Öyle böyle derken büyüdük, kendi yuvalarımızı kurduk. Ailemizde gördüğümüz yanlışları yapmamak için özen gösterdik. Çocukları yetiştirmek için bilimsel yollara başvurduk. Kitaplarda yer alanlar evimizdekine uymadı hayal kırıklığına uğradık.Belki biz yanlıştık ama bunun sonuçlarını ancak kurduğumuz düzen içinde büyüyen çocukların ilerideki davranışları ile anlayacağız. Uzun bir süreç çocuk yetiştirmek ancak bunun en büyük ve değişmez kuralı ise eşler arasındaki uyumdur.Mutlu bir evlilik yapmak herkesin dileği ve beklentisidir. Kimse ayrılmak ya da sürekli tartışmak için yuva kurmaz. İyi niyetlerle başlayan evlilikler bir süre sonra iktidar savaşına bile dönüşebiliyor. İletişim eksiliği ya da hatası yaparak yaşayarak hem kendimize hem eşimize dünyayı dar ediyoruz. Oysa ömür ne de kısa…
yorumlar
evliliklerde sorun olması gayet normaldir ancak bilinmesi gereken en önemli husus, her sorunun mutlaka bir çözümü vardır.tüm çözüm yolları denenmeden ayrılık kararları alınmamalıdır.ayrılmak sorunları çözmez sadece sorunların yönünü değiştirir.
bence hiç evlenmemeli, yalnız hayat oh ne rahat…
🙂
Manzara güzel değilse, bakış açınızı değiştirin..
kimsenin hayatını zindan etmeye hakkı yoktur ama nedense evliliklerde bu olay hakmış gibi görülür.sağlıklı bir ilişki her konuda çözüm üretebilir.ancak ilişkide olanlardan birinin kişilik sorunları varsa ötekisi feriştahı bile olsa o yuvayı kurtaramaz.
evlilik kutsal bir bağ, aile kurmak bunu devam ettirebilmek ve iyi çocuklar yetiştirmek, insan olmanın birinci şartı, bu sorumluluğa hazır olanlar evlensin derim…
çok doğru diyorsunuz yoksa çocuklar da rezil oluyor evlendiğiniz kişi de perişan oluyor.
bu cok derin bir konu, tabi ki kimse yuvasını bozmak istemez,ama bazı durumarda baska care yoktur,iletisim en onemli evlilik sorunudur, esler birbirini anlamaya calsımalılar, dinlemeyi ogrenmeliler, hosgoru olmalı,herkes hata yapabilir, birbirlerine karsı kullandıkları usluba dikkat etmeliler
dargınlıklar kadar barışmanın da farklı bir güzelliği vardır.barışacağında seni utandırmayacak sözler etmiş olmaya özen gösterilmeli.tartışma konusu ne olursa olsun bu konuya kişilik ile ilgili hiç bir söz eklenmemeli.konu biter ama kişilik saldırısı unutulmaz ve derin yaralar açar.
zeynep, aslında evliligin temelinde fedakarlık vardır.esler birbirine karsı fedakarsa evlilik yurur, yoksa bir yerden kopar.evlenmeden once karsı tarafın bu yonunu test etmek gerekir, fedakar insan bencil olamaz,tartısma sonrası acaba benim hatan var mı diye dusunur fedakar insan, tartısmayı inada bindirmez fedakar insan,ah zeynep cevrende fedakar bir kız varsa bana haber ver:))
Photonnn ahkamını ciddi ciddi okuyordum son pragrafına gelince koptum:)))fedakar olan insanlar var tabii ki mesela bunlardan birisi sensin gibi geliyor, yanılıyor muyum?herkes kendi dengine olanı bulur, sen de bulacaksındır.haber veririm:))))
:)) ben fedakar mıyım? inan emin degilim:) genelde oyle oldugumu dusunuyorum, ama sanki biraz bencillik de var:) artık zamanla daha iyi olacagız insallah:)
en azından kendinin farkındasın.kimisi bu özelliğe hiç sahip değilken hep kendini öyle görür lafa gelince herkes süperdir ama icraat yoktur.takdir ettim seni, bilinçli olduğun sürece daha da iyi gelişmeler gösterecek potansiyelin var.
sen takdir ettiysen sorun yok demek ki:)
:))bir benle olmaz bu iş kızın takdir etmesi önemli.
:))
evli insanlar, ya yatakta barışır ya yemekte sevgili zeynep…
ister çarşaf, ister sofrabezi hiç fark etmez yeter ki barışsınlar:)
:))
insanlar anlaşamıyorlarsa ayrılsınlar. kimsenin diğerini mutsuz etmeye ve hayatın karartmaya hakkı yok. çocukda buna engel olmamalı. eminim ki çocuklar hergün huzursuzluğun yaşandığı bir ortamı tercih etmezler. çünkü bu durumdan en çok etkilenen de onlardır.
huzursuz bir ortamda yaşamak gibi parçalanmış aileye sahip olan çocuklar yine etkileniyor.iki durumda da zarardalar, gerçi bir aile dağılınca herkes nasibine düşen sıkıntıyı yaşamak zorunda kalıyor.çözüm yolu bulmak en mantıklısı ama olmuyorsa yapılacak bir şey kalmamışsa ancak ayrılık düşünülebilir.ayrılığa karar verilince de çocuklar için dayanışma içinde olmak lazım bu ise zaten anlaşamadığı için ayrılan ailelerde mümkün değil.ben çıkamadım bu işin içinden öyle diyorum sonuca bağlayamıyorum.böyle diyorum yine sonuca bağlanmıyor ben de vazgeçtim bağlamadan bırakıyorum ne halleri varsa görsünler:))
Kadın ve erkek farklı olmamalı, evlenmek te kolay boşanmakta..Her birey kendinden sorumlu olmalı..Nafakaya karşıyım..Hasta olanlara devlet bakmalı..
evlenmek nasıl kolay?kimse korkudan evlenemiyor ki, nafaka olayı mantıklı ama devlet hangi birine yetişsin hem böyle bir yasa çıkarsa hiç evli kalmaz.
yani evlilik bir nevi sigorta mı?
hayır sigorta anlamında bakmadım olaya sadece suistimaller olur diye düşündüm.
Çocuklu evlililiklerde, bakabilecek olan tarafta isteğe bağlı olarak kalmalı, bakabilecek olan taraf istemediği zaman gereken yardımı yapmalı..Görüşmeler engellenmemeli..Gerçekler kabullenilmeli, hırs ve kıskançlık olmamalı..Aile kanunlarına, herkes tereddütsüz uymalı..
Suistimal edilemez ki, gereken sağlık kontrolleri yapıldıktan sonra..
sanki bana bu kadar uyum olsa zaten boşanmazlar gibi geliyor.
Boşandıktan sonraki kanunlar da aile kanunlarına tabii olacak o zaman..Evlilik bitse de çocuk söz konusu çünkü..
tamamen katılıyorum. inatlaşma uğruna çocuklar ne anneden ne de babadan ayırılmamalıdır. fakat bu konuda babalar annelere göre daha sorumsuz davranabiliyor.benim için evlilikte mutluluk tek şart. artık mutlu olmuyorsam ayrılmayı tercih ederim. insan evleneceği kişiyi seçtiği gibi çocuk yapacağı kişiyi de seçmeli.
Pillibebekkuyuda, ben yanlış anlamışım son sözünden sonra fark ettim.nafakaya karşıyım derken nafakayı devlet ödesin gibi algılamışım ancak sen hastalara devlet baksın demişsin özür dilerim.dediğine katılıyorum hastalara baksın ama kadın erkek aynı olup kadının hiç bir sosyal güvencesi yoksa nasıl olacak, burasını çözemedim.
Çalışmak var, şahsen yüzünü görmek istemediğim bir kişiden nafaka almak istemem, bu benim acizliğimi gösterir..
aferin pilli bebek..sen bu kızlara örnek ol:)
sen ve ben olaya böyle bakabiliriz ama herkes bizim sahip olduğumuz imkanlara sahip değil ki.kadın hayatı boyunca çalışmamış, çocukları da var belli bir yaşa gelmiş oluyor, boşanmak zorunda kalıyor bu durumda nerede nasıl çalışacak?
Kadınları tembelliğe iten bir olay..Adamlara yazık değil mi..Sırf nafaka vermemek adına boşanmayan sevgisiz yaşayan bir sürü mutsuz insan var..
Kadın dediğin, kendine her koşulda sahip çıkmalı daima geliştirmeli, sürekli doğurmamalı..
haksızlığa uğrayan kadın veya erkek hiç fark etmez ona haksızlıktır ancak bekara boşamak kolay gelir ama mutsuz gibi görünen bir çok erkeğe boşanma imkanı ver boşanamazlar ki onlar genelde başka bayanları kandırmak adına söyledikleri klasik yalanlardır.kendini acındırarak boşanamadığını ileri süren erkeğe ben inanmam.asıl acizlik böyle bir şeyi telafuz etmektir.
evet sürekli doğurmamalı katılıyorum..arasıra doğurmalı:)
utanılacak iş yoktur, basitte olsa yaptığımız işin en iyisini yapmalıyız..Mesela her kadın yemek yapabilir..
Türkiye deki evliliklere saygı duymuyorum..Aldatmalar çok fazla..Türk kadını maddi ve manevi anlamda çok ezik..
bu konuyla ilgili çok kötü örnekler gördüm.inanın o kadar kolay değil.hangi kadın bir erkeğe maddi olarak bağımlı olmak ister ki?ya ailesi okutmamıştır ya da daha sonrasında sahip çıkmamıştır.tek bir bayan olarak kendi çabalarınla bir yere gelmek çok zor bir de eğitimi yoksa daha da zor.kadın sığınma evlerini bir düşünür müsünüz?
nerede evleneceğiz o zaman?
burda yer önemli değil. kişiler önemli. aynı adamla Paris’de de evlensen aynı. Türkiye’de zihniyet değişmeden bişey olmaz.
şirkete darma dağınık gelmiş bir mutfak görevlimiz vardı, sadece bir odacık bulabilmişti kendine..Gitgide toparlandı, yabancı dil de dahil halk eğitim kurslarına gitti.Sonra takım elbisesini giyip geldi bir gün, dedi ki takım elbisemle servis yapmak istiyorum i..Kırmadık, sonra sekreter oldu, onu herkes örnek almalı, açık öğretimi de bitirmiş..Herkes onu örnek almalı aslında, çünkü kendine saygısı olan bir kadındı..
o zaman adamları mı yabancı bulalım:)başka çözümü olan var mı?
Bilmiyorum herkes istediği hayatı yaşatır kendine Kris..
aferin kadına..ee seninde buna katkın olmuştur pilli..akıl verme babından..
böyle kadınları çok takdir ediyorum ama bu her kadın için mümkün değil.Pillibebekkuyuda, Türkiye dışında mı yaşıyorsun?
Katkım olmayacağını düşünmemene sevindim..;)Türk erkeğinin en okumuşu bile egolu, bencil, ben’ ci..Değiştirmek çok zor, değişseler de, bizle nasip olmaz..
Hem buradayım, hem yurtdışında..Her ikisinde mekik dokuyorum..
buna ben de katılıyorum.
şanslısın o zaman hem buradan hem oradan gördüklerinle daha iyi analiz yapabilirsin.hadi sen yırtmışsın paçayı mekik dokuyamayanlar ne yapacak:)
olmuştur olmuştur…ben bilirim seni
her an sıfırdan başlamaya hazır olmalısın, hayatın ne getireceği belli olmaz çünkü, kadın bunu yapabilir, eminim..
iyi gaz verdin pilli..yarın millet kocaları boşayıp sana gelebilir haberin olsun:)))..işçi lazımdır inşallah
ben aslında oradaki erkek ile bizim Türk erkeklerinin farklarını merak ediyorum.
Kris, arkadaş gruplarımızdan dolayı karışık evli bekar, Türk , yabancı, bir araya geliyoruz, mesela yemek bitti diyelim, yabancılar masayı toplarken, Türk erkekleri masada oturuyorlar..Sonra dikkat ediyoruz bundan rahatsızlık duyup, onlar da birşeyler taşımaya başlıyorlar..Aslında değişik kültürler harmanlansa süper olur..
bizim erkekleri yurt dışına staja gönderelim bence..:)))))
Amacım gaz vermek değil, insaca yaşamak her zaman söyledim..Türkiye de sadece kadın, yurtdışında insan olarak yaşıyorum..Artı ve eksiler var tabii..
tek seansta masa toplamayı öğrenebiliyorlarsa ..sonraki günlerde çamaşır bulaşık yemek derslerinide geçerler bu hızla:)
bak ya bunu duyunca sinirlendim şimdi.elin adamı yardımcı oluyor bizim odunlar dersem ayıp olur oraya bir kelime yardımında bulunun:))oturuyor nasıl iş bu?
niye daha önce söylemedin pilli..bizde yollardık bizimkileri yurt dışına staj yapmaya rahat ederdik azcık:)
Paylaşmak, işte işin sırrı..
bunlar nasıl yetişip bu hale geliyor, bizimkiler nasıl bozuluyor bir çözebilsek bizler olmasa bile bizden sonraki nesil kadınları rahat eder.
Bizlerden de kaynaklanıyor ama, rollerimizi çok benimsemişiz. Rollerin dışına çıktığımızda psikolojilerimiz bozuluyor, toplum baskısı üzerimizde çünkü..Erkek dışarda çalışır, kadın çocuklara bakar, temizlik yapar, ”ben kazak erkek” severim diyenlerimiz var..
tek yolu var kristalim…kızlara yabancı damat alıcaz:)))..kültürler iyice bi kaynaşsın bişeycikleri kalmaz bizimkilerin o zaman:)
yabancı erkeklerin farklılık nedeni yabancı kadınların tutumunda mı yani?
hafife yabancı ithali yapalım bunu talep ediyorum acilen:))
kristalim şekerim..yabancılara kıymayalım..adamları getirip ziyan etmeyelim…onlara uyduralım derken bizimkileri..bizimkiler onları kendilerine benzetir :))
Yabancı kadını ezmek çok zor..Üstün Dökmenin çocuk psikolojisiyle ilgili kitapları var okumaya değer..
çok haklısın:))
okuduğum olmuştu ama çocuk yetiştirmekten ziyade yetişmiş olanları yaş grubuma daha uygun:)
Yabancı erkeklerle evlenelim demiyorum, ama örnek alınası çok yönleri var..O yönleri farkedersek burada evlenemeyiz genel olarak..
Kris, ben yarım cümle kuruyorum anlayamıyorsun bu çok normal, en azından kendi çocuklarımızı yetiştirirken bizden sonrakiler için iyi yetiştirelim, bilinçlenerek..
örnek alması gerekenler de bizim erkeklerimiz yoksa kadınlarımız uysal başlıdır.
Pillibebekkuyuda anladım aslında ben seni ama ben evli değilim çocuğum da yok yani önceliliğim farklı onu vurgulamak istemiştim ifade edemedim sanırım:)
pasta geldi kristalim..gel bi dilimde sen al:)
gördüm de yazdım ya ben bu saatte yemem diye:))
Kadınlarımız kızlarımız neler yaşıyor yurtdışında bir bilseniz..Kendine gayet normal davranan, onu biraz düşünen erkeklere bir çırpıda aşık oluyor, halbuki normali bu, hak ettikleri bu, sonra diyor ki, ya ben ilişki bile yaşamamışım sadece erkeğin dediklerini yapmışım ülkemde terkedilmemek adına, diyor..Acınası haldeyiz ve farkında değiliz..Biz kadınlar.. neyse boşverin biraz daha konuşursam iyice duygusallaşacağım şimdi..
Pillibebekkuyuda, çok fena kanıma girdin haberin olsun.ama bilinçlendirmek lazım.az daha konuya devam edersen yarın vize işlemlerine başlayacağım bu gidişle:))sağol çok faydalandım fikirlerinden ve orada gördüklerinden.
pbk doğum günü blogunda pasta kestik buyurmaz mısın)ben buldum bunu görünce pasta istemiceksiniz bi daha az bekleyin?
ben buldum bunu görünce pasta istemiceksiniz bi daha az bekleyin?***Eylulbahar***bu kısım yapıştırdan yapıştı pardon:)
ne yapışmadı anlamadım?
Eylül,Pasta hazırlayıp hep birilerinin yüzüne yapıştırmak isterim desem inanır mısın..Ama bu gerçek..
Filmlerdeki gibi, insan süper doyar düşünsene, ama üzerine alınma sakın sen şimdi…Dayanamıyorum yeni bitmiş düzgün pastaya..
iyi ki her istediğimizi ve düşündüğümüzü yapmıyoruz:)hem pastaya yazık.
tamam istediğin bu olsun pbk..ben pastayı yaptım buyur gel..yapıştır nereye istersen:)
pasta denince yabancıların karnaval kültürleri geldi aklıma.
biz bi dilimini yedik ama bütün olanıda var dolapta onu al yapıştır istersen:)
Eylülbahar sizin yaptığınız çok güzel olmuş, izin verirsen yapıştırmak için kullanacaklarınızı ben yapayım hem kabuklu falan:))sizin yaptığınız pastaya yazık olur.şaka falan derken gerçekten pasta çekti ne olacak şimdi?
dur ayağım takıldı geliyorum hopppp güm, çok lezzetli olmuş..iyi geceler..
size de iyi geceler.
gördün dimi kristal pastayı tam bana attı bu pbk:))))
size niye atsın, kendi yüzüne çarpmış ki tadına bakıp lezzetli olmuş dedi.sanırım siz yanlış anladınız.
kendimi üzerine attım, akıllım..şunu da tavsiye ederim. Ispanaklı Pasta
:))
ben anladım da Eylülbahara izah etmiştim.
Malzemeler3 yumurta1 çay bardağı sıvıyağ1 su bardağı tozşeker2 su bardağı un1 su bardağı robotta çekilmiş çiğ ıspanak yaprağı1 paket kabartma tozu1 paket vanilyaiçinde yumurta olmayan pasta yok mudur acaba?
ıspanak sağlıklı ama pastaya bürünmüş bile olsa ben tüketemiyorum maalesef.
kandırıyo kristal inanma tam suratıma geldi:)) intikamım acı olacak pbk
ispanaklı fıstıklıya benziyo rahat ol hayatta anlamazsın
:)))
anlamadan yiyeceksem sorun yok o zaman ama bile bile yiyemem:)
altın kural onun senden ayrı bir birey olduğunu unutmamaktır.
ciddi bir sorumluluktur, bunu taşıyamayacak olanlar hiç evlenmesin.
evlenmiş olanlar önce kendilerini düşünmeyi unutmalı, artık bir ailesinin olduğu bilincine ermeli ve ailesine sahip çıkmalı.