Daha kötü bir gün yaşanabilir mi bundan?

Orda mısınız bilmiyorum ama pek umrumda değil. Salak sınıf arkadaşlarımdan bir kız olan tavşanbeyin dün gece Hannibal vari davranışlarıyla bütün gece beni çeşitli smslerle rahatsız etti. Ardından ilan-ı aşk, sonrada intihara teşebbüs etti (-miş). Sabah okula gittiğimde maşallah pazar yeri gibiydi. Aslında X-Files ya da ER’ın bir bölümünü yaşıyormuşcasına da heyecanlanmadım değil hani… Neyse işte pek önemli birşey olmadı. Polislerden daha polis olanı ise sınıfarkadaşlarımdı. Benim ise ”keşke ölseymiş salak, herhalde içtiği 26 ilaç Vicks pastil felandı” şeklindeki bakış açım kamuoyu tarafından pek benimsenmedi. Gayri safi milli hasıla yükselirdi yani haksız mıyım?

Sonracığıma ufak bir yürüyüş yapayım dedim. Demez olaydım çünkü akademinin merdivenlerinden yuvarlandım. Dikkat ettimde özellikle Mimarlık fakültesinde merdivenlerin pek ölçüsü yok. İnternetcafelerdeki çocukların dediği gibi epey bir ”damage” aldım. Dizim hala ağrıyor ve topallayarak yürüyebiliyorum. Eve ise sürüne sürüne geldim fakat o da ne. Anahtarımı unutmuşum. Feci bir sinirle uzaklaşıp, yiyecek bulmaya çıktım.

Dünyanın en iğrenç sosislisini ve amerikan sandviçini tükettim. Eve girebilirsem eğer kusmayı düşünüyorum çünkü eğlence olsun diye de battal boy gofret tükettim. Gofret kırıntılarıyla bir bankın üzerinde yiyiştiğimi gören (genelde banklarda insan sevgilisiyle yiyişir) eski kimyacı ****iye hanım ”ne o beslenme saatin mi geldi nihohooh” gibisinden bol salyalı bir Uygur Kardeşler esprisi patlatıverdi. İyi ki zamanında kimya labaratuarından o civayı çalmışım. (sonra da saçıma mı sürmüştüm neydi)