Sen uyurken izledim seni, bir ara gözlerini açıp parmaklarına baktın usulca..Bir cerrah ın en büyük korkusu ellerini kullanamayacak hale gelmesiydi sanırım..-Elinden geleni yaptıktan sonra için rahat olsun, hastanın masada kalması senin suçun değildi ki.. gibi basit bir teselli..-Benim işim yaz boz tahtası değil..Kaybolan bir insan hayatı.. İçmek ve ağlamak istiyorum ..gibi ağır bir karşılık.-Yarın sabah ameliyatın var..-Doğru ya, eve gidip uyumalıyım..Yüreğimde sıkışmış kalmış bu günü de geceme katarak…Bir yakınımızı narkozla uyutulmuş bir şekilde, bir cerraha teslim ederken, kendi yüreğimizi de kaderciliğe teslim ediyoruz …Kaçımız bu cerrahın içki içip içmediğini biliyouz, ellerinin titreyip titremediğini , psikolojisinin o günkü ameliyata girmek için uygun olup olmadığını..Ağlamanın bile zayıflık olduğu bu dünyada yaşayan kişilerin yükünü sadece kendileri ve de fedakar aileleri çekiyor..Zor iş velhasıl..
yorumlar
fedakarlık diye bişi yoktur. kim ki fedakarlık yaptığını düşünür, nefsini köreltemez.
pilli bebek,merhaba….hem de nasıl zor bu işler…çok haklısın, insanın canını emanet ettiği bir işi yapıyor olmak; ama işin en gurur verici tarafı da bir sürü hayatı kurtarmak…
İ-net Cafee, farklı bakış açın, yeniden düşünmeye sevketti,beni..Makaleci, hayat kurtarmak insana kendini yeniden doğduğunu hissettirir sanırım, gerçi onlar için alışkanlık oluyor zamanla..Teşekkürler..
çok karışık bir konu bence. birsürü yorum yapılabilinir. ama yazdıklarınada katılıyorum. hasta ve cerrah arasında kafam karıştı benim:s
cerrah; tess gerritsen tarafından yazılmış harika bir romandır. hasat, kan gölü gibi kitapları yazmak sureti ile bünyeleri kendine hayran kılmış bir hekimdir. tıbbi gerilim dalında yazdıkları ile hekimlik de neymiş kralını tanımam yazarım demiştir. takdirle takip etmekteyiz.
Bilgi verdiğin için sağ ol Mansonilized, o kitabı alıp okuyayım, merak ettim..Peripetty, kafan karışmasın, sadece farklı dünyalar ama gerçekler..Benim gibi anlamaya çalış istersen, baktın olmuyor boşver…
sakın okuma. çok kötü bir polisiye. okuduklarım arasında en kötülerinden biri. hatta bugün eve gidince çöpe atayım bare. sonu da baştan belli. söyliyim istersen. okumana gerek kalmaz.
pilli bebek kafamı karıştıran ne biliyomusun hasta ameliyata girerken doktor kendinden çok emin. ama hastaya birşey olduğunda ikiside perişen helde. sonuçta narkoz vazlada verilmiş olabailir. ya birsürü şey olabilir. narkoz verilmeden önce ölmüş olabilir. ama hasta yakınları için fena bir yıkım. doktor sonuçta en sonunda allahın dedği olur diyo. allah sabır versin elimizden geleni yaptık diyo. yok yok tamam. ben hastalara üzüldüm… bir işi yaparken bütün üzüntülerinizi,kederlerinizi ve hatta sevinçlerinizi kapıların ardında bırakıp sadece işinizi yapmanın gerekir. o zaman sorun çıkmaz benimde kafam karışmaz:)
Aslında bazıları için ameliyat, ibadet gibi, yapmadıkları zaman büyük eksiklik hissediyorlar kendilerinde..
İ-net Cafee; polisiye deyince dikkatinizi çekti değil mi ?Platipus dernek başkanımızsınız diye okuduğumuz kitaplara da mı karışıyorsunuz artık, ornitorenk aşkına yapmayın lütfen, bütün bunlar Patty tatilde diye oluyor..Gelsin de görüşelim…
Katılıyorum Zor iş velhasıl…
Platipus Sevenler Derneği Başkanı sayın untouchable zen’in kendisidir. ya da başkanın kendisi untouchable zen’dir. yada kedisidir untouchable zen’in. ya da kendisinin kedisidir. şu an net olarak bilemiyorum.
Bizler kaderci olmasak. Birazcık birşeyleri araştırma şansımız olsa belki hayatımız biraz daha farklı olabilir. Bizim dr konuşmaz, anlatmaz. Soru sorulmasını da istemezler neden ? acaba merak içerisindeyim. Bir kere gittiğim dr bana ilaç yazdı. Ben de ilaç içmesini pek sevmem o nedenle dr bey’e bu ilaçın tedavi edici bir özelliği varmı, yoksa beni rahatlatması içinmi? diye soruşum bile onu kızdırmaya yetmişti. Ona göre ukalalık yapmıştım. Ben de aslında içtiğim ilacı tanımak istiyordum. Tabii bunlar ancak devlet kapıların da yaşanır, özel muayene de müşteri oldğunuz için farketmez istediğinizi sorabilirsiniz..
Akoni aynı durumu ben de yaşadım..-Bak şimdi de bu ilacı yazıyorum, bunu da araştır öyle içmeye başla, dedi,bana..Hem doğru dürüst açıklama yapmazlar, bilinçli olana da ukalalık yaparlar..(Hepsi aynı değil tabii ki..)Bir sürü yan etkisi olan ilaç , sonradan toplatılıyor, en son da bu ülkede, nedense…Teşekkürler, Plakton..
o kitabı polisiye diye değerlendirmeyelim bence safii tıbbi gerilimdir kendisi.
benim de var benzeri doktor anılarım. pek hazetmem genelinden. (-niye oyle diyorsun? belki vardır aramızda doktorlar. -illaki vardır. hiç farketmez, nohhahha..)
Beynine Bir Kez Hava Değmeye Görsün
Bir cerrah amcam var, ailesi için-Bizimkileri görürsen selam söyle, dedi..Haftalardır, eve gidip çocuğunun , eşinin yüzünü görmüyormuş…Hastane canlısı olmuş artık amcam..,işte böyleleri de var..Muazzam bir kaynak, teşekkürler Penguen06
rica ederim pillibebekkuyuda. kitap çok sürükleyici elimden bırakamadan kısa sürede okumuştum, şiddetle tavsiye ederim. mesleğini layıkıyla yerine getiren cerrahlara saygım var.
evet cerrahlık zor zanaat. ama doktorlar artık o kadar alışıyorlar ki bu durumlara… bir hastaya senin şu kadar ömrün kaldı diye çok rahat söyleyebiliyorlar o hastanın psikolojisini düşünmeden. bunlar olmayan şeyler değil…
Evet Zeyynep, ölümle yaşam arasındaki ince çizgi, ve buna en yakın olan kişiler Cerrahlar..Bir takım mucizeler yaşandığına eminim..
hayatta sanırım her mesleği yapabilirdim ama doktorluk asla.çok büyük sorumluluk ancak maalesef bazıları bu sorumluluğu gerektiği gibi yerine getirmiyor. bu da utanç verici. geçenlerde bir olay dinledim arkadaşımdan, çok sinirim bozuldu.yolda motorsikletle kaza yapmış bir genci bulup hastaneye yetiştiriyorlar. çocuk kan revan içinde. nöbetçi doktor bakıyor ve dönüp bir tanesine “Bu ölür birazdan. ailesini arayalım organ bağışı için” diyor. bizimkiler son bir ümit özel hastaneye yetiştiriyorlar ve çocuk ertesi sabah gözlerini açıyor. şu anda da durumu son derece iyi.peki bizimkiler ilk doktoru dinleyip çocuğu ölüme terketselerdi? korkunç bir seçenek değil mi bu?doktorluk çok kutsal meslek ve inanılmaz saygım var. ve bu güzel mesleği hakkıyla yapmayanları da kınıyorum.insan hayatı değerlidir.
çilek pbk akoni zeyynep penguen06….eşim diye demiyorum; :)(hep böyle başlar bu basmakalıplar ama yapacak birşey yok)ben hayatımda hastasına bu kadar sabırlı, sakin biri görmedim, yaş aralığı, şımarıklık derecesi, töleranstan nasibini alıp almadığına asla bakmaz; çok iyi bir hekim olmasının yanında bu özellikleri, herşeyden önemlisi gülümsemesi ; insanları (hastaları) en azından o doktora gitmiş olmanın getirdiği psikolojide çok yardımcı olduğunu görüyorum…Geceli gündüzlü; nöbetli, bayramlı bir çalışma programı var ama sabırla yapıyor işini, insanları kırmadan
Tebrik ederim Makaleci, insanı kırmamak önemli bir erdem dir.Evet Çilek, ben de nöbetçi dr un yazdığı ilaçla tansiyon düşürdüğü için fenalaşmıştım birkez..Arrogantte, anılarından bir kaçını dinlemek isterdim..Hiçbir Dr. Hipokrat Yemini’ni unutmamalı..
Requiem For a Dream filmin de ihtiyar teyze ye zayıflama hapı veren doktor aklıma geldi ve böyle doktorlar da var bu dünya da demeden geçemedim. Doktorluk zor meslek terzinin hatası önemli değil ama doktorun hatasını toprak örter demişler…
Sana bişe söleyimi pillibebek… Benim restoranı doktorlar hemde adananın en ünlü doktorları kapatır canlı müzik olur eğlenirler 30-40 kişi, içkiler havada uçuşur… Gece 12 olur müzik biter, sora bunlar ayyaş kafayla fasıl yaparlar 1 olur 2 olur kapatacaz dersin hepsini tek tek sevdiğin içinde fazlaca kibarsındır anlamazlar… hepsini kapıya tek tek yolcu edersin… kapıdada yaklaşık yarım saat patırtıları devam etmektedir sabah olacak ameliyatlarını konuşurlar geceye nerde devam edeceklerinide aynı zamanda konuşurken:) ve bir çoğuda estetisyendir… Onlar gittikten sora çalışanlarla hastaların burnunu hayal edip güleriz ne yazık ki… Bunları içinde kalp cerrahı, ortopedisyen neler neler ayyaş kafayla hişş kimse duymasın die kıkırdadıklarını az duymadım…:) Hepsini tek tek severim aile gibi olduk artık ama ne bilim kazandığım parada arada sinirimi bozmuyor değil, yada 1 gün soraya denk gelecek hastalarını düşünmüyor değilim… Nese paylaşmak istedim…
içmek onlarında hakkı be şahika,bu dünya için korkmaya gerek yok. nasılsa ayılırlar sabaha.
penguen06nın tavsiye ettiği kitap çok başarılı bir kitap. cerrahların yaşam sıkıntısında öte hayatın ne kadar kıymetli olduğunu hatırlattı bana. kitabı okuduğumdan beri nefes almak bile kıymetli geliyor.
Necronamber; Son zamanlarda zayıflama hapları yine gündemde ama bu kez negatif yönde..En doğal yöntemin sadece spor olduğunu düşünenlerdenim artık..Hatırlattığın için teşekkür ederim.Shaika; Onların, Türk Sanat Musikisi ne bu kadar yakın olmalarını biraz da kendi dünyalarındaki acılarından kaçışları olarak nitelendiriyorum..Darbukatörüyle gezenleri duydum..Mansonilized; yaşamak mucize, çok şükür bugün de nefes alabiliyorum..Çok haklısın…Zulce cim, tabii ki hakları ama ertesi gün ameliyatları yok ise…
öle valla müziğe acaip düşkünler kaliteli müzik dinliyorlar… ben daha 4 5 yaşındayken annemin bir diş doktoru arkadaşı verdı adamın muayenehanesinin salonunda enstruman olarak yok yoktu… Sanata acaip eğilimli oluyorlar resimdi, müzikti, danstı ve genellemede yapacağım bu yaşıma kadar yaptığım gözlemde çoğunluk hep diç doktorlarındaydı…Öle olsun be zulce…:)
nihayetinde, cerrah da bir insandır.
Tabiki, Pillipati hoşgeldin..Ama İnsan hayata olan bağlılığı ve umutlarıyla mı hayatta kalır yoksa bir cerrahın elinin marifetiyle mi..Ya da her ikisiyle mi karar veremedim.Yani Cerrahlar ın bu hayatın sihirbazları olduğunu düşünüyorum..