Bir modernin güncesi…
Kahraman Çayırlı

yasakmeyve.com adresinden alınmıştır.
yasakmeyve.com adresinden alınmıştır.

Bir şiiri tanımak için önce içinden aktığı nehri, şairini tanımak gerek. İlk kitabı Bir Delinin Gülcesi’nin ilk şiiri Kumandan’da tanıtıyor kendini şair: Yöneticiliğe hevesli, iyi eğitim görmüş, maaşıyla eve DVD oynatıcı ve ev sineması alan (s.5) 30lu yaşlarında bir genç kadın, Gülce Başer. İlk şiirinde ayrıca 8 Mart Kadınlar Günü’nden, feminizmden, siyasetimizde bir ara epey tartışılan kadın kotası uygulamasından söz ediyor. Güncel, modern bir şiir bu, okuduğumuz.Eski zamanların kadınları yok kentlerde artık pek: Ekonomik özgürlüğünü kazanmış, erkek egemen geçmişimizi sorgulayan bir kadının kalemi bu. Sevgilisine “8 Mart’a mahsus” kahve servisi yaptıran, onu nikahına da alıverecek bir kadının hatta.

yasakmeyve.com adresinden alınmıştır.
yasakmeyve.com adresinden alınmıştır.

Dosyanın ikinci şiiri Sümbülî’de ilerledikçe marka yaratmayla, formatlanma tedirginliği yaşayan bilgisayarıyla (ne kadar güzel, hoş bir ifade!) karşılaşırız şairin. Ve bir şiir akrabalığı yakalarken Attila İlhanla, dört kısımdan oluşan “Kaptanın Ölümü”ne rastlarız. Hem samimi hem biraz mesafe bırakan duygu yüklü bulutlara benzeyen bir şiir, bu.İş yaşamına ait ayrıntılar da serpilmiştir şiirlere. İşyerlerine ait yaka kartlarını, yoklamaları buluruz Yüz şiirinde (s.16). Özel kisvesi altında kutladığımız günlerin (mesela 14 Şubatlar) içini ne denli boşalttığımız var İki şiirinde (s.19). Hemşehrileri İzmirlilere “bir jest olarak” yazdığı “İnci” var sonra.Sen ve Ben Kolajı, beş bölümden oluşan hoş bir şiir. Madonna, Casablanca, Selvi Boylum Al Yazmalım selam duruyor okurlara ilk kısmında. Dördüncü bölümündeyse bildiğimiz “kaburga kemiği fıkrası” ve şairin anne-oğul sorunsalına, Meclisin erkekleşmesine, Kabinedeki kadınlara dair fikirleri okunuyor dizelerden.Ve dosyanın en güzel, anlamlı iki dizesi son şiir Bay Milen(yum)’da yer alan:“hani sen bi gerçek olduğunu kanıtlasan,çıktını alabilsen hiç olmazsa bir yazıcıdan” (s.45)Zira evden daha çok vakit geçirdiğimiz, plastik bölmelerle çalışma arkadaşlarımızdan ayrı tutulduğumuz iş yerleri… Demir kapılar, alarmlar, binbir güvenlik önlemiyle kendimizi kapattığımız güvenli (!) apartman daireleri… Ve işte netice! Modern, güvensiz, yapayalnız birey. Tamam ayakları üzerinde duruyor, daha kaliteli gömlekler giyiyor, daha leziz yemekler yiyor belki ama ya zayıflayan gerçeklik algısı ve onca kalabalığın içinde daha kesif hissettiği yalnızlığı… İşte bu paralelde çok önemli, çok anlamlı, modern bireyin psikolojisini tahlil etmemize yardımcı olan güzel, keyifli dizeler, şiirler bunlar.İş yaşamından şiire sızanlar…
“Artan amortismanlar, photoshoplar, kur sistemleri, uzun dönem planlama hataları, işlemciler, simülatif stratejiler, faks kağıtları, folyosundan yeni çıkan proje klasörleri ve gerekli belgeleri, verim analizleri, CVler, integraller ve yüksek matematikleri, personel listeleri, Excel belgeleri, bilanço kalemleri, dijital mektuplar, işlem hacimleri, b planları” geçiyor 41 sayfa uzunluğundaki “delinin gülcesi”nin içinden. Boğaziçi Üniversitesi İşletme bölümü mezunu genç şair ve muhtemelen aldığı eğitim doğrultusunda bir işle kazanıyor hayatını. En azından öyle hissediliyor sözcüklerinden.Şairin aldığı eğitimin, hele ki yaptığı işin şiirini etkilemesi kadar doğru, gerekli bir durum olamaz. Yoksa samimi olmaz, şiir. Sağlam olmaz, ayakları yere basmaz.Ve okuduğumuz şiir, modern bir şiir enikonu. Günümüzün, günün şiiri. Bu iyi başlangıçtan sonra Gülce Başer’in kendisine nasıl bir şiir yolu çizeceğini ise hep birlikte göreceğiz…Bir Delinin Gülcesi / Gülce Başer / 45 sayfa / Yasakmeyve Yayınları / Mart 2008