yapılab araştırmalar aşk bağımlılığının madde bağımlısı olmakla eşdeğer olduğunu ve sevgili edinme isteğinin bir tür bağımlılık yarattığı bildirildi. aşkın biokimyası olmasının doğal sonucu olan bu hastalık için karşılıklı adımlarla mesafeli davranışların bu süreyi bir ömür boyu tutarak bu hastalığı engelleyebileceği belirtildi. fakat çeşitli çikolata kullanımı ile aşk duygusunun tatmin edilmesi yada bastırılabilmesi mümkün görünüyor.
yorumlar
o zaman aşk yerine çikolata yerim olur biter.
aşk zayıflatır, çikolata şişmanlatırikisi aynı anda olursa dengeler, yan tesiri yoktur
aşk iyidir… platonik ise bambaşka…
mesafeli dawranış mı?? karşılıksız sewmek mi?? güldüm walla şu sinirli halimde bile yalan bunlar yalan ezelden kandırılmışız bencillik fışkıran fıtratlarımızdan nasıl olurda karşılıksız bişiler bekleyebiliriz yada anlayış gösterebiliriz ilk önce bana hep bana banane:)
öf tamam ya aşk çıkmıo hayatımızdan ama neden hep can acıtıyor? neden her seferinde bi çıkar sawaşına dönüşüyor?? aşkın adını stratejik oyun die değiştirsek yeridir walla…..aşığım ama acı çekiyorum mesafeyi bulamamaktandır belkide kim bilir…çikolata istiyorummmmmmmmmm:)
aşk huzur bulmak değilde sadece karşıdakini çözmeye çalışmak yada sevebildiğin kadar sevilememe/fazla sevilme durumunda dengeleri değiştiriyor. biri haklı biri de haksızmış gibi haklının trip yapma fırsatı doğuyor. ee haklı olan da bunu değerlendiriyor kar’a geçecekmiş gibi..daha sonra haksız olan dayanamayıp bu kadar trip fazla oldu sıra bende deyip benimde hakkım diyerek aşkta kemirilmeler başlıyor. sonuçta kazanan haklılık mekanizmasının doğurduğu üst düzey bencilliktir! tabii bu olgu bireyi daha sonraki aşklara daha kolay hazırlayabilecek bir gayreti de vermiş oluyor. fakat bu bencillik olmasa yeni bir aşkı yaratma gücüne erişilemez. karşılık bekleyerek aşkı yaşamaya çalışan birey bir dahaki aşkın biletine para yatırmıştır. işte biz bu aşkta olup biten bu anlamsız şeylere geçersiz aşk denemeleri adını veriyoruz.
Aşk, tahta ata binmeye benzer; bir ileri, bir geri bir yere gittiğini sanırsın-hiçbir yere gittiğin yoktur…
süper bi tanım. sevdim. dahası da ileri geri gelirken zevk alırsın ve salaklaşırsın.ya da ileri ya da geri de gitmezsin ama öyle kala kalırsın. bilirsin bi yere gitmeyeceğini, bilsen de gidemezsin. olmaz.bu anlamda kendimi de anlıyor da değilim. belki anlamam da gerekmiyor. sadece hissettiklerim ve arzularım var. geçmeyen değişmeyen hisler ve arzular.peki ya geçmemesi nedendir? bi tip büyü mü bu? herkesten sıkıldım bugüne kadar. içimdeki tüm aşklar yitti bir tanesi dışında.bu anlamda her ne kadar anlaşılabilir bu durum hiç bilemiyorum.heves mi, silik bir silüet mi, arzu mu, düşünmekten haz almak mı? peki ama niye? niye değişmez kafanızda bir adam? hep aynı hoşluğuyla kalması neye bağlı olabilir?aşık kalmaktan hoşlanır mı insan yoksa? içindeki düş heyecan olur rüyalarıa akarken iliklerini titreten bir ürpertiye bırakır kendini.
Aşk bir hastalık ve benim tedavi görmem gerek…ama öylesine aşığım ki doktorumun bile o olmasını isterdim:)
yazı küçük bir bilgilendirme formatında olmuş fakat yorumlar gerçekten harika:)