Yazı yazmamı hiçbir zaman desteklemeyen aileme
Kendimi hatırladığım küçük karelerden birinde beyaz, boş bir sayfaya gazetelerden kestiğim haberleri, fotoğrafları ataçlıyorum. Sonra onu vitrine koyup sessizce, garip bir büyü ile izliyorum, amcamın eşi yaptıklarımı görünce “bu çocuk basın-yayın okuyacak ileride” diyor.O zamanlar her gazeteyi tek bir kişinin çıkardığını sanıyorum. Vay be diyorum, ne kadar zor olmalı. Onca sayfa, yorum, fotoğraf, analiz, matbaa işleri vs. tek bir insan nasıl kalkar bunca işin altından?Kendimi bildim bileli haber spikeri olmak istedim. Kendi kendime Yeniyüzyıl gazetesindeki haberleri televizyonda hayranlıkla izlediğim spikerler gibi okumaya çalışmam, çoktur. 40-45 dakika, neredeyse her akşam ana haber bülteni “sundum” kendim dinledim…Üniversite yıllarımdan beri ise yazarlık süslüyor büyük hayallerimi. Haber spikerliği ikinci bir emre dek zihnimin derinliklerine gömüldü. Şimdi varsa yoksa kitaplar, yayınevleri, yazarlar… Tüm kafam bunlarla dolu.Ve gerçek hayat. Fen lisesi + işletme eğitimi + finans sektörü. Ne mutlu değil mi?Çocuklarınızın hayallerine destek çıkın isterim, her şey para, her şey “toplum algısına göre” normal bir düzen değildir. Mutlu olmak daha önemlidir.Eminim herkes istediği işi yapsa çok daha farklı noktalarda oluruz ülkece.