Kendisine kısaca L.L. denmesinden hoşlanan Lloyd Levine, kendisine kısalığı ya da uzunluğu farketmeksizin ampul denilen evlerimizin ışık kaynağı için yasaklansın demiş. Zira küresel ısınmaya yol açıyormuş. Evet evet doğru duydunuz, tavanlarımızda asılı duran minik ve sevimli ampullerimiz yaşlı ve yorgun küremizi ısıtıyormuş.Basit bir hesapla dünya nüfusu düz 6 milyar olsa ve herkesin kendi odası var diye düşünüp (basit hesaplayacağız ya) kişi başına bir ampul düşse (tuvaleti, banyoyu, mutfağı sayıp hesabı karıştırmayalım lütfen) 6 milyar ampul yapar. Ortalamasına 70lik desek (rakı cinsinden bir büyük yapıyor) ve her biri açık kaldıklarında 70 derece ısınsa (elimle ölçtüm, yanlış olabilir), 6 milyar çarpı 70 derece = 42E+10 derece yapar ki tanıdığım hiç bir küre bu sıcaklığa dayanamaz.Şaka bir yana, gerçek mi yoksa komplo teorisi mi veyahut çevre dostu ampul üreticilerinin bir taktiği mi bilinmez ama evde kullandığımız ucuz ampuller çevreye çok fazla karbondioksit yayıp sera etkisi yaratıyormuş. Tedbirli olmak gerek.
yorumlar
BBC bir süredir uçak yolculuklarına takmış durumda. Sürekli, uçakların çok fazla fosil yakıt tüketen araçlar olduğu anlatılıyor. Karbondioksidin özellikle kalkış anında bırakılması nedeniyle kısa mesafeli uçuşlar gereksiz bulunuyor. Avrupa’da uçak yolculuklarının sınırlandırılması konusunda çalışmalar yürütülüyor, uçak şirketleri de yanaşmıyor tabi. Dünyada şu an sera gazlarının toplamının %3-4’ü hava taşımacılığından kaynaklanıyor. Çok büyük değil ancak asıl korkutucu olan sektörün çok hızlı büyüyor olması. BBC’de bir çevre aktivistiyle yapılan ropörtajda, hem uçağa binip hem de çevreci olamazsınız diyordu adamcağız.
bu nasıl hesap böyle ?bir de evde kullanılan sobaların sıcaklığını(1000ºC – 3000ºC) çarpın bakalım dünya buhar olmuş mu? 🙂
“Şaka bir yana, gerçek mi yoksa komplo teorisi mi veyahut çevre dostu ampul üreticilerinin bir taktiği mi bilinmez ama evde kullandığımız ucuz ampuller çevreye çok fazla karbondioksit yayıp sera etkisi yaratıyormuş. Tedbirli olmak gerek.”Burada bir yanlış anlama var sanırım. Ampuller çevreye CO2 yaymaz, onu yakmak için gereken elektrik enerjisini üretirken yayılır CO2.. Bu sebeple elektrik tüketimini minimum seviyede tutması lazım herkesin. Ve yılda en az 50 ağaç dikmeli. ( adam başı ) Dünya ancak bu şekilde kurtulur. Yerinizden kalkmadan ağaç dikmeniz mümkün. Tema vakfı vasıtasıyla ( bağışlarınızla kesinlikle ağaç dikiliyor, başka bir şekilde kullanılmıyor. )
ampullerin küresel ısınmayı etkiliyor olmasının sebebi, etrafa çok fazla ısı vermeleri değil, gelen enerjinin sadece yüzde beşini ışığa dönüştürmeleri.Lloyd Levine da yukarıda linki verilen sitede buna dikkat çekiyor ve 125 yıl önce keşfedilen ama o zamandan beri hiç bir gelişmeye uğramamış normal ampuller yerine çok daha verimli olan kompakt floresanları öneriyor.
yazının başlarında dünya nüfüsuyla başlayıp herkesin kendi odası var gibi düşünerek kurulmaya çalışılmış mantığı okuyunca gerisinin okumamaya karar verdim. herkese 1 oda düşen bir genelleme hangi gezegen düşünülerek yapılmış onu bilemiyorum. ama dünya üzerinde öyle bir şey yok. tabi aslında bu saçma denklem bütün yazının da saçma olduğunu göstermez
ahkamının başında, yazımın başındaki saçma ve ciddiyetsiz örneğin mantığını anlamaya çalıştığını görünce ahkamının gerisini okumamaya karar verdim. hatta bu ahkamın gerisini de yazmamaya karar verdim. bu kararı bozup mekiğe atlayıp atmosferden çıkmadan gerisin geri okyanusa düşme kararı alasım bile geldi bir an.bu arada açıklama için teşekkürler bekalkan.
tanıdığım hiç bir winmaker yalan atmaz, plum! yani biz odamızda karanlıkta oturuyoruz. çayları sen servis etmek zorundasın.
doğaya dönelim, sahil kasabası bile çok bize, mağaraya taşınalım.
culkardeş, biliyorsun ki çayı demlemek için kaynatmak gerek, sırf küresel ısınmaya daha fazla yol açmayalım diye, artık çay kahve de içmemeliyiz. hatta ben o kadar duyarlıyım ki, terlememek için her işi ağırdan alıyorum. yooo, ne münasebet! tembel filan tabii ki değilim. sadece dünyamızın problemlerine karşı oldukça duyarlıyım. içmeyiverin canım çay kahve, aaaa!
koyda bi’ mağaraya her zaman “evet!” asy ;)her odaya bir çaydanlık düşmüyor, plum. zaten halihazırda kaynamış bir çay o. çobuk, çaylarımızı getir dedim! gelirken de klimayı kapat.
su içmekle yetiniriz, bi de bitkilerin özsuyu neyimize yetmiyor?
Hayır hayır en kökten çözümü ben buldum!Seks yapmamalı kimse!Seks sırasında vücudun ısınması ve buna bağlı olarak çevreye ısı yaymasını hesaplarsak,her insan +1 derece ısınırsa,bu tüm dünya nüfusu ile çarptığımızda,dünyanın kül olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğumuzu gösterir.O yüzden cinsel ilişki yasaklanmalı dünyanın her yerinde!Kendime hayranım ne güzel bir fikir bu hadi amerikaya gidip en yakın televizyon kanalında ciddi ciddi bunu açıklayalım!
Dünya üzerinde 6 milyar insan var, her birinin vücut sıcaklığı ortalama 37,5 derece. Basit hesaplayacagız ya sıcak kanlı hayvanları katmayalım. 225.500.000.000 derece santigrat eder bu. Bilimsel yazalım 23E+10 derece santigrat.Bu ne şimdi? Bir insanın ortalama vücut sıcaklığı 37,5 derece santigrad iken iki insanın ortalama vücut sıcaklığının 75 derece santigrad etmesi demektir bu. Doğru mudur hayır. Bu iki insan ateşli bir hastalık sırasında seks yapsa dahi sıcaklıkları 40 dereceyi çok fazla geçmez.Burada bir (den fazla) mantık hatası var. Öncelikle bunu iddia eden arkadaş ısı ile sıcaklık arasındaki farkı bilmiyor. Açıklayalım. Sıcaklık dediğimiz kavram her hangi bir ortamdaki moleküllerin ortalama kinetik enerjisidir. Buradaki ortalama lafı çok önemlidir. Dolayısı ile iki insanın moleküllerinin ortalama kinetik enerjisi için iki insanın da ortalamasını almamız gerekir. Dolayısıyla sıcaklık dediğimiz şeyi öyle armut toplar gibi toplayamayız. Bu birinci yanlış.Peki bu ampuller hiç mi ısıtmaz dersek. Belki de bilmeden kullandığımız ısı kelimesinde çok şey gizlidir. Isı bir enerji biçimidir. Yine kutumuza dönersek kutudaki moleküllerin toplam enerjisi o kutunun ısısıdır. Kalori tanımı ısının anlaşılmasında yardımcı olabilir. 1 gram suyun sıcaklığını 1 derece santigrad arttıran enerjiye bir kalori adı verilir. Yani ampulün üzerine bir gram su dolu bir bardak koysak, termometre ile baksak önce 10 derece santigrat okusak, daha sonra da 11 derece santigrat okusak ampul suya bir kalori ısı aktarmış diyebiliriz.Kalori, joule ve watt enerji birimleridir. 100 watt’lık bir ampulün enerjisinin ancak %5’i ışık olarak bize dönüyorsa her bir ampul 95 watt enerji (ısı) açığa çıkarmaktadır. 6 milyar insana geri dönelim 570.000.000.000 watt eder. Benim tanıdığım bir çok küre var bu enerjiye dayanabilecek. Tanıştırayım biri dünya. Dünyanın güneşten dolayı maruz kaldığı enerji yanında bizim minik ampullerin enerjisi sözü edilebilecek bir miktar değil. Küresel ısınmanın asıl sebebi gelen enerjinin çoğunlukla karbon dioksit tarafından geri yansıtılıp atmosferden dışarı çıkamaması.Panik yok arkadaşlar. Evlerinize dönüp ışıkları açabilirsiniz…İmzaBir fizikçi dost…
Ben bir öğretmen olsaydım yukarıdaki ahkama dönem ödevi olarak tam puan verirdim. İyi çalışmış kafasına sağlık arkadaşımızın. Bu aralar küresel ısınma niye bu kadar revaçta bilmiyorum ama bikaç gün sonra unutulacağı kesin. Yönetici abilerin fazla önemsiceklerini sanmıyorum ama çevre bilincine sahip kuruluşlarında sessiz kalcanı sanmıyorum. Benim de herkes gibi bir önerim var. Herkes evine ısı yalıtımı yapsın. Çaya ve sekse dil uzutanların dili kırılsın
sky diving yapanlara da birileri “durun!” desin, yahu… :)) yoksa dünyadan önce adam kendi yanacak o peluş kıyafetin içinde…
yazının son paragrafında açılış cemil cümlesi olarak yer alan ve bir önceki paragrafa gönderme yapan “şaka bir yana” lafını neden kimse ciddiye almadı yahu.
@winmakerşakacı olduğunuz için olabilir mi?:))
neyseki çoban değilim yoksa çoktan kurtlar kapmıştı kuzucuklarımı :)bir sonraki yazım ormanları kesmekle ilgili olacak, zira geceleri çok fazla karbondioksit üretiyorlar. hatta olayın temeline inip güneşi patlatabilir, olmadı önüne dev bir perde asabiliriz ama ben asmam, kollarım ağrıyor.
kurufasülye yasaklansın… çevreye yayılan doğal gaz sera etkisi yapıyor.. bununla ilgili yazabilirsin..
Ampul deyince bizim baştaki ampüller geliyor aklıma, niyeyse.
Yazıda ve yorumlarda bahsedilen sıcaklık yayan etmenlerin hala dünyanın çivisini çıkarmadığına göre, küremizde sağlam bir mekanizma vardır herhalde, dengeliyordur ne bileyim…
peki ya ozan abimizin tabakası nolcak? ya atmosferden daha da kalın olan sigaramızın bacamızın dumanları? bunları yazarken koltuk altınızdan gelen güzel kokuların yaptıkları? yaşamak için gerek duyduğumuz şeyleri boşverin. onlar zararları kadar yarar da sağlıyor. ışıksız yerinizden kalkamazsınız ama bence öncelikle şu en basitinden (nedir abi bu basitlik) parfümlerinizi atın. sex yapmanızada gerek kalmaz o vakit=)
winmaker’ın tanıdığı (yazısında da sözünü ettiği) hiç bir küre üzerindeki hiç bir canlı bana parfümlerimi attıramaz! tanıdığım her winmaker sırf beni ikna edebilmek için bir araya gelip de karşıma geçtikten sonra, anlamadığım çeşitli dillerden (…arında 70 derece ısınsa 6 milyar 100 trilyar çarpı 70 derece santigrat kare = 42E+10 …bıkbıkbık), eliyle ölçerek yaptığı çeşitli türlü hesapları kafama sokmaya çalışsa bile! odamızda karanlıkta oturuyoruz işte, çay da demlemiyoruz… tamaaaaaam; parfümler kalıyor.
bu hesaplar doğruysa küresel ısınmayı engellemenin alemi yok zaten. de ki bugün engelledik, insanlar ölmesin diyor ve deli gibi de ürüyoruz, 100 sene sonra 15-20 milyar olunca global nüfsusumuz, gerçekten osurmamak için çare bulmamız gerekecek… eğer bu hesaplar doğruysa tabii, yok değilse ben çarelerden yanayım…
Küresel ısınma sonucu ortaya çıkan daha sıcak bir dünya değil, yeni bir buz çağı. 100 sene sonra osurmamaya değil ondan ısı üretmeye çalışacağız sanırım.
ben 100 sene sonra da küresel ısınmayı buz çağı gelmesin diye durdurmaya çalışıyor olacağımız varsayımından yola çıkarak söyledim onu. osuruktan ısı üretmeye başlarsak işte o zaman insanoğlunun sonu acı olur, daha çok osuruk enerjisi için evrimleştiğimizi düşünsenize…
Benim bildiğim küresel ısınmada sorun bizim yaydığımız ısı değil, bizim yaydığımız gazlar ile sera etkisinin tetiklenmesi. Sonuçta enerjinin korunumu kanuna göre tehlike dışarıdaki enerji kaynağının (güneş) dünyamıza verdiği enerjinin sera etkisiyle geri verilememesi. Yani sera etkisi önlenmezse, biz hiç ısı üretmesek bile güneşten gelip depolanan enerji bizim ipimizi çekecek gibi gözüküyor. Hoş bazen bu sonuç o kadar üzücü gelmiyor…
Mars’a boru hattı çekelim. Orada karbon dioksit olmadığından yaşam yok. Böylelikle oraya da daha önceden yok ettiğimiz hayatı geri getirmiş oluruz. Orası ısınınca soğuyan dünyaya geri döner devri mülk hesabı rahat rahat geçiniriz.
Kendisine kısaca L.L. denmesinden hoşlanan Lloyd Levine, kardeşimiz parti parti gezip tanıştığı kızlara “bana kısaca L L diyebilirsiniz” demek suretiyle asılacağına, derslerini ihmal etmeyip biraz termodinamik öğrenseydi resimdekinin hangisinin ampul olduğunu daha iyi ayırt ediyor olurduk.winmaker arkadaşımıza laf yok, o şaka yoluyla dikkatimizi küresel ısınmaya çekmiş (diye umuyorum en azından ben).
bir ampul de sen patlat oyunu başlamış
@reasonablemanabi o borular n’olur öyle? biz güneşin etrafında dönüyorken… 🙂
laf madem oraya kadar geldi ben de sorayım, 76 milyar ton linyiti ne yapıcaz, götümüze mi sokucaz? elimizdeki linyit çok düşük kaliteli, termik santrallerde yakıldığında enerji ile birlikte kükürtdioksit (asit yağmuru), karbondioksit (sera gazı) ve kül olarak geri dönüyor. kimya, endüstri ve makine mühendisleri uyumayın, kömürü gazlaştırmak için çalışın.
Turning Black Coal Green
@pilli pati, bir mad max fantezisi olarak ben o borulardan bahsetmiştim.ayrıca@serdarsabri arkadaşımızın çılgın ahkamlarına muhalefet olarak kömürle ne uğraşıcaz esiyor işte rüzgar, asıl onu kullanmak lazım. Bakınız –>
Küzer kardeşim @reasonableman, yenilenebilir enerjinin karşısında olan yok ki, slogan ve etiketlerle düşünmemeye çalışıyorum. Hadi termik santralleri kapatık diyelim (namümkün!), çimento ve demir çelik fabrikalarını Bozcaada’ya mı taşıyacağız?Beğensek de beğenmesek de durum budur, en temiz nasıl yaparız ona bakmamız gerekiyor.
@reasonableman’e not: Pc’de kardeşinin account’u açıkken ahkam yazmışsın.
@serdarsabri; abi ben de diğerlerine karşı değilim. Nükleer enerjiye de karşı değilim mesela , yarın bir gün Mars’a, güneş sisteminin dışına gidicez, neyle gidicez? rüzgarla mı? belki güneş enerjisi, ya da senin bahsettiğin katı ve gaz yakıtlarla.Ayrıca ben çift karakterliyim pillide, Tyler Duden / Cornelius hesabı. Moderatörlere ilettim birleştiricekler, iki karakteri hayırlısıyla.@pilli pati bu boruların uçları Mars’ın ve dünyanın etrafında dolanırsa ayrıca bu boru elastik olursa, bu hipotezim gerkçekleşebilir.@winmaker bence ampüller, hele ki florasan olanları, gazlı lambalardan ve de mumlardan daha az kirletiyor dünyayı. Açık olan lambaları söndürelim ayrıca, israf yüzünden %20 si çöpe gidiyo üretilen enerjinin…
Nükleer enerji doğru düzgün kullanılan bir şey değil, en büyük sorunu o. Açığa çıkan enerjinin ufak bir kısmı kullanılıyor. Yere bir molotov kokteyl atıp üzerinde sucuk pişirmek gibi bir şey.Mars’a gitmeye gelince de nükleer enerji çok faydasız şu an ki bilgimizle. Nükleer denizaltılar mesela, nükleer enerjinin yaydığı ısı ile su kaynatıp, buhar türbini ile elektrik elde edip, bunla pillerini doldurup, o pillerden pervaneyi döndürüyor. Uzay’da ilerlemek için ise şu an da bilinen tek yöntem geriye bir şeyler püskürtmek..Benim ütopik anlamda görüşüm 200 yıl sonra nükleer enerji ile çalışan hiç bir şey kalmayacağı yönünde. Belki manyetik alanlardan daha verimli faydalınabilir…
Altmışaltıya bağlamışsın işi, sana selam racona devam. Müteaddid defalar belirttiğim gibi, 250 milyon yıl önceki büyük yokoluşa dünya ortalama sıcaklığının toplam 10 C derece artmış olmasının sebep olduğu tahmin ediliyor. Antarktika buzul katmanlarında yapılan çalışma, CO2 emisyonu ile sıcaklık değişimi arasıdaki bağıntıyı ayan beyan ortaya koymuş. ‘Current Level’a dikkat !
İNSANOĞLU SEBEP OLDUĞUKARBON DİOKSİT EMİSYONLARININASIL AZALTACAK ?* Enerji tasarrufu, (konutta, sanayide)* Yüksek verim* Araçlarda km başına tüketilen yakıtın düşürülmesine yönelik araç tasarımı* Alternatif (yenilenebilir) enerji kaynaklarının kullanımı* Nükleer santrallar* Yüksek emisyonu olan tesislerden CO2 ‘ in ayrıştırılarakyeraltı jeolojik formasyonlarda depolanmasıKaynak : CO2 Emisyonu ve Kurtulma Seçenekleri: Jeolojik Formasyonlarda Depolanması
küresel ısınma hakkında yayınlanan son rapor çok ciddi, en az bu yazıyı aldığımız ciddiyetle olaya dahil olsak fena olmaz. ister ampulden, ister açığa çıkardığımız gazların sera etkisinden, isterse sevişirken çevreye yaydığımız ısıdan; hiç farketmez, çok ciddi anlamda bir tehdit var ve bi’yerlerden tutup bi’şeyler yapmak lazım. şayet enerji kullanılabilir halden kullanılamaz hale dönüşmekte sürekli ve varolan enerji kaynakları tükenmek üzere, son çare uzaydaki kara deliklere türbün takmak olmadan gerçekten bi’şeyler yapmak lazım.her ne kadar uzak görünse de küresel ısınma ve alternatif enerji kaynakları konuları birbiri ile çok bağlantılı, ortak paydaları çok geniş, ve bu yüzden bulunacak çözümler belki ikisine de yarayacaktır. hayır bu olmaz, yok yok bu çok saçma diyerekten fikirleri hor görmemek gerektiği kanısındayım.bilim rastlantılarla yön bulmuştur, birilerine göre “camdan hunin içinde bir ışık yanacak ve bu ışık evlerimizi aydınlatacak, peh nee saçma” diyilip de geçilmemiş iyiki!
biz ne kadar ampulleri kapatırsak kapatalım, uçağa binmeyelim vs. bu şekilde doğayı kurtarmış değil, onun yokolmasını geciktirmiş oluyoruz. bunun yerine herkes 24 saat lambaları açık tutsun, her yerine parfüm sürsün, bol bol kurufasulye yesin ve önümüzdeki bir kaç yıl içinde doğayı (tabi insan ırkını da) yokedelim ki daha sonra doğa kendini tekrar yenilesin. fakat geride bir kabile bırakmamız lazım ki karaya çıkmaya çalışan ilk balığı taşlasınlar.
@inan
Ortaya çıkan radyoaktif atıklar da 20 nesil sülalemizi becerir.Tamam ortaya çıkan enerjinin %1 i bile yetiyor ama çıkan atıkların insana ve doğaya zararsız hale gelme süreleri hakkında 300 yıldan bahsediliyor. Hadi şimdilik varillerle karadeniz sahillerine, rusya steplerine gönderiliyor bu atıklar, 50 sene sonra neremize sokucaz? Emin ol molotov kokteylin yaydığı kirlilik nükleer enerjiden az ortaya çıkan enerjiye göre…
Hem madem kardeşimin kitaplarından aklımda kalanlar yetmedi buyrun daha güncel bilgilerden bir bukle:-İşlenmiş radyoaktif atığın zararsız hale gelmesi 300 yıl sürer.-İşlenmemiş atık ise 10.000 yılda zararsız hale gelir. Mesela Amerika’nın Yucca dağına gömdüğü atıklar.-Nükleer satraller kömür veya petrol tüketen santrallere göre %20-%120 arası CO2 emisyonuna sahiptir.-Amerika’da 300 dünya çapında 1500 nükleer santral yapılırsa, petrol ve kömür yakan satrallerin CO2 emisyonunda azalma sağlanabilir, ama asıl CO2 kaynağı olan araçlar göz önüne alınca bu küresel ısınmaya karşı yeterli değildir.
Bilgi için teşekkürlerpanaxpanax ginsengalışverişsaat plusantakya biber hapı