırsam:)
evet bu arada adam nereden peydahlandı?
Benim yazilarimi takip edenler tarzimi bilirler, muhalefet olmak icin yorum yaptiginiz belli kendimce dikkate deger olanlara yanit verecegim zaten..Kahraman, adam konuklardan, damadin arkadasi, yazida belirttim, biraz sikintili bir tip, kalabaliktan uzaklasmis..Akoni, hepimiz oynadik degil mi bu oyunlari, degil mi..Yazilarimi seven arkadaslar, bir muddet burada olmayacagim, Sevgiler..
a burada olmayacağım derken? internetsiz bir yere mi gidiyorsun?
daha karpuz kesecektik!
muhalefet olarak düşünmeyiniz; beğendiğim yazılarınızda oldu.
eleştirinin dozu kaçmış, yazık!
muhalefet olmaz ise kendini geliştiremezsin.yazı yazmaya çabalıyorsun ama olmuyor, çünki rezervin yok.kafanda kurguladıklarını yazıya dökemiyorsun.yaşamak istediklerini yazıyorsun gibi bir durum var, rezervine göre yazamadığın içinde olmayan şeyleri kurgulamak olmuyor, çünkü yazar değilsini yazı yazmaya çabalıyorsun sadece bunu da yaparken acele ediyorsun yazdıklarını okumuyorsun, eleştirilere kızıyorsun, beni sevenler bana yeter diyorsun, o zaman sadece seni takip edip eleştiri yapmayanlara gönder yazılarını…
Nerede benim Patates kaşemm..
ilk resmi gördüğüm zaman küçükken tv de bir proğram vardı amcam eliyle şekiller yapardı tabi proğram bitince dene bakim yapabiliyon mu? 🙂
eleştiriyi en çok yapan yazarın kendisi gibi aşagılayıcı olmadan kibarca yapılan eleştiriye bu kadar gücenmesi çok ilginç
Ben kimseyi aşağılamam gerçekleri söylerim, söylerken de hiç acımam, buradaki insanlar yazı yazıyor, noktalama hataları bir hayli fazla, onlara destek verince düşünce hataları daha fazla oluyor, hadi yazıyı geçtik, iyi düşünceler olursa katlanabilirim..Ama ruh bozuk, cümle bozuk, katlanamam..Yazılarımı eleştirenler, hiç yazı yazmayıp, burada maskaralık yapanlardır, gerçekçi bulmuyorum, gerçek olanları ise zaten kabullenmeye hazırım, bunu da ifadeden kaçmam..Boş söze hiç gerek yok, erkeğin egolusu kadından daha itici oluyor..Nokta
imzamı atıyorum
harlem, karpuzu kestin heralde, bebek yarı yoldan geri dönmiş…
Kesmem mi !
harlem, ben karpuz göremiyorum:)))
yapılır mı bu be
acaba harlem karpuz mu yiyor, yoksa köfteee miii
?
Gölge oyunu oynuyom şuvan Akoni ,bebööm.
Bozuk Türkçeni Çobana giydirip bizi kandırdığını sanma sakın..Kız mısın erkek misin herneysen çok ta yüzsüzmüşsün, lafla dövüyoruz, dönüp dönüp geliyorsun, çobanın gururu olmaz mı sanıyorsun..
ha bu arada çıkmadan deminden beri sizin yazınıza yorum yapacağım yapamadım bir ekip varki fena yordular beni uf aman çok yoruldum.neyse gölge oyunu oynardım ben de herkes gibi küçük iken fantezi ile gerçeği çok iyi birleştirmişsiniz. beğendim yane.
bir kaç önemsiz nüans dışında son derece keyifli bir yazı olmuş. bir ütopya canlandırdın gözümüzde : çıplak bir kadın ve gölge oyunu oynayalım mı diyen bir adam.. tüm hemcinslerimle beraber aaah ah nerde dedik. ellerine sağlık.
Pillim aşuru histerik bir tipsin hah !sen benüm gururuma kurban ol ! ( bu bayramda).Ayyy vızzt erenköyyyy …….
Sencebence, çok mersi..Kahvekokusu, nerelerde sana göre hata yapmışım, dile getirirsen,düzeltirim, teşekkürler..Harlem, ne salak bir tipsin sen ya, kaç aydır çobana bağlandın, hafifte kaval çalarsın, bu ne hırs, bu ne kıskançlık, sevgilini mi aldık elinden, bu kudurma iyi değil..
çoban olmak ayuppmu bre?kaval çalumuyorum ama ,çalduruyom.hırs ve kıskançlıkla tanuşmuyorum. o sana has bir tarz.bu arada hoştt!!
sevgili harlem, pbk, bütün bunları hak ettiğini düşünmüyorum.. son kelimeyi yanlışlıkla yazmış olmalısın:(
Çoban taklidi yapıp aşağılayan sensin, kendini bilmez komikçi, tazı gibi gelen sensin yazılarımın peşinden..Yazılarımı rahat bırak, yüzsüz yüzsüz yaptığın iğrenç yorumlarına hiç ihtiyacım yok..
sakin ol, piillibebekkuyudaanlamsız saldırılardan tüm gün ben de nasibimi aldım. meyve veren ağaç taşlanıyor gerçekten.başka izahı yok
yazının girişinde zamanlamaya yönelik bir sorun var. onun dışında düzeltilmesi gereken bir şey yok bana göre.tüm çürükçüllere inat…devam lütfen
Haklısın, böyleleri için sinirlenmeye hiç gerek yok hadi normal hayatı anladık ta, şu küçücük sayfalarda, sadece anlatılanlardan yola çıkılıp, kıskançlık sellerine kapılanları hiç anlamadım..Vay bu dünyanın haline, ne desem boş..Bu arada hangi cümlemde yapmışım o hatayı belirtir misin..
kahve kokusunun, meyve veren ağaç taşlanır sözüne katılıyorum..
evet ne yazık ki öyle bundan sonra Türkçe dersini Manav Hasan dan alanlara cevap vermeyeceğim. ( bu arada bunu kimseyi aşağılamak için söylemedim, aman yanlış anlaşılmasın)insanlar saldırılarıyla deşarj oluyor sanıyorum.hata cümlede değil, zamanlama hatası dedim..evden çıktığı süre belli değil..yani makyajı yaptıktan sonra, elbisesini giyip dönüyor ta ki havuza gelene dek..eğer elbiseyi orada yani nişanın yapıldığı mekanda giyiyorsa sorun yok, ama dışardan bir yerden geliyorsa burda zaman kopuyor..eğer dediğim gibi nişanın yapıldığı yerde giyiniyorsa bunu da belirtmen gerekirdi. diye düşünüyorum..içeriği son derece yalın ve başarılı buldum
akoni benim bugün taşlanmaktan kafam kırıldı da:))
Teşekkürler Akoni, ben gerçekten severek yazıyorum, üstüne üstlük Türkçeyi günlük hayatımda kullanmıyorum..Bundan dolayı defalarca okuyorum yazılarımı göndermeden, hata da yapmış olabilirim..
demek burada hazımsızlık çekenler var, aldırmayın. DEVAMMMM
kahvekokusu DİYOR Kİ, (30 Ekim 2009 17:51)evden çıktığı süre belli değil..yani makyajı yaptıktan sonra, elbisesini giyip dönüyor ta ki havuza gelene dek..:))))), orada zamanı kopartmak istedim zaten, ışınlanır gibi ama başarılı olamadım sanırım.. Biraz mantık arama yazılarımda okurken derim, çünkü mantığı bozguna uğratmayı seviyorum..
pbk şimdi daha iyi anladım yazıyı..lakin zaman atlama sürecinde yazı da genellikle yeni bir giriş yapılır. o yüzden belki anlayamadım. bu anlatım film karelerini hatırlattı bana..çok daha fazla sevdim şimdi yazıyı:)
tıpkı o gece olduğu gibi….
pillibebekkuyuda arkadaş yenide iki kere anlatınca anlıyor.yada anlamıyor.yenilik bu olsabeya
Guzeldi, enteresandi, tesekkurler…
Haklısın ama alıştık artık bu tiplere, biz çizgimizi bozmamaya çalıştıkça, daha da abartıyorlar..İnsan sadece kendini kontrol edebilir, kontrolü kaybettiysem üzgünüm..
eleştiri konusunda abartıda haklısınız pillibebek kuyuda da gereksiz veya abartı eleştiriler almış olabilir ancak benim sorunum çok fazla tepki vermesi zira kendisi en kırıcı eleştirileri yapanlar sırasında ilk beşe girer az sonra onun yaptıgı eleştirilerden bir demet sunacagım.
bunlar sadece bir iki yazıdan pilli bebek kuyuda ahkamları, milleti cahil hatta embesil bile gören biri kendisine ufak eleştiriler yapılınca neden magdur oluyor.işte bakın:
aman da aman!kibar çocuk taha örnekler de verirmiş
evet veririm
o cümlelerimden önce bir takım yakıştırma cümleleri de vardı, onları da kopyalayıver lütfen..Çok adaletsizsin..Halka da böyle mi yardım edersin..
hayır elbette öncesi var, ancak hiç kimseye birşey dememiş gibi kırılgan olmanızdan dolayı bunu belirttim halka nasıl yardım edip etmemem sizi ne ilgilendirir sürekli insanların hafif.org dışındaki haliyle ilgileniyorsunuz kimine kültürünü, kimine Allah yanında değeri, kimine fiziki görünüşü, siz yazılarla baglantılı eleştirebilirsiniz. ben size eşinizi hatta ugruna şiir yazdıgınız özlediginiz aşklarınıza embesil diyormusunuz diye soruyor muyum banane niye sorayım siteye dahillermi değiller.
çalışmış çocuk, aramış bulmuşgülüm benim
canım benim
buradaki resim ise pillibebek kuyudanında durmadan attıgı terbiye nutuklarının boş oldugunu belli eder.
Taha senin savunduğun hiçbirşey beni ilgilendirmiyor,yalnız: doğruluktan yana olup ta yanlış yaptığını çok kez gördüm satırlarında, saygı duyamıyorum kusura bakma, düzel de gel, dinlerim..İnsanlar özler, bunu ifadeden hiç sakınmam, özlemdir ellerimize kuvvet verip, bu şiirleri yazdıran..Sevgiye kıyamayan, çekip gidemeyen hikayelerimizdir, bizi kendimize getiren..Bunlardan utanmam ki ben..Utanılacak öyle çok şey var ki hayatta..
Ah Taha, koyduğum bu resimden de utanmam, şurada 73 tane yazı yazdım en önem verdiğim annemle ilgili olandı..Bu resmi koyduğum şahıs, yazılarımın hepsine ”bok” resmi koydu..Annemle ilgili olana koymaz dedim, çok duygusal yazılmıştı..Baktım ona da koymuş, madem değeri yok aynını sadece 1 kez ben de ona gönderdim, o koydu 70,, ben koydum 1, görüyorum ki benim ki etkili olmuş..Ne güzel işte..
pbk, sanırım krizden etkilendiler veya hafife renk katmak istiyorlar. Ama bunu yaparken de birilerini incittiklerinin farkında bile değiller veya bundan zevk alıyorlar
pbk, uyma sen bu genç kibar çocuğa,reyting kaygısı var, en geç yarın 2 yazısı çıkar burda, reklam yapıyo şu anda
sevgili mascalzone latino veya namı diğer onnupro sen sürekli pillibebek kuyuda dan daha cahilce yorumlarla milleti makaraya sarıyorsun senin ne kaygın var daha hiç yazını okumadık ayrıca bu yazıya en can yakıcı ahkam seninki sayılır , hemen birkaç derece kıvırıp kendini aradan sıvıştırma. eleştiriyorsun sonra başkası eleştirince eleştirdigini savunuyorsun kaypak yemegini bildin mi?pillibebek kuyuda annenle ilgili yazıya yapılanlar için çok üzgünüm ayıp etmişler ancak bir kaç kere hadise yaşandı bilirsin en ufak yazıda aileni, evini, özelini anlattıydan saldırmaya hakkımız var zihniyeti mevcut burada.
okuduğunu anlayamayana bir örnek de taha,
sende hayatı anlamayana örneksin hayat kıçla yaşanır zannediyorsun
sinirlenip saçmalamaya başladı