Türk insanı ve yaşayış tarzını çabuk öğrenmek için her zaman otobüslerde yolculuk eder, az biraz Türkçe’siyle konuşmaya çalışırdı. Türkçesini ilerletmek için Taksim’de bir kursa bile yazıldı.
1 sene önce geldiği ve uzun süredir gerçekleştirdiği dünya turunun Türkiye ayağında tanıştığı Murat’la nişanlandı, Murat’ın ısrarı üzerine Grafikerlik eğitimi tamamlamak üzere Avustralya’ya döndü.
2 ay önce yeniden Türkiye’ye geldi. Bu sefer Murat’la beraber aşklarını doyasıya yaşamaya çalıştılar. Türkiye’de kalmaya karar verdi…
Türk insanı ve yaşayış tarzını çabuk öğrenmek için her zaman otobüslerde yolculuk eder, az biraz Türkçe’siyle konuşmaya çalışırdı. Türkçesini ilerletmek için Taksim’de bir kursa bile yazıldı.
10 Eylül günü kurs çıkışında, Gümüşsuyundan Taksime gitmek üzere yürümeye başladı, otobüse binip evine gelecekti. Murat’ın defalarca “Taksiye bin” laflarına kulaklarını tıkadı.
Psikopat’ın tekinin saçma ideolojik görüşleri uğruna yanında bir bomba patladı. 23 yaşına henüz giren bu yetenekli solak grafiker’in artık sol kolu yok, ben bu satırları yazarken akciğerinden ameliyat oluyor. Tam 6 saattir insanlarını çok sevdiği bu ülkenin, garip bürokrasisi ve bir o kadar garip(!) hastanelerinde yaşam mücadelesi veriyor.
Amanda RIGG henüz 23 yaşında, ve inşallah çok yakında benim akrabam olacak. Hayatımda gördüğüm en yetenekli insan olarak onunla konuştuğumuz gibi tasarım stüdyosu açacağız.Amanda RIGG (23), Grafiker.. Yengem
yorumlar
Yasananlar unutulmayacak fakat umarım en kısa zamanda iyilesir.
olaylar yaşanırken ben dondurma almak için taksim meydanına gidiyordum ve yanımdan geçen ambulans ve bagırışmalar sonucu olaydan haberdar oldum,.. ne desem ki,.. çok üzücü,.. etkilenmemek mümkün degil,.. hele ki cemshid için,.. hele ki murat için,..
böylece bizi seven yabancı dostlarımızı da kendimizden nefret ettiriyoruz,.. gerçekten iyi insanlarız biz herhalde,.. bu kadar saçmalıga ragmen buraya gelip yerleşen yabancılar olduguna göre,..
gercekten üzücü bir durumdu. İşte yine karşımızda bir türkiye durumu belirsizlik acaba şehit olan polis gelen kadını vursaydı ne olurdu…
tv den öğrendiğime göre taksim ilk yardım da kan alma makinesi yokmuş…
yazık…
gercekten ülkesi için uğraşanlara…
Bu tip şeyler hep başkalarının başına gelir sanki. Sanki hiç bir zaman bizim annemiz, babamız ölmez, başkalarının ki ölür. Sanki bir kazada ölenler yaralananlar bizim tanıdıklarımız olmayacaktır hep.
Yıllar önce hayat dolu bir kızla tanışıp (Başak namıdiğer Ogi) bir tren kazasında kolunu ve bacağını kaybettiğini görünce şok olmuştum. Kaza sonrası tv.deki röportajda bu kız, çektiği tüm acılara rağmen hala gülümsüyordu. Geçenlerde gazetede takma kol ve bacağıyla, herzamanki güleç yüzüyle, hayat dolu bakışlarıyla bir resmini gördüm. Yola kaldığı yeren devam ediyor.
Hayat çok acımasız, heran herşey bizim ya da bir tanığımızın başına gelebilir. Ancak hayat hemen pes edecek kadar zorlu değil. Amanda’ya, Cemshid’e, Murat’a çok geçmiş olsun demekten başka birşey gelmiyor aklıma. Ama güclü ve azimli olun, hayat devam ediyor. Ogi gibi hayata sarılın, o da size sarılacaktır. Bu bahtsızlığı olduğu gibi kabullenmeyin. Tasarım stüdyosunu açıp yolunuza devam edin.
Gerçekten çok üzüldüm, sabırlar diliyorum. Kalben sizinleyim..
Yaralanmış bedeni, o güzel ruhuna hükmedemeyecek hale gelmişti zaten, aramızdan bu öğlen ayrıldı. Hayalleri, güzel gülümsemesi, bizi bizden daha çok sevmesi hep aklımızda kalacak.
Tüm dostlara teşekkürler destekleriniz ve dualarınız için..
. Hissedebileceğini biliyorum, ölmüyor hisler, en iyi neyse, sonsuza dek, öyle hisset lütfen.
basin saolsun cemshid …
hiçbir yakınımı kaybetmedim, o yüzden anlayamayabilirim, ama anlamaya çalışıyorum hissettiklerini, başın saolsun,.. dünyaya neler oluyor,.. neden bu kadar acı arka arkaya geliyor:(
Bana “başın sağolsun” çok yavan gelirdi böyle bir durumda. Murat’a, sana ve Amanda’nın yakınlarına sabırlar diliyorum. Hayat bu mu yaw?
kahrolsun bole talih kahrolsun bole kader..
nedendir tanrı? nedendir?
çoğunuzun tanıdığı bir rock grubunun ses, ışık, fotoğraf olaylarıyla ilgilenen bir arkadaşımla dün gece çok kısa bir ICQ dialoğu yaşadık. grup, 3. albümünü çıkarmak üzere, hemen hemen herşey bitti. söz, NYC’nin yıkılmasına geldi. şehir yıkılırken, yaptığımız bu işler ne kaar anlamsız duruyor dedi. ilk bakışta haklı. ama dünya boş değil. yaptığımız küçük şeyler, güzel şeyler anlamlı kılıyor yaşantımızı.
acı paylaşıldıkça dağılır başkalarının kalplerinde gelişir sonra bir gün bir küçük mutluluk gibi başkalarından hissedilir. zor gelir ağlamak, üzülmek hafif… seni seviyoruz amanda…
acını anlıyorum.:(
hakikaten sözün hükümsüz kaldığı bir durum. en fazla şu yapılabilir: amanda rigg adını yaşatmak için bir şeyler. belki üniversitelerle konuşulup amanda rigg adına bir grafikerlik yarışması ya da ona benzer bir etkinlik düzenlenmesi teklif edilebilir. kabul etmezlerse kendileri bilir. fikir, sonuçta benimki. “saçma” diyenler de çıkabilir. anlarım.