Nevdalist masallar dedi, dürttü beni, bu çıktı:)”Bir varmış bir yokmuşşş…Ülkenin birinde kendisini Cinderella zanneden ve “Elbet bir gün olacak lan bu balo!” diye söylene söylene temizlik yapan bir kız varmış. Dedik ya, hatun azimle baloyu bekliyor, tüm cefa bu balo için sanıyor.Bir gün elinde elektrikli süpürge can hıraş halıyı süpürürken kapı çalmış. “Geldi yine adı batasıca üvey kızkardeşlerim” diyerek açmış kapıyı. Gelenler kızkardeşler değil…Tanımadığı bir adam kapıda. “İyi günler hanfendi. Ben elektrik idaresinden geliyorum. Ödenmemiş 2 faturanız yüzünden kesiyoruz elektriğinizi”…Haydaaa! “E peki, kes kardeşim!” demiş kız (nam-ı diğer cinderella 2007)Elektrik kesilmiş, halıyı süpürme işi yarım kalmış…Ne yapmalı? Kızımızın gözü uzun zamandır tekrar okumak istediği kitaba takılmış…Bu kitabı üniversite son sınıfta okumuş ilk defa. “Tanıklarla Sokrates”…Almış kitabı eline,başlamış okumaya…Offf, paslanmış beyni…İlk okuduğunda ne biçim heyecanlanmışmış halbuki! “Aaa, adamın yakaladığıdetaya bak!” diye diye bir solukta okumuşmuş kitabı. Şimdi gitmiyormuş…Yerine koymuş kitabı…Geceyi mum ışığında ödenmemiş faturaya söverek geçirmiş. erkenden uyumuş.Rüyasında prensi görmüş. “Cinderella, hazırsan çıkalım artık. Metroyu kaçırıcaz ama, hadi! Makyaj da yapmayıver!”diye söylene söylene kapıda bekliyormuş prensi. Beyaz at yok. Pahalıymış beyaz at, metroyla idare ediyorlarmış.Rüyanın devamını görememiş Cinderella 2007.Ertesi gün işe gitmiş. Öğrencileri onu sinir etmek ve “Tüm emeğim havaya! Hiç çalışmıyorsunuz! Ne olacak sizinhaliniz?” şeklindeki tipik fırçasını dinlemek için ellerinden geleni yapmışlar. Cinderella 2007 eve döndüğünde çokyorgunmuş. Bir bira açmış, oturmuş salonda en sevdiği koltuğuna. Başlamış düşünmeye:”Bu masalın bir yerinde bir karışıklık oldu kesin! Kötü kalpli üvey anne ve kızkardeşlerimin işi bu, eminim. Yoksaolacak iş mi canım? Yaş 32 oldu, elde var sıfır! Çocuk da yapamadım kariyer de! Nil mi dediydi bunu bana? Evet oşapşal söylemişti. Anlamıştım zaten kafa bulduğunu…Otursun “Kek” yapsın o çatlak!”Birası bitmek üzereyken prens aramış. “Sana geliyorum” demiş. “Tamam canım” demiş Cinderella 2007. Kalkıp ortalığıtoplayıvermiş. Saçını başını düzeltmiş. Prens gelmiş. Oturup içmişler onunla da. Sızmışlar sonra…Günler böyle geçip gidiyormuş. Hep aynı…Sonunda Cinderella anlamış ki, arkadaşı Pamuk Prenses kadar ballı değil. O en azından 7 cücelerle yaşıyor, kira derdi yok, fatura derdi yok. E cüceler de sevimli çocuklar, koruyupkolluyorlar bunu. Evi temizliyor iki kap yemek yapıyor, cüceler de evin geçimini sağlıyor, mis gibi hayat.Rapunzel’i düşünmüş bizim kız sonra. “Ne ballı hatundur o da…” diye geçirmiş içinden…Saç güzeli seçildiktensonra reklam filmleri, fotomodellik falan derken bulmuş yolunu. Şimdi Caddebostan’da sahile bakan bir evde tekbaşına yaşıyormuş. Komşuları şikayetçiymiş gerçi kendisinden. “Bu kadın sürekli balkondan saçlarını sallayıp eve erkek atıyor” diye şikayet etmişler Rapunzeli yöneticiye. Çılgın uyuşturucu partileri veriyor çok gürültü yapıyorlarmış. “Aman neyse, bana ne canım…Benim derdim bana yeter” diye düşünmüş Cinderella 2007…Sonra ne mi olmuş? Hiç…Aynen devam. Ev ve iş arası mekik dokumaya devam eden ve ısrarla hayatını değiştirecekbaloyu bekleyen cinderella 2007, 40 yaşına geldiğinde mortgage sayesinde 2 oda 1 salon bir ev almış kendine. Emekli olduktan sonra da aldığı tazminatla evin içini hilton banyo, parke, açık mutfak falan yaptırmış. Bir derneğe üyeolmuş. Orada edindiği arkadaşlarıyla senede 2 kere yurt içi ve yurt dışı turlara çıkmaya ve gördüğü yerlerde notlaralıp eve döndüğünde “hafif.org” da yazmaya başlamış…Bu masal bu şekilde devam etmiş, Balo malo da olmamış:)
yorumlar
hayııııııııııııııııııııırrrrrrrrrr!!!!bu diyarlardaki en yakın arkadaşım olman dolayısı ile her zaman milletin işine pek karışma tarzındaki sınırlı yorumlarımdan bir tanesini yapmayacağım burada!Burada canım çileğim sana müdahil olacak, hatta kızacak değiştir butonuna basmana lüzum bile kalmayacak ( şekilci değişiklik beni ilgilendirmiyor) şekilde senin beynini değiştireceğim:))balık burcusun diye şu zamana dek sesimi çıkarmadım:))ama işte dayanamadım ve o değişikliği yapıyorum: masalın sonu ; yani 40 yaş sonrası zavallı cindrella’ ya yaptıklarından seni men ediyorum,söyle o cindirella’ ya masalın esas kızı o! diğer kokoş üveyler ve dış mihraklar sahte! ve onlar asla mutlu değiller! ama cindrella her zaman balo ile finali göğüslemeymese de, iyi bir mutlu son onundur, kimse ondan bunu alamaz, cindrella bile! :))) balo olmaz, başka her türlü enstantene olur, beyaz atlı olmaz, yayan olur ama o prens gelecek!!!kimse canım cindrella’ mı yaşlı turlarına 40 yaşında yollayamaz, onlar ancak ailecek 60′ lı yaşlarda torun torba mütevazi bir yazlıkta ma- aile okey oynayıp, mangal yakmak suretiyle şişmanlayacaklar:)))o cindrella şimdilik hafifte yazsın, öğrencilerine hak ettikleri dersi versin (!) , arkadaşlarına laf yetiştirsin, geciken elektrik faturasının kararttığı yalnız bir gece de daha açıp bir bira içsin; ama ; asla kötümserliğe , inançsızlığa kapılmasın, buna hakkı yok!elini taşın altına koymalı ve bu masalın iyi bitmesi için o da çaba göstermeli! bu kadar çaba çöpe??? hayırrrr! kabulüm değil, tahsilini kültürünü bir kenara koydum cindrella’ nın bu kadar yaşanmışlık, duygusal birikimler saçma bir kadersi kabullenme ile bir rafa kaldırılamaz!derhal bu masalın sonu ( cindrella’ nın beyninde) değişecek,iyi ve pozitif düşünceler iyi şeyler getirecek…Yaradana’ da şükürler edilecek, isteklerde bulunulacak,çilek hanım,bu başrolde oynadığını hala anlayamayan cindrella hanıma iletiver:)))
:))))))))))))))makaleci, seni seviyorum:)))))))tamam tamam kızma! Bu akşam tütsülerimi ve mumlarımı yakıp, salona yayılıp, güzel bir müzik eşliğinde masalın sonu için güzel şeyler hayal edeceğim, söz:)2 gündür feci balığım, ondan böyle çıktı masalın sonu…Köpeğim çok hasta, taş düşürüyor garibim, canı yanıyor.bu ayki gelir-gider dengem korkunç!cuma gününden itibaren başlayan 1 haftalık tatilimde hiçbiryere gidemiyorum, İzmire bile.evde bir yığın ütü var:)vbciddi sıkıntılar mı bunlar? çaresiz mi? hayır! biliyorum ki bunlar ıvır zıvır dertler. ama işte olur ya bazen, küçücük birşeye patlarsın, o hesap oldu benimki dün akşam.ama sana söz, toparlarım ben bu masalı:)
ağzına sağlık makaleci, bir de benim için söyle…*
çilek kızdım ben de sana ama iyi senaryo yazıyosun haa… aynı zamanda güldürdün beni… canımın içi gözünün önünde ki güzellikleri göremeyen bir dolu insan var…. nediyeyim Allah onların görme kabiliyetlerini artırsın… sen benim tatlı arkadaşım çilek en kısa zamanda seni mutlu edecek bir hayat arkadaşı bulacaksın. bak görürsün az kaldı… abdala malum olur derler ya… naçizane kendime pay çıkartayım dedim… güzel kal canım arkadaşım….:) muck!
makaleci, sana cevap yazdım ama bir görünüyor bir kayboluyor:(hafif yine dağıldı herhalde.
çilek köpeğin taş düşürüyormuş, geçmiş olsun, akşam tütsüleri yak bir de müzik tak bu masalın sonunu hayal et,mesajın çıkmadı burda ama ama ben ne yazdığını bilirim
sağol lorein:)çilek:))) canım, görünmüyor…sanırım birazdan okunur:)
canlarım benimmmmmm:)makalecim, loriencim, kızmayın bana:(akşam kendime terapi yapıp masalın sonunu mutlu hayal edeceğim:)söz ikinize de.
hadi bakalım…:)
kesinlikle!şimdi oldu:)))bu son yorumun masalın finalidir, olmalıdır…sen layıksın…ben senin dibe vurmak iyidir dostum yazında hatırlayamayıp, sahinden’ in lösemili aşklar yazısında belirttiğim bir yorumumda; GECENİN EN KARANLIK YERİ AYDINLIĞA EN YAKIN OLANIDIR lafımı tekrar ediyorum…bir insan en dipte ise, en karanlıkta ise müjde!!!yakında güneş doğuyor demektir!!!:)))
kopanisti, sağol arkadaşım. ilaç verdi doktoru, iyileşecek inşallah.bir tek sen okuyabildin galiba o cevabı, hemşeri kıyağı olmuş sanırım:)loriencim ve sevgili makaleci, ne istediğim konusunda net değilim aslında, belki de o yüzden gel-gitler yaşıyorum. ben bir dileklerim listesi yapayım, sonra da hayalini kurmaya başlayayım bari:)
kesinlikle!şimdi oldu:)))bu son yorumun masalın finalidir, olmalıdır…sen layıksın…ben senin dibe vurmak iyidir dostum yazında hatırlayamayıp, sahinden’ in lösemili aşklar yazısında belirttiğim bir yorumumda; GECENİN EN KARANLIK YERİ AYDINLIĞA EN YAKIN OLANIDIR lafımı tekrar ediyorum…bir insan en dipte ise, en karanlıkta ise müjde!!!yakında güneş doğuyor demektir!!!:)))
köpeğin için geçmiş olsun canım çileğim:)bence sen o kadar tatlısın ki; köpeğin seni o kadar çok öptü ve sırnaştı ki, fazla çilek yemekten böbreklerine çilek kumu birikti:))))))))))ay kötü bir espri olabilir:) ama içimden geldi ne yapayım yani:)ikincisi;evet güzel bir liste yap;yeni bir a-4 olsun, sakın eski sayfalara karalama olmasın:)o listeyi bize bir onaya sun :)))))))))))lorien ve ben bakağız:)))şaka tabiiki ALLAH SANA ÖNCE SAĞLIK, SONRA SENİN BİLE YÜREĞİNE KOCAMANNNNN DELİ GİBİ BİR AŞK VERSİN….
zezim, biliyordum valla o uçan tekmenin geleceğini, tırsarak yazdım aslında masalı da:)tamam zezim, söz, kendime geliyorum, derhal!!!!!!!!!!!!!!
ocindirelladenilenhatunasöylehemenkendinegelsinyoksaonakocamanbirucantekmegeliyoraaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa
ikinci kez yazıyorum, yorumlar gitmiyor yine.sağol makaleci, canım benim, çok güzel dilekler bunlar.listeyi hazırlayıp onaya sunacağım, söz.absurd dileklerim olursa beni frenleyin:)))
canım çileğim,senin frenlenecek hiçbir durumun olamaz, aşk istersin sen, sevgi, dürüstlük…kimse frenlemesin zaten:)Allah’ ımda versin:)zezin uçantekme mesajı az önce göründü, şimdi görünmüyor…bir sorunlar oluyor sanırım…
ben çocukken, bizim mahallede hoppa bi kadın vardı, bigün eve gelen tüpçüyü beğendiği için içeri almış, gel bi çay iç demiş, sonra aganigi naganigi olurlarken kocası eve gelmiş küçük su dökmek için, aynen yakalıyor evde karısını tüpçüyle, erkek tabi rezil olmasın bütün mahalleye karısı tüpçüye vermiş demesinled diye hiç sesini çıkarmıyor, sonra bu acı onu kahrından kanser etmişti, ölmüştü adam
@çilek, sen bir prensessinbeyaz atlı prensin seni böyle almaya gelecek birgün…hem belkim baloya da gidersiniz:)
köpeğine geçmiş olsun sevgili @çilek!büyüklerin masalları da dediğin gibi böyle işte…aslında hem @nevdalist’in hem de senin yazından gördük ki; masallar bize iyi gelmiyor.
benim çileğime iyi gelir pilli pati:)))o bir cindrella:)yani şimdilik prenses,ileride evinin kraliçesi olacak:)anaç, duygusal , eğitimli…Allah biliyor o günü, o gün gelecek…sadece sabretmek, ve hayata bağlı kalmak yeterli:)çilek de öyle yapacak zaten:)
arkadaşlar, tam 3 kere cevap yazdım güzel yorumlarınıza ama gitmiyor:(hepinize tek tek teşekkür ediyorum güzel dilekleriniz için.iyi ki varsınız…zor bir gündü bugün, ama sayenizde hafifledi:)sevgiler…
resultscım, çok tatlısın, sağol:)eklediğin resim çok sevimli…pilli paticim, haklısın, büyüklerin masallar karışık…pamuk daha iyi, teşekkür ederiz (pamuk ve ben):)makaleci, canım arkadaşım…ne güzel dileklerde bulunmuşsun benim için, sağol:) sen bana zaten hep iyi geliyorsun:)kopanisti, masalın benimkinden derin, ama sonu kötü be abicim:)
cilek hanim su anda ne yapiyorsaniz birakip su centilmeni dinleyiniz 4ubabsssssssssss:-)))))
Güzel olmuş, kahrolsun masallar. Yıllarca bizi uyuttular, zaten. Masallar kadar olmasa bile bir de pembe dizi serileriyle meşhur kitaplar var. Ben zamanında nasıl okumuşum, o Barbara Cartland’ı bilmiyorum. Şimdi o kadını bir yakalasam, kesin öldüreceğim.
nevdalist, ben de bir kere almıştım beyaz dizi denen zırvalıklardan:) 1 günde okumuştum. hikayeyi hatırlamıyorum bile ki ben romantik denilebilir cinstenim:)
zezim, kırk kere denedim verdiğin linkten yakışıklı arkadaşı dinlemeyi, ama ses yok! benden değil sorun, bilgisayarın tüm seslerini açtım sonuna kadar:) olmuyor…ama sen gönderdiysen vardır bir mesajı bu şarkının. hissetmeye çalışayım dinleyemesem de…
Elektrikler kesik diye ev temizleyemeyen bir Cindirella’ ya karşı bol fındıklı nutellayı öneriyorum. Afiyetle yiyiniz çilek:)
evet işte budur! :)))buddhala, tam isabet:)bana şu durumda ancak ve ancak çikolata iyi gelebilir:)
Hayat zor ve önümüze çıkan engeller ardı sıra kesilmeden karşımıza çıkıyor. İnsan olarak çoğu zaman bu engelleri geçmeyi başarabiliyoruz. Ama bazı zamanlar oluyor ki hayattan tamamen kopuyorsunuz, yaşamı sevmiyor oluyor ama hayata son vermenin manasızlığı için de boş veriyorsunuz bu buz gibi düşüncelere. Çilek her şeye rağmen hayata gülebiliyorsun ve Allah yolunu açık eder ve herşey gönlünce olur diyorum. İnşallah hak ettiğin rahatlığa kavuşur ve zor günleri düşünüp yaşadığın zamanın değerini daha iyi anlarsın. Yazıların ve yorumların ile bizlere hep pozitif elektrik vermeyi başarıyorsun. Bu da senin güzelliğin ve hayat her şeye rağmen sürüyor. Çikolatanı aldın mı ? saygılar
necrocum, çikolata almadım, bu saatte açık bakkal yok, ama sabah ilk işim Milkanın çilekli yoğurtlu bir çikolatası var…offf offf diyorum…mmmmmm…..nefis bişey……..ondan alıp hem de en büyük boyundan, hepsini bir kerede yemeyi planlıyorum:)canım benim, size birazcık bile pozitif enerji verebildiysem ne mutlu bana…gerçekten bunu duymak beni sevindirdi. sağolasın:)
cikolata:(:(:(:(::'(:'(
sana yasak sugarcanımmm…kabarıyor sonra yüzün gözün…
karpuz ye:)
karpuzda midemi agritiyor:( of ben ne imalat hatasi bi kizim ya. annemle babam yanlis mi yapti nedir:(
nevdalist Barbara’ya kızma… onlar bize zarif kadın olmayı, aşkı , romantizmi vs vs vs… öğretti…. türkan şoray, filiz akın, hülya koçyiğit filmleri gibi… benim zamanımda cep fotoromanları vardı. italyan yapımıydı. oooff beee… genç hatunlar ellerinden düşürmez, tommiks teksas gibi takas edilirdi. bizim nesil o yüzden hashas ama iyi ki de olmuş canım. ben yeni yetmeleri doyumsuz buluyorum… ipin ucunu kaçırmamak gerekli, kendine ve karşıdakine saygı çoookk önemli. ne olursa olsun,yaşasın beyaz ve pembe kitaplar… şimdi milyon verseler okumam o ayrı. her şey zamanında yaşanır ve güzeldir….
lorien son noktayı koymuş beyaz ve pembe dizilere:)o kitapları bilmem ama benim böyle olmamın sorumlusu olarak Türkan Şoray ve Gülşen Bubikoğlu gösterilebilir. hayatımı kararttılar! Türkan yüzünden “sevgi emektir” sözünü kendime hayat felsefesi seçip, tüm sevgilerime emek vermeye çalıştım. hak eden oldu etmeyen oldu ama hakkaten bu dönemlerde masal ve türk filmi modundan çıkmam gerektiğini anladım:) dediğin gibi loriencim, yeni hayatlar, zamane ilişkileri biraz doyumsuz.
Lorienn; barbara mı? Yok yahu, o sadece beyaz atlı prensi beklemeyi öğretti. Sonra ben baktım, eve gelmiyor; bekle bekle nereye kadar….çıktım dışarda buldum.
yani çıkıp bir bakınmalı diyorsun nevdalist:)e ben de evi süpürmeyi bırakıp, ödenmemiş faturalarımı da çekmeye koyup çıkıyorum o zaman:))))
Hayır, beyaz atlı prens olsa bile, adamcağız telepatik güçleriyle mi, senin evini bulacak ? Bırak faturaları falan, nasılsa ödeyemiyorsun, çık istanbul alemlerine ak.Yanlış prense denk gelirsen, allah muhafaza coşkun falan, karışmam yalnız 🙂
nevdalist, ufak bir nüans farkı varcoşkun ‘un bölgesi antalya, istanbul metropolitan sınırları dahili nuri alço’nun kontrolünde
birazdan clicia x geliyormuş kopanisti, haberin olsun:)))))
allah muhafaza! şeytan kulağına kurşun!
hımm,, caddebostan’da hiç rastlamadım böyle birine…..
koza 68, rastlamamanızı salık veriyorum…zira, başınıza hoş şeyler gelmeyebilir:)))
masallar.. gerçekliğine inanırsanız sizi sihirli yapar.. tabii ki bu günün dünyasında nasıl olacak bilemiyorum.. yüksek ihtimalle cinderella 2007 kardeşimiz gibi hayatlar çoğunluktadır.. hayatlarının “masal gibi” olmasını isterler.. fakat gerçek hayatta karşılığını göremeyince masallara, balolara, sihirli perilere, ejder avcısı kahramanlara düşman olurlar.. unutuverirler çocukluklarının dünyasını.. o saf ve özgür dünyayı.. sonrada o masallarda adı pek geçmeyen, arada sırada “oradaki kalabalık, handaki insanlar, şehrin ahalisi…” isimleri ile betimlenen kalabalığın arasında kaybolur giderler.. ve isimleri asla anılmaz bir daha..ne ayakkabıcı baba hatırlar bir daha onları, ne de küçük hansel ve gretel..masallardan umudunu kesmeyenler müstesna.. :)onlar kurtla birlikte çalıların ardında gizlenmektedir kırmızı başlıklı kızı izlerken..ve içlerinden bir yerlerden gelen umutla inanırlar bir gün gerçek bir çocuk olacaklarına.. hiç bir şey.. inanın hiçbir şey öldüremez onların bu inancını.. pinokyo ile koyun koyuna uyurlar.. mavi peri başuçlarında gülümesemektedir onlara..
sahlanankoc, sağol, çok güzel yazmışsın…umudumuzu yitirmek istemiyoruz ama zorluyor şartlar çoğu zaman.yine de içimizdeki çocuğu yaşatmak gerek:)arada sırada masallar gerçek olmuyor, kandırıldık, diye isyan etsem de, elimden geldiğince hala UMUDUM VAR:)
o küçük umudunuzu sakın kaybetmeyin..bunu söylemek için sizi tanımam gerekmez strawberry75.. çünkü umutsuz insanlar kalabalığında ben bile (bi de güçlü sanarım kendimi) devriliyorum çoğu kez.. o kadar acı dolu yüzler, bıkkın gözler ve bakışlar görüyorum ki heryerde.. bu kalabalık en umutlu ve enerji dolu insanı bile sömürüp kendi çarkları içinde yok eder..eğer varsa.. bir katrecik dahi varsa.. paylaşmanızı dilerim çevrenizle.. onlara verdiğinizi kat kat alırsınız çünkü..umudunu yitiren herşeyini kaybeder.. bahis konusu ettiğiniz “masallar” öğretti bunu bana.. en karanlık gecelerde, küçük parlak bir yıldız görmek ne demektir bilir misiniz..? hiç zifir karanlığın ortasında ormanda yapayalnız kaldınız mı..?ben kaldım.. bilirim..masallar burun kıvrılan, alay edilen bir kavram haline geldiğinden heryerde bahsetmeye de çekiniyor insan.. fakat yaşamınızı masal haline getirmek elinizdedir.. tek ihtiyacınız inanmak ve umudetmektir..başınıza gelen kötü işler, zorluklar, hatta çok büyük acılardır sizin masalların sihrine inancınızı ve umudunuzu azaltan.. ama bilmez misiniz Pamuk’un çektiği acıları, Kuzeyin Kötü Cadısı’nın çoğu kez galip geldiğini, kötü kalpli hükümdarın Keloğlanın ülkesine gazabını saçtığını yada Şehrazat’ın kaderini.. acılar masalların en vazgeçilmez öğeleridir.. yeter ki biz onları gerçek olarak kabullenelim.. bilelim hayatın (ve masalların) esasının, hülasasının acıdan ibaret olduğunu.. aldanmayalım masalların mutlu sonlarına.. çünkü asıl mutluluk yolun sonunda değil kendisinde saklıdır.. Oz Büyücüsü’nü bulmaya giden dostlarımızın en mutlu olduğu anlar o yolculuk sırasındadır.. ve bir daha hiç o kadar mutlu olmamışlardır..yani “hayat”ın kendisindedir sihir.. sonu çoğu kez mutlu bitmese de..hiçbirşeyim olmasın ama umudum olsun diye dua ederim hep..çok faydasını gördüm.. yaşıyorum..tavsiye ederim..
sahlanankoc süper bir yorum yazmissin ….bende ormanin karanliginda gecenin zifirlerinde kaldim ormanda tek basina kalmak ne demek cok iyi biliyorum…..Oz büyücüsü icimizde ..duygularimizda …istedikelrimizde….korkusuzlugumuzda…yenilgilerimizde……inancimizda…..bu güc hepimizde var…kullanmaksa ancak iananmakla mümkün…..hayal etmekle istemekle mümkün.bunu yazarda cok iyi biliyor….eminim.:-)))))
pardon arkadaşlar ben yeniyim..konuyu çilek adında bir arkadaş yazmış..konu hakkında yorum yapmak istiyorum yorumları burayamı yapıyoruz ?
hayir. ben tarif edeyim sana hemen. simdi eline ilk önce bir kalem al. bir de kagit bul. yorumunun uzunlugunu göz önünde bulundurarak bir kagit edin. sonra yorumunu yaz kagida. altina da sahinden- 1 dakika önce yaz… sonra oku yorumu. hani mutfakta bir kova olmasi lazim. domates kabuklari filan atiliyor icine. kagidi oraya at. bitmistir. yorum böyle yazilir.
ya yapmaa sahinden birak yaa birak yaaa. senin yüzünden hmm imizdan da olduk:) ne zaman hmmlasam sen geliyosun aklima senden kapmisim senden ögrenmisim gibi hissediyorum. aaaaa ama olmuyor olmuyorrrrr
🙂
sahindene bizden bir sise cilek sarabi pilizzzzzz:-)))))
insanların gıcık alma duyularını harekete geçirmeyiniz zez :))
seninkiler her daim on zaten …..sarabi biraz off olasin diye gönderdik ic de kendine gel istiyoruz…yanlis anlama…hem sirket üylerin yok bak yanliz kalmissin yazikkk sana :-)))))
sahlanankoc, yorumlarına – zezimin deyimiyle – şapka çıkarıyorum…biliyorum, o güç içimizde var. onu beslemek gerek…neyle? umutla, sevgiyle, pozitif düşünceyle, adına her ne dersek diyelim…iyi bişeylerle işte…zezim, evet, yazar da biliyor bunu:)arada dibe vuruyor, – bilirsin kendisi bir balık burcu, arada derinlerde yüzmesi gerek – ama sonra bir gece bir dostu sayesinde toparlanıyor hemen, tüm gücüyle zirveye doğru yapıyor hamlesini…sahindene gelinceeee….kendisine “saygılarımı” yolluyorum burdan…anlar o beni, kanımca:)
yo hiç bişey anlamadım açıklarmısın :)))
açıklamıyorum…düşün gel.
arkadaşlar hepinize katılıyorum…. (dürüst olayım; sırf yorum yazmış olmak için yazdım)
yedi ölümcül günah olmuş pamuk prenses için o minik yediler.rapunzel ise en son verdiği uyuşturucu partisinde elinde sigarayla sızmış,tüm saçının yanmasının yanında birde kafa derisinde 1. derece yanık oluşmuş.yoğurt sürmüş ayılınca.imrenme onlara STRAWBERRY75,bak senin bi tek elektiriğin kesilmiş. yarın gelir beyaz atlın halleder bütün olumsuzlukları.
xerre, süpersin:)
:D:D:D
çok bekler :))) atlar çevre olaylarından dolayı siyah artık :)))))))
geyiği çözdüm.işte size efsanevi edi ile büdünün gerçek yüzü. şok şok şok…bunlar da vukuatları…
Senidemi uyku tutmadı @sahinden 🙂
ayyy edi büdü cok sirinlerrrr:)
avatar güzel değil bence…
hımmm
zulce, edi kim büdü kim, açıklasan:)hani ben edi sahinden büdü gibi geldi bana bu:)))))))))
kimin avatarı zulce???abi neden bu akşam şifreli konuşuyorsun sen?:)))
eskiden. çocuk programı vardı. ne bileyim elden oynatmalı karakterler falan, kurabiye canavarı benim favorimdi, bir parça bile ağzına girmez hepsi kenardan dökülürdü. neyse öyle birşey di pek anımsamassmda…
@sugur, değiştirmiş ya avatarını ona söyledim. kafayı yemeye başlıyor olabilirim. saç bıraktım belli olmasın diye…
evet yaa simdi sahindenin o kadar avatarim hakkinda söylediklerinden sonra kendi avatarimin üstüne alindim ben. ama ben ediyle büdüye bayiliyorummm:):) susam sokagi devrinde daha ufacik miniciktim ici dolu tursucuktum.
hmmmmmmm off ben de kimseye bi avatar begendiremedim ne kaprisli insanmis su hafif insani:)
zulcen katılıyorum sana:) çok gıcık bir avatar
susam sokağı döneminde ben bile (!) küçücüktüm:)
tamam degistiriyorum ben de gicik oldum icim karardi daha seker seyler koyayim…
buradan seç bir tane. bu arada bunu biryerlerden hatırladın mı?
ben bebekten cilekcim… abim izliyormuss ama ben izleyemedim:) ve cokmerak ediyorum.
yok valla hatirlamadim neyin nesidir bu zulce?
tamam tv ye söylerizsenın için tekrara yayınlarlar..merak etme :))))
bu benim avatarım. yani ben bir avatar arşiviyim. amma felsefe oldu be!
masal demişken (kahramanım) tim burton’ın bir filmi var big fish diye.masalla dolu,bitmesini istemeyeceğiniz, hayal aleminde yasayan salak insanların aslında hiçte salak olmadığını gösteren masalsı bir film. tavsiyemdir ki izleyin ve masalların büyüsüne kapılın.uzun zamandır dinlemediğiniz bir masalı bir de tim burton’dan dinleyin.(fragman gibi mi oldu ne.)*burdan tim’e sevgilerimi yolluyorum(:
eee ordan ben nasil secicem zulce kücük kücük onlarrrrr
ben xerre nın yorumunu okudum..gecenın bu saatınde anlayamadıgım içinkendıme kızdım..yorumuyazıcıya yolladım..çıktısını duvara asıp sabah tekrara okuyacagım..yine anlamassam exerre ye mesaj atacagım:)
sen seç ben keser sana gönderirim. hizmet sonsuz:)
sahindencimm uykusuzluk basina vurdu herhalde? ne var xerre bir film önermis sana ama anlayaaaaanaaaaa
sen başka yorumcularla aramıza girme:))) guzel bir avatar bul 🙂
göremiyorum ki seceyim:(:(:(:(:(iyi o zaman sen böyle seker birsey sec bana. hadi güveniyorum benn sana:) begenmediniz bir türlü avatarimi bakalim benim icin sectiginiz nasil olacak:)
bak ben @sahin ile @xerre ye karışıyor muyum?
AAAAAAAA kiriliyorum amaaaaaaaaaaaaa
ben seçmem. başkası seçsin. burada küçük görünüyor zaten. seçmiyorsan silicem. ağırlık yapıyor bu resim.
🙂
ona seçtirme..gider kırmızı saçlı kızları seçer:) zevksiz:)
tamam sil. ben zaten kaydettim zulce.sen sec cok merakliysan sahinden sabahtan beri avatar aratiyorsun bana zaten:(
nasıl…bu olabilir
makineyi al saçlarını beyaz bır masa ortusunun uzerıne koy ve bir kaç telin yakından resmini çek..sonra avatar olarak koy…bak nasıl etkili olacak..ama sende nerdeeeo marifet:)
NASIL OLMUSSSSSSSSSSSavatar zafiyeti geciricemm simdi:)sahinden senin aklin zaten beni maymuna cevirip sonra dalga gecmekkkk
açmıcam bu lerzan haberini. hep yukarıda görmek beni sinirlendiriyor. ama inat ettim açmıcam işte…
çok şirin bence. ama biraz matmı bana mı öyle geldi. bence @sahin in fikrini al…
henuz göremedım..
sahindennnnnn huhuuuuu sen degil ama fikrin lazim…ya zulce cok sinirlendim ben o lerzan miminee adamlar burayi ne saniyorlar anlamiyorum. yazdim zaten yorum oraya. ama hakikaten sinirlerim oynadi yerinden.
hımm
ben açmıcam. aşağı inmesini bekliyom ama başka yazılara yorum yazılmadığı için inmiyo. boşver yazan yazsın. herkesin düşünceleri farklı.
çilek..bu konuyu senmı yazdın 🙂 ben baştan anlayamadım bilsem yorum yazmazdım :)))
hahahaytttttt:):)