Tren, alternatif ve meşakkatli bir yolculuktur.
Geçtiğimiz günlerde İstanbul’dan Ankara’ya trenle gidip geleyim dedim ve gittim Haydarpaşa’dan bilet aldım. Ankara’daki işim önemliydi ve bu nedenle gidiş biletimi TCDD’nin ortalama üstü kalitedekitrenlerinden Fatih Ekspresi’nden aldım. Bu hatta İstanbul-Ankara fiyatı 22,50 TL. Fatih Ekspresi gayet konforlu bir tren. Hızı çok yüksek değil, ama gece 23.30’da Haydarpaşa’dan hareket ederseniz sabah 7.45 gibi Ankara’ya rahat varıyorsunuz. Neyse ben de o sabah 7.45’te Ankara TCDD Garı’na vardım. Ankara-Gaziosmanpaşa’daki işimi çabuk hallettim ve Kızılay’da bir tur attıktan sonra vakit kaybetmeden saat 12.54’te İstanbul’a hareket edecek olan trenime binmek üzere Ulus’a, tren garına geri geldim.Dönüş bileimi Kars-İstanbul arası çalışan Doğu Ekspresi’nden almıştım. Onun fiyatı ise neredeyse diğerinin yarı fiyatı idi. 12,75 TL’lik fiyatı görünce hoop atladım aldım bu hattan biletimi. Lakin Ankara Garı’na geldiğimde trenin rötar yaptığını ve saat 14:00’te Ankara’dan kalkacağını öğrendim. Neyse dedim, 1 saat 4 dakika rötardan bir şey olmaz dedim. Beklemeye başladım. Orada yaşlı bir amcayla konuştum. Kendisi Ankara’nın ilçesi Polatlı’da oturuyormuş. Ankara’ya da haftanın belli günleri hastaneye, tedaviye geliyormuş. Her geldiğinde de ucuz olsun diye Doğu Ekspresi ile dönüyormuş. Bana dedi ki:- Evlat, boşuna bekleme. Tren saat 4’ten evvel gelmez. Ben her zaman biniyorum.Amcanın böyle demesi üzerine kendimi alıştırmaya başladım bekleyecek olduğum 3 saate. Hakkaten de öyle oldu. Tren saat 15.15 gibi Ankara’ya vardı, vardı ama kalkması 16.00’yı buldu. Yani amcanın tahmini tuttu. Neyse yola koyulduk efendim, ama 2 saat geçti hala Ankara ile Polatlı arasını alamadık. Yolculuğumuzun 3. saatini bitirip 4. saatine girdiğimiz dakikalarda Polatlı’ya vardık. Yollarda çok bekliyor tren. Hele de Doğu Ekspresi. Lafı daha uzatmayayım , biletin üstünde akşam 22’de Haydarpaşa’ya varacağımız yazılıydı, lakin biz 4 saat gecikmeli olarak gece 2’de anca varabildik İstanbul’a. Tabi o saatte taksi dışında hiçbir ulaşım olanağı yok. Taksiye vereceğim parayla birlikte bilanço uçak bileti fiyatına denk gelecek gibi gözüküyor, ne yapalım o geceyi garda geçirdik. Yattım bilet satış gişelerinin önündeki banklardan birine. Orda 12 tane bank var, ben yatarken 2’si doluydu. Bi uyandım baktım ki hepsi dolmuş otel gibi. Herkes birbirinden görüyor işte.Sabah oldu, saat 06.20’de Karaköy’e kalkan ilk vapurla evime döndüm. Benim için güzel bir maceraydı, ama diyeceğim o ki eğer aceleniz varsa özellikle bu Doğu Ekspresi’ne binmeyin. Zor durumda kalmayın. TCDD şu sıralar demiryollarında büyük projeler yürütüyor. Yollarda çalışma olduğu için ve özellikle de Ankara’nın doğusundaki yollarda aksamalar sık yaşandığı için trenler çok geç gelebiliyor. Dikat edin, sabrınız yoksa, ben çekemem arkadaş diyorsanız kendinizi yoklayın tren seyahatinden önce.
yorumlar
çile ile harmanlanıp yazılmış bu yazıya şapka çıkartıyor ve verdiğiniz bilgiler için teşekkür ediyorum.
ben de bu yazıyı ortaya çıkarıp okumamızı sağlayan pilli pati ‘ye şapka çıkartıyorum
ben de bu yazıyı ortaya çıkarıp okumamızı sağlayan pilli pati ‘ye şapka çıkartan latinoya el sallıyorum..
juki, geçeceğin saati bilseydim pencereden el sallardım:))
Bende blackberryylerinizi titretiyorum.her amaca uygun ….
bi de tren bozkırlardan geçerken kafayı camdan dışarı çıkartıp bakmak vardır. sersemletir adamı…
ergen zibidiler 🙂
Zibidi demeyin ama. Küçüktük o zamanlar.
off feci olmuş o!
trende giderken sabaha uyanması pistir bi de. her tarafın tutulmuş olur. muhtemelen geceden kalma bir serin esinti iliklerine işlemiştir. sidik torban patlamak üzeredir o tuvalete giresin yoktur filan.
bu trenlerde yataklı vagon oluyo mu
boylu boyunca uzanabildiğin şekliyle değil. kıvrılıp yatabildiğin ancak belki
sevgiliyle seyehat edileybıl amacına uygun mudur
2 kişi otelden ucuza geliyor. Bilginize.
…
Hiç yataklı vagon görmedim hayatımda..
amacına bakar