Ben çoktan vazgeçendim. Sen sırdın. Düştün. Uyandım. Sırra kadem basandım. Yaşlandım. Pas oldum. Üstüm başım is oldu. Yas oldum. Yoktun. Uyandım. Yorgana sarıldım. Sarmadı. Yüzde yüz güvenmedi. ‘GİT!’ diyendin. Kalbimi bir çırpıda ekmek arası yiyendin. Güzdüm. ‘Üzülsem ne fayda?’ diyendim. Düştüm. Kâğıda, sana…Sarılamayandım/ mayacak olandım. Acıydım, karaydım, istim, aşktan koca bir lekeydim. Lekeyi def edendim. Küstüm. Uyandım, yanımda olmayandın. ‘Yeni yaraların başka bir versiyonu’ diyemeyendim. Bildim. Çoktum. Öldüm. Ruhtum. Koştum. Tüm gün. Koştum. Tüm gün dinsin diye. Dinsin diye, ıslanmış bir cumartesinde; üç kez değişmiş çarşaftın. Anıydın. Sırdın. Bittim. Rüya. Kapandı pencere.Kayıptım. Kaybolmuş düşlerdim. Çoktan yorulmuş, çocukluğundan durulmuş bir peri. Sırrı suya yazandım. Uyandım. Uzandım. Hem yanımdaydın hem yoktun. En ağır hasarı en içte duyan, yaratırmış; duymazdım. Bildim. Rüya. Kapandı pencere. Bittim çoktan. Gittin yoktan. Sırdan düz edendin. Ben çoktan vazgeçendim. Lekeydi sızı, aktım. Yanağına aktı, başka bir evde benim gözyaşımı, benim gözyaşım senin yanağından inerken; itirafsız sildin. Bildik. Düştük. Kendimize, yine kendimize düştük. Rüya. Kapandı pencere.Yalanlı bir gecede yalansız aşklara yazandık. Bulandık mürekkebe. BUNALDIk. Gecelere bulanan zamandan bunaldı-k, bittik. Ekranda bozuk anı, sızılı histik sözlükte ve cam kadehte duvara fırlatılmadan önce son anlarını demleyen habersiz; kırmızı şarap. Ruhta İZ bıraktık, sadece bu kadardı. Rüya. Kapandı pencere. Hissizdik öncesinde. Yazdık, güze uyandık. Sildik. Tende derin yaraydık. Yardık. İz bıraktık. İzdik. ‘Bu kadardık’ diyendik. Tende yeni keşifleri yazandık. Bizdik. Kayıp odaydık. Maydanozduk. Anıda Ülker Golden’dik. Arka bahçeme kafamı dayayandım, huzurla. Huzurumu bilendin, yanımda.Arzunun görselinde bellektik. Yaktık. Derine kök salan karma ve hayatta kalmak için tutunamamaktık. Ölmeden bir önceydik. Tamamlanamayacak, sürekli olandık. Kestik. Sırra kadem basan, matem yorgunu mahzendik. Tinde anlam ve töz’dük, uçtuk. Birimiz konuştukça diğeri sızdı. Şimdi yoktuk. Parçasız bütün olandık. Sabırsız iki arızalının, anılarının üzerinden geçip çıkmaz sokağa girip, duvara toslamadan bir önce; di-li geçmiş zamanın altına imza atandık. Ki, bu kararla kendimizi s..tik. /diktik! Öncesinde, yaraydık. Şimdi sadece bittik. Rüya. Kapandı pencere. İçtik. İçtendik. İçimizdeydik.