Erkek kısmının pek söylediği bir laftır, analarımın pilavına benzememiş, annem bu böreği şöyle yapar, böyle pişirir,öyle taşırır. Herhalde herkesin anasının yemekleri kendine güzel diye düşünüyorum. Daha benim annemin yemekleri harikadır demeyen insan çeşidine rastlamadım.

Ben her dakika anne yemeği yiyebilen şanslı kişilerden değilim, küçükken anam sık sık yurtdışına gittiği için hep onu özlemekle geçen çocuklugum, çareyi 100 kilonun üzerinde olmasına ragmen bogazından asla taviz vermeyen teyzemin harika yemeklerine tutunarak geçti. Ama yine de herkes gibi bende iddia ederim kimse benim anam gibi köfte yapamaz, bir kere annem köfteye herkesinkinden daha az, çok az ekmek koyar, ekmek köftesi mi, et köftesi mi ne yiyoruz belli olsun diye. Ve köfteler kocaman olur, normal köftenin iki katından fazla bir büyüklüğe eşittir. O dev köfteler inanılmaz lezzetlidir.Herkes annesinin yemeklerini beğenir ya, bazıları ipin ucunu kaçırır, anasını görünce azar,şımarır hemen onun yemeklerini nasıl özlediğini falan söyler, bunu yapanlar genelde erkeklerdir. Karısına ses soluk çıkarmadan, ellerine saglık diye önüne ne koysa mideye indirdikten sonra, ayda yılda gelen anasını görünce, anne tabagıma az yemek koyuyor bu kadın, üstelik te çok yağlı yapıyor diye dert yanan, komşumuz olan sünepe adama şahit oldum ben.Nedense her pilav anne tarafından güzel yapılır, kimsenin böreği anne böreği kadar lezzetli değildir.Acaba bunun nedeni yemeklerin güzel olması mı? Yoksa içinde bulunan anne sevgisinden gelen enerjiden oluşan eşsiz lezzet mi?

Annelerin sevgi dolu yemekleri insana cazip geldiği için mi, lokantaların çogunun ismi şu anne yemekleri, annenin yeri vs. gibi isimlerden oluşuyor. Evet annelerin yemekleri dünyanın en güzel yemeklerinden bile güzeldir, içinde koşulsuz sevgi vardır, kendimden biliyorum, oğlum yemek yerken lokmalarını sayıyorum bazen ki, ne kadar yediğini bileyim, onun yediği her lokma benim mideme iniyormuşçasına rahatlıyorum. Hele mıymıntı ve vejeteryan olan yemek seçici kızım yemek yesin diye kırk takla attıgım zamanlar az değil. Belki yemeklere lezzet katan bu değerlerdir.Her ne kadar asla bizim yeterli yediğimizi, sürekli zayıfladığımızı düşünüp, habire birşeyler yedirmeye çalışsalar da harikadırlar.( anı)Kayınvalidemin anlattıklarına göre yıllar önce , zor zamanlar geçirdiklerinde bile , kendileri ne pişirirse pişirsin muhakkak eşime iki-üç tane de olsa köfte yaparmış, asla zorlukları hissetmesin,bogazından kısılmasın diye. Annelerin fedakarlıkları sanırım en güzel baharatlara bedel.Hele hele asker ocagında yada ögrenci yurtlarında daha da kıymetlidir anne yemekleri, kokusuna bile hasret kalınır en basit menemenin bile.

Evet herkesin babası kuvvetli, herkesi dövebilecek kapasite de, annesi de en iyi yemek yapan annedir.Büyüyünce de en iddialı yemeklerin adıdır anneler, annemin böreği, annemin çorbası diye bir sürü tarif üretilir, yapılır.Boşa dememişler Annem severdi kalpten- o verirdi emeği .Önümüze koyardı-huzur ile yemeği.Zaten gözümüzü dünyaya açar açmaz, ilk lokmamız, dünyanın en muhteşem töreni gibi , onun özel üretim sütü şeklinde girmiyor mu bedenimize?