Kambur bir cücenin üstüne kar yağdı. Travmalı bir tramvay geçti beyninin üstünden. Çok sessiz bir martı yaklaşırken deniz kokusu gelen evine; uygunsuz bir halde konuşmak üzereydi sanki. Kafiyeli olsun diye yazıldığı her halinden belliydi hikayenin. Ama artık hikayeler kimsenin sikinde olmadığına göre, anlatmaya başlayabilirim…Herkes yabancı; yüksek dinlenen yabancı müziğin sesine. Katliamlar şekil değiştirdi: o yüzden anlaşılamıyorlar ilk bakışta. Yoksa televizyon, asonsör, ranza, sırasıyla görüntü, enerji ve 31 katliamı. Bacağı kesilmiş bir kedi ne kadar komikse uykuda yakalanılan paranoyalar da bir o kadar trajik. Kim kıçına bir soba borusunun sokulduğunu hayal eder ki? Cinayetler değişti; sistemli cinayet işleyen çok az artık. Herkes herkesin ağzına boşalmak için yeni yöntemler üretirken, kendimi hiç de masum göstermek niyetinde değilim…Geri dönüşüm kutusuna attıklarım hala masa üstünde. Sildiğimi sandıklarım (sandıklarımın içinde sildiklerim) hep gözümün önünde…Gözüm görmesin diye sildim ben sizi, iki kez sorulmasının ne alemi var gözden çıkardıklarımın. Bu göz konusu uzadı. Sildiklerimde öyle. Sadece tek bir konu anlatmanın ne kadar önemli olduğunu söyleyenlere hatırlatmaya çalıştığım şey; serçe ansızın intiharı seçti. Kış bitti, yaz kalkmak üzere. İnecek varsa hemen insin yoksa biz başa döneceğiz. Başa dönemekten hoşlananlar, tekrarları sevenler ve anlamayanlar için son kez soruyorum. Son pişmanlık neye yarar? Yarar diyenler bir adım öne çıksın.Yaramaz diyenler müsamere için seçmelere hak kazandılar.
yorumlar
Hmm..
(:
değişik bi anlaşma tarzımız var hıh
farkındayım çok farklı
biz seçildik evet.
müsamere için
mi geldiniz.
saçma bir yazı kabül ediyorum 🙁
burda herkes bildiklerinemi yorum yapar? hafif ailesi?bende ilk yazimi yazmistim ama 🙁
kafana göre bilider ne gelirse..
YARAMAZ..yarasa yarısı olmaz..Müsamerede kasım ı seçtim, ekim de olurdu ama geçti..Geridönüşüme attım, dönüştü, ama dönüşen daha kötüydü, sana göre o idi, bana göre, gelen değişti..İyisi mi dönen de gitsin..
(:
işte ne denebilir ki…
sende dahilsen oldu bu iş
negzel
dön gel ne olur u nerden hatırlıyorum ben bir kadın sesi ama çıkaramadım, vardı öyle bir şey. trash can
yazının bir yazılış amacı var belli. çok abuk oldu bu şimdi. neyse, belki anlamadım ama bişeyler yazmış olayım zira tarzını sevdim. mevzuları ele alışın güzel. sadece konudan konuya yaptığın dikey geçişler zorluyor adamı. ama mevzuların sonundaki espriler bağlıyor okuyanı. biliyorum hiçbirşey anlamadığımı anladın şu yazdıklarımından. umrumda değil, tıpkı senin olmadığı gibi…
çok espriliyim evet bunun farkındayım ama ne yapabilirim bi o kadar da saçmayım işte
kahretsin!
…her şey kifayetsiz. Şu yeşil ağaç, gözlerini geçmişine arayan bu kadın, boş çerçevenin üzerine düşen gölgesi, elinde okuyla fallusun egemenliğini yıkmaya çalışan kadın( ok fallusu çağırmaz mı?); dursun gökyüzü, dursun toprağa hayat veren. Dursun…
Karmaşa, kaos vb.. En serisinden bir seri katil hikayesi daha çıkabilir.
mahsun beni taksime götür nolur – du. notdöngel. amigdalam..
(:
son pismanlik-yarar tam anlamiyla-bir adim one cikmaya dedigin gibi
Ne ağlayacak kadar günahkarım,Ne de göklere çıkabilecek kadar masum,Ne geçmişte yaşadıklarımdan huzursuzumN e şu an yaşadıklarımdan mutlu.Sırlar içinde bir dünya var,Birde sen varsın içindeNe seni kaybedecek kadar cesurumNe de seni kazanabilecek kadar güçlü.
Sigaram bitti, kahretsin!
bir sigara benden necef.
Teşekkürler yazısı bu başka da bişiy değil.