Ben artık vergi mergi ödemiyorum. Ben bir vergi kaçakçısıyım. Üstelik
ülkem için 30 yıldır ödediğim vergileri de geri istiyorum. “Önce alışveriş
sonra fiş” yapmıyorum, sadece alışveriş yapıp, kdv’sini düşürtüp
bi de üstüne çatır çatır pazarlık yapıyorum. Eğer bir iş yeri sahibi
olursam da vergi kaçırmak için bütün hinlikleri yapacağıma emin
olabilirsiniz.
Geçen kış Ankara’ya anormal bir kar yağdı. Eve dönmeye çalışırken,
o buz pisti kılıklı yollarda birde çukurlardan kaçmaya çalışırsınız
(Ankara’da tuzlama ekipleri genelde kar yağıp, arabalar birbirine girdikten
sonra ortaya çıkar, sonra kurumuş yolları tuzlarlar. Gerçi çok tuzlu
sevmiyom ben, kolestrol yapıyor). Ancak karla kapanmış bir logar kapağının
üstünden geçerken arabanın lastiği içine girince tam 180 derece dönerek
şık bir pergel hareketi çizdim yolda. Çevredeki esnaf dükkanından çıkıp
artistik puanları verirken ben de arabamdan inip selamımı verdim. Sonra
elbirliğiyle arkadan gelen arabaları durdurarak ve arabamı 6 kişi avuçlayarak
çukurdan çıkardık. Eve vardığımda nadiren giydiğim takım elbisem işçi
tulumu olmuştu. Kurutemizleme faturasını belediyeye yollayıp ödemelerini
talep ettim, muhtardan fakirlik belgesi istediler. Bu durumu o zamanlar Atv’de
Siyaset Meydanı’nın hazırlayan Ali Kırca’ya yazdım ancak pek iplemedi. Ona
ne dimi benim işçi tulumu takım elbisemden ve rotu kaymış arabamdan. Üstelik
bundan devlete ne?