…Üst üste yığılı kitapların üstündeki “vatan haini” etiketi ise çok zekice…Kampanya filminde olmayan kelimeler ne?Zaman’ın sayfalarında en çok yer verdiği kelime ve kelimeler…Zaman’ın lügatındaki “yafta”lar, nedense, yok…“Laik” yok…“Seküler” yok…“Solcu” yok…“Ulusalcı” yok…En önemlisi “Ergenekoncu” yok…Neden?Yanıtı çok basit.Ortada bir misyon var. Bu açığa çıktı…Ergenekon soruşturması kapsamında Susurluk uzantısı son derece kirli isimler temizlenecekken cemaat bunu muhalefeti susturacak bir cadı avına çevirtti…Ama bu cadı avı o kadar dejenere oldu ki… Misyon kendini iptal etti….
Sadece ve sadece kendilerine taassupla bağlı insanları kandırabilirler. Bu mutaassıpların bağlılığı da İslam’a bağlılıktan değil İslamcıya bağlılıktan kaynaklanıyor, maalesef.
Zamanı nasıl 1 milyon kişiye ulaştırırız çalışması yapıyorlarmış, niye zorlanıyorsunuz ki:Fetullah Gülen (yani hoca efendiniz) den; bu gazete bizim misyonerimizdir, bir alıyorsan iki, iki alıyorsan 4 alacaksın ki İslam’ı yüceltelim diye bir fetva çıkartın yeter, Dumanlı Bey!Nasıl olsa sizin gazeteyi okumalarına gerek yok, abone olsun, gücünüzü gösterin yeter! Ben zaman zaman bizzat okusam da sizin abonelerinizden tanıdıklarımın bir sayfasını dahi çevirdiğine şahit olmadım. Sabah mesai saatinden akşam mesai bitimine kadar abonelerin kapılarının önünde katı açılmadan duruyor gazeteleriniz, çünkü öyle olması gerekiyor! Birilerinin o insanların cemaatten olduğunu öğrenmesi gerek.Gidin bakın (bakmanıza gerek yok aslında biliyorsunuz) abonelerin balkonlarına, kapı arkalarına; katları açılmamış onlarca zaman gazetesi top halinde yer almakta.
yaaa işte böyle.. çok güzel söylemiş. böyle sloganlarla kendi pisliklerini de örtemezler.
Zaman’ın sayfalarında her gün yer alan bir yaftanın reklam kampanyasında kasten kullanılmaması bile cemaat içindeki üst yapının “samimiyet” sınavına dair bir fikir vermektedir.Yaftalamadan düşünün… Bir de ahireti düşünün… Nasıl hesap vereceksiniz?
Bir sinek mi vizildadi ne ustad ?-Yok bir kac sinek vizildadi 😉Amac ne ustad ?-Bilirsin migde bulandirmak 🙂Neyse ustad vizildamaya devam etsin onlar, pek takan yok!
yaftanın olmadığı yer mi var efem. zaman da, stv de zaten bunun örneklerini görüyoruz. şimdi ben burada günlük bu gazeteyi alıp okuyorum desem ben de yaftalanırım, ki öyle. bu ülkede demiyorum artık dünyada bile inancım kalmadı ki bir insan görüşlerinden, düşüncelerinden, davranışlarından, yaşantısından dolayı yaftalanmasın. beterin beteri var derler ya. allah beterlerinden saklasın…
ama sezarın hakkı sezara. bu gazete piyasanın ehveni şerridir. yani şimdi tamamiyle yere batırmış olmıyayım. bence türkiyede okunacak 3 gazete varsa içinderdir. yukarıdaki resimde bile nasıl da cımbızla köşe yazarlarından alıntı yapılmış. bir kere köşe yazarlarının yazaılarına müdahalenin olduğu gazate işe yaramaz, o resim çürüdü.ayrıca, doğan medyasının her gün yapıştırdığı yaftalar bu gazatenin haftalık istihkakı kadardır, serdar çürüdü.güzel reklam, alt tabakaya(yani bana) hitab eden anlatım. 1 milyon olur, bir de hoca işaret etti mi? “olmadıysa oldurun” yollu tamam…
oldukça agresif bir reklam tarzı!bu tip reklamlar son zamanların en popüler reklamcılık taktikleri arasında! irrite edici, kulağa hoş gelmeyen, hedef kitlenin dikkatini negatif detaylarla çekmeyi başaran, kitlenin ürüne kulak kabartmasını, dikkatini çevirmesini sağlayan yönleri ile kısaca özetlenebilir.bu gazete de bunu deniyor. reklamın iyisi kötüsü olmaz muhabbetinden yola çıkılmış olsa da ironik olan topluma (hedefindeki kitleye) “yaftacı” yaftasını baştan yapıştırmış olması!biz de, fıkradan misal, bize “zaman nedir?” diye soranlara, eşşeğin testislerini tartıp vaktin ne olduğunu söyledik, gibi oldu ama; işte halebi oradaysa arşın da burada kardeşim!
Aslinda soyle birsey var. Gazetedeki haber ile yorum sayfasini, kose yazarinin fikirlerini karistirmamak gerekir. Gazete haberinde kullanilan dilde sahislara ve kurumlara yonelik, baskasindan alinti yapilmadigi surece, herhangi suclayici, yargilayici “sifat” kelimesi kullanmaktan kacinmak gerekir. Bunlari gazetecilik okudugum bu meslegin okulundan oldugum icin yazmak istedim. Bunu Turkiye`de yapmaya calisan iki gazete taniyorum. Radikal ve Zaman.
güzel diyorsun da alpharabius, bak adam ne diyor? Dumanlı Bey devam ediyor yazısında
Yaftalayanı da yaftalarlar! Tarih boyunca değişmeyen kural budur!Siz herkese ‘yandaş medya’, ‘hükümet yanlısı medya’, ‘dinci medya’, ‘biat medyası’ gibi nahoş kulplar takarsanız; birileri de kalkar size ‘kartel medyası’, ‘Hilton medyası’, ‘tekel medyası’, ‘brifing medyası’, ‘cunta medyası’ gibi nahoş sözler sarf ediverir. Peki karşılıklı sarf edilen bu sözler ve yapıştırılan yaftalar herkesi kapsayacak kadar doğruluk değeri taşıyor mu? Hayır! Çünkü her medya grubunda farklı görüşlere sahip insanlar çalışıyor. Herkesi bir çizgi üzerinde sıraya dizmek ya da herkesi bir çerçeve içine hapsetmek, adaletsiz ve haksız uygulamalara kapı açmak demektir….Tabii ki birbirimizi eleştireceğiz, farklı düşüncelerimizi kamuoyu huzurunda yarıştıracağız; ama hakaret etmeden, aşağılamadan, küçük düşürecek yaftalara başvurmadan. Ve artık herkes bilecek ki meslekî kariyerini yaftalamakla sürdürmeye yeltenenlerin alnına tarih kocaman bir yafta asacak: YAFTACI. Keşke o hazin akıbet gelip kapıları çalmadan medya, fikre, düşünceye; daha doğrusu insana saygıyı öğrenebilse…
Ben de diyorum ki :Madem sen o kadar erdemli, ahlaklısın niye bu oyuna alet oluyorsun? Hani dünyayı değiştirmek isteyen önce kendini değiştirmeliydi? Resmen misilleme politikası güdüyor ve bunu açıkça da dile getiriyor.
pilli pati DİYOR Kİ, (03 Kasım 2008 23:26)bu gazete de bunu deniyor. reklamın iyisi kötüsü olmaz muhabbetinden yola çıkılmış olsa da ironik olan topluma (hedefindeki kitleye) “yaftacı” yaftasını baştan yapıştırmış olması!
pilli patinin yakaladığı da olayı ortaya koyuyor.MAALESEF aynı terane; değişmek için, karşı taraftakinin değişmesini bekliyor.
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
bağlantı
Sadece ve sadece kendilerine taassupla bağlı insanları kandırabilirler. Bu mutaassıpların bağlılığı da İslam’a bağlılıktan değil İslamcıya bağlılıktan kaynaklanıyor, maalesef.
Zamanı nasıl 1 milyon kişiye ulaştırırız çalışması yapıyorlarmış, niye zorlanıyorsunuz ki:Fetullah Gülen (yani hoca efendiniz) den; bu gazete bizim misyonerimizdir, bir alıyorsan iki, iki alıyorsan 4 alacaksın ki İslam’ı yüceltelim diye bir fetva çıkartın yeter, Dumanlı Bey!Nasıl olsa sizin gazeteyi okumalarına gerek yok, abone olsun, gücünüzü gösterin yeter! Ben zaman zaman bizzat okusam da sizin abonelerinizden tanıdıklarımın bir sayfasını dahi çevirdiğine şahit olmadım. Sabah mesai saatinden akşam mesai bitimine kadar abonelerin kapılarının önünde katı açılmadan duruyor gazeteleriniz, çünkü öyle olması gerekiyor! Birilerinin o insanların cemaatten olduğunu öğrenmesi gerek.Gidin bakın (bakmanıza gerek yok aslında biliyorsunuz) abonelerin balkonlarına, kapı arkalarına; katları açılmamış onlarca zaman gazetesi top halinde yer almakta.
yaaa işte böyle.. çok güzel söylemiş. böyle sloganlarla kendi pisliklerini de örtemezler.
Bir sinek mi vizildadi ne ustad ?-Yok bir kac sinek vizildadi 😉Amac ne ustad ?-Bilirsin migde bulandirmak 🙂Neyse ustad vizildamaya devam etsin onlar, pek takan yok!
hadi goffır hadi, anca gidersin üstadınla :)asil Türklerin mekanı ha! ilginç, olduğu kadar da çelişkili!!!
yaftanın olmadığı yer mi var efem. zaman da, stv de zaten bunun örneklerini görüyoruz. şimdi ben burada günlük bu gazeteyi alıp okuyorum desem ben de yaftalanırım, ki öyle. bu ülkede demiyorum artık dünyada bile inancım kalmadı ki bir insan görüşlerinden, düşüncelerinden, davranışlarından, yaşantısından dolayı yaftalanmasın. beterin beteri var derler ya. allah beterlerinden saklasın…
ama sezarın hakkı sezara. bu gazete piyasanın ehveni şerridir. yani şimdi tamamiyle yere batırmış olmıyayım. bence türkiyede okunacak 3 gazete varsa içinderdir. yukarıdaki resimde bile nasıl da cımbızla köşe yazarlarından alıntı yapılmış. bir kere köşe yazarlarının yazaılarına müdahalenin olduğu gazate işe yaramaz, o resim çürüdü.ayrıca, doğan medyasının her gün yapıştırdığı yaftalar bu gazatenin haftalık istihkakı kadardır, serdar çürüdü.güzel reklam, alt tabakaya(yani bana) hitab eden anlatım. 1 milyon olur, bir de hoca işaret etti mi? “olmadıysa oldurun” yollu tamam…
oldukça agresif bir reklam tarzı!bu tip reklamlar son zamanların en popüler reklamcılık taktikleri arasında! irrite edici, kulağa hoş gelmeyen, hedef kitlenin dikkatini negatif detaylarla çekmeyi başaran, kitlenin ürüne kulak kabartmasını, dikkatini çevirmesini sağlayan yönleri ile kısaca özetlenebilir.bu gazete de bunu deniyor. reklamın iyisi kötüsü olmaz muhabbetinden yola çıkılmış olsa da ironik olan topluma (hedefindeki kitleye) “yaftacı” yaftasını baştan yapıştırmış olması!biz de, fıkradan misal, bize “zaman nedir?” diye soranlara, eşşeğin testislerini tartıp vaktin ne olduğunu söyledik, gibi oldu ama; işte halebi oradaysa arşın da burada kardeşim!
Aslinda soyle birsey var. Gazetedeki haber ile yorum sayfasini, kose yazarinin fikirlerini karistirmamak gerekir. Gazete haberinde kullanilan dilde sahislara ve kurumlara yonelik, baskasindan alinti yapilmadigi surece, herhangi suclayici, yargilayici “sifat” kelimesi kullanmaktan kacinmak gerekir. Bunlari gazetecilik okudugum bu meslegin okulundan oldugum icin yazmak istedim. Bunu Turkiye`de yapmaya calisan iki gazete taniyorum. Radikal ve Zaman.
güzel diyorsun da alpharabius, bak adam ne diyor? Dumanlı Bey devam ediyor yazısında
Ben de diyorum ki :Madem sen o kadar erdemli, ahlaklısın niye bu oyuna alet oluyorsun? Hani dünyayı değiştirmek isteyen önce kendini değiştirmeliydi? Resmen misilleme politikası güdüyor ve bunu açıkça da dile getiriyor.
pilli patinin yakaladığı da olayı ortaya koyuyor.MAALESEF aynı terane; değişmek için, karşı taraftakinin değişmesini bekliyor.
bock gibi reklam
çok beğendim.
beğenebilirsin, saygı duyarım.
saygı bizden efendim.
Reklamın reklamını yapmak bir nevi kendi içinde döngüye girmiş bir yaftalama mekanizması değil midir?